eğri oturup doğru konuşmak gerekirse bu topraklardan gelmiş geçmiş yabancı futbolcular arasında en büyük x faktör olan pek sevgili abimiz.
hem oyunun, hem de oyuncuların geçirdiği değişimler sebebi ile farklı dönemlerde oynamış oyuncuları karşılaştırmak gerçeklik payı düşük, genelde kişisel görüşün yön verdiği bir düşünce ürünü(!) olur.
ahmet ercanlar ayarında ruhsal arızaları olanlar ve çeşitli beyinsel/algısal problemleri olanlar hariç; taraflı tarafsız onun dönemini canlı görmüş herkes için tartışmasız en büyük futbolcu odur.
kaldı ki böyle istisnai vakalar için bile en büyük futbolcu odur. beyinsel/algısal problemi olanlar zaten farklı bir dünya.
ancak o dönemi canlı yaşayıp da çeşitli ruhsal arızalardan muzdarip olan herhangi bir takım taraftarı kişiler bu soruya hagi dışında bir cevap vermeye çalışırlar. hagi sorulduğu zaman elli tane şey sayar.
eyşan tezcan atay'ın meşhur bir repliği var.
---
alıntı ---
sana geldim. gelmeyecektim. yolda gelmemem için elli tane sebep saydım ama sebepleri saydıkça farkettim ne kadar çok gelmek istediğimi.
---
alıntı ---
aşağı yukarı buna denk gelir işte o elli tane şey. karşındaki kusur bulmak için kıvrandıkça bir kez daha anlarsın aslında ne kadar büyük bir futbolcu olduğunu.
bizim gibi seksenlerin sonu ile doksanların başında doğmuş galatasaraylılar için çocukluk kahramanıdır.
bizden biraz daha büyük jenerasyonun gençlik aşkıdır.
onlardan biraz daha büyük jenerasyonun gördüğü en büyük futbolcudur.
onlardan da büyük jenerasyoların, hele meşhur 14 senelik hasreti bir yerinden yakalamışların nirvanasıdır.
belki bizden bir alt jenerasyon için de kulaklarda hoş bir sedadır...
daha sonra doğmuş olanlar için üzgünüm...
o benzersizdir...
tarifi imkansızdır...
galatasaray bir şarkıysa, o en güzel nakaratıdır...
bugün 60 yaşına girmiş. futbolu bırakalı 24 yıl olmuş. bu 24 yılda maç izlerken şurada bir yerde de hagi olsa ne olurdu düşüncesi yüzlerce kez zihnimde dolanmıştır.
ancak bu özleme rağmen, bu aşağılık ve bayağı ortamdan uzak kaldığına şükrettiğim birkaç oyuncudan biridir.
o bizim kutsalımızdır...
öbür taraftan böyle bir adama 1996 yılında meksika'ya sözleşme imzalamaya gidecekken havaalanında istanbul biletini uzatan iki adamdan biri, sonradan galatasaray tarihinin açık ara en kötü başkanlık performansını sergilemiştir.
bu da böyle bir dilemmadır.
iyi ki doğdun be...