• 5751
    şampiyonlar liginde 3. olup avrupa liginde bir tur bile oynasalar yönetimi maddi olarak biraz rahatlatacak takım. burada 2011-2012 sezonunda uefa'nın takımlara dağıttığı paralar var. eğer fener de ön elemede elenip bizi bizi yanlız bırakırsa ballı kaymaklı ekmek kadayıfı olur. onlara verilecek bir miktar para + holosko da bize verilecek.
    http://i.imgur.com/NxAGc.png
    http://www.uefa.com/...1840588_DOWNLOAD.pdf
  • 5752
    hakan kadir balta'nın dizinden ameliyat olup hatrı sayılır bir süre oynayamaması ihtimalinde gözümün önünde beliren tablo ile kışkırdım.

    muslera

    eboue - ujfa - semih - ?

    hamit - selçuk - melo veya yabancı - amrabat

    elmander burak

    bu dizilişte hakan'ın yerine çağlar birinci'yi koyup şampiyonlar liginde olası iyi bir performsadflasjdfl... yabancı alınırsa nolur?

    melo gelirse soldaki amrabat yedeğe düşer, aydın, emre veya engin oynar. melo gelmezse hamit ortaya geçer, sağa aydın, emre, engin ihtimalleri yine belirir ve çilekten ziyade hamit-selçuk'u yedekleyecek kalburüstü bir merkez transferi yapılabilir.

    ya da

    muslera

    eboue - ujfa - semih - yabancı

    hamit - selçuk - engin

    elmander - burak - amrabat

    olabilir.

    yani her türlü sol beke bir transfer şart. hakan'ı beklemek şampiyonlar liginde intihar etmek olur.
    ulan hakan, ameliyat olursan sıçtık!
  • 5757
    melo alınmayınca bir çuval incir mundar olmuştur.
    amrabat ve selçuk, teknik, top ayağındayken faydalı oyuncular. hamit oyunun iki yönünü de biraz kovalar mücadele eder, ama ön liberoda oynatmak, hamit'i de bitirmek olur.. şu an lincoln-kewell-arda-keita'lı dönemlerii hatırlatan, yumuşak bir kadro olduk. melo'dan boşalan yere melo gibi hem sert hem top oynayabilen bir oyuncu alınmazsa sonumuz iyi değil..
  • 5758
    şöyle forma numaralarına sağlam bir ayar çekilse, ilk 11'deki yeri banko olanlar adam gibi forma numarası alsa iyi olur ama baktığın zaman herkesin kendince totemi var sanki.

    muslera: aykut'un yokluğunda 1 giymesi lazım ama "25 uğurlu geldi şampiyon olduk. kalsın 25" geyiğine girebilir.
    eboue: yılların 27 numarası. 2-3-5 giyeceğini sanmam.
    semih: john terry hayranlığı sebebiyle 26 giyiyor. 2-3-5 giymez.
    ujfalusi: atletico madrid'de 17 giyiyordu. galatasaray'da da 17 giyiyor. vermez numarayı.
    hakan: yılların 22'si. değişmez.
    amrabat: 53'ü aldı bile.
    burak: 18'i giyecek.
    aydın: ronaldo gelse 7 numarayı vermez.
    riera: 11'i bırakmaz.
    gökhan zan: 5'i bırakmaz.

    benim istediğim:
    1-muslera
    2-eboue
    3-semih
    4-hamit
    5-ujfalusi
    6-hakan
    7-burak
    8-selçuk(champion club's captain)(ccc)
    9-elmander
    10-melo
    11-amrabat

    böyle giderse ilk bakışta ankaragücü'nün geçen yılki kadrosu gibi görünecek numaralar.
    6-hamit
    8-selçuk
    9-elmander
    10-???
    17-ujfalusi
    18-burak
    22-hakan
    25-muslera
    26-semih
    27-eboue
    53-amrabat
  • 5759
    sağı tamam solu tamam, kale tamam, forvet tamam, defans da neredeyse tamam. sol bek alternatifsizliği yüzünden defansa kesinlikle tamam diyemiyoruz ama neredeyse tamam. fakat an itibariyle bu takımın ön liberosu yoktur. yani merkezindeki 2 oyuncudan biri, yani topla en çok oynayacak, en çok pas yapacak oyuncu. e hal böyle olunca da insan işkilleniyor.

    şöyle güzel bir takım kurulmuş, şu güzel ortamı bozmayın be kardeşim. sistemi değiştirmeyin. bu takım her yıl transfer dönemlerinde harıl harıl ön libero aradı yıllar boyunca. umarım o dönemlere geri dönülmez de gerçek, takımı sahiplenecek kaliteli bir ön libero gelir; biz de bu başlığın altına zamanı gelince 2012-2013 lig şampyonudur diye yazarız gururla.
  • 5760
    lig öncesi hazırlıklar kapsamında neden hala hazırlık maçı yapılmadığını anlayamadığım takım. rakiplerimiz bir hafta içerisinde 3-4 maç yaparlarken - ki bazı rakipleri de hakikaten dişli takımlardı - biz henüz antrenman maçları dışında gerçek bir rakip karşısında takımımızı izleme fırsatı bulamadık. muhtemelen tek bir transfer* dışında takım da tam. lig öncesi süper kupa maçı oynayacağımızı düşünerek o maça kadar tam hazır olmamız gerektiğini düşünüyorum.
  • 5763
    --- alıntı ---

    galatasaray'ın ilk rakibi sampdoria

    sarı-kırmızılılar, türk telekom arena'da fiorenina ile oynanayacağı maç öncesi bir başka italyan ekibiyle daha karşılaşacak.

    şu ana kadar sadece sv kirchbichl ve istanbulspor'la hazırlık maçına çıkan galatasaray'ın, 8 ağustos'ta teknik direktör fatih terim'in eski takımı fiorentina ile dostluk maçı yapacağı açıklanmıştı. ancak cimbom, fiorentina mücadelesi öncesi italya'ya gidecek.

    sarı-kırmızılıların 4 ağustos cumartesi günü serie a takımlarından sampdoria ile deplasmanda karşılaşması bekleniyor.

    --- alıntı ---
    *
  • 5764
    http://gss.gs/85L

    bugünkü idmanda çekilen bu fotoğraf dile gelmiş adeta. gerçi bunda "line drill" denilen bu çalışmanın etkisi büyük. şöyle ki; bu line drill, bir sporcunun karakterini gözlemleyebileceğiniz bir ortamdır. kimine zor gelir, kimine çok ciddi, kimini ise hiç ırgalamaz vs. ama nedense çocukluğumdan beri bu çalışmayı yaptığım her idmanımda bunu gözlemlemişimdir. mesela ben akşam alaturka tuvalete oturamayacak kadar zorlandığımı da hatırlıyorum bu çalışmada ve belki de bu yüzden oldum olası "saha etrafında tur" veya "git-gel" gibi bir koşu idmanını sevemedim. parkurun başı ile sonu aynı nokta olmamalı benim için. neyse, diyeceğim şu ki, bu çalışmayı kimin nasıl yaptığı hep anlam ifade eder.

    bizdeki durum şu;

    selçuk inan: adam şimdiden kaptan olmuş aga. böyle karizma kokan bir ifade yok. sıranın başında. "çizgiye kadar gitmeme ne lüzum, ben maestroyum" diyor. adam her türlü idol.

    necati ateş: "bu yaşta çizgiye basacak kadar idman yapmama gerek yok" diyor hafiften kaytarma edası var ve ekliyor: "sonradan oyuna girer, uzaktan bir tane yazarım, tamam."

    sabri sarıoğlu: yeni sözleşme imzalamış olmanın da huzuruyla hareketi tam anlamıyla yapmayanlardan. "neco da tam koşmuyo ki" diyor. koşuda iyi olmasına da güveniyor bir yandan tabi.

    (bu ilk üç arkadaş kronometreyi tutan hocadan da muhtemelen bilerek uzak uca geçmişler, ondan basılmıyor o çizgiye. çakallık da var biraz hani ama neyse.)

    çağlar birinci: ifade gayet ciddi, çizgiye kadar koşulmuş. "hakan yoksa ben varım" diyor. ama bal yapmayan arı olduğunun o da farkında.

    albert riera: çizgiye basmak için özel çabası olmuş adeta. kaytarmak ona göre değil. biliyor ki, başka yerde bu kadar para kazanamaz ve burda da o parayı haketmezse bu sefer grande tarafından sopalanacak.

    manu eboue: kramponlar giyilmemiş. "atletiğim ki ben, manevra için vidalara ihtiyacım yok" diyor, o konçlar ne öyle manu? maskot işte adam. bu çıkıntılığı başkası yapsa kızılır, ama o yapınca kızılmayanlardan bu esmer dostumuz. olsun, onu da böyle kabul etmek lazım.

    milan baros: takımda kalma umutları fazla. istiyor halen. çizgiye basmış olmak önemli ama yeterli değil onun için. "kısmet" diyor.

    umut bulut: bir başka arıza. çilek'i ingiltere'lerde italya'larda, brezilya'larda ararken floryada bulmuşuz. frenleri tutmamış koçumun, bazılarının basmaktan imtina ettiği çizgiyi geçmiş bile. belli ki deparı sağlam atmış, "sürpriz yapıp formayı kaparsam şaşırmayın" diyor.

    manu culio: melo'nun gelmeme durumları rahatlatmış sanki kendisini. "ooh, arda olmadığına göre göndermezler beni, selçuk'un yanı benim her türlü." diyor.

    johan elmander: sıranın bir diğer başı. adam kaslı bir kere. bacaklarını diğer forvetlere gözdağı olsun diye açmış. iş ahlakı deyince akla neden ilk onun geldiği sorusunun cevabı; sol ayağının çizgiyi 20cm geçmesidir. idmanın iyisi kötüsü olmaz diyor.

    takım iyi yani dostlar. geliyoruz!
    edit:imla
  • 5765
    şampiyonlar ligi 2012-13 sezonunda salı günü oynanılacak maçları, star tv ve ntv verecek. çarşamba günü oynanılacak maçları ise, d-smart yayınlayacak.

    hay ben böyle işin içine edeyim dedirtti. şimdi ben takımımı televizyonun karşısına geçip rahatça izleyemeyecek miyim? maçların yarısını evimde izleyemeyecek miyim. hay kapitalinize sıçayım, bu ne saçmalıktır. yine gider izleriz takımımızı sonuna kadar ama bu eziyet neden ?

    uyarılar üzerine edit: bilgi düzeltme.
  • 5766
    her ne kadar son maça kadar bir risk bulunsa da uzunca bir zamandan sonra ilk kez 2011-2012 sezonunda eze eze, kanırta kanırta şampiyon olmuş takımdır ve sırf bu açıdan bu şampiyonluk benim için çok değerlidir.

    galatasaray işte böyle şampiyon olur. fatih terim'in takımı işte böyle şampiyon olur. olmalıdır da...

    2008 ve 2006'daki şampiyonluklarımızı pek sevemiyorum, hatırladıkça uyuz da oluyorum inceden. gözyaşıyla gelmiş, başa takımlara el açılan, hocasız, plansız, programsız, çok da yakışmadı bence türkiye'nin en büyük takımına... isterim ki şampiyonluğumuz sadece ve sadece bizim maçımıza baksın, başka hiçbir takım, hiçbir maç ihtimal dahilinde olmasın. isterim ki kalkan her kupada başımızda tüm sezon takıma önderlik etmiş aslan gibi bir hoca olsun. bence daha güzel böylesi...

    o dönemlerde kupaları aldık aman ne güzel, ama planlı programlı ve altyapısı sağlam bir şekilde oturtulmadan, kaderin, şansın, insanüstü emeğin katkılarıyla geldiği için bu şampiyonluklar, haliyle pek de hayırlı olmadı ve bizim de gözümüzü boyadığı için ağzımıza çalınan bir parmak bal olarak kaldı, üst üste oldukça berbat sezonlar geçirdik durduk...

    inşallah bundan sonra alabildiğine profesyonel, sistemli, günü gününe planlanmış, beklendiği şekilde gerçekleşecek olan, daha nice "sike sike" şampiyonluklar kazanırız.

    şimdi 2008'deki şampiyonlukta kenetlendik birlik olduk iyi güzel ama bu seneki şampiyonluk tatsız mıydı yani? ezeli rakibin sahasında kupa kaldırmak bence hepsinden daha kıymetliydi ve bu değerli başarıyı resmen taçlandırdı.

    2012-2013 sezonunda daha güçlü, rakipleri daha aşağılayıcı ve küçük düşürücü şampiyonluklar görmek dileğiyle...
  • 5769
    2011-2012'ye başlarken terim "yapılanmaya tersten başlayacağız" dedi, pek çok kez.

    yani sıfırdan jenerasyon yaratacak vaktimiz yok, önce iyi para harcayıp iskeleti kuracağız, bu süreçte de yeni oyuncularımızı yetiştireceğiz, ve ileriye umutla bakan bir galatasaray oluşturacağız demek istiyordu.

    geçen sene muslera-selçuk-melo-ujfalusi-elmander ile iskeleti kurduk. emre çolak ve semih'i kazandık. bu sene de burak-umut-amrabat-hamit-dany ile kadro derinliği sağlandı.

    tüm bu geniş plan içerisinde bu senenin emre çolak'ını, semih kaya'sını unuttuk gibi geliyor bana. tüm bu harcanan paraların, yapılan yatırımların bir manası olabilmesi için 2-3 sene sonra ujfalusi, elmander, hamit, melo gibi isimler son viraja geldiğinde eğer arkada taş gibi bir kadro oluşmamışsa umut ettiğimiz "sürdürülebilir avrupa galatasaray'ı" yine başka bahara kalacaktır.

    kısacası nasıl geçen sene semih ve emre çolak'ı kazandıysak, bu sene de 1-2 oyuncu kazanmak zorundayız. bu mertan olur, yiğit olur, berk ismail ünsal olur, sercan olur, aydın da olur; farketmez. yeter ki 1-2 oyuncuya "artık bu galatasaray oyuncusu oldu" şeklinde bakabilecek duruma gelebilelim, ve 2015 geldiğinde tüm iskeleti yaşlanmış ve sıfırdan kadro kurması gereken bir galatasaray olmasın.
  • 5771
    açık konuşmak gerekirse bu seneki transferlere ve kadro şişkinliğine bakıyorum da, çok çok zor görünüyor genç isimlerin monte edilmesi. imparator gerçi bu, becerebilir de hiç belli olmaz.

    necati ateş ile bu sene yenilenen opsiyonlu sözleşmeden ötürü bu sene olmasa da muhtemelen seneye sercan yada berk ismail ünsal kadroya monte edilir yavaştan. onların kiralanması en uygunu. ikisini de kazanmamız şart, çünkü ileriki yıllarda yabancı forvet lüksümüz kalmayacağını düşünüyorum*. gönlümden de burak yılmaz** berk ismail ünsal forvetini 3 sene sonra görmek geçiyor. ibrahim selen var öte yandan, keşke şans bulsa da kendini gösterebilse.. öte yandan bu forvet şişkinliğinde, hele ki çilek de konuşulurken çok zor..

    tek ihtimal dahilinde gözüme çarpan; aydının iyice sivrilmesi yada mertanın büyük bir çıkış gösterip aydın'ı anadoluya göndermesi gibime geliyor. yiğit hiç umutlu olduğum bir adam değil zaten..
  • 5774
    avrupa futbolunda isminden sıkça söz ettiren, transfer döneminde adı büyük kulüplerle geçen oyuncuları 2-3 yıl sonra takıma katan takımımız. örneğin şimdilerde taiwo'nun ismi çok geçiyor, birkaç yıl öncesine kadar avrupa'da çokça popüler biriydi. johan elmander, toulouse'ta sergilediği başarılı performansın ardından yine avrupa'da bir dönem sıkça konuşulan biri oldu. felipe melo, juventus 20 küsür milyon euro bonservis bedeli ödeyerek kendisini transfer etti. sonrası malumunuz, pitbullumuz oldu. inanıyorum ki avrupa'da yeniden söz sahibi olduğunuzda bu tür oyuncuları ilk parladıkları zaman kulübümüze getireceğiz
  • 5775
    yöneticilerinin kili kirk yarip transfer yapmalarini son derece mantikli buldugum takimdir.

    ----alinti----

    sporx araştirma - lincoln, misimovic, pelipe, stancu ve pino... hepsinin ortak yönü aynı. galatasaray'ın büyük umutlar ile yüksek bonservis bedelleri ödenerek transfer ettiği yıldız futbolcular, istenilen performansı sergileyemeyince oldukça düşük rakamlarla takımdan ayrıldı ve sarı-kırmızılı kulübü büyük zarar uğrattı.  son dönemde galatasaray'da juan pablo pino ve bogdan stancu gibi iki isim iki sezon önce yüksek bonservis ücretleri ödenerek büyük umutlarla takıma kazandırılmışlardı. teknik direktörlüğe fatih terim'in getirilmesinin ardından geçen sezonun başında kiralık olarak verilen oyuncular, bu sezon bonservis ücretleriyle satıldı. ancak bu oyunculardan galatasaray kulübü büyük zarar etti. bogdan stancu 5 milyon euro'ya transfer edilmiş ancak orduspor'a 2.500.000 milyon euroya satılmıştı. yine kolombiyalı oyuncu fransa'nın monaco kulübünden 3.000.000 euro gibi bir bedelle transfer edilirken, geçtiğimiz günlerde mersin idman yurdu'na 100.000 dolar karşılığında verildi. galatasaray'da yabancı futbolcuların zararla satılması sadece pino ve stancu ile sınırlı değil. geçmiş yıllarda hatırlanacağı üzere elono, cassio lincoln, misimovic gibi sansasyonel transferler büyük paralar ödenerek yapılmış ancak sonları hüsranla bitmişti. galatasaray'ın son 10 yılda transfer ettiği yabancı futbolcuların 19'unun transferinden zarar etti. 19 oyuncu için 47.100.000 euro bonservis bedeli ödeyen sarı-kırmızılılar istediği verimi alamadığı oyuncuları sadece 7.426.000 euro karşılığında takımdan gönderdi. galatasaray'ın bu süre içindeki zararı 39.674.000 euro oldu.

    ----alinti----
App Store'dan indirin Google Play'den alın