38099
mevcut kadrosunda ya okan hocanın yönlendirmesi ile ya da ondan bağımsız ortaya çıkan ve kendisinin de ses etmediği garip bir hiyerarşi olduğunu “düşündüğüm” takım. branş ayırt etmeksizin çoğu takım sporunda düşük/yüksek oranlı hiyerarşi olabilir ama bu durum müsabakalara sirayet ediyorsa tehlikelidir. mesela sara-mertens ikilisi sahadayken duran topların başına ikisi de geçiyor ama çoğunu mertens kullanıyor. ama kerem demirbay sahadaysa hiçbir duran topu mertens’e bırakmıyor. oysa duran top organizasyonu için taraftar gözüyle bir başarı sıralaması yapsak çoğumuz: sara-mertens-kerem şeklinde görüş belirtsek de, pratikte tersinden işleyiş söz konusu. bu durum görünüşte çok anlamlı, üzerinden derin analiz yaratılacak bir mevzu gibi gelmeyebilir. ama lemina gelmeden önce mertens’in her maçta ilk 11 çıkmasının nedenlerinden biri bence bu hiyerarşi. hani hep söyleniyor ya: “oyuncular dinlenmiyor, mertens’i çok yoruyoruz” v.s bana göre oynamak isteyen mertens’in kendisi. mertens hem kariyeriyle saygı duyulan hem de belli ki oyuncular arasında sözü dinlenen ve sevilen birisi. genelde türk teknik direktörler takım içinde huzursuzluk çıkmasın diye bu tarz oyuncularla arayı sıkı tutuyorlar ki olası başarısızlık durumunda oyuncular arasında homurdanma olmasın. hiç kimse bana bu sezon türkiye kupasında karşılaştığımız boluspor maçında 4-1 öndeyken ve yedek kulübesinde o kadar genç futbolcu varken 79. dakikada mertens’in oyuna girme nedenini açıklayamaz. aynı durum türk oyuncular arasında barış alper yılmaz, kerem demirbay gibi isimler için de geçerli. 2024-2025 sezonunda barış alper yılmaz’ın performansı baz alınarak oyunda kaldığına inanmıyorum, inanmak istemiyorum.