• 25
    (bkz: #4175614) güncel entrysi ile başlığına bakacak olur isek 3,5 sene evvel yazılanlar ışığında o dönemki ruh hali birbirine benzer olan yazar dostumuz, kardeşimiz.
    27 yaş bir çok şeye sıfırdan başlayabilmek için dahi güzel bir yaş. hayatın zorlukları sanırım şu anda kendisinin üzerine çok ama çok fazla geliyor. ülkemizin ekonomik şartları & durumu; bir çok lisans hatta yüksek lisans mezunu insanın iş bulamamasına sebebiyet veriyor. elbette yazı ile bir kaç bir şey söylemek kolay, kimse bu yazar dostumuzun ne hissettiğini kati olarak bilemez. ama güzel kardeşim daha kutlanacak şampiyonluklarımız, sövülecek mağlubiyetlerimiz, heyecanlanacak transfer haberlerimiz var. inşallah önünde senin dahi ummayacağın güzel bir ömür var. tatsız düşünceleri, kapkara bulutları sağlıklı bir zihin ile aralasak ne güzel olur değil mi.
  • 26
    kendine gel demek istediğim yazar kardeşim.
    benim de onlarca derdim var ama kendime her seferinde bunları hatırlatmak yerine yaşamak için olan sebeplerimi her gün sıralıyor, umutlarıma, hayallerime dalıp, gülümseyeceğim gelecek günlerime sarılıyorum.
    çok gençsin, ve tüm kalbimle inanarak söylüyorum o en açılmaz dediğin kapı yakında bir gün açılacak, o en umutsuzum dibi gördüm diyeceğin anda yere öyle bir vurup yükseleceksin ki yazdığın bu entry'e aylar sonra gülümseyerek bakıp ben neler yazmışım diyeceksin.
    kendine gel.
    ayrıca tanık olacağın daha çok şampiyonluk var.
    hep birlikteyiz.
  • 28
    galatasaray sözlük ağlama duvarındaki entrylerini üzülerek okuduğum yazar arkadaşımız. geriye doğru dönüp bakınca da benzer sorunlardan bahsettiğini görüyorum. 17 senedir burada yazar olduğum için ve bu ruh haline yıllar yılı sıkıca sarıldığım için böyle çok entrymi okuyan ve benim yazmaya çalıştığım gibi bir entry ya da mesajı bana atan çok yazar olmuştur.

    şu an ne yazsak çok da bir etki etmeyeceğini, belki bir kulağından girip diğerinden çıkacağını biliyorum. göz ucuyla okusa bile "ya beni durdurmak için böyle söylüyorlar" refleksinin ağır basacağına da eminim. anlattığı şeylerin bir kısmı gerçekten katlanması zor. o konuda bir şey söylemek yanlış olur.

    ancak bu düşünce yapısına 15-20 sene saplı kalmış ve yeni yeni kurtulabilmenin mümkün olduğunu görüp kendini sıyırmaya başlamış bir kişi olarak verebileceğim tek tavsiye kendini bu kadar kapatmaması. moralini yüksek tut, çıkmadık candan ümit kesilmez gibi teselliler sunmayacağım. tek bildiğim, daha doğrusu tecrübe ederek belki de zorla gerçekliğine inandığım şey bu ruh halinden çıkmanın mümkün olduğu. ve bunun yolunun da öyle büyük mucizelere falan değil, sadece karar vermeye bağlı olduğu...
  • 29
    kendisinin 28 yaşında ve öğretmen versiyonu olarak birebir aynı durumda olduğum yazar. üstelik önceki entrylerini de okudum, sevgilisiyle işsiz olduğu için devam edememişler. bu durumda bile aynıyız, 5 yıllık sevgilim işsiz olduğum için terk etti beni de.

    psikolojik olarak başa çıkması çok zor bir buhran dönemi gerçekten. insanlar sağdan soldan tavsiyeler veriyor, şunu yap bunu yap diyorlar, iyi niyetle söylüyorlar ama hiç sormuyorlar ki "psikolojin nasıl, bu durumla nasıl mücadele ediyorsun?".

    genelde sordukları şeyler "ingilizce sınavından şu puanı aldın mı, kpss'den bu puanı aldın mı?" şeklinde oluyor. bu sınavlardan istenen puanları almadığımızda demek ki derdimizi açmaya bile hakkımız yokmuş gibi hissediyor insan. derdimizi açmak için bile önce başarılı olmak lazımmış, başarılı olup mağdur olursak ancak o zaman derdimizi açabilirmişiz gibi hissediyor. ama bu sınavlara hangi psikoloji ile hazırlanılacağı kimsenin umrunda olmuyor.

    daha fazla uzatarak kendisinden rol çalmak da istemem, umarım ekmek kapını en kısa sürede bulursun dostum, benden önce sen bul inşallah. sana tavsiye veremem, sadece seni anlayabilirim. allah yardımcın olsun.

    (bkz: #4175614)
  • 30
    güzel kardeşim çok değerli bir mesleğin olmasına rağmen bu tip zorluklar içerisinde olman çok üzücü. ancak ben bu entryden bir depresyon havası seziyorum, bu durumda depresyona girmen de çok doğal. bu tip kötücül düşüncelerin aklına gelmesi de içinde bulunduğun depresif ruh hali ile ilişkili. en kısa zamanda bir psikiyatrist görüşü alman faydalı olacaktır. minik bir profesyonel yardımla aslında bu düşüncelerinin yanlış olduğunu kendin de göreceksin. lütfen profesyonel yardım al. bir hekim kolay yetişmiyor. mesleğini de uzun yıllar mutlulukla yapacağına eminim. zor zamanlar hepimiz için farklı formlarda gelir ve geçer. maddi zorluklar şüphesiz bunların en zorlularından biri. ama sağlıkla geleceğe baktıkça bir gün onun da geçeceğini bilmelisin. kendine dikkat et.
  • 31
    (bkz: #4175614)

    çareyi sürekli intihar etmekte bulan yazar arkadaşımız.
    reddedilmeler, ben yetersizim düşünceleri, hayatın amacını sorgulama gibi birçok şeyi yaşamayan yoktur herhalde. sözlükte 10 bin kişi varsa en az yarısından fazlası bu yollardan geçti maalesef.
    kendisine dönecek olursak acil bir şekilde psikolojik destek almalı çünkü hayatta karşısına çıkan her şeyde intihar etmeyi düşünüyor. geçmişte komşusu gürültü yapıyor diye intihar etmeyi bile düşünmüştü. hayatın bu kadar değersiz mi ya? ya da şöyle söyleyeyim; senin hayatın, gürültü eden komşularının hayatından çok mu değersiz?
    27 yaşına kadar iş bulamadım diyorsun ee?
    30'unda iş bulsan 35 yıl aynı mesleği yapacaksın. 35'inde bulsan 30 yıl aynı mesleği yapacaksın. söz konusu anlık para kazanmaksa rastgele bir iş bulup en azından yeterli biri olduğunu görebilirsin. birkaç yıl önce bu vakitlerde senin durumdayken kafayı kırdım ve antalya'ya tek başıma iş bulmaya gittim. 1 günde birçok otel gezdim ve birçoğu kabul etti. öyle bana özel bir durum da değildi, mart-nisan gibi fellik fellik işçi ararlar. orada hayvan gibi çalıştırdılar ve ilk birkaç hafta sıkıntılarım devam etti ama sonrasında çok güzel günler geçirdim. işten çıktıktan sonra ise cebimde para olmanın vermiş bir özgüven vardı. belki çok saçma gelecek ama parasızken girdiğin mülakatlarla, paralıyken girdiğin mülakatlar arasında çok büyük farklar var. ölüm-kalım olarak baktığım her iş görüşmesinde ölüyordum ama cebe para girdikten sonra "olmasa da olur ya!" fikrinde olduğum birçok mülakatı geçtim.

    yani aslında hayat sana bir kapı açarsa, sonra o kapılar peşi sıra açılmaya devam ediyor. her zorlukta intihar etme fikrini benimsersen bunalımdan çıkamaz ve haliyle de tüm kapıların kapandığını görürsün. aklındaki düşünceleri bertaraf etmenin tek yolu, aklını başka işlerle meşgul etmektir. meşgul etmezsen bilinçaltındaki o düşünce her zaman hortlar. kız arkadaşından ayrıldığında hortlar, komşun gürültü yaptığında hortlar, iş bulamadığında hortlar...
    benim yaptığım gibi antalya, bodrum gibi yerlere şimdi gidersen iş bulmama ihtimalin yok. dediğim gibi aklını dağıtmadan bu cendereden çıkamazsın. bir diğer deyişle çıkmak istemezsin.
  • 32
    bazı gerçekleri kabul etmesi gereken yazar. biz analarımızın babalarımızın yaşadığı dünyada yaşamıyoruz. üniversite mezuniyeti dediğimiz olgunun özgül ağırlığı her geçen gün düşüyor. sudan çıkmış balık gibi üniversite mezunu olunuyor 25’inde. kendimizi bulmamız, tanımlamamız da 30’ları buluyor. üstelik bu durumlar yalnızca yerel de değil globalde de söz konusu aynı oranda olmasa da.

    tabi ki işsizlik, parasızlık çok ağır psikolojiler. ancak bilmesini isterim ki çalışan beyaz yakalılarda ayın ikinci yarısında ne yapacağını kara kara düşünenlerle dolu. üstelik enerjileri de söndürülmüş durumda. ailesinin desteği olmadan ayakta duramayanlar oldukça fazla.

    kendisine naçizane tavsiyem neden ben? sorusunu sormayı bırakması. yanlış çünkü o soru.

    son olarak, bu dünya sınav dünyası kardeşim. hepimizin farklı sınavları var. hastalığı var, ihaneti var, kumar bataklığında olanı var. insan böyle günlerde zor olsa da kendisine kuş bakışı bakmayı bilebilmeli diye düşünüyorum. 5 sene 10 sene sonra bugünlere nasıl bakardım diye düşün mesela. bir gün iş çıkışı yorgun argın kahveni içerken biraz sitem edeceksin mesela içinden. o anda aklına bu günler gelecek. oh be diyeceksin bir gülümseme ile. şükür edeceksin. belki bu günler, koca ömründe mental bir çöküş yaşamanı, motivasyonu kaybetmene engel olacak güzel kardeşim. daha sayamadığım yüzlerce ihtimal işte. gönlünü ferah tut. şu mübarek günlerde alemlerinin rabbinin büyüklüğünü düşün. doğumumuzdan itibaren bu koca evrende etkimiz nedir yahu? vardır bir hikmeti her yaşadığımızın. hadi kendine güzel bir kahve yap ve derin bir nefes al. yine yeni yeniden başla. yolun açık olsun kardeşim.
  • 33
    (bkz: #4175614)

    uzaktan anlatmak kolaydır, yaşamadan akıl vermek de öyle fakat, yaşadığı şeyleri ne yazık ki ülkemizde bir çok insan yaşamakta, dolayısıyla bir çok insan kendisiyle empati yapabilmekte. biraz manevi duyguları, inancı olan bir kişiyse eğer, neden başına zorlukların geldiğini iyi analiz etmeli. kısacık hayatımızda, başımıza gelen her zorluğun bir sebebi var, o zorlukları aşmanı isteyen birileri var.

    hayatı boyunca varlık içinde yaşamış, 35 yaşında iflas edip dibi görmüş ve hatta eksi milyonlara düşmüş bendeniz, 3 sene eve kapanıp, türlü sıkıntılar yaşadıktan sonra tekrar ayağa kalkabildim, 45 yaşıma geldim ve eskisi kadar olmasa da durumumu toparladım. hiç ummadığım yerlerden kapılar açıldı. inan ki çok sabrettim, dua ettim, mücadele verdim o dipteki 3 yılımda. umudumu kaybeder gibi oldum, haftalarca evden dışarı adımımı atmadığım oldu ama sonuçta vardım varacağım yere, bir an bile kendi elimle göçüp gitmek aklıma gelmedi.

    hayat çok zor, ülkemiz çok depresif kabul fakat, arayan ve isteyen için her zaman bir kurtuluş umudu var. sabretmeli dediğim yazar kardeşim. allah işini gücünü rast getirsin.
App Store'dan indirin Google Play'den alın