245
plan, program, bütçe, analiz, strateji kavramlarından uzak olması sebebiyle sadece güne göre yaşaması sonucu ortaya çıkan mantıksızlıklar silsilesidir. elinde para varsa veya borç alarak o gün için belirli bir nakit yaratabilecekse sadece transfer yapabilmek olmak için veya "bak ya x kimi transfer etti, in x we trust", söylemlerindeki kişi olmak için ileriyi düşünmeden transfer yapan yöneticiler ülke futbolunu bu noktaya getirmektedir. her şey maalesef yönetici sıfatını alanların kişisel şovlarından ibaret. ülke futbolunun tepesinde doğru düzgün bir regülatör de olmayınca (esasen tff öyle olmalı ama ülkedeki her bürokratik kurum gibi tamamen bozuk durumda) futbol salıncak gibi bir ileri bir geri gidiyor. ileri doğru gittiğinde türkiyede futbolun geliştiğini zannedip başarı umutlarımız yeşeriyor ancak bir iki adım sonra o salıncağın iplerinin sabit bir yere bağlı olduğunu anlıyoruz ve bu sefer geriye doğru hareket başlıyor. kimi takımlar da zaten salıncaktan düşüp kafa göz yarıyor, bir daha da binemiyor. yol belli, yolu görüyoruz ama salıncaktan inip o yolu kimlerle nasıl yürüyeceğimizi bilmiyoruz, planlamıyoruz. maalesef tek hayalimiz salıncakta daha hızlı sallanıp daha yukarı çıkmak ve daha ileri gittiğimizi zannetmek....