• 15053
    13 ağustos 2016 beşiktaş galatasaray maçı'ndaki orta saha organizasyonu çok yetersiz kaldı.

    bunda sneijder'in standardın çok altındaki performansı,

    selçuk inan'ın standart yavaş oyunu,

    carole dışında defans hattımızın oyuna pozitif katkı yapmaması etkiliydi.

    tabi bir de beşiktaş orta sahası çok iyi seviyede. özellikle oğuzhan atiba uyumu ile bizi ezdiler.

    tolga ilk yarı tutuktu ama ikinci devre ve uzatmaları iyi oynadı. zaman tanımak lazım. asker olarak faydalı olabilir. kimse kendisinden maaşının karşılığını beklemesin. 2 milyon eu'luk oyuncu olmasa da fayda sağlar. bence selçuk'un yerine ilk sezonundaki melo gibi sahada her şeye yeten bir adama ihtiyacımız var. o adamlar da malesef çok pahalı. keşke emre çolak'ı kaybetmeseydik. her türlü kaptandan faydalı olurdu.

    beşiktaş daha iyi oynadı. üstelik gökhan, adriano, sosa ve muhtemel forvet transferleri gibi 4 önemli eksikleri vardı. şimdilik lig yarışında bir adım öndeler. bu gün azıcık şanslı olsalar maçı kazanırlardı.

    yeni takımız. bireysel yeteneklerimiz yüksek. eksik olan saha organizasyonumuz gelişebilir. ama o orta saha şart.
  • 15057
    13 ağustos 2016 beşiktaş galatasaray maçındaki performansından ben de pek memnun değilim.

    maç esnasında erman toroğlu'nun saçma yorumları arasında en mantıklısı ''bruma bu takım için fazla hızlı, takım aşırı yavaş oynuyor, çok fazla yan pas yapıyor.'' yorumu idi.

    gerçekten de ihtiyaç duyduğumuzda tempoyu yükseltebilmemiz gerekiyor. sneijder ve podolski'nin şutları, sinan ve bruma'nın dikine koşuları, eren'in hava hakimiyeti bunların hiç birini kullanamadık. üstüne selçuk ve tolga ikilisinin verdiği ön libero alarmını gördük.

    yine de takım defansını geçen sezona göre çok daha iyi bir durumda buldum. chedjou isimli el bombasına rağmen iyi iş çıkardılar.
  • 15059
    eksiğini söylemeyen yok.
    ancak o eksiği giderecek yönetim de yok.
    ulan acaip sinirleniyorum. ormanlara gidip bağıra çağıra küfretmek istiyorum.
    koca transfer sezonunu aptal aptal para saçarak geçirdiniz. ilk almanız gereken 2 tane orta saha oyuncusuydu. böyleyken bir de takımdaki tek faydalı orta saha oyuncusu emre çolak'ı gönderdiniz. ebenize atlıyım sizin.
  • 15061
    adam yiyen orta saha ve savunma lideri olabilecek bir stoperi olursa çok daha iyi bir takım olacaktır.

    hadi serdar gelince savunma rotasyonu bir nebze ligi götürür ama orta sahamız vasat.

    derbilerde ve baş altı takımlarla özellikle deplasmanda oynarken sıkıntı yaşarız.

    bu ligin anahtarı anadolu'dan geçiyorsa bize orta sahayı tutacak bir oyuncu şart oğlu şart.

    bir de duran toplardan çok can yakacağız bu sene çok!

    (bkz: 2016-2017 sezonu)
  • 15064
    13 ağustos 2016 beşiktaş galatasaray maçının ilk 15-20 dakikasında ara ara ilerde basan, ribaundları alan, beşiktaş'ın oyun kurmasını engelleyerek atak tazeleyen bir takım vardı. ama o oyun maçın tamamına yetmedi. orta saha açıklarını kapatacak sağlam bir ön libero olmadan bu oyunları her maç ancak bikaç dakika yapabiliyoruz. o bi kaç dakika da arenada anadolu takımlarına karşı yetse de ters deplasmanlarda yada avrupa maçlarında patlıyor. kaldı ki dün cenk değil de gomez olsa maçın skoru o kadar farklı olabilirdi ki. riekerink'in hamza hamzaoğlu gibi hayalci bir iyimserlikle kupa aldık takım harika modlarında gezmeyip, rasyonel bir şekilde eksikleri tespit edeceğini ve yönetimden transfer isteyeceğini düşünüyorum. ayrıca atletico maçının iptal olması/10 gündür takımın maç yapmamış olmasının da negatif etkisini dün gördük. bu da yönetimin ayrı bir iş bilmezliği.
  • 15065
    merkez orta sahası defansif açıdan yumuşak ancak toplu oyunda orta ikilisi uyum sağladığı takdirde başarılı olabilecektir. 13 ağustos 2016 beşiktaş galatasaray maçında tolga ciğerci selçuk inan ikilisi topsuz oyunda defansif zaaflar gösterdi. bu zaaf rakibin merkez orta sahalarını karşılamak hususunda görünmüş olsa da özellikle tolga'nın ileride kalan kanat ya da bek oyuncularımızın pozisyonuna giderek boşukları doldurduğunu gördük. selçuk, galatasaray'a geldiği ilk iki sezondaki formundan uzak olsa da hala iyi seviyelerde performans gösterebiliyor. yine aynı maçta tolga'nın takım arkadaşlarını tanımamasından kaynaklı uyumsuzluğu ortaya çıktı. ancak sabredildiğinde sakatlık yaşamazsa verimli olacağını düşünüyorum. zira tolga dikini paslar veren ve dikine boşluklara koşu yapan bir oyumcu görünümündeydi. aynı uyumsuzluğu eren derdiyok'ta da gördük. takımımız uzun zamandır pivot santraforla oynamaktan ziyade rakip ceza sahasında boşluklara koşan, topu önüne isteyen forvetlerle oynadı. ancak eren sırtı dönük oynamayı ve rakip defansın önünde diğer oyuncularımızı rahatlatmaya çalışan bir oyuncu. eren, oyuna girdikten sonra bir pozisyonda kendi yarı sahamızda pas trafiğine katılıp ileriye çıkmamıza da yardımcı oldu. takımımız tolga ve eren'in tarzına alıştıkça ikisinin de verimli olacağını düşünüyorum. öte yandan beşiktaş maçında da görüldüğü gibi fatih terim gittiğinden beri takımımızın arkaya çok yaslandığını görüyoruz. bu da hücuma çıkarken kat etmemiz gereken mesafeleri çok fazla hale getiriyor. jor'un çözmesi gereken bir diğer sorunun da bu olduğu kanaatindeyim. savunmayı daha önce kurması gerekmektedir. defansif yönü kuvvetli ön libero transferi gerçekleşirse şampiyon olması muhtemel takımımızdır.
  • 15067
    türkiye liglerini domine eden, etmeye devam eden canımız - ciğerimizdir.

    tarihin en vasıfsız yönetimine rağmen son 2 yılda, 5/6 yapmıştır ki.. insan insana yapmaz o hegomanyayı.

    --- alıntı ---
    2016 tff süper kupa'da dün akşam ezeli rakibi beşiktaş karşısında normal süresi 0-0, uzatmaları 1-1 eşitlikle tamamlanan karşılaşmada penaltılar sonucunda 3-0 mağlup ederek toplamda 4-1'lik skorla şampiyonluk sevinci yaşayan galatasaray bir geleneği daha sürdürdü. son iki futbol sezonunda türkiye'de düzenlenen 6 organizasyonda 5 kez mutlu sona ulaşan galatasaray'ın bu dominasyonu toplamda son 15 turnuvada 10 şampiyonluk olarak devam ediyor.
    --- alıntı ---

    http://www.fcnblog.com/...n-ad-dominasyon.html
  • 15068
    bu takımın bir tane sorunu var zannediyordum 13 ağustos 2016 beşiktaş galatasaray maçı gösterdi ki iki tane sorunu var. ilki kesinlikle orta sahamız top kazanamıyor, rakibi boğamıyor ve çok kolay geçiliyor. ikincisi de rakip ceza sahası içinde çoğalamıyoruz.

    orta sahanın çaresi transfer. orayı transfer yapmadan kurtaramayız. mutlak bir transfer şart oraya. umarım cheik tiote olur ki tam şu takıma deva olur.

    ceza sahasında çoğalamıyoruz. bunun sebepleri armindo bruma'nın çizgi oyuncusu olması, wesley sneijder'in cea sahası dışında oynamayı sevmesi, sinan gümüş'ün dünkü maç için konuşursak biraz yetersiz kalması. jan olde riekerink hocam bunu görmüş olacak ki maça 4-1-4-1 ile başladı ve maçın başında tolga ciğerci bir kaç kez rakip ceza sahasına girmeye çalıştı. ancak ilk yarım saatin ardından 4-2-3-1 ile oynamaya başlayan galatasaray'ın rakip ceza sahası içinde eren derdiyok'tan başka futbolcusu yoktu. beşiktaş futbol takımının dün bizden iyi yaptığı şey buydu. cenk tosun, olcay şahan, oğuzhan özyakup, tolgay arslan, atiba hutchinson ve hatta dusko tosic bol bol ceza sahamıza girdiler. oyuna ömer şişmanaoğlu'nun girmesiyle de forveti ikileyen beşiktaş ceza sahasında iyice kalabalıklaştı.

    peki biz bu durumdan nasıl kurtulabiliriz? sneijder'i orta sahaya çeksek ne kaybederiz? selçuk inan ya da tolga bir sergio busquets bir blaise matuidi gibi top kesiciler değil ki. hatta sneijder onlardan daha iyi savunma yapar ve topu ileriye çok daha hızlı taşır. tabi sneijder'in yanına tiote gibi adam yiyen birini koymak şartıyla. böylece sneijder'den boşalan 10 numara mevkine lukas podolski kaydırılır. ileriye de eren monte edilir. sinan'ın da kanattan desteklemesi ile ceza sahası içinde çoğalabiliriz.

    muslera

    linnes chedjou hakan carole

    tiote* sneijder

    sinan podolski bruma

    eren

    böyle bir kadroda sneijder'i belki en fazla 60 dakika kullanabiliriz ama o 60 dakikada da fişi çoktan çekeriz diye düşünüyorum. 60'tan sonra yapılacak sneijder-tolga ve podolski-selçuk değişikleri ile de kazandığımız skoru çok rahat koruyabiliriz.

    bu tamamen benim hayal ürünümdür.
  • 15069
    2016-2017 sezonu öncesi taraftarlarımızın kağıt üstünde iyi bir kadromuz olduğunu diğerlerine göre daha güçlü olduğumuzu yazdıkça şaşırıyorum. acaba benim göremediğim bir şeyler mi var diyorum. dün akşam süper kupa maçında da açıkça görüldüğü gibi çok eksiğiz. orta saha yok. yani tamamen yok. güvenebileceğin bir tane bile oyuncu yok ortada. o bölgeye en az 2 sağlam adam lazım. forvet çok yetersiz. hücum kanatları desen henüz kendini ispat edememiş genç oyuncular bruma ve özellikle sinan'a çok güveniliyor. bruma belli ki bunun karşılığını verecek gibi ama sinan potansiyeli var gibi görünse de hala soru işareti bana göre. iyi işler yapma ihtimalleri var ama rahatlıkla güvenemiyorsun. kale, sol bek, 10 numara biraz da bruma dışında sezon boyu kafamızın rahat olacağı hiç bir pozisyon yok. bu durumda kadroya kağıt üstünde olsa bile bu kadar umut bağlanmasına anlam veremiyorum.
  • 15070
    terim - aysal'lı muslera-ujfa-melo-elmander iskeletinin kurulduğu yıldan beri korkunç derecede plansız transfer stratejileri yürüttü kulüp. o iskelete eklenen oyunculardan sneijder - drogba - podolski dışındaki hiçbir oyuncu takımın ilk 11'ini güçlendiremedi. zira bu üç isim de planlı bir starateji içinde değil, fırsat transfer şeklinde gerçekleşti. takıma verdikleri müthiş katkı yanında drogba sneijder'in geldiği ilk sezon terim'in ilk 11 kurmakta zorlandığı aşikardı. ama yine de bireysel performanslarla takım şampiyonluğa yürüyordu.

    sonrasındaki süreçte, yani yukarda saydığım iskeletten sadece muslera'nın kaldığı günümüze uzanan yıllarda, galatasaray futbol takımı iskeletini yenilemek yerine ısrarla yıkılmaz bir ilk 11 varmış da pozisyonlardaki kadro rekabetini arttırmak istermişcesine alternatif transferlere yöneldi. daha doğrusu, ilk 11 oyuncusu almak için başlayan her transfer hareketi galatasaray'da gözü kapalı ilk 11'e yazamayacağın orta karar transferlerle kapandı. bunun nedeni ekonomik durum mu beceriksizlik mi bilmiyorum. tek tek sayalım;

    - ujfa'dan sonra takımın lider defans oyuncusu yokken, israrla sag stopere adam alindı.elde semih varken, semih'i tamamlayamayacak, semih'le ancak rotasyona girebilecek chedjou, dany, denayer, serdar alındı. sol stoperde hala sadece hakan balta oynuyor. alternatifi yok. tekrar kiralanacak denen denayer yine en fazla hakan'ın partneri olacak, onun yerini alamayacak. hakan dışındaki tüm bu defans oyuncularının özellikleri benzer, solunda bir lidere ihtiyaç duyan oyuncular ve boy ortalamaları 1.80. harcanan onca para hangi eksikliği kapattı belli değil.

    - orta sahada 'melo'nun yeri' diye dürümcü ismine dönen pozisyona transfer yapmak için niyetlenen kulüp her transfer dönemini selçuk'un yerine oyuncular alıp, ama yine selçuk'u oynatarak kapatıyor. bilal, jose, dzemaili, tolga geldi. selçuk'un yanında koca bir boşluk varken selçuk'la benzer özellikte, selçuk'u tamamlayacak değil onu yedekleyecek oyunculara milyonlar harcandı. donk transferinin anlamsızlığından bahsetmiyorum bile. orta sahadaki o boşluk en az 3 yıldır öylece duruyor.

    - elmander'den sonra oyunu ileri yıkmayı sağlayacak rakip defansı yıpratacak santrafor aranıp duruldu. umut-burak ikilisi çokca istatistik üretmiş olsa da elmander'li kadronun oyun anlayışını sürdüremeyeceği ve takımı başka bir şeye dönüştüreceği aşikardı. drogba-elmander-burak-umut şeklindeki rotasyon yıllar içinde azala azala sadece umut bulut'a kadar düştü. o bölgeye tek bir ilave yapılamadı. eren derdiyok transferi de şekil olarak doğru olsa da maliyeti oranında yapılabilecek en iyi seçenek miydi şüpheli. sadece türkiye'de oynadığı bir sezonda belki ama önümüzdeki yıl şampiyonlar ligi kadrosunda galatasarayın 1. santraforu eren mi olmalıydı? yada galatasaray'ın 2. santaforu 2 buçuk milyon euro mu almalıydı? nerden baksan tutarsızlık.

    terimden sonra yapilan transferlerin hepsi -podolski haric- ilk 11i degil, 18'i guclendiren hamleler. totale baktığında en ufak bir futbol aklından, mantıksal tutarlılıktan bahsetmek imkansız. harcanan bir sürü para, ilk 11'in eksikleri 3 yıl önce neyse hala duruyor. tabiki bir takım sürekli ujfa tipi, elmander tipi, melo tipi denklemine sıkışıp kalacak değil. ancak 2011'deki o oyun planı dışında hala farklı bir şablon ve mentalite sunulabilmiş değil. hala 2011 futboluna öykünülürken yapılan transferleri başka bir açıdan değerlendirmek de mümkün değil. hocalar değişse de galatasaray elindeki kadroya uygun bir oyun oynamaya çalışmıyor. galatasaray'ın oynadığı oyun lider bir defans oyuncusunun, orta sahada sert ve ayağı düzgün bir ön liberonun ve ilerde gerçek bir hedef santraforun eksikliğini basbas bağırıyor. aksi olsa bu entry hiç yazılmamış olurdu. mevcut futbol aklına bakarsak aynı şeyleri yazmaya devam edeceğiz.
  • 15073
    rotasyon oyuncuları içinde yasin öztekin ve yeni cdm transferinin ardından tolga ciğerci veya yeni cdm'nin kendisi de olacak.
    stoper yedeğimiz deserdar aziz veya chedjou veyadenayer olacak. benim kişisel düşüncem chedjou gider, denayer gelir; serdar aziz on bir oynar, denayeryedek olur.

    1)cenk gönen
    2)jason denayer
    3)martin linnes veya cavanda
    4)tolga ciğerci veya yeni cdm
    5) ofansif yönü güçlü bir ortasaha yedeği*
    6) yasin öztekin
    7) sinan gümüş

    böyle olursa şu an için iyidir, geçen yıl baya bomboştu çünkü. bir st olsa iyi olurdu tabi, oumar niasse kiralanmalıydı bence. şu tabloda st yedeği sinan gümüşve podolski.

    ideal yapı için şu andan itibaren kişisel transfer listem: thomas delaney, josue kiralık veoumar niasse kiralık.

    edit: quakeboy'la sohbetimiz sonucu thomas delaney'in listemizde olmadığını öğrendim, kısmet...
  • 15074
    kadro yapısı itibari ile top ayağında iken güzel iş yapabilecek bir takımız. yalnız top rakipteyken de bir o kadar zafiyet verecek bir yapıya sahibiz. bu durumu lehimize çevirmenin iki yolu var:

    1) oyunu rakip alanda oynamak

    bunun için defans çizgisini önde kurmamız gerekiyor. son oynadığımız 13 ağustos 2016 beşiktaş galatasaray maçının ilk 35 dakikasını tekrar izleyince defans hattını öne çıkardığımızda ne kadar etkili olduğumuz görülebilir. bu dakikadan sonra geriye attığımız her adımda daha da çok oyunu rakibe teslim ettik. savunma çizgisinde carole gayet rahatlıkla, linnes ve cavanda ve hatta sabri'de hızlarıyla bu oyunu oynatabilir bize. yalnız bunu yapabilmek için tandemimizin hızlı, pozisyon bilgisi ve sezgisi yüksek oyunculardan kurulu olması lazım. hakan balta ve chedjou'lu ağır bir tandemle çok sıkıntı yaşarız. bu bölgeye mutlaka hızlı ve çabuk bir stoper gerekli. buraya bilindik bir çözüm jason denayer ya da benzeri bir oyuncu. yanına da mutlaka bir tane defansa liderlik edebilecek,defans hattını organize edebilecek derleyici-toparlayıcı bir oyuncu * lazım. chedjou'dan bu görevi üstlenmesini bekliyoruz yıllardır ancak hala bu görevi layığıyla yapabilmiş değil. tabii defans hattının önünde geçirgen olmayan bir orta alana sahip olmak da gerekli. bu da bizi ikinci maddeye götürüyor.

    2) topun bizde kalmasını sağlamak

    rakip alanda, oyunu 30-35 metrede oynayabilmek için defans çizgisini önde kurmanın yanı sıra topu o bölgede tutmak gerek. bunu yapabilecek etkili ayaklara sahibiz zaten. yalnız burada kilit nokta kaptırılan ya da dönen topları süpürmek. işte bunun için de orta alanda fizik ve pres gücünün yanında top kapma becerisi yüksek oyunculara ihtiyacımız var. yalnız bu oyuncular tolga ciğerci gibi idareten o bölgeyi kapatan oyuncular olmamalı. dünkü maçta * atiba, marcelo ve necip'in önünde tüm topları süpürdü ve zaten 35. dakikadan sonra kendi yarı alanımızda kaldığımızdan organize hiçbir hücum geliştiremedik. sinan, bruma, sneijder ve eren'in bütün etkinlikleri geçen sene olduğu gibi bir anda yok oldu. atiba, oyunda beşiktaş lehine fark yaratan isimdi. bizim temel sorunumuz orta alandaki oyuncularımız. dünkü maçta başarılı pas yüzdeleri göz önüne alındığında ilk beşte orta saha oyuncumuz yok. bu alandaki istatistiklerde tolgay-atiba-oğuzhan'ın adı yazıyor. orta alanı 35. dakika itibari ile tamamıyla rakibe bıraktık. hatta tolgay'ın oyundan çıkması ve ömer şişmanoğlu'nun oyuna girmesiyle orta alanda beşiktaş'ın 1 kişi eksilmesi bile durumu bizim için dengelemeye yetmedi. bu bölgede ne kadar etkisiz olduğumuzu anlamak için çok çarpıcı bir örnekti bu.

    transfer döneminin bitmesine hala süre var. öncelikli bölge orta alana doğrudan 11'e yazılabilecek en az 1 takviye olmalı. buraya nokta atışı bir isim lazım. ayrıca defansın göbeğine de en az 1 oyuncu. eğer bu 2-3 transfer doğru gerçekleşirse oyun karakterimiz önemli ölçüde gelişecektir. bu transferler yapılmazsa maalesef ki bu yıl da pek keyifli maçlar izleyemeyeceğiz gibi.
  • 15075
    "diyar diyar anadolu'da şampiyonluk" isimli televizyon programı yapsa hakkıdır..

    geze geze ezeli rakipleri karşısında kupa kazanan takımdır.

    tarih yazmadı böylesini..

    --- alıntı ---
    daha önce yurtdışında oynanılan tff süper kupa organizasyonu, son dönemde çeşitli nedenlerden dolayı türkiye'de oynanmaya başlanmıştı. ziraat türkiye kupası'nın final organizasyonunda olduğu gibi, anadolu'nun çeşitli lokasyonlarında oynanılan karşılaşmalar sonrasında galatasaray son beş yılda istanbul dışında 6 farklı şehirde şampiyonluk sevinci yaşadı.
    --- alıntı ---

    http://www.fcnblog.com/...latasaray-imzas.html
App Store'dan indirin Google Play'den alın