• 16
    maalesef ki futbol takımımızda var olan durumdur.

    mesela pazartesi günü torreira'nın doğum günü kutlandı ve birçok futbolcumuz geceye kadar eğlenip zil zurna sarhoş oldu.
    salı günü antrenman yapıldı ve tahmin edersiniz ki, geceden kalma futbolcular büyük bir baş ağrısıyla yapmıştır o antrenmanları.
    çarşamba günü hollanda yolculuğu yapıldı ve perşembe günü de* hezimet yaşandı.

    kimsenin eğlencesinde gözüm yok, ligde son 2 yılda yapılanlara baktığımızda her zaman hak ediyorlar ama önemli bir maç öncesi de suyu çıkarılmamalıydı. öyle ki, torreira kalkıp mertens'in vücudunu öpüyordu ya.
    önemli bir maça 3 günden az bir zaman kalmışken böylesine dizginlenemeyen partiler büyük bir disiplinsizliktir bence.
    bakın size yemin ediyorum, sezon başladıktan sonra koçumuz bize kola, fanta gibi şeyleri yasaklardı. asit sizi yavaşlatır, bir yerlerinizden solumaya yol açar diyordu.
    önemli bir maç haftasında ailemizi arar ve erken yatıp yatmadığımızı sorardı. düşünün ya, para almadığımız, sadece temsil ettiğimiz yerin büyüklüğünden dolayı hoca deli gibi disiplin süreçlerinden geçirirdi bizi.

    elbette ki okan hocanın bunu yapmasını beklemiyorum, zaten yapmamalı da. sonuçta hiç kimsenin özel yaşantısına karışılmamalı ama belli bir sınır koymalı.
    içtin mi kardeşim?
    tamam iç ama suyunu çıkarma.
    hadi tamam gaza gelip suyunu çıkardın ama paylaşım yapma!

    bakın bu küçücük şeyler bile disiplin belirtisidir, özellikle futbolcuların dizginlenme yoludur. mesela jakobs bize geldikten sonra sürekli sakatlandı ve şu an ne yaptığını hiç bilmiyoruz. ilk geldiğinde alkol, kumar gibi iddialar konuşulmuştu ama sonra iyi performans gösterince unutuldu. bugüne baktığımızda o iddiaların doğru olma olasılığı artıyor. adamın disiplinsiz olması yüzünden zorunlu satın alma+maaşla birlikte 10+ milyon euro zarara uğradık gibi bir şey.
    alırken bu tür şeylere bakmamak da disiplinsizliktir. daha doğrusu oyuncuyu disiplin süreçlerinden geçirmiyorsan, orada büyük bir disiplinsizlik vardır.
    o oraya seyahate gitsin, bir başkası sarhoş olsun, öbürü trip atsın vs.

    yahu sırf oyuncuyu takımımıza ikna edeceğiz diye bu kadar çok taviz verirsek, disiplinsizliğin de yolunu açmış oluruz.
  • 23
    galatasaray futbol takımının son 13 galibiyetinin 12'sinde tek farklı galibiyet var. hep ucu ucuna kazanılmış maçlar. hep diken üstünde maçlar. zaten öne geçtiğimiz halde puan verdiğimiz de bir sürü maç var: rfs, malmö, kasımpaşa, eyüp, dinamo kiev. öne geçiyorsun ve direkt salıyorsun maçları. gerisi şans, adamlar denk getirirse atıyor. hep söylüyoruz. bu takım kendine yetecek kadar oynuyor. ne takımın oyunu ne de oyuncuların formu ideal düzeyinde değil. o yetecek kadar oyun avrupa'da yetmiyor zaten. ama bu galibiyet rekorları beklenti yönünden bizi de aldatıyor. bu takımın en büyük sorunu disiplin. o disiplin taktiksel sadakati de oyuncuların fiziksel formlarını bir türlü bulamalarını da etkiliyor.

    üçlü dörtlü savunma üzerinden bir tartışma dönüyor mesela. üçlünün sol stoperi bizde nasıl olsa iki stoper var diye umarsızca oynuyor. berkan'da da abdülkerim'de de bu lakayıtlığı gördüm. mertens daha da rahatlıyor. rahatlamayan sadece merkez orta saha ikilisi. sol kanat bek, sağ kanat bek, iki forvet fark etmez abi hepsi çok rahatlıyor. yahu taktikte kaymalar tabi ki olacak ama bu dediğim farklı. bunlar nasıl olsa benim yerimi kapatırlar diye hareket ediyorlar. o zaman üçlünün pek bir esprisi de kalmıyor. bu disiplinsizlikte taktik bulsan ne olacak ki. bir de hoca problemi hep oyuncunun niteliği üzerinden okuyor. maçta çorba oluyor bütün oyuncular. maçta 5 farklı pozisyonda yer değiştiren oyuncudan hayır gelir mi allah aşkına.

    bakınız ağzımızdan düşürmediğimiz tottenham maçı. 7'ye 8'e gidecek maç. rakip de 10 kişi kalmış ama o da ne. son 30 dakika maçı salıyoruz. 10 kişi kalmış takımdan golü yiyoruz ve o maç anca 3-2 bitiyor. sezonun en iyisini oynadığımız maçta bile aynı problem var.
App Store'dan indirin Google Play'den alın