şampiyonluğu son maçta kaçıran bir takımın, şampiyon olmuş gibi sevinmesi.
mantığın bittiği yerde fenerbahçe başlar.
202
beklerin, ceza sahasında kendi takımından 1 oyuncu olsa bile ısrarla orta açmaya çalışması.
161
galatasaray'ın 2010 - 2011 sezonunda 11. sırada olmasına rağmen ve üstüne üstlük 3. teknik direktör kim olur diye tartışılıyorken, başkanının hala daha kulübün başında olmasıdır.
mesela brezilya gibi bir futbol devine kök söktürür, ecel terleri döktürürüz, ama onların yarısı bile olamayan ingilizlere karşı 10 maçta hiç gol atamayıp, 31 gol yeriz.
1954'ten beri hiçbir dünya kupasına katılamayız, tek katıldığımız kupada ise 3. oluruz.
isviçre maçında çıkan olaylardan dolayı uefa'dan 4 maç seyircisiz oynama cezası alırız, seyircisiz oynadığımız bütün maçları kazanıp cezayı tamamlarız, ama daha sonraki maçların hepsinde puan kaybedip gruptan çıkma şansını zora sokarız.
uzatmalara giden bir kupa maçında 118. dakikada gol yiyip, 119. dakikada atarız.
herkes ev sahibi takımlardan çekinirken, biz katıldığımız bütün şampiyonalarda ev sahibi takımları duman ederiz.
175
* yabancı madde yağmuruna tutulan adama maddenin değdiği yer harici bi yerini koruduğu için tribünleri tahrik etti etiketi yapıştırmak.
* limon bile satamayacak kadar bilinçsiz ve magazin gibi kimin eli kimin götünde belli olmayan bir dünyada görev alan şahısların spor dünyasında kendisine yer bulması.
* şike suçlularına ceza indirimi yapmak için kamuoyu oluşturmak ve anında 4 parti birleşip yasa çıkartmak( ki bu ülkede atanamayan öyle boş boş bekleyen öğretmenler gibi bir konu var buna değinen yok )
* maç satan karısını satmıştır, anasını satmıştır gibi kadınları aşağılayan bir cümleyi gayet bilinçsiz bir şekilde her bulunulan ortamda tv'de gazetede dillendirmek.
şehir takımlarının isimlerindeki dayanılmaz spor takısı takıntısı. halbuki şehirlerin isimleri yalın bir şekilde bırakılsa ne de güzel olur...
189
türk futbolu.
130
mustafa sarp, barış özbek gibi adamların * galatasaray spor kulübünde lisanslı futbolcu olmaları. hatta her hafta ilk 11'e girmeleri. hatta ... neyse tamam.
131
galatasaray futbol takımı futbolcularının galatasarayduran top kullanırken ileri çıkması. boşu boşuna efor sarfediliyor ceza sahasına giriliyor bir heves sonra işin yoksa geri dön. neden en baştan geride kalmayı çalışmıyorlar antremanlarda hiç anlamam. (bkz: yani inanılır gibi değil)
219
bu entryle birlikte 224 tane entry girilmiş olacak. ''türk futbolundaki mantıklı durumlar'' diye bir başlık açsak 10 entryi geçer miyiz?
- hayır, geçemeyiz :(
20
ülkede bulunan 60-70 tane yabancı futbolcu için devre arasına erken girilir*, fakat bu ülkenin oyuncuları için ramazan bayramının bir ve ikinci günlerine maç konulur. mantıksızlık işte.
245
plan, program, bütçe, analiz, strateji kavramlarından uzak olması sebebiyle sadece güne göre yaşaması sonucu ortaya çıkan mantıksızlıklar silsilesidir. elinde para varsa veya borç alarak o gün için belirli bir nakit yaratabilecekse sadece transfer yapabilmek olmak için veya "bak ya x kimi transfer etti, in x we trust", söylemlerindeki kişi olmak için ileriyi düşünmeden transfer yapan yöneticiler ülke futbolunu bu noktaya getirmektedir. her şey maalesef yönetici sıfatını alanların kişisel şovlarından ibaret. ülke futbolunun tepesinde doğru düzgün bir regülatör de olmayınca (esasen tff öyle olmalı ama ülkedeki her bürokratik kurum gibi tamamen bozuk durumda) futbol salıncak gibi bir ileri bir geri gidiyor. ileri doğru gittiğinde türkiyede futbolun geliştiğini zannedip başarı umutlarımız yeşeriyor ancak bir iki adım sonra o salıncağın iplerinin sabit bir yere bağlı olduğunu anlıyoruz ve bu sefer geriye doğru hareket başlıyor. kimi takımlar da zaten salıncaktan düşüp kafa göz yarıyor, bir daha da binemiyor. yol belli, yolu görüyoruz ama salıncaktan inip o yolu kimlerle nasıl yürüyeceğimizi bilmiyoruz, planlamıyoruz. maalesef tek hayalimiz salıncakta daha hızlı sallanıp daha yukarı çıkmak ve daha ileri gittiğimizi zannetmek....
159
galatasaray'ın 2010/2011 sezonunda 11. sırayı görmesidir. bundan ala mantıksızlık görmedim.