18183
her yerde ona buna akıl veren, aklınızı başkalarına kiraya vermeyin diye sataşan bir sürü taraftarın olduğu bu mecrada bile hala bir şey yapıyorsa bir bildiği vardır diye aptalca savunulan teknir direktör.
gelelim bu sene yaptığı hatalara. bakalım bir bildiği varmıymış.
- sinan gümüş'ün feghouli'ye tercih edilmesi. ben mesela sinan gümüş'ün bazı yazarların dediği gibi ruhsuz, karaktersiz bir oyuncu olduğuna inanmıyorum ama futbolu bilmediği apaçık ortada. nereye koşması gerektğini, nerede pres yapılması gerektiğini, defansın arkasında ne zaman sarkılır falan hiçbir şey bilmiyor. ve sakatlanana kadar bu adama sabredildi bir hiç uğruna. sonra feg oynayınca gördük ki gereksiz bir kinle heba edilmiş o kadar hafta.
- eren'in oynadığı oyunu sevmiyorum, beğenmiyorum baştan söyleyeyim ama hassas bir oyuncu. eski teknik direktörlerinin söylediklerinden, duruşundan bu belli oluyor. hal böyleyken iyi kötü verim almak zorunda olan bir oyuncuyken terim tarafından hep negatif enerji verildi kendisine, bilhassa basın toplantılarında.
- gelelim bu sezonun kırılma noktasına. içerdeki fenerbahçe maçı. benim bu hayatta en üzüldüğüm, en utandığım maçlardan biriydi. berbat bir oyunla duran toplardan 2-0 öne geçtiğimiz bir maçta önce haklı bir penaltıyla sonra haksız bir tacın devamında yediğimiz golle 2-2 bitirdik. sonrasında kavga çıktı, terim gitti hakeme saydı sövdü ki kabul edelim o kadar da büyük etki etmemişti maça, kritik oyuncularımız bir güzel ceza aldı, (abv yıldırım demirören) bütün suçu da hakeme yıktık. ohh her şey bitti gitti. neresinden bakılırsa bakılsın utanç doluydu.
- galatasaray, şampiyonlar ligi şampiyonluğuna yakıştırdığımız takım şampiyonlar liginin en az koşan takımı. alman liginin son sıralarındaki schalkeye öyle böyle ezilmemiş bir takım. lig 17. ve 18.sine 60. dakikadan sonra kendi evinde sahasına kapanıp oynayan pili biten bir ve o maçları veren bir takım. eminim sezon başı kampını rezil bir şekilde geçirten terim'in yine bir bildiği vardır bu konuda.
- hasan şaş ve ümit davala. galatasaraydan ayrıldıktan beri hiçbir teknik direktörlük görevinde yer almamışlar. okan buruk anadoluda bir şeyler deniyor, erol bulut malatyada tıkır tıkır işleyen bir takım kurdu, bizim beyefendiler yancılıkta birer markalar adeta. hasan şaş'ın fenerbahçe maçındaki rezilliğine değinmiyorum bile.
neyse yazılacak çok şey var ama şunu bilin ki hocanın bir bildiği falan yok.
gelelim bu sene yaptığı hatalara. bakalım bir bildiği varmıymış.
- sinan gümüş'ün feghouli'ye tercih edilmesi. ben mesela sinan gümüş'ün bazı yazarların dediği gibi ruhsuz, karaktersiz bir oyuncu olduğuna inanmıyorum ama futbolu bilmediği apaçık ortada. nereye koşması gerektğini, nerede pres yapılması gerektiğini, defansın arkasında ne zaman sarkılır falan hiçbir şey bilmiyor. ve sakatlanana kadar bu adama sabredildi bir hiç uğruna. sonra feg oynayınca gördük ki gereksiz bir kinle heba edilmiş o kadar hafta.
- eren'in oynadığı oyunu sevmiyorum, beğenmiyorum baştan söyleyeyim ama hassas bir oyuncu. eski teknik direktörlerinin söylediklerinden, duruşundan bu belli oluyor. hal böyleyken iyi kötü verim almak zorunda olan bir oyuncuyken terim tarafından hep negatif enerji verildi kendisine, bilhassa basın toplantılarında.
- gelelim bu sezonun kırılma noktasına. içerdeki fenerbahçe maçı. benim bu hayatta en üzüldüğüm, en utandığım maçlardan biriydi. berbat bir oyunla duran toplardan 2-0 öne geçtiğimiz bir maçta önce haklı bir penaltıyla sonra haksız bir tacın devamında yediğimiz golle 2-2 bitirdik. sonrasında kavga çıktı, terim gitti hakeme saydı sövdü ki kabul edelim o kadar da büyük etki etmemişti maça, kritik oyuncularımız bir güzel ceza aldı, (abv yıldırım demirören) bütün suçu da hakeme yıktık. ohh her şey bitti gitti. neresinden bakılırsa bakılsın utanç doluydu.
- galatasaray, şampiyonlar ligi şampiyonluğuna yakıştırdığımız takım şampiyonlar liginin en az koşan takımı. alman liginin son sıralarındaki schalkeye öyle böyle ezilmemiş bir takım. lig 17. ve 18.sine 60. dakikadan sonra kendi evinde sahasına kapanıp oynayan pili biten bir ve o maçları veren bir takım. eminim sezon başı kampını rezil bir şekilde geçirten terim'in yine bir bildiği vardır bu konuda.
- hasan şaş ve ümit davala. galatasaraydan ayrıldıktan beri hiçbir teknik direktörlük görevinde yer almamışlar. okan buruk anadoluda bir şeyler deniyor, erol bulut malatyada tıkır tıkır işleyen bir takım kurdu, bizim beyefendiler yancılıkta birer markalar adeta. hasan şaş'ın fenerbahçe maçındaki rezilliğine değinmiyorum bile.
neyse yazılacak çok şey var ama şunu bilin ki hocanın bir bildiği falan yok.