sallama duvarı gibidir.herkes eleştirilir.herkes kötülenir.5 6 hafta önce aslanım,kaplanım denilen futbolculara sayılır.tamam kaybedilen maç için bu renklere gönül veren herkes üzülüyordur.ama bu kadar saldırmak bir mağlubiyette 14 haftadır kaybetmeyen takıma birşey demeyip kaybedince hemen transfer adam lazım gibi laflar etmek yanlış.14 haftadır bu anı bekleyenler vardı.şimdi yazın söyleyin televizyonda bile kaybetmemizin ardından salyaları akarak konuşan insanları görünce burada yazılan eleştirilere birşey diyemiyorum.
aklima "pardon" filminden bi sahne getiriyor surekli : - hah şöyle sen de fikrini söyle. o fikir ne kadar salakca olsa da söyle. söyle ki ne kadar salak oldugunu anlayalim.
131
problemli insanları açığa vuruyor.
132
(bkz: kadro dışı) böyle bir uygulama var ya sözlükte, çok faydalı kaybedilen maçlardan sonra. kullanın, kullandırın.
133
futbol takımı için neyse ki bu sezon sadece 3 yenilgimiz * var ve bu sendromu fazla yaşamıyoruz.
134
geçen sene bolca tanık olduğum ruh hali.benim için burası maç kaybedildikten sonra antu gibidir.eğlenmeye girerim,futbolcular asılır,yönetimler devrilir,inanılmaz bir yangın,yazarlar birbirleriyle kavga ederler falan filan.
herkezin eteğindeki taşları döktüğü andır. hatalı veya yanlış olduğu veya artniyet olduğu bilinen bir durum varsa bilhassa bu zamanda söylenirki dünyanın en iyi takımının bile başına gelebilecek bir puan kaydı küme düşmüşüz algısı yaratacak kadar yıkıcı olsun. biz birşeyler iyi giderken sorun olduğunu tespit edip çözüm üretip en az zararla kurtarmanın grekliliğini nezaman anlayacağız bilemiyorum.
136
çirkindir. işlevini unutmuş acayip mantarlar türer. sırf yermek için sözlüğe giriş yapmakla uğraşan yazarları gösterir. bunlar bir de şampiyonlukta gelir. benim gibilerine de zorla entry girdirtir. keşke hiç olmasa ama işte...
troll tespiti için mükemmel zamanlardır. terim'e sallayan mı dersiniz eski futbolcuları anmak mı dersiniz herşeyi bulabilirsiniz.
140
son zamanlarda saptayamadığımız hal. zira kazanılmış-kaybedilmiş maç sonrası girmek pek mümkün olmuyor.
141
2010-2011 sendromunu yaşamış olan yazarları ve okurları için artık bağışıklık kazanılmış bir durumdur.
142
çekilmezdir.
143
salakca bir hal almaktadir. kaybedilen 2 ekim 2012 galatasaray sporting braga maci sonrasi juan pablo pino geri donsun diyen mi dersin, fatih terime atara yapan mi dersin, milan baros olsa yenerdik diyen mi dersin, mircea lucescu gitmyeyedi simdi uzaya cikmistik diyen mi dersin, daha iki gun once itin gotune sokup cikartilan cris niye kadroda yok diyen mi dersin. ne ararsan var amk. o degil de reinhard saftig hic gitmeyecekti aga, boyle taraftara onun gibi adamlar mustahak anca. bi cikin hava alin amk!!!
144
her ne kadar saçma ve acımasız yorumlar olsa da ilaç gibi gelen durumdur. yenilgi sonrası içine girilen depresyondan çıkmanın belki de tek yoludur. yazılanların içeriğine fazla takılmamak lazım. senin üzüntünü, öfkeni sinirini anlayan senin gibi başka insanların da olması kişiyi biraz daha rahatlatıp normal hayata döndürür.
hemen hemen her oyuncu için bu takıma yakışmıyo, yetersiz gibilerinden yorum yazılır. muhtemelen içlerinden de keşke transfer dönemi olsa da 3 stoper, 5 forvet, 4-5 orta saha falan alsak diye geçiriyolardır bi de..
çünkü site kazansak da kaybetsek de acilmiyor herhangi bir maçtan sonra.
149
fatih terim e sallayanları gördükçe, ulan ben nerdeyim diye düşündürmüştür. eleştirenlerin futbol bilgisi sadece fm cm pes gibi oyunlardan kaynaklanmaktadır. bende eskiden fm oynardım ama hiç hatırlamıyorum, hile yapadan iki sezon önce yerlerde sürünen bir takımı alıp şampiyon yapacaksın, ondan sonraki sezon da şampiyonlar liginde direk başarı yakalayacaksın, heleki bu takım türkiye ligi takımıysa.
akhisar maçında kral ilan edilen burak yılmaz dan mağlubiyet sonrası bir bok olmaz, yanlış transfer, türkiye için yeterli ama avrupada aranan forvet değiller, yeni hakan şükür ilan edilen umut bulut için yine bezer şeyler, gibi gibi bir dünya saaçmalık.
bazı şeyleri çok fazla abartıyoruz. galibiyetlerde göklere çıkardıklarımızı mağlubiyetlerde yerin dibine sokmayalım.
150
sadece sözlüğün hali değil de galatasaray taraftarının hali olarak da genellenebilecek önerme.
gerçekten çok ama çok sinirliyim. örnek olsun diye söylüyorum, dünkü maç öncesi de sonrası da yazılan hemen her şeyi okudum hem burada hem ekşi sözlükte hem de bir çok farklı mecrada. şaka gibi yorumlar var gerçekten.
tamam eleştiri yapılır, insan kendince yanlış gördüğü şeyleri özgürce ifade eder falan ama eh be birader şaka mısınız anlamadım; ne takımın balonluğu kalmış, ne defansından orta sahasının vasatlığı kalmış, ne fatih terim'in tek bir taktikten başka bir şey bilmediği kalmış.
beşiktaşlı ve fenerli arkadaşlarım söyleyince kızardım galatasaray taraftarı başarıya endekslidir diye(tabi ki hepsi değil) ama haklılık payları var diyesim geliyor yorumları görünce -öyle olduğuna inanmak istemesem de-.
durun lan iki dakika, nefes alın bir. bu takım uefa kupasını -bak şampiyonlar ligi değil- 4 yıllık bir sabırla, özveriyle aldı. geçen seneki güzel, ahenkli futbolun gazıyla şampiyonlar ligi'nde başarılı olamıyor -şimdilik- diye dünyanın sonu mu geldi? gerekirse guruptan bile çıkamasak dahi bu takımı el üstünde tutmak, sabretmek, leş kargalarına yem vermemek bu kadar mu zor?
aslında sadece galatasaray taraftarının değil, türk insanı'nın mantalitesi bu şekilde olduğu için gazla gelen başarılar ötesinde çok bir bok yiyemiyoruz.
ne kazanıyorsun sen kardeşim sadece -bak sadece diyorum- iki haftadır kaybediyoruz-ki kötü bir futbol da yok ortada, forvetlerimiz kazmalık yapmasa yine övgüyle dolacaktı entryler- diye ölmüşüz de arkamızdan ağlayan yokmuş havası yaratarak? yapma.
kendimize gelelim. vefasızlığı hak etmiyor bu takım. bırak allah korusun şampiyonlar ligi gurubundan çıkamamayı, ligi lider bitiremesek dahi bu sene.
herkes gibi olmayalım, bizi diğerlerinden farklı kılan şeyleri unutmayalım. gerisi zaten gelecektir bir şekilde...