• 800
    birisi bana 3-2 öndeyken eren-lemina ve kaan-cuesta değişikliğinin mantığını anlatsın rica ediyorum ya. bu değişiklikler yapıldığında yanımdakilere maç gitti "izlersiniz birazdan cuesta'nın yaptırdığı penaltıyı" dedim. balkona çıktım bir sigara içtim ve geri geldim. bilin bakalım cuesta ne yapmış?

    bu değişikliklerin mazareti olamaz. bu değişikliklerin amacı neydi çok merak ediyorum. neye önlem alındı? ne düşünülerek alındı?
  • 801
    dakika 80:20'de penaltı olan, 84:35'de penaltı kullanılan ve 6 dakika uzatma verilen maç. komedi dükkanında bugün. o süre arasında oyun oynandı ama penaltı verildiği için o süre geçersiz çünkü mantıken 80:20'ye göre oyun durmuş oldu. aradaki 4 dakika nereye uçup gitti? 4 farklı zamanda da oyuncu değişiklikleri oldu ama duran süre güya sadece 2 dakika.*

    küçük ama önemli detay. peşine düşecek yönetici olmayacak elbette.
  • 802
    bu maç özelinde ama geriye dönük uzun zamandır var olan sinir olduğum bir şey var takımda. bizim takım rakip ataklarını savunduğu sıralarda topu bilinçsiz bir şekilde uzaklaştırmaya çalışıyor. uzaklaştırılan topun tehlike bölgesinden uzağa ve veya bizim oyuncumuza gelme olayı çok ender oluyor. bu yüzden de rakip ataklarına devam ediyor ve bu bizi çoğu zaman boğuyor.

    genel olarak üç şekilde uzaklaştırmaya çalışıyoruz:
    1- ceza alanımızın çevresinde bekleyen rakibe topu atıyoruz hep. taç'a ya da rakip yarı sahasına değil, ceza alanımızın çevresindeki rakibe pas atar gibi top atıyoruz.
    2- rahat konumdayken bile topu sürekli kornere atma hastalığımız var. sanki topta metal var ve kale arkasında bir yerlerde mıknatısla topu çekiyorlar o tarafa adeta.
    3- top rahat pozisyonda havadan geliyor ve bizim oyuncu hazırlık yapıyor topa vurup uzaklaştıracak... topa bir vuruyor, daha doğrusu tam vuramıyor ve topu havaya dikiyor veya kornere atıyor yine.

    top auta çıkmadan, kalemize girmeden veya kalecimiz topu tutmadan rakip atakları bitmiyor bu yüzden. sanki topu uzakta bir yerde taç'a atıp nefes almak ayıpmış gibi illa cılız uzaklaştırma vuruşuyla topu rakiple buluşturacağız veya kornere atıp rakibe duran top vereceğiz.

    her maç böyle bir döngüye giriyoruz ve en az 10 dk civarı sürüyor.

    bilinçli olarak şu uzaklaştırmaları çalışalım artık gözünüzü seveyim ya! rakiplere bakıyorum topu ezbere belli bölgelere atıyorlar gözleri kapalı. orada mutlaka bir takım arkadaşı oluyor. bizim uzaklaştırdığımız yerlerde bizden bir oyuncu bile olmuyor o civarda.

    bu arada osimhen ve ahmed'in sarı kart sınırı durumu devam ediyor.
  • 803
    sezon sonuna kadar destekmiş, dere geçilirken at değişmezmiş falan diyenlere küfür ettirecek maç.

    3 sezondur ekstra transferler ve yaptıkları katkılarla ligi bi şekilde götüren okan buruk'un; aksayan, tökezleyen ve düşüşü çok net takımı bi şekilde ayakta tutan yıldızlarına rağmen uçuruma -tam olarak- ittiği maç.

    3 dakikada 2 gol bulmuşsun, geriden gelip öne geçmişsin ve maçı böyle bitirsen psikolojik olarak şampiyonluğa yaklaşırsın. sen kalkıyorsun yok kaan ayhan, yok cuesta falan derken takımın bütün ritmini bozup üstüne lemina'yı oyundan alıyorsun. bi de utanmadan ''beni değiştirin dedi...'' gibi bi yalanla, kendi inadın ve saçmalıklarını her zaman olduğu gibi aklamaya çalışıyorsun.

    sırf senin inadın, kibrin ve egoların yüzünden bu adam bu takımda bi şekilde oynamıyor ve oynamayacak. hayır, cuesta'yı olup oyunu bi şekilde tutsan kahraman mı olacaksın, lemina'yla devam etsen ve maç 3-3 olsa topa mı tutulacaksın ki bu değişiklikleri yapıyorsun? sıktı artık bu okan buruk'un saçma sapan inatları da bilmem nesi de. git o zaman anadolu takımlarında yaşa tutkularını.

    kimse saçma sapan destek falan demesin; bugünden tezi yok bu adam bu takımdan gönderilmezse bu şampiyonluk hayal olur. kalan 10 maçta -bay haftası dahil- bahaneleriydi inatlarıydı derken bu takım 20 puan toplarsa öp başına koy. üstelik rakibini durduk yere bu kadar gaza getirip inandırmışken, onların da puan kaybetmesi zor görünürken bu ivmeyle bu iş dönmez.

    okan buruk'un geç kalan kovulmasını gerçekleştirmesi gereken maç buydu, umarım vesile olur.
  • 804
    ilk yarıda osimhen'in bireysel çabasıyla aldığı penaltı ve abdülkerim'in kaçırdığı pozisyon dışında net diyebileceğimiz pozisyonumuz yoktu. kasımpaşa'nın ise bu süre zarfında bulduğu hemen hemen bütün pozisyonlar netti.
    ikinci yarıyı bir şeyler değişir ümidiyle izledik ama ilk birkaç dakikada orta sahayı geçemediğimiz gibi bir sürü duran top fırsatı verip akabinde gol hediye ettik. hafif toparlandık derken ikinciyi de yedik. yediğimiz golden sonra yaklaşık 10-15 dakika boyunca görece iyi oynadık ve bu sürede öne geçmemiz için 1.5 dakika bile yetti.
    80'den sonra, yani rakibin penaltısından sonra da yine hiçbir şey yapamadık.

    yani koskoca maçın sadece 10 veya 15 dakikasını iyi oynayabildik!
    herhangi bir anadolu takımı bile bu kadarını yapmazken, okan hoca kalkıp 300 milyonluk takımla bunu yapıyor! hadi avrupa maçlarında hezimet yaşıyorsun tamam ama bari bu tür takımlara ezilme be kardeşim. bizim oynamamız gereken oyunu kasımpaşa oynadı ya. sadece kasımpaşa da değil, aylardır bütün takımlar oyun anlamında bizi şamar oğlanına çeviriyor. hoca ise önlem almak yerine, halen daha hatalarında diretiyor.
    böyle oynamaya devam edersek, daha doğrusu takıma keskin dokunuşlar yapılmadığı sürece şampiyonluk hayalden öteye gitmez. acilen toparlanmak şart.
  • 805
    kazansak dahi benzer hisler olacaktı bende. takımın ilk yarıdaki oyununu ve 2.yarı 2 gol yediği ana kadar olan halini aşamıyorum. buna benzer bir hayal kırıklığı ve bundan sonra bir şeylerin düzelmeyeceğine dair hissi 2023 seçimlerinde yaşamıştım en son. futboldaki tüm kötü sonuç ve oyunlardan sonra nasıl olsa telafi ederiz rahatlığı vardı çünkü. öyle de olmuştu.
  • 806
    inanmayanın binmemesi istenen otobüsün yolun ortasında durduğu maç. hepimiz binelim eyvallah da otobüs yolun ortasında duruyorsa, şoförün keyfi otobüsü sürmek istemiyorsa, yokuş yukarı çıkarken vites kaçırıp geri geri akıtıyorsa bizim binip binmememizin bir esprisi kalmıyor.

    keşke birileri çıkıp da şoföre "bu otobüsün sürecek misin sürmeyecek misin" diye bir sorsa. hatta bu otobüsü sürdün sürdün, sürmeyeceksen de sürecek birini bulalım dese...
  • 807
    cumhurbaşkanı, spor bakanı, tffsi mhksı hakemi karşı savaş veriyoruz. okan hocanın yapacağı tek şey takımı kasımpaşa maçına hazırlamak.

    kasımpaşa’nın eksik yönlerini belirlemek, takıma da iyi oyun oynatmak başka bir beklentimiz yok. şu kadro ile oynanan oyunun skandallığını geçtim, oyuncu performansları da yerde.

    lemina maç sonunda iyi antreman yapmıyoruz diyor. düşünün alt seviye premier lig takımının antremanları bile bize göre yüksek seviye? daha ne bekliyoruz ki.

    okan buruk ve dursun özbek tüm ekipleriyle acilen istifa etmelidir.
  • 808
    skor 3 3 ken osimen ofsayt diye gol iptal edildi.
    ama topa vuran kasımpaşalı oyuncuydu.
    peki biz bunum tekrarını net görebildik mi?
    tabi ki hayır. herkesten gizlendi. kale arkası kamera falan tabi ki gösterilmedi.
    pozisyon da bu yüzden bu kadar çok bekletildi.
    yoksa osi ofsayttaydı. oyun hemen başlaması gerekiyordu.
    osi aktif alanda diye ofsayt verdiler muhtemelen ama esas sıkıntı pozisyonun ekrana gelmemesiydi.
    oyuncu osimen'i görmüyordu belki de. osi belki de pasif durumdaydı.
    ama bunları hiç göremedik. neden çünkü;
    (bkz: bein sports türkiye)

    yönetim uyusun. bein'in fanatik rejisi işlerine devam ediyor hala.
  • 809
    teknik heyet hiç bir şey yapmayıp gelip burayı okusaydı maç önü galatasaray ne oynamalı diye karar vermişti. ben bile burada bir çok kez kasımpaşa'nın 3 adam ile bütün hücumu şekillendirdiğini, defansif sorunları olduğunu söyledim.
    sadece 1 setleri var. mamadou ile hızlı çık, da costa ile buluştur, olmadı arka direğe ortala. kaç kere geldiler ilk yarı bu şekilde? en az 4 kere. eren ve abdül boşluğunu ilmek ilmek işlediler. biz ne dedik? topu tut, rakip defansın arkasına koşular at ve pas at. uzun ve havadan değil, yerden ve sakin. osimhen'in golü zaten o şekilde geldi. o da havadandı ancak defans baskıyı görünce kırıldı hemen. özellikle barış yaptığı koşulara karşılık bulamadı. sol kanatta eren zaten orta sahayı geçmemek için kıvrandı. kaan sağ kanatta ne yapıyorsa onu yaptı eren. ne savunabildi ne hücum edebildi. o kadar kötü bir maç çıkardı ki teknik heyet en son sanırım konya deplasmanında 2-1 kaybettiğimiz maçtı bu performansa karşılık olan.
    hani kulübedeki adamlar? berkan-jelert-kerem-kaan-mertens. şu değişiklikler yeterli olacaktı bize. cuesta'nın sol beke geçtiği bir maçı kazanma ihtimali 0 bu takımın.
    baştan sonra puan kaybının sorumlusu okan buruk ve teknik heyettir.
    insanda moral bırakmayan maç.
  • 812
    3 gol atmış olsak da üretkenliğimiz yine sıkıntılıydı. ilk yarıda önce barış'ın ısrarı ve inadı, ardından osimhen'in zekası ve fırsatçılığı sayesinde penaltı kazandığımız pozisyon dışında abdülkerim'in ve sara'nın pozisyonları var sadece. buna karşın orta sahadaki laubali paslarımız (lemina'nın kısa düşen pası örneğin) yüzünden kaptırdığımız toplar kalemizde net pozisyon oldu. üstüne muslera'nın çıkardığı 2 net fırsat ve ben ounnes'in zemine takılıp vuramadığı da var.

    2. yarıya 1-0 önde girmiş olsak da fecaat bir başlangıç yaptık. üst üste kasımpaşa kornerlerinden gol geleceği o kadar barizdi ki bir türlü savunamadık ve topu ele geçiremedik. yediğimiz 2. gol de maalesef orta sahada tek başına kalan torreira'nın yapmadığı çevre kontrolü nedeni ile kaybettiği toptan sonra geldi.

    kısacası 3'lü de oynasak 4'lü de oynasak, bir yığın gol yeme hastalığımızdan kurtulabilmiş değiliz. bunun sebebi de orta sahamızın eskisi kadar güçlü fizikte ve kondisyonda olmaması. çok fazla top kaybı ve basit pas hatası yapıyoruz. gol atmak için üstün efor sarf ederken, bunun karşısında çok kolay ve basit goller yiyor, pozisyonlar veriyoruz.

    okan hoca buradan şampiyonluk vermek gibi bir skandala imza atmak istemiyorsa acilen bu konunun üzerine düşmeli. yoksa abdülkerim'in formsuzluğuymuş, muslera'nın yan toplardaki etkisizliğiymiş, cuesta'nın futbol düşmanı olmasıymış falan konuşur dururuz.

    not: o pozisyon aynı skorla devam eden kasımpaşa-fenerbahçe maçında olsaydı penaltı çalınamazdı, bunu tüm dünya biliyor. ama biz oradaki isim cuesta olduğu için ona saldırıyoruz. bu arada katiyen penaltı veya rakibin düşmesine neden olacak bir müdahale olduğunu düşünmüyorum.
  • 813
    aslında son 2 kasımpaşa maçımızdan farklı bir durum oluşmadı maçta. geçen sezonki maça 80. dakikada 2-3 geride girmiştik. 4-3 kazandık bir şekilde. bu maçı da 2-3 çevirdik ama erken çevirdik. sorun bizim oyunu bir türlü tutmamamızda. savunma oyuncularımızın hepsi bomba. lemina hariç orta sahamız da savunmada güvenilir değil. ön alan oyuncuları top tutan top kaybetmeyen oyuncular değil. okan buruk avrupa'da da bundan başarılı olamayacak. o çok övündüğümüz tottenham maçında bile son yarım saat 10 kişi kalmış takıma puan veriyorduk az kalsın. bu maçta da maç gelmiş ayağına ama kontağı kapatamadık, rulet devam etti. lemina oyundan çıktığı anda da hepimizin içine o sıkıntı düştü zaten. bu takım gol yiyecek.

    son 3 maçımız kasımpaşa ile. 3-4, 3-3 ve 3-3. tam 9 gol yemişiz. evet üç maçın da hikayesi farklı belki ama bizim seviyemizde olmayan bir takıma karşı hep onların istediği şekilde oynadık. bu sefer çekirge sıçramadı maalesef.
  • 814
    üç oldu çıkarması güç oldu tadında bir maç. yaraları derin, galatasaray’ı kaos çukurlarına atan bir maç oldu.

    galatasaray’ın şampiyonluk oranı ise hala 1.20, matematik bu kadar galatasaray’ın yanında. ancak psikoloji tamamen rakipten yana.

    rakibin sürpriz olarak kaybettiği bir puan bana kalırsa yok, bizim ise bol bol puan dağıttığımız bir ortam var.

    kredimiz hala var ama sermayemizde tl gibi hızlıca değer kaybediyor. kötü senaryoyu yaşatmayacaklarını umuyorum, ummak istiyorum galatasaray yönetimi, hocası ve oyuncularının. bu işin şakası yok, 8 puandan şampiyonluk veremez galatasaray camiası.
  • 815
    fark eden oldu mu bilmiyorum ama uzatmaların başında barış alper sol beke yakındı önünde ahmed vardı, arkalarında cuesta vardı. üst üste bindiler mertens-yusuf oyuna girince karıştı pozisyonlar. kaleci sakatlandığında oyun durunca barış alper sen burada, sen burada diye kenardan yerlerini teyit ettiler.
    teknik heyete dair umudumun bir parça daha azaldığı bir sekanstı. dikkat eden olmuştur umarım. oyuna giren nereye gideceğini ne yapacağını bilmez haldeyken biz şampiyon olacağız diye ahkam kesiyoruz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın