• 13103
    ihtiyaçları belli olan takımdır. yalnız takıma gelmeden bu takıma gerekli desteği verebilecek bir başkan ama yalan söylemeyeninden, faydalı ve ilgili yöneticiler, adam kayırması yapmayan forma adaleti olan ve denge denge diye tutturmayan viz-yo-ner bir antrenör şart. bunların halledilmesinin ardından

    (bkz:van der wiel )
    (bkz:john terry ) yada (bkz:dante bonfim costa )
    (bkz:klaas-jan huntelaar ) yada hava topu hakimiyeti olan olmuş veya gelecek vaadeden bir pivot santrafor.

    he eğer paran varsa da ortasaha ve sağ açık takviyesi yaparsın, geri kalan herşeyi de taraftar halleder zaten.
  • 13104
    dün joseyi izledikten sonra acaba kanatsız ortasaha yapıp çift forvete mi donsek diye düşündüğüm takım.

    forvette podolski ve burak. podolski'nin yardımcı forvet burak'ın striker olduğu bir hayali dünya.
    arkalarında tabii ki wesley sneijder.
    ortada melo-jose-selçuk üçlüsü. diamond yapmak istersek selçuk solda, jose sağda, melo arkada, sneijder önde. sneijder ilk geldiğinde şampiyonlar liginde schalkeyi elediğimiz taktik.

    hatta defansta da sağda sabri yerine carole mu denesek telles mi denesek falan diye düşünüyorum. sağ bekler solda oynuyor sol bekler niye sağda oynamasın? ya da sağ beke ileri çıkmayacak bir defans da koyulabilir. koray günter gibi. podolski burak falan ara ara açıklara kayacağı için hücumda çok ihtiyaç olmaz. zaten halihazırdakiler destek vermese hücuma daha iyi olurduk.
  • 13105
    maç seçen takım. inter ve madrid maçlarında çok iyi oynadık demiyorum ama olumlu sinyaller verdi ve herkes çok istekliydi. bursa ve sivas maçlarında ise tam tersi, sanki zorla top oynuyorlarmış gibi bir hava vardı. sağ bek ve forvet transferinden çok umutlu değilim. fakat bu lig maçlarındaki konsantrasyon sorununu çözdüğümüz takdirde bu sezon sandığımız kadar zorlanmayabiliriz.
  • 13106
    https://twitter.com/...s/633759242491719680

    son vuruşu kuvvetli bir forvetin olmadıktan sonra böyle paslaşmalar, pozisyonlar olmuş ya da olmamış çok fark etmez.
    aynı performansı şampiyonlar liginde 2 maç üst üste sergiler miyiz diye sorsam çoğumuz hayır der. o yüzden birbirimizi kandırmayalım.
    takımın ileride top tutmada, son vuruşlarda, yan toplarda ve özellikle sağ bekinin kademe anlayışında ve geri dönüşlerinde çok ciddi problemi var.
    bu saydıklarımdan da yalnızca yan top zayıflığı çalışılarak giderilebilecek bir özellik. bilmem anlatabildim mi?
  • 13107
    hemen hemen bütün taraftarlar takımın transfere ihtiyacı olduğunu, kadronun yeterli olmadığını görüyor. bunu teknik direktörün veya yönetimin görmemesi imkansız. peki neden takviye yapılmıyor? bana göre sözlüğün en iyi entry'lerinden biri olan şu entry bir çok şeyi açıklıyor: (bkz: #1782725). kulübün kısa vadeli borç yükü ödenmesi imkansız seviyelere çıkmış. hamza hoca galatasaray teknik direktörlüğünü kapmış olmanın verdiği bir mutluluğu yaşıyor ve yönetim -yani işvereni- ne derse yapıyor. belliki para harcamayarak şampiyon olmayı deneyecek, eğer başarırsa hamza hoca koltuğunu iyice sağlamlaştırır, yönetimde ekonomik darboğazdan para harcamadan çıkmış olur ve iki tarafta kazanmış olur. şampiyon olamayıp şampiyonlar ligine gidersek, hamza hoca gider ama ekonomik olarak yine yırtarız ancak ilk ikiye giremezsek yönetim oynadığı kumarı kaybeder. bu yolda en büyük dezavantajımız rakiplerimizin geçen yıla göre çok daha güçlü olması. bjk türkiye'nin en iyi teknik direktörünü başa getirdi üstüne takviyelerle iyice güçlendi. fb türk futbol tarahinin en sansasyonel kadrosunu kurdu. bu anlamda çok krıtik bir sezon çünkü bu aradan çıkıp birkez daha şampiyon olursak sadece biz kurtulmakla kalmayız, rakiplerimiz, özellikle fb ekonomik ve psikolojik olarak düşüşe geçer. umarım bu kumarı kazanırız.
  • 13108
    öncekikle uyarı: sözlerimin ister hamza hocaya, isterseniz de yönetime yönelik olduğunu düşünebilirsiniz; bu beni ilgilendirmiyor.

    rakipleriniz kadrolarını genişletirken, takviye yaparken, her mevkiye iyi alternatifler transfer ederken, sizin "takımımız yeterli", "takviyeye ihiyacımız yok" gibi içi boş sözler söylemeye hakkınız yok. sen bu kadro için "yeterli" diyebilirsin ancak yarın ne olacağını hiç kimse bilmez. takımdaki hücumcular: sneijder, burak, podolski, yasin, umut. başka? bu saydıklarımın dördü zaten ilk 11'de oynuyor. sneijder ve burak aynı anda sakatlansa ne olacak? yerlerini emre çolak ve umut ile doldurabilecek misiniz? bu takım zamanında sakatlıklar yüzünden keita'yı forvet oynatmadı mı? kewell'ı stoper oynatmadı mı? neden hala hatalardan ders alınmıyor? futbolcular küsecek diye neden takımı eksik bırakıyorsunuz?

    rakipler kadrolarına, ilk 11'lerine takviye yaptılar diye henüz hazır olmadıklarını; bizim takımın ise kemik bir kadroya sahip olduğu için daha bir "takım" olduğunu söyleyenler var. külliyen yanlış. bu "takım" ne bir taktiğe sahip ne de bir organizasyona. iki senedir aynı boktan futbolu izliyip şansa başarılar kazandık. kusura bakmayın ama bu böyle. fenerbahçe'nin de galatasaray gibi leş bir futbol oynadığı, beşiktaş'ın ise her zamanki gibi çok çabuk havaya girip düşüşe geçtiği bir sezonu bıraktık. bu geçti artık. şimdi çok daha kaliteli ve çok daha geniş bir kadroya sahip rakipleriniz var. rakiplerinizde fernandao-sow-rvp, gomez, cenk, q7 gibi adamlar varken umut ve burak'a güvenemezsiniz.

    "takım" olmuş olsaydık bile unutulmasın ki yıllardır birbiriyle oynayan, çok iyi arkadaşlığa sahip bir takım olan terim'in galatasaray'ı chelsea'den 5 yemişti. takım olmakla bitmiyor bu işler. yetenekli ve disiplinli futbolculara ihtiyacınız var, her şey arkadaşlık değil.

    saygılar...
  • 13110
    21 ağustos 2015 itibariyle kadrosunda * gelecek nesillerin;
    o anki oyuncuları kıyaslayıp beğenmeyeceği
    "bize muslera gibi sempatik ve soğukkanlı kaleci lazım"
    "bize sert, ısıran, adam geçirse de top geçirmeyen melo gibi bir orta saha lazım"
    "bize orta sahadan oyunu yönetip, gerektiğinde de forvet gibi gol atacak sneijder gibi bir adam lazım"
    gibi ifadelerle anacağı yaşayan efsaneleri barından takımımdır.
    edit: imla
  • 13111
    gelecek yıl mutlak suretle aşağıdaki oyuncularla yolları ayırması gereken takım, bu yıl yapamadık malesef.

    hamit altıntop
    sabri sarıoğlu
    umut bulut
    olcan adın

    sadece bu oyuncuların 9 milyon euroya yakın garanti para alacağını ve verdikleri katkıyı düşünürsek baya faydalı bir hareket olacaktır. ayrıca bu dörtlünün yaş ortalaması seneye 32 olacak.

    edit: hamit altıntop ve sabri sarıoğlu'nun sözleşmeleri zaten sona erecek. gerçi sabri 25 maç oynarsa uzuyor sözleşmesi. umut bulut'un da sözleşmesi sona eriyor, umarım son yıl opsiyonunu kullanmazlar çünkü 3+1 yıllık bir sözleşme yapılmış zamanında. olcan'ı ise tazminat verip yollayabilirler ancak.
  • 13117
    kadro planlamasıyla uzaktan yakından alakası olmayan takım. 50 (selçuk, emre, jose vs) tane ayağı düzgün ama fiziksel olarak zayıf karakterli oyuncu var buna karşı bir tane 12-13 km koşan, adam yiyen dos yok.

    hazırlık maçlarında basmayan rakibe karşı güzel pas yapar elbet bu takım. iş türkiye ligine gelince fiziksele gelemez tabi. poldinin (her ne kadar klas biri olsun) gelmesiyle daha bir statikleşti takım. sağ bekle stoper hak getire zaten, bakalım ne olacak?
  • 13118
    bir futbol takımının evladı olmak öyle kolay değildir. bu dönemde de evladımız diyebileceğimiz, o veya şu kulübün evladı diyebileceğimiz çok az futbolcu vardır.

    bir futbol kulübünün evladı, evladımız diyeceksek benim evlat görüşüm şudur;

    liverpool'un steven gerrardliverpool'un evladıdır.
    as roma'nın francesco totti' si as roma'nın evladıdır.

    bu evlatlar yıllarca ait oldukları futbol kulübüne hizmet etmişlerdir. hem profesyonel hem duygusal bir şekilde, kulüp ve taraftar onları sevmiştir, onlar da kulüplerini ve taraftarını sevmiştir. evlat dediğin tam olarak bu örneklerdir.

    bizden örnek vermeye başlıyorum.

    1- selçuk inan bu adam bizim nerden evladımız oluyor ? 2011'de bize imza atmış. ne yapmış bu kulübe ? ne faydası olmuş ? futbol anlamında demiyorum yanlış anlaşılmasın.
    2- burak yılmaz daha uzatılır zaten de gerek yok tek tek yazmaya.

    e şimdi bakıyoruz selçuk inan 2011-2012 sezonunda galatasaray'da ilk defa oynamaya başlıyor. e abicim fernando muslera' da aynı sezonda galatasaray'da oynamaya başlıyor selçuk'tan ne farkı var fernando muslera'nın ? sizin mantığınız buysa o zaman muslera'da 'en az ' selçuk kadar evladımız.

    ırkçılığa girer lan bu sizin bu mantıkla yürürsek. türk diye 3-4 sene bizde oynadı diye hemen evladımız oluyor. nerden evladımız oluyo ?
    hadi diyelim işte ülkemizde çok futbolcu yetişmiyor 1 tane selçuk inan, burak yılmaz yetişmesi için çok bekliyoruz o mantıkla evladımız diyoruz dediğinizi var sayalım.
    e peki hollanda çatır çatır wesley sneijder yetiştirebiliyor mu ? special one bu adam her anlamda öyle.

    düşünün şimdi her hangi bir maç sneijder 90 dakika boyunca attığı pasların hiç birinde isabet bulamasın hepsi hatalı pas olsun, çok kötü oynuyor olsun. 91. dakika 30-40 metre den vurup kaleciyle beraber topu içeri sokabilecek potansiyeli var mı ? var çünkü bu adam wesley winner sniper sneijder special one. neyse konudan dağılmayalım.

    şu an ki yönetim, şu an ki teknik direktör, gelecekteki yönetim ve hoca, türk halkı, galatasaray taraftarı. evlat kolay yetişmiyor. önümüze gelene evladımız diyoruz. değil ! o iş öyle değil.

    bugün sabri sarıoğlu paraya doymamış olsa, fener bizden daha çok para teklif etse sizce gider mi gitmez mi ? bence gider. selçuk gitmedi. burak' da selçuk burda diye gitmez. yani aralarında öyle bir kankalık olmasa gitme ihtimali var.

    peki size soruyorum. bizim evladımız denilmeyen !!!!!!!! wesley sneijder, fernando muslera size hiç fenerbahçe'ye fazla para için gidecekmiş gibi duruyolar mı ?

    sonuç olarak evladımız, evladımız, evladımız, bizim çocuklarımız. hamza hoca'm selçuk sizin cocugunuzsa muslera'da cocugunuz, 2 side aynı senede gelmişler buraya.
    yok sadece selçuk benim cocugum diyorsan sen ağır derecede ayrımcı, ırkçısın demektir.

    çıkıp burak benim evladım, sabri benim evladım diyorsun gitmeyecekler diyorsun, sözleşme yeniliyorsun.
    wesley sneijder e hala sözleşme yenilemedin. sabri kulüpte 10 senedir varsa, wesley sneijder'in 2-3 senede sağladığı faydayı sabri'nin 10 yılda saylayamamıştır. fakat sonuca bak ! bu iş çığırından çıkmadan artık yapman gerekeni yap. 3-4 senedir gelip formamızı giyen ya herkese evladımız diyeceksin. ya da hiç birine evladımız demeyeceksin.
  • 13121
    galatasaray'da oynamayı haketmeyen oyuncularının sayısı galatasaray'da oynayabileceklerle yarı yarıya olan takım

    1- eray işcan
    2- tarık çamdal
    3- sabri sarıoğlu
    4- bilal kısa(lig için yeterli, maaşı düşük, iyi alternatif tahammül edilebilir)
    5- olcan adın
    6- jem karacan
    7- umut gündoğan
    8- umut bulut
    9- blerim dzemaili
    10- lucas ontivero(k)
    11- furkan özçal(k)
    12- sercan yıldırım(k)
    13- hamit altıntop (sürekli sakatlık)
  • 13123
    https://pbs.twimg.com/...7uWcAAJvVo.jpg:large

    geçen yıl ki şampiyonlar ligi takımlarının koşu mesafeleri.sondan ikinci sıradayız ve oynadığımız oyun,aldığımız sonuçlarla bu mesafeler birleşince görülüyor ki ne hücum ne de savunma yapabilmişiz.bu yıl umarım çok koşan alman ve karşısındakini çok koşturan ingiliz takımlarına denk gelmeyiz şampiyonlar ligi kurasında.
  • 13125
    https://pbs.twimg.com/media/CNG847uWcAAJvVo.jpg şu tablo koşu mesafesi denen şeyin ne kadar boş bir istatistik olduğunun göstergesidir.

    bakın dünyanın belki de en mücadeleci takımlarından biri olan atletico madrid de az koşan takımlar arasındadır. barcelona' nın az koşmasını anlayabilirsin zira zaten top hep onların ayağında olduğundan koşmalarına pek gerek kalmıyor ama madem ki mücadele koşu mesafesiyle doğru orantılı -bence hiç alakası yok- neden atletico alt sıralarda? galatasaray' ın geçen seneki şampiyonlar ligi başarısızlığının nedenlerini koşu mesafesinde aramak, oyuncular mücadele etmedi demek asıl sorunları görmezden gelmektir. koşu mesafesi denen şey önemsiz bir detaydır, önemli olan o mesafeyi nasıl kat ettiğindir. yoklsa barcelona ile oynarken deli gibi topun peşinden koşar durursun zaten. galatasaray' ın bu kadar az koşmasının bence birinci nedeni rakibi yavaşlatamaması ve rakibin birkaç pasla kaleye kadar gelip pozisyonu sonlandırmış(gol, aut, korner, top kaybı vs) olmasıdır. galatasaray rakibini yavaşlatamadığından topun peşinde koşacak fırtsatı bulamadan pozisyon yiyor zaten. bunun sebebini de kendimce bu entrymde anlattım;

    #1789863
App Store'dan indirin Google Play'den alın