galatasaray'daki kötü gidişatı başlatan olay

• 76

  okan buruk’un kararsızlığı. transfer listesindeki oyuncular mevkisel alternatif olarak birbirinin 5 benzemezi. ne sistemsel bir tutarlılık ne de formasyon olarak bir kararlılık var. üstelik mac içinde bile bir yığın değişiklik yapıp takımı daha da çorba ediyor. önceden birkaç maç haricinde b planı olduğunu görememiştik ama a planı düzgün işliyordu, artık a planı da iflas etti. sürekli arayış içinde fakat sahaya yansıyan koca bir hiç, keşmekeş. gun sonunda iş; uzun toplarla deli dana gibi osimheni oraya buraya koşturmaya kalıyor.
• 77

  erden timur’un ayrılışı değil gönderilmesi.
• 78

  erden timur'un istifaya zorlanması ile başlayan ve emin bayram'ın satılışı ile biten süreçtir. en az etkisi olan olabilir ama takımda bir şeylerin yanlış hesaplandığı o gün ortaya çıktı. avrupa'ya sadece 20 kişilik kadro yazabilen, gerisini sadece b listesinden ekleyen tek takımız.
  
  yetmedi, kadro planlaması o kadar kötü yapıldı ki alkmaar maçlarına güdük bir şekilde çıktık.
  yetmedi, "kadro planlamaması" nedeniyle lig içerisinde 10 defa taktik değişikliği yaptık.
  yetmedi, her taktik değişikliğinde takımın belli pozisyonları terste kaldı (3lüde oynayamayanlar 3lüde 4lüde oynayamayanlar 4lüde oynadı)
  yetmedi... okan hocamız bu dağınıklığı süzemedi, müdahale edemedi... sadece ve sadece bir şeylere kusur buldu. eylül ayında bırakın türkiye'yi avrupa'nın en yüksek kredisine sahip olan teknik direktör süreci öyle bir yönetemedi ki artık sapla saman birbirine karıştı.
  
  bu sene biter. öyle ya da böyle biter. şampiyon oluruz olmayız... tek bir sorum var. önümüzdeki sene şampiyonlar ligine katılacak olan kadronun nicelik olarak (bakın dikkatinizi çekiyorum. nitelik değil, nicelik olarak) yeterli olacağına inancınız var mı?
  
  başka sorum yok hakim bey.
• 79

  uefa kupalı pastanın kesilmesi hadisesi.
  ne olduysa ondan sonra olmaya başladı.
• 80

  net transfer sezonudur. istediklerimizi alamadık üstüne eksildik de. dünya kadar da para verdik adını bile duymadığımız topçulara.
  
  dolayısıyla biz rezil bir transfer dönemi geçirirken fenerbahçe üstüne kadrosunu genişletti. durum bu.
• 81

  galatasaray ne kadar saçmalarsa saçmalasın rakibin ya da rakiplerin bir yerde yine hata yapacağına, atasözü tabiriyle papazın yine pilav yiyeceğine olan inancın realitenin önüne geçmesi.
• 82

  (bkz: 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı)
  
  kazanıp ali koç’un ipini çekeceğimiz yerde can suyu olduk. o maçı kazansaydık ali koç daha fazla kalamazdı. şimdi adam federasyon, kurullar ve bazı anadolu takımlarını avucunun içinde tutuyor. bu rüzgara dayanmak çok zor. şampiyon olana kadar durmayacak.
• 83

  birden çoktur. sonu gelmeyen yanlış transferler, forma adaletinin bitmesi, bir kulüp geleneği olan evlatçılık, yerli hocalarımızın olmazsa olmazı yüksek ego(bu konuda saatlerce yazabilirim), albayrak veya erden timur gibi bir figürün olmaması, kadronun darlığı sonucu rotasyon yapamamak, ve tabii hep unutuyoruz arkamızdan zorla ittirilen bir rakip. şimdi 10-15 puan farkla önde olabilirdik, bunları da hiç konuşmazdık belki.
• 84

  formsuzken hakem karariyla mac kazanamiyor olmasi. rakip bu sekilde konya ve rize maclarini kazandi. fark 10’un uzerlerinde olucakti.
  
  galatasaray’in yaptigi butun yanlislar bir kenara, bu gercek bir kenara. elmayla armutu karistirmaya gerek yok. kimse kimseyi salak yerine koymamali.
  
  adamlar alenen sene basindan beri aglayarak hakemleri doldurusa getirdiler. ulan hakemlerin patronu sana dusman. boyle is mi olur?