18052
türkiye'de şampiyon olmak çok çeşitli faktörlere bağlı olabilir. işte ben bir oyun bilirim, onu da hep oynayacağım, böylelikle herkesi ezer geçerim demek türkiye'de mümkün değil. yok öyle bir dünya! bazen pislik yapan rakip, bazen federasyon ve hakemler, bazen de takım içindeki rehavet böylesi bir istikrara engel olur. bazen de kişisel hatalarınızın kurbanı olursunuz. türkiye'de psikolojik etmenler yeri gelir teknik taktikten daha önemli olur. bu belki her yerde böyledir ama türkiye'de daha çok böyledir. burada futbol asla futboldan ibaret değildir.
işte böyle aksiliklerin üstesinden gelmenin yolu da pratik zekaya sahip bir teknik direktör ve tek başına maç alabilen yıldıza-yıldızlara sahip olmaktır. bunlar elinde olduğunda bir sihirbaz olursun. sorunlarını ve zaaflarını rakibe göstermezsin. tehdit edilmezsin, tam tersine tehdit edersin. mükemmel değilsindir ama rakiplerin bunu görmekten acizdir. hagi gibisi 100 yılda bir gelir, sneijder gibisi 10 yılda bir, lincoln gibisini aslında her sene bulabilirsin. ama herhalükarda bu takımın özel yeteneği olacak arkadaş. ve dolayısıyla yıldızdan korkmayan bir teknik direktörün de olacak.
dere geçerken at değiştirilmez. tudor artık bu sezon galatasaray'ın teknik direktörüdür. şimdilik beklentileri aşmış bir teknik direktördür. bu yüzden geleceğinin tartışılması yersizdir. ama iş öyle bir noktaya geldi ki şampiyon olamazsa kelleyi kaptırır. bu bir realitedir, temenni değil. burası galatasaray, galatasaray 8 puan geriden gelen rakibine şampiyonluk veremez.
bu takımın muazzam büyük sorunları yok. sadece takım planlamamızda ufak sıkıntılar var. tudor'un futbola çok düz bakması sonucu yıldızı olmayan bir takıma sahibiz. bunu tudor tercih etti. avantajları da var dezevantajları da var. ilk 10 haftada avantajları ve dezevantajları birlikte gördük. yıldızımız yok derken özel yeteneği kast ettiğimi bir kez daha belirteyim. ille de 10 numarayı kast etmiyorum. sneijder-podolski-bruma'dan biri bile kalsaydı işimiz görülürdü. galatasaray şimdilik iyi bir takım ama durdurulamaz değil. rakiplerimiz artık bizi çözüyor. çünkü çok korkutucu değildik. şimdi göreceğiz işte tudor'un maharetini. eğer ezber bozmazsa kaybeden taraf biz olacağız. futbolda dün yok, yarın var. derslerimizi ve tedbirlerimizi alalım. yani top tamamen tudor'da... bu takımı daha esnek, daha özgür oynatmalı. korkularını, endişelerini takıma yansıtmamalı. ve futbolda yıldız faktörünün ve bireyselliğin de çok önemli olduğunu artık anlamalı. zaman şimdilik onun lehine ama vakit daralıyor. umarım müspet gelişmeler olur tudor'dan yana.
işte böyle aksiliklerin üstesinden gelmenin yolu da pratik zekaya sahip bir teknik direktör ve tek başına maç alabilen yıldıza-yıldızlara sahip olmaktır. bunlar elinde olduğunda bir sihirbaz olursun. sorunlarını ve zaaflarını rakibe göstermezsin. tehdit edilmezsin, tam tersine tehdit edersin. mükemmel değilsindir ama rakiplerin bunu görmekten acizdir. hagi gibisi 100 yılda bir gelir, sneijder gibisi 10 yılda bir, lincoln gibisini aslında her sene bulabilirsin. ama herhalükarda bu takımın özel yeteneği olacak arkadaş. ve dolayısıyla yıldızdan korkmayan bir teknik direktörün de olacak.
dere geçerken at değiştirilmez. tudor artık bu sezon galatasaray'ın teknik direktörüdür. şimdilik beklentileri aşmış bir teknik direktördür. bu yüzden geleceğinin tartışılması yersizdir. ama iş öyle bir noktaya geldi ki şampiyon olamazsa kelleyi kaptırır. bu bir realitedir, temenni değil. burası galatasaray, galatasaray 8 puan geriden gelen rakibine şampiyonluk veremez.
bu takımın muazzam büyük sorunları yok. sadece takım planlamamızda ufak sıkıntılar var. tudor'un futbola çok düz bakması sonucu yıldızı olmayan bir takıma sahibiz. bunu tudor tercih etti. avantajları da var dezevantajları da var. ilk 10 haftada avantajları ve dezevantajları birlikte gördük. yıldızımız yok derken özel yeteneği kast ettiğimi bir kez daha belirteyim. ille de 10 numarayı kast etmiyorum. sneijder-podolski-bruma'dan biri bile kalsaydı işimiz görülürdü. galatasaray şimdilik iyi bir takım ama durdurulamaz değil. rakiplerimiz artık bizi çözüyor. çünkü çok korkutucu değildik. şimdi göreceğiz işte tudor'un maharetini. eğer ezber bozmazsa kaybeden taraf biz olacağız. futbolda dün yok, yarın var. derslerimizi ve tedbirlerimizi alalım. yani top tamamen tudor'da... bu takımı daha esnek, daha özgür oynatmalı. korkularını, endişelerini takıma yansıtmamalı. ve futbolda yıldız faktörünün ve bireyselliğin de çok önemli olduğunu artık anlamalı. zaman şimdilik onun lehine ama vakit daralıyor. umarım müspet gelişmeler olur tudor'dan yana.