resim
Franklin Edmundo Rijkaard
Görev:Teknik Direktör
Takım:Kariyer Sonu
Yaş:62
Uyruk:Hollanda
  • 2476
    sistemine göre imkanları olmayan hoca.

    az önce james bond u izledim. adam boşuna dünyanın bir numaralı ajanı değil. tabi en iyi olmasında kendi zeka ve becerisinin yanında alttan aldığı destek var. devlet sürekli adamı besliyor. altında aston martin, belinde tabanca, cebinde 10 milyon euro. kıyafetleri çok afilli. arabasında ölüm halinde kalbini çalıştıracağı mekanizma, elektroşok bile var. teknolojinin son nimetlerini kullanıyor. aradığı bilgiye anında ulaşıyor. tabi zor durumda danışacağı ekibi ve patronu da 24 saat telefonun ucunda bekliyor. ee adamdan da imkansızı istiyorlar, başarıyor. sistemi bu şekilde. haa battal gazi daha iyi diyenler olabilir. daha masrafsız, eline bir kılıç ver bütün orduyu yok etsin. evet doğru. battal gazinin tek masrafı bir kılıç olur. aston martin yerine de bir tane at verin. bütün orduyu yok eder. onun sistemi de o şekilde. ama ondan imkansızı isteyemezsin. imparatoru zekasıyla yenemez. kumarbazları poker oynayarak yenemez. yatağa kız atamaz.

    sonuç olarak james bond a kılıç ve at verirsen o da senin suratına bön bön bakar ve 'ben gider adamı bulur öldürürüm. daha fazlasını yapmam.' der. eğer james bond u getiriyorsan başına istediklerini ver. o da sana imkansızı verir.

    anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az...
  • 2477
    ------alıntı-----

    yine servet ile neill'i geride bırakıp 8 tane cengaveri ileri yolladık. elin oğlu yermi. onlarda savunma futbolu nasıl oynanır gösterdi. 17 tane futbolcu 35 metreye sıkışınca vurduk geri geldi, vurduk geri geldi. kalecileri de kaleci. ondan sonra çok güzel oynadık teraneleri. heee, çok sevişiyoruz ama çocuğumuz olmuyor tohtur bey. 18 korner kullanmışız. eee, adamlar attı yav kornere taca topu. katı defans yapıyorlardı ondan. sen muhteşem oynadığın için olmadı bunlar. adamlar topu sana verdiler, karşıladılar ve buldukları 5 fırsatta da uzun toplarla çıkıp gol aradılar. sen iyi filan değilsin, enayisin.

    ondört aydır yazıyoruz bu 2-4-4'ü. yemezler bunu. üç büyüklere karşı savunma futbolu oynanır bu ligde. oyun 40 metreye sıkışır ve rakip uzun toplarla çıkıp ebeni sker diye. anlayan kim. hala yok rijkaard yok sistem, yok transfer. bir de transfer yapılınca sorunun çözüleceğine inanalar var ki, ne diyem. hayır, beni delirten şu; galatasaray'ın orta sahası yokmuş ta bilmem neymiş. ulan bursaspor ile sivasspor'un orta sahasında kimler var ki! sorguya çeksen bi hüseyin cimşir'i bilirler. sivasspor'dan isim bile söyleyemezler. hüseyin cimşir de şu bizim bildiğimiz hüseyin cimşir. hüseyin cimşir ile sivasspor'lu isimsiz kahramanlara karşı elimizde xavi ile iniesta yok diye yırtınıyorlar sırf frank rijkaard'ın kıçını kurtarmak için. zamanında frank rijkaard loy loy loy dendi ya, şimdi saçma sapan mazeretler bulacaklar ki egoları erozyona uğramasın.

    transfer yapılsa da fark etmez. istersen on tane xavi iniesta getir. artık rijkaard'ı çözdüler. geçen sene biraz olsun korkuyorlardı ama bu sezon o korkuları da kalmadı. zamanında söyledik. galatasaray'ı en kolay yenilen takım haline getirdi. iş bitti artık. ancak üçüncü sınıf takımları yenebiliriz. ikinci sınıf takımlarla berabere kalırız. diğer maçlar kayıp. alışın buna. yok adnan sezgin istifa, yok transfer yapılsın gibi saçma sapan argümanlarla yalpalamayın. en azından kendinize karşı mert olun.

    bu maçta gol atsaydık bile yine maç berabere biterdi. geçen sezondan beri bu takımı ve rijkaard'ı takip eden herkes biliyor zaten bunu. sen bu tahmini yapmayı beceremiyorsan o da senin eksikliğin. bu eksikliğinin farkına var ve ona göre fikir yürüt hiç olmazsa.

    ------alıntı------

    (bkz: 22 agustos 2010 galatasaray bursaspor maci/@zizonkovac)
  • 2478
    --- alıntı ---
    galatasaray'ın orta sahası yokmuş ta bilmem neymiş. ulan bursaspor ile sivasspor'un orta sahasında kimler var ki! sorguya çeksen bi hüseyin cimşir'i bilirler. sivasspor'dan isim bile söyleyemezler. hüseyin cimşir de şu bizim bildiğimiz hüseyin cimşir. hüseyin cimşir ile sivasspor'lu isimsiz kahramanlara karşı elimizde xavi ile iniesta yok diye yırtınıyorlar sırf frank rijkaard'ın kıçını kurtarmak için. zamanında frank rijkaard loy loy loy dendi ya, şimdi saçma sapan mazeretler bulacaklar ki egoları erozyona uğramasın.

    transfer yapılsa da fark etmez. istersen on tane xavi iniesta getir. artık rijkaard'ı çözdüler. geçen sene biraz olsun korkuyorlardı ama bu sezon o korkuları da kalmadı. zamanında söyledik. galatasaray'ı en kolay yenilen takım haline getirdi. iş bitti artık. ancak üçüncü sınıf takımları yenebiliriz. ikinci sınıf takımlarla berabere kalırız. diğer maçlar kayıp. alışın buna. yok adnan sezgin istifa, yok transfer yapılsın gibi saçma sapan argümanlarla yalpalamayın. en azından kendinize karşı mert olun.
    --- alıntı ---

    (bkz: okumayi bilmiyorum ama yazmaya bayiliyorum sendromu)
  • 2479
    --- alıntı ---
    mustafa sarp baris ozbek ve ayhan akman uclusuyle top oynatamadigi iddialari icin, lucescu bu takimi victorialar , florquinler batistalarla sampiyon yapmisti.
    --- alıntı ---

    mustafa sarp barış özbek'in fleurquin, victoria, batista, perez ayarında olmadığının göstergesidir sanırım buda..

    ayrıca.. mondragon- capone-emre-bülent-victoria-fleurquin- ayhan-ergün-hasan-arif-umit karan takımındaki kaleci sağbek, sol bek, ortasaha üçlüsü bu takımda var mı? sorarım.. ayrıca hasan sas gibi canını dişine takan yerli topçu oldugunu hiç sanmıyorum. hatta ben son dönem sakat oldugundan sergen'i yazmadım.. o ayarda bir adam katiyen bu takımda yok..

    takımda bir tek kewell, baros ve neill oynuyor.. ayhan ise vucudu el verdiğince koşuyor. bu kadar..
  • 2483
    sahiplenilecek çok az oyuncusu olan teknik direktördür. kimi sahiplensin adam, servet'i mi, pozisyon almayı bilmeyen barış'ı mı, yer tutmayı bilmeyen aykut'u mu? siz olsanız emimin sahiplenirsiniz. siz olsanız eminim dersiniz ki: "aykut çok iyi kaleci, bugün iki şanssız gol yedi, ama sezon boyunca kaleyi ona emanet edeceğim, kaleci transferi istemiyorum. servet çetin harika bir stoper. belki pas veremiyor, ama çok mücadeleci. bugün rakibini kaçırdı gol yedik, ama olsuni bence yeterli. ali turan'ın alışması gerek. girdiği hiçbir çalım denemesi başarılı olamasa da yeterli bir sağ bek. orta sahamızsa elinden geleni yaptı. bence barış, ayhan, mustafa üçlüsü türkiye'nin en iyi orta sahalarından biri. her teknik direktör böyle oyuncular görmek ister kadrosunda"

    rijkaard böyle konuşursa bu sözlükte onu itin götüne sokmayan yazar kalmaz. ne ayaksınız siz böyle, ayık mısınız?
  • 2486
    karalama kampanyasında 2. aya girmiş bulunuyoruz ve kampanyamızın önde giden yayın organlarından (v)atan gazetesi, kendisini güldüğü için de eleştirmiş durumdadır. açık ve net olarak rijkaard'ın yapabilecekleri geçen yılın ilk 8 haftasından baz alınarak ortada ve bundan çekinilmesi çok doğal. yapılmaması gereken ise bu değerli adamı mama gibi milletin önüne atmak ve onu günah keçisi ilan etmek. özellikle de fenerbahce'nin aykut kocaman ile bir yerlere gelemeyeceği bu kadar açık netken galatasaray'ın yürüyüp gitmesi, fenerbahçe medyası tarafından sindirilebilecek bir durum değil. bir de geçen yılki anons ve trabzonspor maçı skandallarını hatırlayın. fenerbahçe camiası 10 yıl boyunca toparlanamayacak bir hale gelebilir eğer bu yıl galatasaray kopup giderse. eh durum bu olunca, üzerine yönetimimiz de basiretsiz olunca, milletin diline düşülür bu şekilde. asıl dillere pelesenk olması berbat oyunuyla fenerbahçe olması gerekirken gayet güzel bir oyunla şampiyon bursaspor'u yarı sahasına hapsedip, şanssızlıktan yenilmiş olmamız bile medyanın saldırısı için bir sebep oluveriyor. ama bekleyin ve görün, kral çıplak denecek günler yakındır.
  • 2487
    "kendisine sorulmadan futbolcuları satılan, istemediği futbolcular transfer edilen, istediği futbolcular alınmayan, istifaya zorlanan, futbolcularının kuyusunu kazdığı" gibi cümlelerle de tanımlanan dünyanın en tanınmış, büyük başarılar kazanmış, takımın başına geçmesiyle galatasaraylıları en çok heyecanlandırmış bir kaç adamdan biri.

    normal şartlarda yukarıdaki iddialarda bulunan arkadaşları kaale alıp da bir şey yazmam ama bunlar koskoca rijkaard'ı koruma amaçlı yazılınca bir şeyler söylemek gereğini hissettim.

    burada çelişki yok mu? hem adama toz kondurmayacaksın hem de yönetim ve futbolcular adamı takmıyorlar iddiasında bulunacaksın. bu fikirler hocayı basiretsiz, dirayetsiz olmakla itham etmek değil midir? değildir, çünkü bunlara verilmesi gereken tepkiyi vermiyor. söz konusu iddialarda bulunan yazar arkadaşlar sanmıyorum ki hoca gibi yüce gönüllü olsun böyle bir durumla karşılaşınca.
    eğer bunlar doğruysa, yani rijkaard bu kadar etkisiz, basiretsiz ve dirayetsizse, yönetime istediklerini yaptıramıyor hatta istemedikleri yapılıyorsa çok ama çok önce gitmeliydi.

    ya bu iddialar hikaye ya da hoca. karar vermeniz lazım.

    bence, bütün bunlar komplo teorisi. hepsi hikaye. haldun üstünel için söylenen transferleri kötü yaptığı da bir yalan. hocaya hem de rijkaard gibi bir hocaya sormadan, onayı alınmadan bir tek topçu alamazsınız.
  • 2489
    kendisi basiretsiz ve dirayetsiz oldugu icin bunlara katlanmamaktadir. (transferlere onay konusuna iliskin ayrica bir soru sormustum, cevabi zaten gelmedi) bunun aciklamasi önceden yapilmistir. elimizdeki durum "alaturka" kurnazliklarla karsinizdaki profesyoneli oyalamak durumudur. tarihte ilk defa görülmemektedir. ayni durum türkiye diplomasisinde bile onlarca yildir görülen bir seydir.

    sürekli olarak "su anda elimizden gelen bu, biraz kemer sikacagiz, su zamana kadar sunlar yapilacak söz, ah yapamadik, 2 ay daha ver, olmadi 3 ay" söylemleriyle bir profesyonelin sabrinin sinirinin zorlanmasidir. bu konudaki görüslerimi de pek cok platformda ve arkadas meclisinde eylül 2009'dan beri hep dile getirdim. her sey yolunda giderken bile bunlari söylüyordum gecen sezon. özellikle s3th ve nkfvas sahidimdir bu konuda.

    yahu sanki ülkede her sey düzgün ve tikirinda gidiyormus, bu ülkede islerin nasil yürüdügünden habersizmis gibi konusuyorsunuz. inanilir gibi degil. duyan da sanacak ki bu ülkede bürokrasi insanlari süründürmez, türkiye'nin yerel sirketleri dünyada ilk 10 icinde, en rekabetci sirketler falan, iletisim binbir dereden su getirerek, lafi dolandirarak degil, en etkili, en sade bicimiyle yapiliyor, herkes dogrudan konusuyor, aciktan catismalari göze aliyor, fikrinin ve ettigi lafin arkasinda duruyor. o denli gelismis bir is ve devlet kültürümüz var sanki.

    sanki bu ülkede herkes, her konuyu dosdogru muhatabinin yüzüne konusuyor "hic kivirmadan, lafi dolandirmadan", sanki "direkt iletisim" bizim iletisim kültürümüzün entegral bir parcasi, sanki bugüne kadar ne bu ülkede ne de bu kulüpte hic ayak oyunu yapilmamis, sanki adnanlar kalkip rijkaard'in yüzüne karsi "arkadas biz transfer falan yapmayacagiz, sana verecegimiz en fazla battal'dir, ona göre kal veya git" diye dogruca konusmuslar gibi "ideal" bir cerceveden dem vurup bu adam bu kadar bilmem ne mi diyorsunuz.

    degil abi. maalesef degil. bu ülke de, bu kulüp de sizin düsündügünüz ya da olmasini istediginiz gibi degil zaten. bu ülke de bu kulüp de siyasetinden, endüstriye koyun alip satan iki tüccarin gidim gidim pazarlik yapip bir türlü sadede gelememesi üzerine kurulu bir anlayisla yapiyor, yapmistir ve yapar. bu kati ve aci gercekler üzerinden tabloyu degerlendirirsek sanirim her sey daha acik ve secik görünecek.

    ha siz türkiye'nin kendi kendini besleyebilen 7 ülkeden biri ve bir cennet vatan olduguna dair milli güvenlik ve vatandaslik bilgisi kitabi cümleleriyle bakiyorsaniz tabloya, kendi bileceginiz is. ama yok böyle bir olay.

    burada rijkaard'i koruma amacli bir sey yazmiyoruz. burada bu ülkenin ve kurumlarinin ne kadar yamuk oldugunu ve düzgün insanlari yerli yabanci, bilim adami, sporcu, sanatci demeden harcadigini, buna bir son verilmesi gerektigini yaziyoruz. rijkaard sadece halihazirdaki kurbandir. bu gidisata dur denmedigi sürece de son olmayacaktir. anlatilmaya calisilan budur.

    sonra diyorlar ki, abi sen niye böyle isyan eder gibi entryler giriyorsun. cünkü isyan ediyorum. bu tablonun oldugu yerde isyan yoksa sorun vardir zaten.
  • 2490
    sanki yönetimi eleştiren her yazı rijkaard'ı aklamaya çalışmakmış gibi çarpıtılan görüşlerle endirekt yoldan da yıpratılan teknik adamdır. ya kimseler ne yazıldığını okumuyor, ya yazılanları anlayamıyor ya da aynı memlekette yaşamıyoruz, ingiltere ya da amerika'da yaşayan ama sözlükte yazan bireyler yazılarımızın eleştirisini yapıyor. ülkemizde patronlar, göze batan ve iyi çalışan, potansiyel içeren ya da kendinden daha egolu çalışanlarını tehdit olarak görürler. bunu daha önce politikada da spor ve hatta müzik alanında bile onlarca defa gördük. üstünel'in gönderilmesi ve rijkaard'ın tukaka edilmesinin başlıca sebeplerinden bir kısmı yukarıdaki yazılarımdakiyse bir kısmı da budur: ego çatışması. tüm bunlar bir araya geldiğinde ise zaten sürekli bahsettiğimiz basiretsiz yönetim ortaya çıkıyor. rijkaard'ın istemediği adam alınamaz sözü ise ülkemizde yöneticilik yapmamış insanların söyleyebileceği bir sözdür. en basitinden 6 yıl önce çalıştığım şirkette kendi kadrom olacağı sözüyle işe girmiş ama bir ay içinde yanımda dört adet işe yaramaz ve işten anlamaz adamla kalakalmıştım. çalıştığım işin formatı gereği kalifiye olmayan adamların işlerini de bir şekilde toparlayıp sorun yaşamamayı başarıyordum ama galatasaray durumunda işler değişik. servet çetin afedersiniz bir yerlerini sıkmadığında rijkaard ve neeskens ikilisi mi girip toparlayacaklar oyunu nedir? bal gibi de teknik adamın istemediği oyuncular önüne konur, al bundan bana takım kur denir. o zaman da rijkaard ağlanacak haline güler. biz bile gülüyoruz artık rijkaard ne yapsın? lütfen memleketimizin çirkefler, arkadan vurucular, art niyetliler ve beceriksizler ülkesi olduğunu hatırlayalım...
  • 2491
    taraftarları dünyanın en tutarsız adamlarıdır. rotil kırmış plymouth gibi yalpalamaktan bi hale geldiler sözlükte. transfer yapılmıyormuş ta ondan böyleymiş. gitsin o zaman, tutkalla mı yapıştırdılar bu herifi oraya. diyemiyorlar 4 milyon yuro datlı geliyo bırakamıyo emicemin oğlu diye. veya yönetim bu orostopolluğu yapıyorsa frank rijkaard başlığının altında saçmalayacağınıza doldursanız ya adnan polat veya adnan polat'a mektuplar başlığının altını da görelim hikmet_i hüdanızı. zamanında car car ötüyordunuz yönetim, adnan polat, galatasaray da devrim, total futbol diye. ne oldu şimdi!

    (bkz: mars olmak nasıl bir duygu abidin)
  • 2493
    kendisinin taraftari falan yoktur, bu bir. ikincisi "zamanında car car ötüyordunuz yönetim, adnan polat, galatasaray da devrim, total futbol diye. ne oldu şimdi!" deniyor madem, zamaninda adnan polat diye "öten" birileri varsa bu onlarin problemidir. buradaki tartisma öznesi rijkaard oldugu icin kendisine iliskin denecek bir sey varsa denmelidir. rijkaard'a ayak oyunu yapildigini düsünen herkesin zamaninda adnan polat destekcisi olmasi gibi bir sey söz konusu degildir. zaten su sözlük halinden gördügümüz kadariyla kendisine desteksiz sallayanlarin da tek siginaklari "toptancilik" ve "indirgemecilik" üzerinden konusup, insanlari yapmadiklari, söylemedikleri seyler üzerinden yargilayarak demagoji yapmaktir.

    eger frank rijkaard basligi altinda bugün adnan polat'a elestiri yönelten birileri var ise, onu zamaninda da yapmislardi. anladik, okumaniz yok, ama yazmaya bayiliyorsunuz, ve fakat bu isin sirasi böyle degil. önce okumayi ögrenin.
  • 2495
    üzerinden dönen tartışmaya bende katılmak istiyordum, çok atarlı cümleler, uzun tespitler yazacaktım madde madde, nasip olmadı.

    bilen bilir ben pis çakma katalanımdır. barcelona'yı neredeyse galatasaray kadar severim, ama tabii uzun mesafe ilişkisi bir yere kadar yürüyor. galatasaray kadar canım ciğerim olamaz asla. ama neyse, severim işte. dün ilk kez bir barcelona maçına gitmek üzere bilet almak için sıradayım, barcelona'nın ortasındaki store'da. heyecan dorukta tabii. bir yandan da ıvır zıvır karıştırıyorum, kalemler, anahtarlıklar, "ayyy barcelona forması şeklinde küçük köpek giysisiiii çok şekeeeer alsam mııaa?" (köpeğim yok.) falan. zaten galatasaray'a da kızgınım bu ara, tamamen kendimi barcelona'ya vermişim yani.

    birden yanımda birinin "rijkaard" dediğini duydum. önce onlara, sonra baktıkları televizyona döndüm. dönen barcelona'nın über fantastik başarıları ve harika futbolcuları temalı videoda 5 dakika rijkaard'a maruz kaldım. kitlendim tabii. birden sarı kırmızı oldu her şey yine. insanın aklına gelince kolay mı. suç üstü yakalanmış gibi. eşime sevgilimle basılmış gibiyim, anahtarlıkları bıraktım yerine falan. baktım iyice şizofrene bağlıyorum, yandaki biri katalan biri ingiliz olan adamları dinleyeyim dedim bari, ve kabaca çeviriyle şunu konuşuyorlardı, "yazık oldu lan adama gitti o ülkeye. türk ligi zaten boktan, takımdan iş çıkar belki diyorduk harry kewell, arda turan* falan ama baktım bu sene transfer bile yapmamışlar. adamın son halini gördün mü? gönderdiğimiz halinden 10 yıl yaşlanmış lan n'apıyolarsa artık."

    n'apıyosak artık.

    başka yer, başka zaman olsa "boktan sensin, türk ligi de sana girsin" diyeceğim yerde ağzım açık kaldım tabii. sonra arkadaşım geldi, "küçük köpekler için forma yapmışlar, çok şeker, hemen alıyoruz" dedi. (arkadaşımın köpeği yok.)

    bilet falan almadan çıktım bir sigara içtim. rijkaard'ı neden ve ne kadar sevdiğimi düşündüm. tezleri siktir ettim. az önce official barcelona store'da göz göze gelişimi düşündüm. ondan sonra takımın başına gelmesi istenen adamları düşündüm. bir sigara daha içtim.

    küçük köpek forması ve biletleri alan arkadaşım elimden almasa sigara elimi yakacaktı. öyle yani.

    ve rijkaard üzerine tek kelime daha söylememeye karar verdim.
  • 2496
    şu an üstünde bulunduğum gemiden zamanım gelip indiğimde, eğer kendisi hala kovulmadıysa, ilk gideceğim maç için rijkaard-neskeens 2015 diye dikkat çekecek boyutta pankart yaptırıp, bunu yönetimin/medyanın gözüne sokmayı planlıyorum.

    tabi bu yazdıklarım çaylak olduğumdan muhtemelen hemen gözükmeyecek, umarım rijkaard kovulmadan ben de bu sözlükte yazar olabilirim.
  • 2497
    geçen sene takımın başına geçirildiğinde tüm yabancı oyuncular onun istediği,bildiği,tanıdığı oyunculardan seçilmiştir. bunun tersi bir durum sözkonusu ise yani yabancı transferinde alınan oyuncularda insiyatifi yoksa zaten durum içler acısıdır. onun çapında bir hocanın transfer konusunda sadce eksik mevkileri belirtip yönetim kimi alırsa oraya onu takıma koyarım gibi bir düşünüş olduğunu sanmıyorum ,yani burdan çıkan sonuç geçen sene yapılan tüm yabancı transferlerinde ayrıca takımda tutulan yabancı oyunculara bakıldığında rijkaard ın seçimleri olduğu söylenebilirama bu tercihlere bakıldığında kendiyle tamamen çelişki içinde olduğunu söyleyebiliriz keita ,kewell,dos santos (farklı sebeplerden elano'nun) oturtulmak istenen futbol mantığıyla alakaları olmayan futbolculardır.elano konusuna açıklık getirmek gerekirse;elano nun çok yüksek maliyetle takıma katılması lükstür ,elano yüksek maliyetle takıma kazandırılken sağ bekte sabri,sol bekte hakan balta orta alanda da mustafa sarp ilk 11 dekı yerlerını almaktaydı, elano nun bonservisi ve 4 senelık maliyeti toplamı 25 milyon euro yu bulmaktadır ,bu para harcanırken daha mantıklı olmak gerekiyordu söz konusu para daha dengeli bir takım oluşturmak için kullanılmalıydı ,keita nın iyi bir oyuncu olduğunu kabul etmekle birlikte kurgulanmak istenen oyun yapısı içinde yeri olmayan bir futbolcuydu aynı şekilde bu seneki 2 yabancı oyuncu cana ve pino ,total futbolda özelikle ortaalanda görev alan oyuncuların fiziki yeterlilikle birlikte oyun okuma yeteneği ve dikine oynama özelliği olan oyunculardan kurulu olması gerekir fakat cana nın bu tip bir futbolcu olduğunu söylemek hayli güç .pino takım oyunuyla alakası olmayan bireysel yetenekleriyle var olmaya çalışan 3 maç varsa 5 maçta olmayan bir futbolcu öyleyse bu oyuncuların alınmasını kim istedi ? eğer yönetimin diktesi ise dünyanın en iyi hocalarından biri olan rijkaard !!? bunu nasıl kabullendi ? yok eğer rijkaard'ın bilgisi onayı ile alınmışlarsa birileri bizi uyutuyor total futbol ,modern futbol vssss...kısacası geçen sene hayli yüksek bir bütçeye sahipken yaptırdığı/yaptığı seçimler inanılmaz hatalı ve dengesiz olmuştur tekrar etmekte fayda var eğer bu transferlerde fazla bir dahli olmadıysa kendisinin hiçbir konuda şikayette bulunmaması gerekir zira ipleri elinden başında kaçırmıştır.geçen senenin 2.yarısında takıma hiçbir faydası olmayan dos santos ısrarla oynarken emre çolağın zamanından çalmıştır , dos santos'a verilen süre kendisine verilseydi emre bugun inanılmaz bir aşama kaydetmişti.

    fiziki güç konusuna gelirsek yine galatasaray dan çok rijkaart taraftarı olan birkaç kişi yabancı oyuncuların kondüsyonu üst seviyedeyken yerlilerin yerlerde süründüğünden dem vuruyordu ,yabancı futbolcuların iş ahlakı ve özel hayatı vss.. bambaşka bir kültürden geldikleri için profesyonelliğe bakış açısı bizlerden çok farklıdır varsayalım ki denilmek istenen gibi türk oyuncuların iş ahlakı berbat olsun ,her akşam o bar senin bu gece klubü benim dolaşsın ve antremanlarda perişan bi halde olsun ,takımın hocasının görevi sadece günlük antremanını yaptırıp taktik bilgilendirmelerde bulunup kadro kurmak değil ,her oyuncusuyla özel olarak ilgilenmek onu mental olarak hazır tutmaktır. iş ahlakı eksik olan futbolcusuna maçlardan sonra bok atmak değil ona, kendisininde eski bir futbolcu olduğunu unutmadan doğru olanı göstermektir .insanları kaybetmek kolayken asıl zor olan onu kazanmaya uğraşmaktır.başarısızlığı oyuncularına yükleyen haklı bile olsa onların kalitesini medya önünde tartışan hocanın oyuncularıyla bağ kurması hayli zordur.oyuncularını basın önünde suçlayan ifadeler kullanarak eleştirmesi ,kendisine oyuncularının ona ömür biçmesi olarak kendine geri dönmektedir.neredeyse karşılıklı husumete dönüşen bu yapı içinde başarının gelmesini beklemek sabri nin serbest vuruştan gol atmasını beklemeye benzer.takım böyle bir durumdayken yapılamayan transferlerin işte bu yüzden çok önemli olmadığını savunuyorum hala .burada esas suçlu şu oyuncudur ya da bu oyuncudur hayır rijkaard ı kimse anlamadı halbuki bizler çok aptal ve cahil olduğumuz için onu anlayamadık gibi çözüm odaklı olmayan şeyler bir sonuç ne yazık ki getirmez.sonuç getirecek şey takımdaki bir kısım oyuncular aptal ve cahil ve iş ahlakı olmayan kişiler dahi olsalar ,bence bütün bunlar varsayılarak kendisi getirildi yoksa zaten varolan işleyişten memnun olunsaydı ,bu işleyişi devam ettirecek kişiler getirilirdi takımın başına ,devrim yapacak kişi değil .gerektiğinde aptal ve cahil ,iş ahlakından yoksun futbolculara bıkıp usanmadan doğruyu anlatmalı ama bunu yaparken hollanda ya da ispanya da çaılşmadığını da hatırlamalı.
  • 2499
    tanım: galatasaray'ın hocasıdır. kral adamdır.

    noldu canlarım? sabır sabır, total total derken birden hıncal oldunuz hepiniz? rijkaard'ı iyi tanımışsınız bir senede. liderlik vasfı yokmuş. bir adama bir sene boyunca bakıp bakıp bunu mu anladınız? liderlik vasfı yok. aferim size. hani bekleyecektik kardeş biz en az 4 sene. atıp tutuyodunuz? galatasaray nüaehehe total fussball yeah. böbürleniyordunuz hocanızla. "olum bir tek rijkaard olsa iyi, yanında da neeskens'i getirdik!". noldu, "aaaa ama liderlik vasfı yokmuş bunun yaaa, bir ardaya, bir baltaya sahip çıkamıyormuş, nereden bilecektim ben bunu?" size birşey söyleyeyim mi, fazla yenilgi sizin bünyeye dokunuyor. hürriyet gazetesi ruhu toplanıyor içinizde. hepiniz ercan saatçi'ye dönüşüyorsunuz. ulan ömründe konuşmadığın adamın liderlik vasfını nerden biliyorsun sen? hadi taktik falan bilmezsiniz, "çift forvet oynamalıyız"'dan başka bi boktan anladığınız da yok. ulan bir de sosyolog/psikolog mu oldunuz şimdi? hani diyorsunuz ya, adam'ın yüzü hiç gülmüyor. ulan bunun yüzünden mutlu değil işte. 1 sene geçmeden adama psikanaliz yaptığınız için, yaptıkları için. kadro seçimini eleştirmek değil bu, düpedüz atmak. bol keseden salla. hayır ben mi bilmiyorum yoksa ailecek mi görüşüyorsunuz rijkaard ile? uyun siz de basına, aferim. onlar gibi olun. sonra stada gidip bağırın, kıçınızı yırtın. emin olun gelir başarı böyle.

    insanların kişisel özelliklerine karar verilecek yer onların yanıdır. barcelona'da ya da hollanda milli takımında adamın başından geçenleri, veya şu anda galatasaray'da başından geçenleri siz bilemezsiniz. çünkü orada değilsiniz. çıkıp da adama lider değil bu demek için elinizde yeterli done yok. olamaz da. taktik sallamalarınıza benzemez bu.

    şimdi devam, "aykut'u nasıl oynatır röööö!!!!".
    ben söyleyeyim, seversiniz, ufuk mülayim adammış, ona söz geçirebiliyormuş rijkaard.
  • 2500
    istikrardan yanayım. her sene teknik direktör öğütmekten bıktım. takımın tek sorumlusu rijkaard olmalı. şu kriz dönemi atlatılsın, sorunlar yavaş yavaş hallolsun ama rijkaard gitmesin. 5-10 sene kalsın. ha bu kafayla devam edersek ilk gitsin diyenlerden olurum. bari rijkaard'ı, neeskens'i kirletmeyelim. eline adam verme, orada burada açıklama yapan gitmek istiyorum diyen adamı gönderme, basına karşı yumruğunu masaya vurma ondan sonra ama şöyle ama böyle. yönetimin bu duruma bir çare bulması lazım. istifa ile değil, bir çözüm arayarak hallolmalı. ha yine rijkaard'ın arkasından sallayanlar olmayacak mı? olacak. parası neyse bari cebimizden verelim, arkasından skimtırak şekilde sallayanlar sussun, rijkaard burada çoğunluğunun fubol bilgisi 0 olan oyunculara sistem oturtucam diye kafayı sıyırmasın.
App Store'dan indirin Google Play'den alın