sezon sonu olması gerekendir. bunu söylemekten korkmamak lazım. okan hocanın ayrılmak isteyeceğini sanmıyorum ama yola okan hoca ile devam etmenin iyi bir fikir olmadığı aşikar. şu an olmama sebebi de buraya kadar kendisi getirdi ve sonunu da onun oynaması, son 2 yıldan dolayı hakkı. hem de yeni teknik direktör ile ligi de kaybetme ihtimalin artıyor. gerçi ligi kaybetme ihtimalimizi artık yüksek görüyorum.
13 şubat 2025 az alkmar galatasaray maçının sonucu çok da ağır olacak.
öncelikle belirtmek gerekir ki bu takımın ligde şampiyon olması büyük bir olay değil. ciddi ciddi avrupa'da şöyle bir santrafor rotasyonu kimse de yok. iki bekine 10'ar milyon euro veriyorsun, yetmiyor devre arasında 2 yeni oyuncu alıp, 13 milyon euro daha veriyorsun. orta sahaya 18 milyon euro veriyorsun. bakın
ünal aysal para harcamaktan korkmazdı ama onun zamanında bile bu paralara çıkamazdık. ki onun zamanı spor kulübü olarak da en başarılı olduğumuz dönemdir aynı zamanda. böyle bir lüks kimseye nasip olmadı. helali hoş olsun diyemiyorum, kusura bakmayın. kaç oyuncu yalan oldu, ne paralar harcandı ve hala harcanmaya devam ediyor. bu sadece lig için harcanacak paralar değil. değil yahu.
hoca gitti özellikle
angelino istedi. adam da iyi oyuncu gerçekten ve uygun bir fiyata takımımıza katıldı. adamı 4'lüde kullanmak istedik. kötü de oynamadı bence ama apar topar gönderdik. o gitti 3'lüye döndük. ama gidip sakat olan ve aslında 4'lünün sol beki olan
ismail jakobs'u aldık. 3'lü oynamak isteyip
victor nelsson'u oynatmadık. ki kendisi milli takımda da 3'lü oynuyor. ne vereceğini biliyorsun. sen gidip onu gönderip adını sanını bilmediğin
carlos cuesta'yı alıyorsun. nelsson oynasa gitmek istemezdi. sen gidip
metehan baltacı'yı bile onun önüne koyarsan adam gitmek ister haliyle. böyle bir adamı değerlendirmedik ve o yüzden de
mario lemina kadroya yazılamadı. gerçi ben böyle söylüyorum da 3'lü de piyangodan çıktı.
sürekli aynı hataları tekrar ediyor.
kaan ayhan sağ bek oynayamıyor. bizi avrupa'dan eledi. gitti yine onu oraya koydu. bakın herkes söylüyor kırmızı görür dedik diye. sözlükteki grubumuza yazdım ben de poku sola geçsin kaan kırmızı görür diye. herkes biliyor. okan hoca korktum diyor maçtan sonra. bu yüzden sağ beke koydum diyor. bu skandaldır ya. ve adamların soldaki oyuncusu takımın en fazla çalım atan oyuncusuymuş. e kardeşim alsana metehan'ı. niye almıyorsun?
takım eksik kaldığı an sudan çıkmış balığa dönüyor. biz bunu çalışmıyor muyuz? neden eksik kalınca hala önde basıyoruz? neden hücuma haldır haldır çıkıyoruz? ya kimse sana kızmayacak şunları yapsan.
top bizde kalmıyor. skoru korumayı bilmiyoruz. öne geçiyoruz ama farkı açsak bile kontra yiyoruz. aslında onu bizim yapmamız lazım.
savunma yapmayı unuttuk. biz gol yemeyen bir takımken gelen geçen 2-3 tane atmaya başladı. herkes açık veriyor. muhtemelen savunma çalışmıyoruz bile. sadece savunmaya geçince nasıl dizileceğimizi biliyoruz.
bunu biliyoruz diyorum da maç içinde en az 5 kere oyuncun yeri değişiyor. 2-3 kere de sistem değişiyor. birkaç oyuncu maçları 4-5 yerde oynayarak tamamlıyor. bu kadar adamların kafasını karman çorman yapmanın manası ne?
sürekli önde basmaya çalışıyoruz. kaç kere top kapıp gol attık acaba. yapamıyoruz artık bu net. geçen senelerde yapıyorduk ama olmuyor artık. ve bütün maç bunu yapamazsın. adamların nefesi kalmıyor. bizi geçtiklerinde eksik yakalanıyoruz sürekli. niye bile bile lades diyoruz. adam gibi dizilelim sahaya, alan savunması yapalım. zaman zaman da önde basalım. 90 dakika önde basan takım olmaz, olamaz...
takıma
hakim ziyech,
wilfried zaha aldık ama onlara da pres yaptırmaya çalışıyoruz. yani bu adamlar o oyuna uygun mu? yapamadıklarında da kızıyoruz. bu adamlar bu futbola uygun değil kardeşim. ve sen pres yaptırdığın oyuncudan hücumda da doğru kararlar vermesini bekleyemezsin. yoruyorsun ya oyuncuyu.
bari iyi hücum edelim diyoruz ama orada da piyangodan çıkan
victor osimhen'in bireysel yeteneğine kalıyoruz. istatistiklerde üstteyiz evet ama allah aşkına maçlara bakalım. ya duran toptan pozisyon buluyoruz ya da osimhen ve
barış alper yılmaz ikilisinin bireysel yarattığı pozisyonlar buluyoruz. maçın sonlarında gole ihtiyacımız varsa orada baskı kurabiliyoruz ama onları saymıyorum. o büyük takım refleksidir zaten.
gerçekten elle tutulur bir şey yok. şu kadro için çok kötü oynuyoruz. ligdeki maçları bile zar zor kazanıyoruz. okan hoca hep aynı oyunla kazanmayı bekliyor. maalesef kendini geliştirmiyor artık. bazı takıntılarından da vazgeçmiyor. inatlaşıyor. bu böyle gitmeyecek. 3 yıl oldu çünkü. bunu görebilecek kadar tanıyoruz artık kendisini. umarım sezonu şampiyon tamamlarız ama o da olmazsa vay halimize.