• 269
    son yıllarda tanıdığım insanlar yüzünden bu transfer işlerine çok kafa yorar oldum.
    eskiden maliyet hesabını çok yapardım ama artık zerre umrumda değil.
    diğer taraftan türkiye gerçeğinde bir transferin maddi kısmını gözardı etmek, bence bir kulübün yöneticileri ve hocası için çok büyük hata.
    aslında bu örneği entrylerimde çok vermişimdir.
    2019 ocak ayında santrafor almamız gerekiyordu.
    bir sürü isme gittikten sonra diagne’yi aldık malum.
    aslında bizim için doğru isim vedat muriqi’di.
    hem bonservis, hem de yıllık maaş olarak diagne’nin yarı maliyetine gelebiliyordu.
    biz yanlış tercih yaptık ve 6 ay sonra vedat’ı istedik.
    mesela gelelim bu yaza; guela doue doğru bir isimdi.
    beceriksizlik yüzünden olmadı ve sonrasında gidip elias jelert’i aldık.
    jelert’in gelişeceğinden ve en azından verdiğimizi geri alacağımızdan şüphem olmasa da ihtiyacımız olan oyuncu değildi.
    ismail jakobs mevzusu mesela. ismi düştüğü anda ulaşabildiğimiz herkese yazıp adamın durumunu anlatmaya çalıştık ama başarılı olamadık.
    yarın sakatlığı düzelir sürekli oynamaya başlar ve başarılı olur, inşallah da olsun ama bu riskli bir transfer olduğu gerçeğini değiştirmez.
    mesela devre arası transfer döneminde de aynı şey yapıldı.
    bir sürü yüksek isme gidildi.
    yahu sen 2 yılda sol stoperde abdülkerim bardakcı ile oynamışsın.
    kim bu abdülkerim, yıllarca alt liglerd kiralık oynamış ve 26 yaşından sonra çıkış yakalamış stoper.
    bunu küçümsemek için söylemiyorum ama bu profil bile sana yeterli olmuş.
    senin yapacağın şey abdülkerim’den daha potansiyelli bir sol stoper bulmak.
    danso ve pavloviç için 20’yi gözden çıkarmışsın.
    tamam çok iyi stoperler ama gereksiz.
    gideceksin potansiyeli olan bir stoper alıp parayı 2’ye bölecek ve hem sağ stoper hem de bek oynayan bir futbolcu alacaksın, kiliann eric sildillia gibi.
    peki biz ne yaptık? carlos cuesta ve przemyslaw frankowski için 16 milyon euro bağladık.
    örnekler çoğaltabiliriz tabii ama daha fazla da uzatmak istemiyorum.
    yanlış anlaşılmasın mevcut kadro yürür gider ama plansızlığın sonucudur avrupa ligindeki rezilliğin sebebi.
    galatasaray’daki sorunun en büyüğü bir futbol aklının olmaması.
    ben bunu fatih hoca zamanında da söyledim.
    aynısını okan hoca için de söylüyorum.
    mesela angelino transferi sırasında sadece ayhan hoca şerh düşüyor.
    aynı şekilde jelert transferinde de yapıyor uyarısını.
    hadi angelino transferinde dinlemedin diyelim, jelert’te uyardığı zaman “ya bu adama da bir kulak versek mi” diye düşünürsün.
    ortak bir futbol aklı kurar, bir transfer gündeme geldiğinde bunu enine boyuna tartışırsın.
    jakobs’un ismi gündeme geldiğinde “ya bu çocuk için gece hayatı çok diyorlar” bir dursak mı dersin.
    velhasıl yaşanan sıkıntıların ana nedeni doğru düzgün bir futbol aklının olmamasıdır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın