• 501
    2 gün kalan maç.

    bizim maça ortak olmamız için agresif tribün ve lemina'nın oyuna girişi gerekiyor.

    okan buruk inat etmezse, her taraftar aşağıdaki on biri istiyor. buradaki potansiyel sorun üçlü oynayan fb ile eşleşme sorunu olacak.

    günay
    franky-davinson-abdülkerim-eren
    torreira-lemina
    barış-sara-sallai
    osimhen

    yedekten girecekler: yunus, mertens, berkan, cuesta ve ahmed

    fb ise djiku'nun dönmesiyle aşağıdaki gibi çıkar:

    irfan can
    skriniar-djiku-yusuf
    osayi-fred-amrabat-szymanski
    tadic
    dzeko-nesyri

    yedekleri: irfan can, mert hakan, talisca, oğuz, mert, cenk
  • 502
    eger sampiyon takimsak, puan farkiyla direk rakibimize karsi sahamizda cikacagimiz macta vurup gececegiz, baska yolu yok. hakemmis, oymus buymus gececegiz. mert hakan mactan once sahaya cikip butun negatifligi kendi ustune alip, butun tribunu mac baslamadan strese sokup yorabiliyorsa, sampiyon takimin sampiyon taraftari demeyecegiz. herkes gorevini yapacak, tribun basta olmak uzere, sonra bir hata olur ise hocaya, oyuncuya laf soylemeye yuzumuz olsun. daha tribunde bir tasmasiza kaybediyorsak, o utanc bize yetmeli.
  • 504
    organize ve profesyonel kötülüğe eklenen yeni yabancı parçaları ile de mücadele edeceğimiz maç.

    topyekûn bize saldırmaya yelteneceklerinden, maçı provake etmek için ellerinden geleni yapacaklarından şüphem yok.
    camiamızı bu konuda özellikle tahriklere kapılmamaları için uyarıyorum.
    özellikle hocamız ve futbolcularımız çok dikkatli olmalı ve saha içinde kalmalı.

    ben de saha içinde kalacak olursam bu maçı kazanacağımızı düşünüyorum. kadıköy takımı da bu maçı kaybetmemek zorunda onlar açısından çok daha kritik maç. onlar beraberliğe, saha dışındaki unsurlar farklı şeylere oynayacaklardır diye düşünüyorum.

    bu maçın 11'i ve dizilişi böyle olmalıdır.

    ----------------------günay
    frankowski - davinson - abdulkerim - eren
    ----------------------lemina
    sallai -------- torreira ---- sara - ----------barış
    ---------------------osimhen
  • 505
    şu mactan en azından bir beraberlik çıkartmamız lazım. ha normalde bu namussuzları susturmak için direkt galibiyet lazım ama takımda o ışığı göremiyorum. güçlü bir oyunumuz yok. fenerbahçe sezon başında çok kötü ve dağınık oynarken son dönemde biraz daha toparladı. biz ise sezon başından ortasına kadar fena olmayan bir ivmeyle gelmemize rağmen nefesimizi çabuk tükettik ve maalesef oynadığımız son üç resmi maçta rezillik üstüne rezillik yaşadık.

    bu maçın anahtarı sakin kalmak, her ihtimale açık olmak, geriye düşebileceğimiz gerçeğinin farkında olup 0-1'e göre de bir oyun planı ve psikoloji hazırlamak, her şeyden önemlisi çok koşup çok mücadele etmek. fenerbahçe'nin en etkili olduğu noktalar kanatlardan kesilen ortalar ve nesri'nin kafaları. nesri'yi sürekli durduramayız o yüzden ortaları durdurmalıyız, bu da ancak boş alan bırakmamakla olur. boş alan birakmamak için hem çok koşmalı hem de akıllı oynamalısınız. tadic aklıyla oynasa da fiziksel olarak çok geride. ona fizik olarak üstünlük kurup yormamız lazim. dzeko bağlantı kurmak için çok koşmaya çabalıyor o yüzden yaşı itibariyle 30. dakikadan sonra çok net pozisyonlar hariç topa vuracak gücü kalmıyor. alanları kapatırsak daha çok yorulacaktır. şimanski geçen senki formundan uzak. defansları tam da değil formda da değil. ancak fenerbahçe 0-0'ı da, 1-0'ı da 0-1'i de bizden iyi oynuyor. biz her durumda aynı oyun planını sahnelemeye devam ediyoruz. akıllı oynamaya ve biraz şansa ihtiyacımız var. eğer bir şekilde ilk yarım saat gol yemeden gol bulabilirsek maçı alma şansımız var. ama biz bu maçı 1-0 bitiremeyiz bunun bilincinde olmamız lazım. karşımızda anadolu takımı yok, özellikle yan toplardan her an gol atabilecek bir takım var. sezonun ilk yarısı gibi 2 farkı bulabilirsek oyun rahatlayacaktır.

    bunca konuşmadan sonra ben bu maçın bu anlattıklarımızdan ziyade başka şeylere gebe oldugunu düşünüyorum. olaysız geçme ihtimali çok düşük. ayrıca kırmızı kart göreceğimizi de tahmin ediyorum, gelen hakem maçın tansiyonunu yükseltmemek için sarı kartlarina erken basvuracaktir. bizimkilerden biri de ilk sarı sonrasında yapacağı sarıya yakın bir harekette ikinci sarıdan atılacaktır. gelen hakem muhakkak bu namussuzların iftiralarını duymuştur, haliyle hiçbir şey olmasa bile "bakın ben türk hakemlerine benzemem, galatasaray'ın evinde derbide galatasaray'a kırmızı kart verebilecek bir hakemim" diyebilmek için bize kart göstermeye daha istekli olacaktır.

    umarım yeneriz, biraz da olsa çenelerini kapatırız ancak az alkmaar maçlarıyla bıçağı kendimize biz sapladik, olası bir derbi mağlubiyeti taraftarın da camianın da psikolojisini çok bozacaktır. yenemiyorsak yenilmememiz lazım.
  • 510
    karşi tarafin yaptigi ahlaksizliklari siralasak buradan jupitere yol olur. onlari artik saymaya gerek yok. bundan sonra bizim yapacaklarimiz/yaptiklarimiz onemli.

    ornegin;
    -yonetim ve yonetime yakin kimseler sirf biraz fazla avanta ugruna karaborsaya icazet verip, tribunde tezahurat yapmayacak, bagirmayacak, mac izlemeye degil de temaşa seyreylemeye gelen, mactaydim diye sosyal medyada bol bol fotograf paylasan ancak hicbir sekilde sahada oynanan oyunla ilgilenmeyecek kisilere bilet aktarimina neden oldu mu?
    -taraftar karaborsa yapip kombinesini sirf biraz para kazanmak ugruna, hic tanimadigi, hatta tribunden maci sabote edebilecek fenerli tiplere biletini devretti mi?
    -hoca, kafasindaki vazgecilmez dogrulardan vazgecip, sahada kazanacak 11'i kurgulayip dogru oyun planini masaya yatirdi mi?
    -oyuncular, macin onemini idrak edip mental olarak kendilerini bu maca hazirladi mi?

    bundan sonra sorulmasi gereken sorular bunlar. yani biz galatasaray olarak topyekün bu maca hazirlandik mi?

    zira ben az aalkmar macinda ne tribundeki o baskiyi gorebildim, ne oyunculardaki o inanmisligi gorebildim, ne hocada o feraseti hissedebildim.

    evet biraz olumsuz konustum farkindayim ama son donemde yasanan olaylar beni bu noktaya getirdi. cidden cok sinirliyim. bu sabah normal bir sekilde uyanmama ragmen mac aklima gelince sinir kupune dondum. umutlu muyum? sonuna kadar. o manipulator federasyon baskanini, o karsi tarafin onulmaz hareketlere sahip yoneticilerini, provokatif futbolcularini o sahaya gomdugumuzu hayal ediyorum. catir catir top oynayip, bu zararlilarin haddini bildirdigimizde ancak icim rahatlayacak.

    eminim ki bircok akli basinda galatasaray taraftarinin da bu ruh halinde oldugunu dusunuyorum.

    vurduğumuzda rakip kaleye gol, düştüğümüzde rakibe kart, son duduk caldiginda 3 puan bizim olsun.
  • 511
    takımın tek oyun planı stoperlerden osimhen'e uzun top şişirmek olacaksa, hem tribünlerin hem de takımın 20. dakikada mental olarak kırılıp kaybedeceği maçtır. tıpkı içerdeki az alkmaar, young boys, geçen sezonki fenerbahçe maçları gibi. 20. dakikada maçı kaybedeceğimizi anlıyoruz ne yazık ki. bunun mücadeleyle de bir alakası yok, oyuncular gayet mücadele ediyor ve istiyorlar ama oyun sistemimiz yüzünden sahanın her alanında rakiplere eziliyorlar.
  • 513
    kaç gündür maçla alakalı taktik teknik vs. yorum varsa dinlemeye çalışıyorum, sürekli kafamda nasıl olur diye düşünüyorum. bu maç öncesi bu başlığa son yazım. daha da beklentimi yükseltememe gerek yok. düşürmek faydalı.

    öncelikle içimizde bulunduğumuz durumu değerlendirmek lazım diye düşünüyorum. geçen sene ve bu sene avrupa’dan bize yakışmayacak oyunlarla orta sınıf takımlara elendik. bunu özellikle galatasaray’ın 90lardaki avrupa başarılarını görmüş herhangi bir taraftarın kabul etmesi mümkün değil. burada hemfikiriz. bu moral bozukluğu, okan hocanın basit doğruları uygulayamaması hepimizde hayal kırıklığı yarattı. çoğumuz bir ceza görmek istiyoruz ama o an şu gün değil. ilk alkmaar maçından sonra ben umudumu sıfırladığım için, ikinci maçtaki sonuca çok takılmadım. ama oynanan oyun, ilk 11 tercihleri çileden çıkartmasına rağmen, ön kabul olarak uefadan tescilli takımın maçına konsantre oldum. bu maç bizim bu senede ipi göğüsleyebilmemiz açısından kritik maç. o yüzden bütün eleştirilerimi, isyanımı dondurdum. bu sene şampiyon olalım, yıl sonu zaten hep beraber birbirimize gireriz bu konularda.

    diğer taraftan da maçın hakem ataması, tff başkanı denilen şahsiyetin açıklamaları, uefadan tescilli takımın her türlü pisliği yapması, acun’un açıklamaları, kulübümüzün değerliği yalnızlığı ve üzerine gelinmesi ile kimse kusura bakmasın, ben takımıma ortam bu haldeyken avrupadan elendik diye bu maç öncesi gönül koyamam. her galatasaraylının şu an içinde bulunduğumuz durumdan farkında olması lazım. adil ve herşeyin doğru olduğu bir ortamda rekabet etmiyoruz.

    maçın ilk 11 ile alakalı herkes hemfikir. okan hoca bu sefer umarım inat etmeyecektir. mertens karakterine, oyununa bayıldığım, lise en arka sırada beraber geyik yaptığım arkadaşım gibi. çıkar kendisi der, hoca beni bu sefer oynatma diye. ilk 11 başlamaması gerektiği malum.
    maçın bizim açımızdan x factorünün franky olacağını düşünüyorum. ortaları, içeri kıvrılmaları, orta sahayı fazlalaştırmasıyla çok işimize yarayacaktır.

    maçın önemli noktaların bir yinelediğim gibi takım ve tribünce sakin kalıp, provokasyona gelmemek. gergin bir ortam bize hiç yaramıyor, yaramadı.

    son sözüm taraftara. maça gidecek taraftara çok iş düşüyor. müthiş bir ortam yaratmalılar. telefonlarınızı bırakıp anı yaşayın. şimdiden hepsinin emeğine sağlık.

    sözün özü, önemli bir maça çıkıyoruz. bu maça gelene kadar olanları düşününce normal bir maçtan söz edemiyoruz. umarım yaradan yanımızda olur. attığımız gol, yediğimiz ofsayt olur. ben uefadan tescilli takımın sevinmesini istemiyorum. o akşam kazanıp, bide bunlar üzülünce vücut ekstra seratonin salgılıyor. hakkımızda hayırlısı.
  • 514
    öncelikle üşenmeyip eski entrylerime bakarsanız okan buruk’u en şok eleştirenlerden biriyimdir.
    öyle totemci gerçeklikten uzakta yorum yapmaktan da kaçınırım.
    gerçekten inanmadığım hiçbir durum için buradaki ya da çevremdeki insanları gaza getirmek için de konuşmam.
    gelelim şimdi bu maç hakkındaki düşüncelerime;
    futbolun gerçekten basit gerçeklerle iyileştiğini düşünüyorum. galatasaray’ımızın kadrosu da formu da özgüveni de öncelikle rakibimizden iyi. bakmayın siz öyle algı çalışmalarına.
    kadromuzun ihtiyacı olan tek şey ateşleyici bir moral ya da unsurdu. icardi’den sonraki oyundaki düşüşte bence sadece bundan dolayı.
    şimdi lemina, frankowski ve eren gibi takıma hem ateşleyici güçler eklendi hem de futbolcularımızın psikolojisinde güçlü olan biziz algısını tekrar oluşturdu. zaten rize’deki kenetlenmede bunu gördük.
    hücumdaki oyuncu, kanattaki oyuncu benim arkamda eren var frankowski var ortasahada lemina var diyecek daha korkusuzca pres yapacak. top ayağındayken daha özgüvenli oynayacak.
    tek başına lemina bile ateşleyici güç olmaya yetecekken, beklerde de hem hücumda hem savunmada iki kaliteli isim eklendi. stoper ikilisi bence yine en iyisi bizde.
    futbol takım oyunu eksik parçalarla güzel sonuç ortaya çıkmıyor.
    bizde eksik parçalarımızı tamamladık ve kusursuz bir takım olduk.
    bir örnek vermek gerekirse bjk birkaç takviyeyle geçen seneye oranla nasıl çehresi değişti bir hatırlayın.
    çok fazla uzatmadan biz kadro olarak eksiklerimizi tamamladık. kadro kusursuz, psikoloji yerinde üstüne hem takımda ateşleyici güçler var hem de rakibin algılarını çirkinlerini görüp bunları boşa çıkarmak isteyecek karakterli futbolcular. ekstra motivasyonu da az maçını unutturmak isteyeceklerdir.
    bu işin %50 si kadro kalitesiyse %50 si psikoloji ve özgüven.
    bizde her ikisi de mevcut.
    o yüzden orta hakem acun, var ali koç olsa da biz bu maçı kazanacağız.
    maç sonu bu entry’i editlerim.
    benim onbirim de aşağıdaki gibi ki bence okan hoca onbirde de herkesi ters köşe yapacak ama yinede kazanacak.
    muslera
    frankowski davinson abdülkerim eren
    yunus torreira sara lemina barış
    osimhen
  • 516
    https://x.com/...GqxJkJASXGbMbADHmyGg

    alıntı

    sloven hakem vincic maribor’un maçlarını yönetmiyor, neden? diyorlar ki maribor doğumlu olduğu için yönetmiyor. slovenya’da ljubljana doğumlu hakem ljubljana maçını yönetebiliyor. demek ki vincic’in farklı bir durumu var. bu adam şampiyonlar ligi’nde maç yönetebiliyor ama maribor’un maçlarını yönetemiyor.

    alıntı

    bu maç için kurbanlık koyun gibi pazartesiyi bekleyip, “hakemi de yeneceğiz, isterse acun hakem olsun onun yönetiminde bile yeneriz, yenemiyorsak zaten bize yuh” gibi hamasi söylemlerde bulunmamıza hiç gerek yok.

    bu maça bu kadar organize olup, bütün temayülleri yerle bir etmelerine bu kadar aciz görünemeyiz. kendimizi bu kadar dışarda bırakıp gücümüzü aklımızı alay konusu haline getiremeyiz.

    büyük bir ihtimalle yönetim şu an başka yoğunluklarla meşgul ve maçı bekliyor, ama.

    ivedilikle maça avrupa futbolunda güç sahibi kişileri davet etmeliyiz. uefa başkanı gelmedi tamam lakin sansasyonel durumlar olması halinde gözleriyle görüp kamuoyu oluşturacak insanlar tribünde bu maçı izlemeliler. fenomenler olur, dünyaca ünlü futbolcular olur, olur da olur.
    maç yayının haklarına erişme imkanı olan ülkelerin ve kuruluşların temsilcilerine bu maçın önünün anlatılması gerekir.
    statta, koridorlarda profesyonel güvenlik ekiplerinin sayısının arttırılması sağlanmalı. oyuncuların bılunduğu alan dahil. herhangi bir taşkınlığa izin verilmesinin önüne geçilmeli ve hatta rakibin ohal şartlarında olunduğu halini hissetmeleri sağlanmalıdır. yerlilere etki etmese de rakip yabancı oyuncularını titretecek gerginlik yaratılmalıdır.
    vip ve protokol tribünlerine girecek kişiler kati suretle güvenlik acziyetine uğramamak adına, ismine bakmadan kontrol edilmelidir. asla ve kat’a wanda ya da l-gantenin stada girişine izin verilmemelidir.

    yeter artık ne yaparsa yapsınlar biz yine de efendi olalım, nezaketimizden taviz vermeyelim saçmalıklarına. adamların bu dikta yapılanmasına karşı sakin abi tavırlarından, vur ensesine al lokmasını denilen kişi olma halinden sıyrılalım artık. biz kendimizi bilsek de, görünen maalesef bu. son dönemde yemediğimiz şamar kalmadı. kendinize gelin ey yönetim!
  • 517
    milliyet gazetesinin iddiasına göre 4-3-3 olarak sahaya çıkacakmışız. mertens kenara çekilip lemina oynayacak. iddialar:

    - 4-3-3 sistemi ile sahaya çıkacak.
    - mertens yedek başlayacak.
    - orta saha kurgusu torreira-lemina-sara üçlüsünden oluşacak.
    - beklerde frankowski ve eren elmalı olacak.
    - stoperde ise sanchez-abdülkerim ikilisi görev alacak.
    - kaleyi muslera koruyacak.
    - cuesta kulübede olacak.
  • 518
    niye bu kadar gerildiğimizi anlamadım. az bir sakin olun allah aşkına!

    1. stada giden taraftar koreografi yapmayacak, sataşma vs. mevzularına karışmayacak ve sadece sahadaki oyuna odaklanacak!

    2. okan hoca da doğru düzgün bir 11 ve taktikle sahaya çıkıp fişi çekecek. kalkıp da mertens, cuesta, kerem falan sürmesin sahaya bir zahmet!

    not: hakem konusunda herkes gibi ben de endişeliyim ama artık çok geç! bu konuda esas konuşması gereken yönetim susuyorsa burada yapacak bir şeyimiz yok. zaten her hafta ekstradan hakemi de yeniyorduk. bizim için yeni olmayacak.

    (bkz: allah yardımcınız olsun)

    (bkz: iyiler mutlaka kazanır)
  • 519
    son derece uyanık olmamız gereken maç. asla sahaya yabancı cisim atılmamalı. söv, say ama atma. önde olduğumuz anda en ufak bir olayda içeri girecekler, gözlemci vs herşey ayarlanmıştır. verilecek ceza bile bellidir. (puan silme, saha kapatma vs vs) bu kadar da olmaz demeyelim. bu sezon "bu kadar da" olmazların hepsi oldu.

    takımımıza güveniyorum. aslanlar gibi çıkıp istediğimiz sonucu alacağız.
  • 520
    öncelikle şunu iliştireyim, genel yönelimi de merak ediyorum;

    https://anketinho.com/6925

    bu hafta 20 şubat 2025 galatasaray az alkmaar maçından sonra sinan yılmazın güzel bir değerlendirmesi oldu. 30+ yaşında star'da cl maçları ile büyümüş galatasaraylılar için doğal rakip fb değil, roma juventus ne bileyim real gibi takımlardır diye. gerçekten fb ile sidik yarışı zerre ilgimi çekmiyor. benim için lig sadece avrupa'ya katılım için bir araç. ligdeki başarının bizim ne kadar rahat avrupa'ya katıldığımızı göstermesi dışında bi anlamı yok benim nezdimde.
    belki bilen 3-5 kişi vardır iyi bir okan buruk savunucusuydum, bu sene içeride 3-3 biten kiev maçına kadar. burada sezon sonu değişim tarafına daha yaklaşmaya başladım. bahsettiğim bu haftaki az maçı ve öncesindeki rize maçında, ikisinde de buruk'un mertens'le başlayıp 45'te çıkarması, 2 maçta da neredeyse birebir aynı hataları ve değişiklikleri yapması sonrası artık netleştim. bu sene direkt avrupa'ya katılacak şekilde, yani şampiyonlukla gemiyi limana yanaştıralım ve bu birlikteliği sonlandıralım.
    bu maç içinse, maçtan umutlu olmamın tek sebebi sanırım lemina. lemina'nın tek başına maçı alacağından falan değil de genel anlamda leminalı kurgunun zorla buruk'un hatalarını telafi edeceğini düşündüğüm için umutluyum. tabi bir de frankowski'nin 'futbolcu' olmasından kaynaklı pozitif bir durum var. bunlar olmasa, bu sene bizi avrupa'da rezil eden düşük bütçeli takımlarla çok benzer bir oyun anlayışı olan fb'den 3 puan alacağımıza dair umudum 0 olurdu.
    sonuç olarak buruk'un artık bir kredisi kalmadı. avrupa'da 2-3 maç değil, istikrarlı biçimde sistem takımlarına madara olan hiçbir hocanın da bundan sonra gs'da kalıcı olamayacağını bilerek göreve başlaması lazım. avrupa yoksa destek yok. kimse kusura bakmasın.
  • 521
    yunus oynayabilecek durumda ve formdaysa; günay derbi atmosferini kaldırabilecek gibi görünüyorsa teknik ekipçe ideal 11 böyle olmalıdır.

    ----------------------günay
    frankowski - davinson - abdulkerim - barış
    -------------- torreira ---- lemina
    sallai ---------------- sara ---------------- yunus
    ---------------------osimhen

    ama muhtemelen günay'ın genel olarak derbiyi kaldıramayacağı ve muslera'nın derbi performansı da göz önünde tutularak ve de yunus'un maç eksiği dikkate alınarak şöyle bir 11 ile çıkacağımızı düşünüyorum. umarım yanılmam.
    ayrıca mertens ile başlarsak 45 dakikayı çöpe atmış oluruz. bu çok kritik bir tercih olacak. (son 20-30 dakika sonradan girip maça etki edebilir.)

    ----------------------muslera
    frankowski - davinson - abdulkerim - eren
    -------------- torreira ---- lemina
    sallai ---------------- sara ---------------- barış
    --------------------- osimhen
App Store'dan indirin Google Play'den alın