resim
Süleyman Luş
Takım:A. Keçiörengücü
Mevki:Sol Bek
Yaş:23
Boy:1.78
Uyruk:Türkiye
  • 149
    genç takımlardaki performans tamamen önemsizdir demiyorum ama buradan yola çıkarak bir oyuncunun mutlaka oynaması gerektiği, oynarsa iyi olacağı iddia edilemez. pek çok futbol otoritesine göre cisse, kendi kuşağının en iyi, en yetenekli hücum oyuncusuydu fransa'da. sakatlık öncesinde de cisse hiçbir zaman aynı dönemde oynadığı oyuncuların önüne geçemedi profesyonel kariyerinde. batuhan karadeniz alt liglere fazla gelen bir oyuncuydu, keza enes ünal da öyle. ancak alt liglerdeki dominant oyunlarını profesyonel arenaya yansıtamadılar. bizim altyapımızda harikalar yaratan, o dönem benim de neden gönderiliyor diye kıyamet kopardığım hüseyin altuğ taş profesyonel kariyerinde hiçbir şey ortaya koyamadı. süleyman umarım ki şanlıurfaspor'da düzenli olarak forma giyer ve o ligin öne çıkan oyuncularından biri olur. ancak o zaman bizim takımımızda yer alıp almaması gerektiğini tartışabiliriz, tıpkı ali yavuz kol gibi. ali geçen yıl tarsus'da takımın da ligin de en iyi oyuncularından biri olmayı başardığı için bugün bizim a takımımızda. kaldı ki her genç oyuncu yıldız olacak ya da a takımda yer olacak diye bir kaide yok. bir altyapı o ülkenin en üst düzey liginde ya da onun bir alt liginde düzenli oynayabilecek oyuncular yetiştirebildiği için de kıymetlidir. galatasaray altyapısı ne yazık ki senelerdir süper lig'in herhangi bir takımında düzenli forma giyebilecek bir kaleci çıkaramadı mesela. bu ciddi bir sorundur.

    süleyman ya da başkası fark etmez. altyapı senede a takım rotasyonunda yer alabilecek, ilk 11 için forma rekabetine girebilecek bir ya da iki tane oyuncu verse a takıma bu fazlasıyla yeterli olur.
  • 114
    emre taşdemir'in tekrar kiralanacağını ya da anadolu'dan yapılacak bir transferde takas parçası olarak kullanılacağını düşünüyorum. bu durumda elimizde saracchi'yi yedekleyebilecek ömer ve linnes kalıyor. ikisinin de ilk olarak değerlendirileceği mevkii sol bek değil. 60 küsür maçlık sezonumuzda illa ki şans gelecektir ve dilerim ki iyi kullanacaktır.
  • 163
    2021-2022 futbol sezonunun ilk günlerdinde galatasaray'ın sözleşmeli tek sol beki. eşref hamamcıoğlu mezar başında omuz atsa mezara girer malesef. arkadaş hedefin galatasaray'da top koşturmaksa biraz çalış ya çok değil bu fizikle ancak sezon başında görüntü olsun diye kadroda görünürsün, sonrası ikinci lig. ondan sonra neden şans bulamıyoruz bulamazsın tabi.

    https://twitter.com/...421941327446018?s=20
  • 19
    kendisi özelinde şimdiye kadar izlediğim maçlarda savunma yönünü değerlendirebileceğim zor bir müsabaka ile karşılaştığını söyleyemem. u19 olsun u21 olsun rakibini sahasına hapsederek oynuyorlar genelde. bu nedenle savunması için benim yorum yapmam sağlıklı olmaz.

    sol ayağını çok iyi kullanan bir oyuncu ve bir sol beke göre çok iyi oyun görüşü olduğuna inanıyorum. seneye önce nagatomo'nun arkasında güven veren bir yedek olabilir. ayrıca bugün özelinde ise 10 şubat 2019 galatasaray-trabzonspor u21 maçında sonradan oyuna girerek orta sahada görev almıştır ve bence çok başarılı bir performans ortaya koymuştur.
  • 59
    a takımla antremana bile çıkmadan 1 kasım 2019 galatasaray çaykur rizespor maçında nasıl görev alacağını anlayamadığım genç oyuncu. öncelikle oynarsa aşırı zorlanacak. neden zorlanacak? nagatomo defansif yönden caydırıcı adam. nagatomo'nun kanadına rakip fazla oynamıyor. dolayısıyla hücuma kalıyor iş hücumda da yetersizliği ortaya çıkıyor. ama burada nagatomo var savunması iyi deyip o kanada pek yüklenmiyorlar.

    süleyman hücumda nagatomo'dan daha etkili olabilir ancak süleyman sahaya çıktığında rakip süleyman'ın kanadını gözüne kestirecek. sürekli o kanadı deneyecekler. aldıkları her topu o kanada şişirecek oyunu oraya yığmaya çalışacaklar. bu noktada süleyman çok iyi pozisyon alıp fiziğiyle rakibini sindirmeli ve ilk 3-4 denemeyi savuşturmalı. eğer bunu beceremezse maç boyu sürekli onun kanadı zorlanacaklar ve fizik yetersizliğinden çok zor durumlara düşecek. linnes ilk geldiği zamanlar hem defansif hem de fiziksel olarak çok yetersizdi. bunu fark eden rakiplerimiz bütün oyun planını linnes'in zaaflarının üzerine oynamak üzere kuruyordu. bazı maçlarda çok erken oyundan alınmak zorunda bile kalmıştı bu yüzden. şimdi aynı durumda süleyman olunca onu boş verip doğal oyunlarını oynayacaklarını düşünmüyorum. ancak bizim takım çok iyi oynar, rakibe fazla top göstermeyiz, orasını bilemem ama haftalardır alışık olduğumuz oyunun bir parçası olarak süleyman sahaya sürülürse büyük ihtimal çocuğun özgüvenine darbe vurmak dışında hiç bir işimize yaramaz.
  • 169
    genç takımlardaki performans tamamen önemsizdir demiyorum ama buradan yola çıkarak bir oyuncunun mutlaka oynaması gerektiği, oynarsa iyi olacağı iddia edilemez. pek çok futbol otoritesine göre cisse, kendi kuşağının en iyi, en yetenekli hücum oyuncusuydu fransa'da. sakatlık öncesinde de cisse hiçbir zaman aynı dönemde oynadığı oyuncuların önüne geçemedi profesyonel kariyerinde. batuhan karadeniz alt liglere fazla gelen bir oyuncuydu, keza enes ünal da öyle. ancak alt liglerdeki dominant oyunlarını profesyonel arenaya yansıtamadılar. bizim altyapımızda harikalar yaratan, o dönem benim de neden gönderiliyor diye kıyamet kopardığım hüseyin altuğ taş profesyonel kariyerinde hiçbir şey ortaya koyamadı.

    süleyman umarım ki bandırmaspor'da düzenli olarak forma giyer ve o ligin öne çıkan oyuncularından biri olur. ancak o zaman bizim takımımızda yer alıp almaması gerektiğini tartışabiliriz.

    kaldı ki her genç oyuncu yıldız olacak ya da a takımda yer olacak diye bir kaide yok. bir altyapı o ülkenin en üst düzey liginde ya da onun bir alt liginde düzenli oynayabilecek oyuncular yetiştirebildiği için de kıymetlidir. galatasaray altyapısı ne yazık ki senelerdir süper lig'in herhangi bir takımında düzenli forma giyebilecek bir kaleci çıkaramadı mesela. bu ciddi bir sorundur.

    süleyman ya da başkası fark etmez. altyapı senede a takım rotasyonunda yer alabilecek, ilk 11 için forma rekabetine girebilecek bir ya da iki tane oyuncu verse a takıma bu fazlasıyla yeterli olur.
  • 113
    süleyman luş'u ilk gördüğümde ben, ergün penbe'ye çok benzetmiştim, sadece dış görünüş ve fiziksel intibası nedeniyle. -arda turan'a tipoloji olarak benzerliğini ise es geçiyorum.- o kemikli vücut yapısı ve hatta yanaklarının biraz içe göçük olması bana öyle hissettirmişti. açıkçası biraz da ön yargılıydım. aslında bu ön yargı kemikli sporculara karşı olan bir şey bende. kıramıyorum. mesela aynı şeyi andrei kirilenko için de düşünüyordum. veya şimdilerde milli beklerden biri olan nazım sangare için -ki o konuda pek haksız sayılmam- düşünüyorum. yani biraz kalas olduğunu, daha doğrusu yumuşak olmayacağını düşünmüştüm. neyse işte. aslında ön yargılarımı kırmam gerekti konusu ergün penbe'den aşikar ama...

    süleyman luş'a dönelim biz.

    öncelikle klasik birkaç bilgi verelim. mart 2001 doğumlu. sol ayaklı. 178 boyunda.

    karşılaştırma olsun diye yazıyorum. nagatomo 169, saracchi 172, mariano 176, marin linnes 177, zeki çelik 180 boyunda.

    devam.

    sert bir oyuncu. bam güm girebiliyor rakibe ve topa. fakat rakiple temas sırasında koordinasyonunu kaybedebiliyor. bu durum; vücut gelişiminin devam etmesinden, henüz gelişimini tamamlamamasından, vücudunun dengesini henüz bulamamasından, ayaklarının yere sağlam basmamasından veya güçsüzlükten kaynaklanıyor olabilir. yeterince izlemedim, yakın mesafede çalışma fırsatım olmadı haliyle. gerçi güçsüzlük diyorum ama işin rengi tam olarak öyle değil. alt yaş kategorilerinde öyle hemen göze çarpmıyor. mesela rakip futbolcuyla fiziksel olarak eş değilse altta kalıyorsa dağılabiliyor ki bu bam güm dalma meselesi de zaten genelde buralarda ortaya çıkıyor.

    yoksa hacimli değildi ama yaş grubuna görece kuvvetliydi. bu hacimsizlik ona hız, hızlanma ve çeviklik konusunda da avantaj sağlıyordu. süratle ileri çıkıyor, top sürüyor, topla ani durabiliyordu. bu ani durmalarda topun hakimiyetini de kaybetmiyor, aksine saha görüşünü de koruyabiliyor, bekletmeden pas opsiyonlarını bulabiliyordu. ki pas tekniğini ve temelini de ben açıkçası beğenmiştim. temizdi, topun süratini falan iyi ayarlıyordu.

    onun dışında pek bir şey söyleyemeyeceğim. çünkü defansif özellikler, özellikle pozisyon bilgisi karşınızdaki rakibinizle doğru orantılı analiz edilir. yani rakibiniz ne kadar geniş yelpazede hücum ediyorsa sizin savunma beceriniz de o kadar görülebilir.

    söz gelimi:
    - stoperinin kademesine giriyor mu? ters kademesi var mı? stoperinin açıklarını kollayabiliyor mu?
    - yerleşik savunmada uyuyor mu, uyumuyor mu?
    - doğru adamı marke edebiliyor mu?
    - kontralarda pozisyonu süzebiliyor mu?
    - half-space'lere atılan toplarda nasıl?
    - ters kanattan atılan diyagonallerde, veya cepheden yüksek ve alçak toplarda nasıldır?
    - karnına atak yapan futbolculara karşı, dışa çalım atanlara, içe çalım atanlara, bekinden yardım alanlara karşı nasıldır?
    vesaire vesaire...

    haliyle alt kategorilerde ve özellikle çok az maçını izlemişseniz çok bir şey ifade etmiyor bu durum. zaten çoğu şeyi göremiyorsunuz ya da çok fazla dalgalanma oluyor. yani veri hem az oluyor hem de güvenilir olmuyor. fakat bunlar genellikle -sezgiseller hariç- öğretilebilir şeyler. keşke öğretsek...

    ha mesela hakkında konuşanlara bakarsanız uzun taç, kısa taç kullanabiliyor falan derler. çok da önemli bir meziyet değil. önemli olması için organizasyon lazım. hele korner organizasyonunu bile bir kurguya oturtamamış bir takım olarak galatasaray'a bakarsak.

    kısacası süleyman luş'ta bir şeyler var. ama öyle sahaya atalım, arkamıza bir daha bakmayalım diyecek kadar değil. 11 kişiden 1'i veya 2'si olabilir belki. oturmuş bir takımda zorlarsak 3.

    takım arkadaşlarının süleyman luş'u -isim önemli değil aslında, her genç daha doğrusu tecrübesiz futbolcu için geçerli bu- saha içinde idare edebilmesi lazım. illaki hata yapar. gerçi her futbolcu yapar ama o hataları kaç futbolcu için kotarabileceğimiz önemli.

    takım 1 futbolcuyu kotarabilse ve o 1 futbolcu yavaş yavaş hatalarını minimum seviyeye indirip başkalarının hatalarını kapatmaya başlasa ikinci bir futbolcu sahaya atılabilir ancak.

    bak aklıma geldi. bu hazırlık maçlarındaki hürra takımın yarısını veya tamamını değiştirme olayını da anlamıyorum bu yüzden. mesela süleyman luş'u görmek istiyoruz, hazırlık maçında oynasın. oynasın da ideal bir takımla oynasın ki takımdaki yerini bir görelim. neler yapabiliyor, neler yapamıyor? bir giriyorlar sahaya, bir daha 1000'de 1 ihtimalle bir arada oynayamayacak bir takımla bir şeyler görmeye çalışıyoruz.

    son söz olarak bir temenniden bahsedeyim. özellikle artık geleceği kesinleşen yabancı sınırı garabetinden sonra, galatasaray'ın mevcut finansal problemleri ve daha birçok neden göz önüne alınırsa süleyman luş'un ve daha nicesinin 2020/21 sezonunda bol bol zaman bulmasını umuyorum.

    olursa çok şey kazanırız. olmazsa olmaz der, başka alternatiflere bakarız. vakit kaybetmemiş oluruz. her iki durum da bizim kazancımıza olur anlayacağınız. bu sadece süleyman luş için geçerli de değil. adı ahmet mehmet olur. fikrim bu yönde.
  • 10
    ali yavaş hocanın kendisinden umutlu olduğu genç sol bek. recep'ten evvel a takıma adapte olabilir... akıyor maşallah bu sezon :) eee bu çocuklar yıllardır altyapıdaydı mevzu bunları a takıma çıkartacak hoca ve onları oynayacak hoca :)

    işte vizyoncularla, istatistikçilerle, mentörlerle bir şey olduğu yok ne varsa adana demirsporlu anadolu çocuklarında var :) malum üst dudağının üstünde kıl olunca çomar alt dudağının altında kıl olunca entel kabul edildiğin, kimsenin içeriğe değil biçime baktığı ruh hastası bir konjonktürde (tam ikinci abdülhamit rejimi, batıcılık, istibdat) yaşıyoruz :) hürmetler...
  • 181
    (bkz: rıdvan yılmaz/@katenacyo) şurada rıdvan yılmaz'dan bahsederken kendisine değinmiştim. bu çocuk altyapıda umut vaat eden oyunculardan biriydi sol bek oyuncularımızın uzun süreli sakatlıklar yaşadığı, yetersiz performanslar sunduğu zamanlarda bile bir dk dahi süre verilmedi. yeri geldi linnes sol bek oynatıldı yeri geldi sol bekte yetersizligi aşikar olan ömer bayram dün gece olduğu gibi sol bek oynatıldı. bu çocuk şanlıurfaspor gibi o dronem sorunlu olan bir kulübe kiralık verildi oradaki sorunlar sebebiyle oynatılmadı yedeği olan rıdvan büyük gelişim kaydetti denilmiş. rıdvan süleyman gibi gözardı edilerek saçma sapan yerlere kiralık verilerek mi gelişim kaydetti? burada mantalite farkından bahsediyoruz alt yapıda potansiyel vadeden bir çocuğa güvenilip tek bir dk dahi süre verilmemesinden bahsediyoruz. sonra gençleştirme 3 yıllık planlama la fontane'den masallar dinliyoruz. neyse vardır hocanızın bir bildiği.
  • 190
    bandırmaspor'da yeterince şans bulamamasının (ki aslında 20 maç civarı oynadı) temel sebebi ikinci ligdeki yaşlı oyuncu fetişi ve önüne geçen sene hollanda eredivisie'de her maçı 11 çıkmış bir oyuncunun getirilmesiydi. ki bence oynadığı maçlarda süleyman daha iyi görünmüştü.

    biraz daha güvenli kaynaklardan topladığım kırıntılara dayanarak bu senenin kadro planlaması için en azından ciddi bir şans bulacağını düşünüyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın