resim
Franklin Edmundo Rijkaard
Görev:Teknik Direktör
Takım:Kariyer Sonu
Yaş:62
Uyruk:Hollanda
  • 2454
    bu akşam maç bittiğinde aklımdaki tek isimdi. tek üzüldüğüm şeydi rijkaard. 2. golü yediğimizde millet sinirlenip, küfürler eşliğinde mekanı terk etmeye başladığında ben bekledim. hiç de kalkmak istemedim. benim galatasaray'ın kazanıp kaybetmesiyle derdim zaten yok. umrumda değil. ben o takımı sadece seviyorum, görmek istiyorum. ve bence bu akşam, özellikle ilk yarıda galatasaray oldukça iyi ve umut veren bir futbol oynadı. kaçan sayısız pozisyona karşı verdiğimiz tek pozisyonda golü yedik. futbol böyle bir şey. her zaman gününüzde olmazsınız. işte üzülme nedenim de buydu.

    son zamanlarda açıkça gördüğümüz, özellikle türk futbolcularda, kimse kusura bakmasın ama bu ruhsuz, teslimiyetçi, maçı satan karakterdeki görüntüyü biraz kafası çalışan herkes görüyor. hepimiz de ne yapılmaya çalışıldığını görüyoruz. ulan sizin hiç mi şerefiniz yok? yazıklar olsun ya. böyle bıkkın, -buraya sansürlü bir kelime geliyor- gibi ortalıkta dolaşan birkaç ruhsuz yüzünden bu adamın kellesi isteniyor. arkadaş 2 sezondur 90 dakika maç oynamamış harry kewell 90 dakika çatır çatır top oynuyor, son dakikalarda hâlâ depar atıyor nerdeyse. bu arda turan, hakan balta 60. dakikada yürüyemeyecek hale geliyor, kayboluyor. arkadaş bu kondüsyonerler, bu rijkaard sadece kewell'i mi çalıştırdı? yeni sakatlıktan çıkan baros çatır çatır oynuyor. hiç de yıkılmadan. sadece bu adam mı çalıştırıldı yaz kampında. yok efendim takımın kondüsyonu kötüymüş. kardeşim bu adamlar evde baklava mı yiyor koca gece, oruç mu tutuyor nerden biliyorsunuz? rijkaard'la ne ilgisi var.

    ki bu yazıyı "rijkaard'ın eleştirilemezliği"ni anlatmak için yazmıyorum. elbet eleştirilebilir. 4-3-3 ısrarı deyin, klasik bir savunma ama iniesta varken, ayhan akman tercihini sorgulayın. ama bu takımdaki ruhsuzluğu, bu takımdaki yeteneksizlerin hatalarını bu adama yıkmayın. tamam kellesini istiyorsunuz ama bi bakın sahaya. galatasaray bu akşam iyi oynadı arkadaş. karşınızda son şampiyon var, pozisyona girdik, atamadık. adamlar attı bu kadar basit. galatasaray'da 1.5 senedir orta saha ihtiyacı var. yeni bir şey değil bu. bunu son 1 haftaya bırakanlar hala "galatasaray'da transfer bitmez" edebiyatı yaparken, rakiplerimiz robinho'yu alıyor. siz hala rijkaard'ın kellesindesiniz. alın işte, bi maç sonra gelir imparatorunuz. ya allah bismillah allahu ekber sesleri eşliğinde ne güzel motive olur o kewell'lar, baros'lar görürüz.

    rijkaard dünyanın en iyi hocası değilsin, oyunu iyi de okumuyorsun ama dünyanın en güzel insanlarından birisin. bu ülkedeki kaypaklıklar için fazla iyi, güzel bir adamsın. benim senden ricam kaçıp kendini kurtarman değil. kal abi. biraz daha kal. inat et. et ki bizde kimlerin yüzüne tükürmemiz gerektiğini, kimlerin hangi oyunları oynadığını iyice görelim. gittikten sonra değil, şimdi de badem gözlüsün sen. zamanın ötesine burdan selam olsun. ilerde diyeceksiniz ya öyle. bakın 23 ağustos 2010 itibariyle söylüyorum, hepiniz rijkaard'ın kudretli hayalarını yiyin.

    bu arada bahsettiğimiz maç;

    (bkz: 22 agustos 2010 galatasaray bursaspor maci)
  • 2455
    bu ülkenin tarihinde bizans'ı yıkıp "oyunlarını" devam ettirmek günümüze kadar geldiyse,

    bu ülkenin tarihinde yeniçeriler istedi diye "kellesi" uçurulan paşa sayısının haddi hesabı yoksa,

    bu ülkenin tarihinde ülkeyi kurtaran ve kuran kişiye bile "ali-cengiz" oyunları yapıldıysa,

    bu ülkenin tarihinde şiirler yazılar nedeniyle insanlar aforoz edildiyse ve "yakıldıysa",

    bu ülkenin tarihinde doğru bir şekilde işini yapmaya çalışan hep "enayi" konumuna sokulduysa...

    sanmayın ki sporda da geçmişi yaşatmıyoruz..

    "parantez"lerin içini şimdiye kadar ki medya-takım-yönetim üçgeninde görmediğimizi kim iddia edebilir ?

    galatasaray türkiyedir ! evet biliyoruz bunu zaten,

    ve şimdi rijkaardla beraber bir şansı var galatasarayımızın ve ülkemizin..

    ya bu kokuşmuş düzenin "parantez"leri içerisinde

    küçük olsun benim olsun diyerek debelenip durucaz..

    ya da devrimi rijkaardın gerçekleştirmesine destek olucaz !
  • 2459
    uğur uçar ve emre güngörü gönderip onlardan daha iyi diye ali turanı transfer eden,oynadığı oyunla futbolcudan çok güreşçiyi andıran bu oyuncuyu ısrarla ilk 11 oynatan, yerine çetin güngör gibi en azından ali turan dan daha iyi koşabilen bi oyuncuya hiç şans vermeyen,sağ ayaklı serkan kurtuluşu sol bek oynatan,takımın başında olduğu hemen hemen 1,5 yıllık süreçte, takıma karakteristik anlamda hiçbişey katamayan, gençlere çok önem verdiği söylenmesine rağmen altyapıdan hiçbir oyuncuyu takıma monte edemeyen vs. vs. vs. gibi nedenlerle, artık ciddi anlamda sorgulanması gerektiğini düşündüğüm teknik direktörümüzdür.
  • 2463
    sorgulamanın tam vaktidir ama rijkaard'ı körü körüne savunmanın futbolun doğrularını ve modern anlayışı savunmak oldugunu sanan yazarcıklardan fırsat bulunursa .tartışmaya açılacak bu konu kimlerinin tartışma adabını bilmemesinden ,kendi savundukları görüşleri dikte ettirmek için ,karşı düşünceyi savunanlara belden aşağıda vurarak susturmaya çalışması çok ilginçtir. buradaki insanlar tek bir ortak payda da birleşmiştir bu şartlarda altında bile ortamda çok sesliliğe tahammülü olmayan bu yazarcıklar insanlara hakaret ederek kendi doğrularını kabul ettirebileceklerini sanmaktadır kaldı ki bu psikoloji içindeki insanların normal hayatlarında şiddete meyilli oldukları ve faşizmden beslendikleri rahatlıkla söyelenbilinir.

    bu sorgulamanın iş işten geçmeden yapılması gerekiyor yoksa bu gidişle ligi tarihin en kötü derecesiyle bitirmemiz çok olası.
  • 2465
    olay çoktan bitmiştir. buraya artık ne yazılsa boştur. herşey hazırdır. üstünel gitmiştir, gitmeden tam evvel nedense (!) bir lincoln'ü tokatlama mevzusu basına sızdırılmıştır ve üstünelin gönderilmesi haklı hale getirilmiştir, keita topal satılmış para gelmiştir. yerlerine hiçbir adam alınmayıp zaten kalitesiz olan kadro sabit kalmıştır. rijkaard'ın eline hiçbir kayda değer adam verilmemiştir. takımın ön tarafı ne kadar iyi ise, arka tarafı ve ortasahası da bir o kadar kötüdür.

    herşey hazırdır.

    rijkaard gider, taraftarı susturacak transfer ve teknik direktör gelir.

    kaç hafta bilemem, ama yakın.
  • 2468
    --- alıntı ---
    mustafa sarp baris ozbek ve ayhan akman uclusuyle top oynatamadigi iddialari icin, lucescu bu takimi victorialar , florquinler batistalarla sampiyon yapmisti.
    --- alıntı ---

    kendisini elestirmek icin kullanilan en klise, en copy/paste argümanlardan biridir bu. bu cümleyi kurana abi "lucescu'nun oynatmaya calistigi futbol sistemi ve anlayisi neydi? rijkaard'inki nedir? bu sistemlerin oyunculara sart kostuklari seyler nedir?" sorusu sorulur. ve pek tabii cevap falan hak getire.
  • 2469
    --- alıntı ---
    sorgulamanın tam vaktidir ama rijkaard'ı körü körüne savunmanın futbolun doğrularını ve modern anlayışı savunmak oldugunu sanan yazarcıklardan fırsat bulunursa .tartışmaya açılacak bu konu kimlerinin tartışma adabını bilmemesinden ,kendi savundukları görüşleri dikte ettirmek için ,karşı düşünceyi savunanlara belden aşağıda vurarak susturmaya çalışması çok ilginçtir. buradaki insanlar tek bir ortak payda da birleşmiştir bu şartlarda altında bile ortamda çok sesliliğe tahammülü olmayan bu yazarcıklar insanlara hakaret ederek kendi doğrularını kabul ettirebileceklerini sanmaktadır kaldı ki bu psikoloji içindeki insanların normal hayatlarında şiddete meyilli oldukları ve faşizmden beslendikleri rahatlıkla söyelenbilinir.

    bu sorgulamanın iş işten geçmeden yapılması gerekiyor yoksa bu gidişle ligi tarihin en kötü derecesiyle bitirmemiz çok olası.
    --- alıntı ---

    baska yazarlara serzeniste bulunmak icin kullanilan hocadir. abi sorgulayalim da neyini sorgulayalim onu yaz? sen sana ayar verenleri sikayet etmissin, zirlamissin o kadar? neyini sorgulayalim? argüman? ama gecerli argüman? 12 aydir gevelenen ve cürütülmüs kliseler disinda bir argüman? cümle kur? de ki "su ve su somut ve net sebeplerden ötürü" sorgulamamiz gerekir. nerde bu? yok. ne var? kendisini savunanlar fasisttir, siddete egilimlidir vikvik var.

    sen onu savunanlari birak, cok istiyorsan frank rijkaard'i savunanlar basligi ac, ne istiyorsan yaz oraya da, frank rijkaard'in sorgulanmasi gerektigini düsünüyorsan bunu onu savunanlarin fasist oldugunu söyleyerek degil, neden sorgulanmasi gerektigini belirterek tartis. bu nasil bir tartisma kültürü yahu? bir konu öznesi var, o özne disinda mesnetsiz, dayanaksiz birtakim yargilarda bulunmak disinda özne haric her seye dair bir sey söylenmis.

    niye sorgulayalim? nesini sorgulayalim? kim körü körüne savunuyor? körü körüne savunmanin tanimi nedir? koca baslikta belki 1-2 kisi disinda "nolursa olsun arkasindayiz" diyen biri var mi? körü körüne savunmak budur. savunan insanlar catir catir argüman yaziyor, neden sonuc iliskileri kuruyor. sen ne yapiyorsun, "sorgulanmasi gerekir, savunanlar da fasist" diyorsun? körü körüne "camur atiyorsun" (elestiri falan degil bu).

    cümle kuramayan, elinde argümani olmayanlarin dönüp dolasip mesnetsizce camur attigi, söylediklerinin altini doldurmadan "serbest sallama" yaptiklari, söylediklerinin dayanagi soruldugunda da susup karsilarindakileri fasist ilan etmekte kullandiklari bir teknik adamdir rijkaard. bu ülkenin kalitesizligini gösteren bir aynadir.
  • 2470
    kendisi için adam değil diyenin saçmalamış olacağı teknik adam.
    kendisi için futboldan anlamıyor diyenin saçmalamış olacağı teknik adam.
    kendisine saygı duymayanın terbiyesizlik etmiş olacağı teknik adam.

    kendisi hakkında bizzat kendim de saçmaladığım, yani sadece rijkaard'a b.k atmak için birşeyler yazdığım zamanlar olmuştur.kabul. ki aykut erçetin tercihi ile ilgili olanların hala arkasındayım.

    ama gel gör ki galatasaray'da devrim yapacak kişi değildir. aslında gayet güzel bir ideali var. 4-3-3'te başarı. sürekli topa sahip olmak, sürekli olarak 11 kişiyle maçın içinde olmak. saygı duyulmayacak gibi değil. ama devrim diyor bazıları. evrim-devrim. galatasaray futbolunun evrimleşmesini istiyoruz değil mi? fakat bu evrimin çevrenin etkisinden bağımsız gerçekleşemeyeceği konusunda sanırım herkes aynı görüştedir. çevre.

    la liga (barca örneği açısından)

    futbolun temelinin pasa, futbolcunun top tekniğine, takım oyununa (barca dışında da) dayalı olduğu lig. la liga'da son sıradaki takım bile yaptığı organize ataklarla saygı değerdir. bu temel üzerine topsuz alandayken de oyunun içinde olma , sahanın her yerini kullanma gibi yetenekleride kazanabilirseniz barca olabilirsiniz. yani günümüz barcelona'sı ispanyol'ların topa hakimiyetiyle hollandalı'ların felsefi yaklaşımlarının bir sentezidir. yani barcelona gibi oynamak eğer bir ispanyol takımıysanız, sezonun büyük bölümünü ispanya'da geçiriyorsanız mümkün olabilecek bir durumdur.

    ispanya dışında yüksek pas isabetinin, futbol kültürünün önemli bir parçası olduğu coğrafyalar da var. ingiltere ,fransa. frank rijkaard'ın sıradan bir takımı alıp bir dev haline getirebileceği.

    ve bir de defansif anlamda zihniyet meselesi de var ki, sonra ki paragrafta biraz değineceğim.

    süper toto türkiye ligi

    ismail güldüren, sedat bayrak, fabio bilica,sedat ağçay.
    (bkz: jo'yu bitirdik)

    ''adamın ayağını eline vermek'' üstün bir nitelikse bir lig'de, ve siz bu lig'de mücadele ediyorsanız, yani şampiyonlar ligi finalini isterken futbolunuzu besleyebileceğiniz, geliştirebileceğiniz ya da evrimleştirebileceğiniz futbol kültürü oysa, futbolun gerçekleri varsa, hiç hoşunuza gitmese bile o gerçeğe ayak uydurmak zorundasınız.

    evet. elinde türkiye ligi'nin en kalitesiz orta saha'sı var. ama onun idealine ulaşmak, onun istediği gibi oynayıp başarıya ulaşmak için orta saha gerrard-xavi-schweinsteiger'den oluşmalı.

    şahsi görüşümdür. frank rijkaard büyük teknik adamdır, adamdır, futboldan anlar. ama büyük galatasaray devrimi'ni yapacak kişi o değildir.

    **
  • 2471
    türkiye liginin kalitesizligi ve bu kalitesizligin basin tarafindan "bizim lig serttir, fizik mücadele ister" yalaniyla soslanmasi cercevesinde elindeki futbol mantalitesiyle cok bir degisim katabilecegini ben de düsünmüyorum. ha bir degisim baslatabilecek olsaydi su söyle olurdu:

    ilk geldigi sezonda eger as oyunculari uzun süre sakat kalmasa veya buna mukabil derin bir kadrosu olsa bence galatasaray gecen sezonun sampiyonu olurdu ve uefa avrupa liginde de rahatlikla finali görürdü. elindeki sakatlarla dolu, forvetsiz takimla neler yaptigini gözümüzle gördük. yani bu adama bu sözlükte seyrek de olsa rastlanan, basinda ise girla giden "takim yönetmeyi bilmiyor, esnek degil" vb. söylemler tamamen mesnetsiz yargilardir. rijkaard takimi gerektiginde 4-1-4-1, gerektiginde 4-2-4, gerektiginde 4-5-1 gerektiginde de klasik 4-3-3 oynatmistir. ve hatta 4-4-2 oynadigimiz maclar bile oldu (hatirladigim kadariyla sanirim bir tanesi baris özbek'in sag kanat oynadigi bir kupa maciydi). her neyse diyelim ki sampiyon olmustuk gecen sezon. buna mukabil öncelikle istanbul kulüplerinde, hele ki gecen sezon herkesin icinden gectigi "hoca krizi" atmosferinde bir arayisa gidilecegi muhakkakti. buna mukabil belki fenerbahce ve besiktas da galatasaray modelini kopyalamak isteyecek (örnegin derwall örneginde böyle olmustur), hollandali hocalara yöneleceklerdi. bu sekilde parca parca da olsa bir genel "mantalite" degisimi istanbul'dan baslayabilirdi. bu tabii bir varsayim, olmayabilirdi de. ama imkansiz degildi. degisimler de genelde böyle basliyor zaten. is dünyasinda da böyledir. bir üretici basarili bir ürün üretir ve pazarda bununla bir pozisyon edinir. diger baska üreticiler de bu basariyi birebir kopyalamasalar da "takip" ederler ve benzeri ürünlerle pazarda pozisyon almaya calisirlar. o yüzden isletmecilikte de leaders & followers (liderler ve takipciler) kavrami vardir.

    rijkaard ve sistem tartismasina dönersek... yani rijkaard gerektiginde dizilimden taviz veren bir teknik adam. zaten genelde yaptigimiz hata sistem kavrami ve dizilim kavramlarini birbirlerine karistirmak oluyor. sistem bir "üst kavramdir". icinde oyuna yaklasim (approach), taktik anlayis (oyun bazli - kisa vadeli) ve stratejik anlayisi (sezon bazli - uzun vadeli) barindirir. dizilim ise dizilimdir. yani bir sistemi farkli dizilimlerle uygulama özgürlügünüz vardir, bazi dizilimler ise belli bir taktik anlayista daha verimlidirler. rijkaard'in yaptigi da bu.

    bana sorarsaniz eger kendisine gerekli kadro derinligi saglanirsa rijkaard bu ligde hala basarili olabilir. derinlikten kastim nedir? bu sadece her oyuncunun bir yedegi olmasi anlamina gelmiyor. ayni zamanda bazi kilit mevkilerde "farkli özelliklere sahip" bir de alternatif olmasi anlamina geliyor.

    örnek verelim:

    bugün rijkaard'a en cok yöneltilen (kanimca oldukca temelsiz ve gözlemsiz) bir elestiri, 4-3-3'ten vazgecmemesi ve santrforlari ciftlememesi. bu önerme belki hakan sükür kalitesinde bir pivot santrforumuz olsaydi cok anlam kazanabilirdi. pivot santrfor almancada "ballverteiler im sturm" diye adlandirilir, yani "hücumda top dagitici". orta saha maestrosunun ceza sahasinda is yapani olarak bakabiliriz yani. birincil görevi fizigini ve boyunu kullanarak top indirmek ya da rakip savunmayi mesgul ederek gene almanca "torschütze" (kale nisancisi) forvete alan acmak, eger firsat bulursa da kendisi sut cekmektir.

    gecen sezon kadromuzda böyle bir durum var miydi? kismen. nonda bu tarife uyuyordu ama pili 20 dakikalikti. bunu cokca ifade etmistim. hem yasi hem de sakatligindan ötürü son 20 dakikada oyuna aliniyor, baros, kewell ve keita tarafindan hirpalanip yorulmus defanslara karsi ceza sahasi icinde ölümcül oluyordu. gelgelelim baros'un yaninda 90 dakika is yapacak gücü yoktu. zaten tek forvet oynadigi dönemlerde de top aldigi zaman kosamamasinda, ceza sahasi disinda tamamen etkisiz kalisinda bunlari gördük.

    ayni durumun benzeri orta sahada da gecerliydi. öyle ki elano, ön libero gibi oynamak zorunda kalip kendi isini yapamaz duruma gelmisti. oysa, rijkaard'in elinde elano tipinde 1 oyuncu daha olsa, yahut 2 güclü dmc olsaydi, orada da mac gidisatina göre degisik varyasyonlar deneyebilirdi, tek dmc cift aml/r veya cift dmc tek amc gibi varyasyonlar, hep mümkün olurdu. bu zenginlige sahip degildi kadromuz. bir de isin icine sakatliklar girince külliyen hapi yuttuk.

    hasili, gecen sene rijkaard'in elinde mac icinde degisik "taktiksel varyasyonlar" deneyecegi türden bir derinlik yoktu. aslinda normal bir kadro derinligi de yoktu. yani düz rotasyona yetecek kadro da yoktu. birkac sakatlik üst üste gelince takim elde patlayivermisti. bu sene ise gectim böyle bir derinligi, yorulan oyuncuyu taktiksel degisime gitmeden degistirebilecegi türden yüzeysel bir alternatifi bile yok. bunun da sorumlusu rijkaard degil, pek tabii transfer yapamayan veya yapmayan yönetim.

    diyecegim, su kadro yapisiyla bu takimin basina kimi getirirseniz getirin, bir basari yakalayamaz. (takim atmosferi ve birilerinin kuyu kazmasi hakkinda cok konustum, tekrar etmiyorum onlari). ancak belki bir yerli hoca gelirse, bir süre "haydi aslanlar, 11 metin, türk gücü" gibi gazlamalarla biraz bir seyler olur takimda, sonra gene sürünmeye baslar.

    galatasaray'in su anda en ciddi problemi kadro yapisi ve bu kadro icindeki bazi futbolcularin mantaliteleri + kulüp yönetiminin mantalitesidir. bu sorunlar asilmadan teknik direktörün yapabilecegi bir sey yoktur.

    dünya stari alin getirin demiyoruz yönetime taraftar olarak. ama en azindan isini yapmasini bilen, sahadaki star arkadaslarinin üzerine "ek yük" binmesini engelleyecek kadar islerini yapabilen adamlar olsa, rijkaard bu ekibi sampiyon yapar. cok zor degil gercekten. gecen sene tüm eksiklere ragmen, tüm sabotajlara ragmen resmen kapisindan döndük. bunlari unutmamak gerekli.

    devrim ise zaten cok uzun vadeli bir plan. evet bence de türkiye sartlarini degerlendirdigimizde cok kücük bir ihtimal. ama zaten galatasaray önce kendi icinde bir devrim yapmadikca zaten türkiye'ye hicbir hayri olmayacaktir. kendi kicini toplayamayan takim bir lige nasil amiral gemiligi yapsin? yapamiyor da zaten.
  • 2472
    sakat futbolcular geri geldiğinde, takıma katkı yapıcak 1,2 adam transfer edildiğinde ve kendisine tüm bunlar gerçekleştikten sonra devre arasına kadar sabredilip de hiç bi şey değişmediği görülürse ıslak odunla döve döve yollanması gereken adamdır. şayet bu koşullar gerçekleşmezse kusura bakmayın ama bu adama atıp tutanlar harbiden geri zekalıdır
  • 2473
    --- alıntı ---
    sakat futbolcular geri geldiğinde, takıma katkı yapıcak 1,2 adam transfer edildiğinde ve kendisine tüm bunlar gerçekleştikten sonra devre arasına kadar sabredilip de hiç bi şey değişmediği görülürse ıslak odunla döve döve yollanması gereken adamdır.
    --- alıntı ---

    denmis. oysa yeni transferler hemen bugün yapilsa bile an itibariyle ligin ilk yarisi zaten %90 ihtimalle kaybedilmis bir yaridir. yeni gelen oyuncularin takima isinmasi, fizik yüklemeleri, arkadaslarina alismasi, lige alismasi derken zaten haftalar gececek. elano örnegini hatirlayin. adam ilk geldiginde resmen taraftarin küfretmedigi kalmisti. kadroya en gec katilanlardandi elano, daha ciktigi 3. macta gönderin gitsin diyordu binlerce insan (acin bu sözlükteki basligini okuyun, göreceksiniz). yeni gelen transferlerin de asagi yukari durumu bu olacak. ayrica takim icinde bazi yerli oyuncularin alenen cikardiklari ikiliklere cözüm bulunmazsa, yönetim bu oyuncularin hocayi ve yabanci oyunculari sabote etmesini engelleyecek uygulamalara gecmezse bu gemi batmaya devam edecek. yani gecen sezon da elestiriyordum ama bu sezon, galatasaray kulüp yönetiminin günahi ve suclari o kadar büyük ki, yaptiklari o kadar büyük bir amatörlük ki, galatasaray kalibinda bir kulübün yönetiminin bunlari yapmasi en sade haliyle utanc kaynagidir.
  • 2474
    sisteminden neden vazgecmemekte israr ediyor anlamiyorum, resmen bu inadiyla galatasarayi rezil ediyor. oysa simdilik elindeki kadroya gore bir sistem yapsa, galatasaray su 2 lig macinda 2 hadi biraz sansa 4 puan almis olsa guzel olmazmiydi. kendisinin de eli guclenirdi, boyle sinirsiz ve seviyesiz elestrilere maruz kalmazdi. baska bir sistem bilmiyor olmasina imkan yok hadi o bilmese yanindaki neeskens biliyordur. e o zaman bu ne perhis bu ne lahana tursusu arkadas. sen bu sene sistemi degistir takimi belli bir seviyede tut, rezil etme ve kendin de rezil olma. transferler yapildikca yine zamanla kendi sistemine donersin. bu nasil bir inattir..
App Store'dan indirin Google Play'den alın