• 8526
    bir futbol takımında yakalanan iyi bir jenerasyonun ömrü 4 seneymiş. biz zaten fatih hoca zamanında çok acil düştüğümüz yerden kalkmak derdinde olduğumuzdan fazla ilgilenemedik ama takımın yaş ortalaması yüksekti ve halen de çok yüksek. sanırsam süper lig'deki en yaşlı takımlardan biriyiz.

    fatih hoca sayesinde çok çabuk ayağa kalktık. ama medya, şikeciler ve federasyon 3'lüsüyle uğraşmak da genç ve dinamik bir takım yaratma konusunda fırsat vermedi. bundan sonra bruma gibi hamleler sayesinde tecrübeli oyunculardan gençlere aktarım ve geçiş zamanıdır. tabii fırsat bulabilirsek. yolumuz açık olsun!
  • 8529
    2013-14 sezonunda rakiplerini küçümsemesi yüzünden henüz arkamıza yaslanıpta rahatça bir maç izleyebilmiş değiliz. nasıl olsa yeneriz mantığıyla çıkılan maçlarda rakipten çok basit goller yiyip sonra maçı çevireceğiz diye bütün takım saldırıp bol gol kaçıran takımımız. anlamadığım bir nokta da şu ki; hangi maç sonu baksam futbolculara prim dağıtılıyor. arkadaş sözleşmelerinizde yıllık + maç başı + başarıya bağlı (tur atlama, şampiyonluk gibi) alacaklar var, nedir böyle her maç prim vermek galatasaray'ın oyuncusunun görevi zaten o maçları kazanmak. ancak sürekli prim verilerek oyuncular için sportif mücadele yani yüreğini ortaya koymak yerine parayı almak için oynamaya dönüşüyor.
  • 8531
    skibbe ve rijkaard'dan sonra bir oyun sistemine sahip olamamış takımımız. bu iki hoca başarısız oldular ama oynattıkları bir sistem vardı. topu kanatlara yayan, takımm halinde iş yapan, verkaçlar yapan, kornerlerden gol bulan ideal bir takım sistemi vardı. devamlılıkları futbolcu kalitesizliğinden olmadı, vs.. oynattıkları oyunu izlediğimizde herşey açıktı. göze hoş geliyor ve üst düzey takımlar gibi ne yaptığını bilen bir şekilde top oynuyorduk.

    bu iki adamdan sonra ne oynadığı belli olmayan, ne yaptığını kendisi bile anlamayan, topu alanın yardırıp gittiği, topu alanın birşeyler yapması beklenen ve hep zoru deneyen bir futbol görür olduk. bu imparator döneminde de böyle oldu sonrasında da böyle devam ediyor.

    imparator zamanında kornerden gol attığımızı hatırlamıyorum. topu kanatlara yayıp bekleri çizgiye indirdiğimizi hatırlamıyorum diyeceğim çünkü kanat adamsız oynuyorduk. imparator göze hoş gelen ama kağıt üzerinde belli olmayan tamamen spontane gelişen futbol oynattırıyordu. bundan hoşnutsuz değildim çünkü kazanıyorduk. zaten biz imparatoru böyle sevdik. lakin bugün gelinen nokta hep bu sistemsizlikten doğan olayların sonucudur.

    dün oynanan 5 kasım 2013 fc kopenhag galatasaray maçında bile kopenhag takımı müthiş kanat hücumları yapmaya çalıştı ve golü de bu şekilde buldular. futbolda gol atmanın en kolay yöntemi duran toplardır. sonrasında ise kanat oyunları gelir. bu iki organizasyona çare bulmak çok zordur. takımın ismi ne olursa olsun çare bulamazsın. yan tarafında olan olaylara tam hakim olamadığındandır. önünde rakip varken yan tarafında olan olaya tam hakim olamazsın. dikkatin dağılır. yan tarafa konsantre olursan önündeki rakip boşta kalır yine gol olur.

    işte biz bu olayı skibbe ve rijkaard'dan sonra unuttuk. futbolda kanat hücumlarının etkinliğini hiç hatırlamadık. unuttuğumuz için 3 senedir kanat oyuncusuz maçlara çıkıyoruz. kanat oyunculu çıktığımız maçlara da kanat hücumsuz oyun oynatıyoruz. demode olmuş gibi gözükse de futbolda çizgiye inip etkili orta yaptığın zaman hala gol atabiliyorsun. futbol ne kadar modernleşsede gol atabiliyorsun.

    bu sezon oynanan kötü futbolun baş sebebi ise ünal aysal'ın şok bir şekilde seçime gitmesi ve bunun sonucunda futbol takımının temel iki direği olan abdürrahim albayrak ve ali dürüst'ün yönetimden gitmesidir. bu adamlar yerli futbolcuları ve kısmen yabancı futbolcuları motive eden, onları sürekli hedefe kitlenmesinde çok etkindiler. futbol dışı sıkıntılarını çözen adamlardı. futbolcuların teknik eğitiminin dışındaki eğitimleri veren kişilerdi. florya'nın evleriymiş gibi hissetmelerini ve bunun sonucunda ekstra katkı almamızı sağlayan adamlardı. böyle iki temel direği yokederseniz futbolcular sahada ekstra işler yapmak için bir neden göremezler. bu sezon herkes motivasyonunu kaybetmiş durumda. sebebi bu iki adamın olmamasıdır. eskiden oyuncular heyecan duyoyordu şimdi ise antremana isteksiz geliyorlar. bu da sahaya yansıyor.

    albayrak ve dürüst futbo dışı en önemli neden kötü futbolun. futbol içi ise en temel neden sistemsizlik. tamamen spontane gelişen, topu alanın yardırıp gitmesinin beklenmesi ve birşeyler yapması beklenen, yanlış kadro planlaması. sol beki olmayan bir takımız. başka yazmaya gerek yok aslında.
  • 8532
    genç oyuncu geliştirme merkezi değildir. olmamalıdır. gelişimin yeri a2'dir. gelişecek oyuncu sayısı maksimum 2 olmalı. bizim örneğimizde emre ve bruma. bunlar oyuna sonradan girmeliler. takım tam değilse ve gelişecek oyuncu eksikl olunan bölgeden başka bir mevkide oynuyorsa takımı daha da eksiltmenin anlamı yoktur. sol bek yoksa, bruma sol açıkta ancak orta sahada onu sübvanse edecek sayıda oyuncu varsa olur.

    ögp: hem çift forvet oynayacaksın hem sol bekin ilk kez oynayacak bu sene hem de önüne genç oyuncu koyup onu taraftara yem edeceksin. bu takımın tek kurtuluşu bu şartlarda tek forvettir.
  • 8535
    --- öz eleştiri ---

    sanıyorum ki kadromuzu abartıyoruz. tek tek baktıgımızda iyi oyunculara sahibiz. ama sahadaki 11e mudahale etmek gerektiginde takım scıyor adeta. amrabat mesela hangi macı cevirmiş de yedekten gelip mac cevirecek. aydın yılmazdan clde verim beklemek durumundayız. burak kacırır, umut da bu aralar buraka bakınca iyi algısı olusturuyor ama onun da neler neler kacırdıgı gunler olmustur eskide, hala her buldugunu gol yapar diyemeyecegimiz bir adam. bekimiz yok, sag bek mevkii ise kiralanıyor sanırsam, kafasına eserse eboue oynuyor esmezse de bi akrabasını yerine baksın diye falan bırakıyor.
    her mac cok iyi performans gosteriyor diyebilecegimiz adamlar melo ve drogba sadece. ve son 4 mac performansıyla sneijder.
    üzgünüm ama chedjou, semih, hatta selcuk bu sezon tam olarak tamamlayamadılar misyonlarını sahada. eksik birseyler var takımda. ve gelecegimiz ne olacak dehsetle bekliyoruz.

    teker teker bakınca ya da kadronu kur diyip yazınca cok feci bir takımmısız sanıyoruz ama derinliği olmayan, 11indekiler de iyi gununde değilse yalpalayan bir takımız sanırım.

    --- öz eleştiri ---

    gerci zaten yıllardır turkiye kupasında aralık ayında elenmemiz bazı seyleri anlatıyordu ama ben tekrar değineyim dedim.
  • 8536
    oyuncuları tek tek yazıp bu yeterli, bu değil, bu a2 oyuncusu diye sınıflandırma yapılmaması gereken takım. eldeki malzeme bu ve bu oyuncularla yola çıkan fatih terim ve galatasaray yönetimi. federasyon ne kadar yanlış bir karar verse de, geçen sene başlamadan önce yabancı sınırlandırması olacağını ve bunun kademeli olarak 2 sene içinde ilk on birde sadece 5 yabancı oynatılacağına kadar açıklamasını yapmasına rağmen buna hiç bir önlem almayan da galatasaray teknik heyeti ve yönetimidir.

    galatasaray, bu sezon hala istikrarlı bir şekilde on birini kuramıyor ve her maça rotasyon yaparak giriyorsa, bunda ne sadece şampiyonlar liginde oynayan riera'nın ne de toplasan 3 resmi maça çıkan eray'ın suçu var. ünal aysal değil miydi ya bu yabancı sınırlaması kalkacak ya da federasyon başkanı gidecek diyen. ikisi de olmadı ve bundan en zararlı çıkan galatasaray oldu. geçen sene de bu futbolcularla oynadı galatasaray, geçen sene yetersiz değildi de bu sene mi yetersiz oldu bu adamlar. her sene çeyrek final oynama hedefi kurup da, 3 senedir bir sol bek almayan ve bas bas bağırılan yabancı sınırına hiç bir önlem almayıp, yerli kontenjanını genişletmeyen bu geçiş sürecinde sadece bruma ve chedjou'yu kadrona katarsan ister istemez bocalar, form tutamaz futbolcular.

    galatasaray'ın kadro istikrarı yok, yerli oyuncu kapasitesi yeterli değil bunda ne mancini'nin ne de futbolcuların suçu var. bu kadro ile yola çıkan teknik heyet ve yönetimde aranmalı kusurlar.
  • 8537
    yanlış hatırlamıyorsam 2012-2013 sezonunun tek korner golünü 20 kasım 2012 galatasaray manchester united maçı'nda atmış takımdır. tam o tarihten bu yana kornerlerden tek bir gol dahi atamamıştır. oynadığı son 4 maçın 3'ünde kullandığı kornerlerde biri melo*, biri drogba* ve biri de chedjou'nun* kafası olmak üzere üç topu direkten dönmüştür.

    artık hamit'in direkleri gibi bir son bulup kaleye girmesi gerekiyor kornerlerdeki bu kafa vuruşlarının. bunun olması için en yakın ve en uygun maç 10 kasım 2013 fenerbahçe galatasaray maçı'dır.
  • 8539
    muslera
    eboue-semih kaya-ujfalusi-hakan balta
    engin baytar - melo- selçuk inan- emre çolak
    johan elmander-milan baros

    ligde bu kadroyla fırtına gibi esmiş takımdır. boğucu pres, tek toplarla ceza sahasına giriş. bitiricilik yine iyi değilmiş ama çok pozisyon bulduğumuzdan atıyormuşuz.
    şimdi yabancı sınırı olmasa, hadi sınır değil de 6+2+2 olsa, ve tabii ujfa ve elmander'in gitmediğini varsayıyorum :(

    muslera
    eboue-ujfalusi-semih-hakan
    hamit-melo-selçuk-bruma
    sneijder
    drogba

    şu ilk onbir ve yedekte
    ufuk,sabri,gökhan,burak,elmander.
    olsaydı ne güzel olurdu ya. diğer iki de milan baroş ve riera.

    drogba ile elmander'i izleyemedim ya birlikte :(
  • 8541
    8.11.13

    --- alıntı ---

    hakan balta, didier drogba, aurelien chedjou, emmanuel eboue ve ceyhun gülselam antrenmanın tamamında takımla birlikte çalıştı. gökhan zan takımdan ayrı olarak özel kondisyon çalışmasına tabi tutuldu. fernando muslera tedavisinin ardından özel program dahilinde çalıştı. ufuk ceylan tedavisinin ardından salon ve sahada takımdan ayrı çalıştı. wesley sneijder’in tedavisine devam edildi.

    galatasaray cumartesi günü 16.30’da yapacağı antrenmanın ardından florya metin oktay tesisleri’nde kampa girecek.

    --- alıntı ---
  • 8544
    2013-2014 sezonunda ligin birinci haftasından beri mücadele etmemiş takım. dünya tarihinde başka bir örneği var mıdır bilmiyorum. ruh, mücadele, boşvermişlik açısından 2010-2011 takımından hiçbir farkı yoktur. ondan tek farkı kağıt üzerindeki daha kalteli kadrosudur. arada sırada üç beş anadolu takımını yenip 8. sırayı geçebiliyorlar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın