resim
Franklin Edmundo Rijkaard
Görev:Teknik Direktör
Takım:Kariyer Sonu
Yaş:62
Uyruk:Hollanda
  • 3652
    artık uzaklarda olduğu ve fatih terim ile birlikte güzel geldiği için bizim* de arkasından "harbi ha ne boktan bir teknik direktördü..." falan mı diyeceğimizi sanıyorsunuz? provakasyon her zaman provakasyondur, tepkiler zaman aşımına uğramaz...

    biz hepimiz kör ve malız da bir siz akıllısınız ve gerçekleri görüyorsunuz amk... frank rijkaard bir kişi değildi, frank rijkaard bir fikirdi, ideoloji idi... savunulan şey de kişi değil diğeriydi... ne mi peki bu? algı sorunu olanlar için yüz elli bininci kez özet geçeyim;

    futbol tarzı, kişiliği ve sistemi belli olan dünyaca ünlü bir teknik adamı getirip devrim sinyalleri verilmesine rağmen kendisine gerekli çalışma ortamını sağlamadan günah keçisi ve başarısızlığın tek sorumlusu ilan etmek, ismi üzerinden zaman kazanarak koltukları bir süreliğine daha garantiye almak... bu piçliği gören bizler isyan edip kendisini sonuna kadar savunduk tabi, basiretsiz yönetim ve profesyonel olmayan yeniçerilere karşı...

    ha frank rijkaard zaten bu lig için uygun bir adam değildir en baştan, bu konu zeki insanlarla konuşulur tabi ama milyon euroların döndüğü bir piyasada, milyonlarca destekçisi olan dünyaca ünlü bir kulübün başına ciddi ciddi getiriyorsan bu adamı, en iyi ortamı sağlayacaksın kendisine ve arkasında duracaksın arkadaş, sen durmazsan biz dururuz... yarın bir gün aynı şey bir başka ünlü teknik adama da olsa %100 aynı tepkiyi veririm şahsen, sokmuşum kıvırcık saçlara mevzu o değil ki anasını satayım...

    kapiş? bir daha anlatayım mı?

    "ha ha ha ne boktan adamdı ha, sözlükte de dokunanı yakıyorlardı"

    yakıyoruz işte aha...
  • 3654
    bugün rijkaard'a sallayanlar adım gibi eminim yıllar önce derwall galatasaray'da şampiyon olamazken ona da saldırırdı. biri çıkar 'derwall bir bilmem ne değil derdi' ötekisi adamın futbol felsefesini 'totoş futbol' denilip aşağılandığı gibi aşağılardı, derwall'in kariyeri hakkında ipe sapa gelmez şeyler söylerdi. allahtan böyle rijkaard'a bile rıdvan dilmen,yılmaz vural muamelesi yapan bir zihniyet yönetmiyor artık galatasaray'ı. rijkaard barça'da yaptıklarını, oynattığı totoş futbolu burda da başarsa ve galatasaray başarıdan başarıya koşsa bu über futbol zekaları neye çatacaklardı çok merak ediyorum? o gün zevkten orgazmdan orgazma koşacakken başarısız olan bir deneyden sonra bütün başarısızlığı bir adama yıkıp felsefeye saldırmak nasıl mümkün olabiliyor acaba? rijkaard'ı beğenmeme hakkın var tabi ya da bize uygun değil deme hakkın da var da bu aşağılama akıl alır gibi değil. bu kafa adnan sezgin'i eleştiriyordu üstelik, pes kardeşim!
  • 3655
    yine gece yarısını geçtiğimiz vakitlerde birisi yırtık dondan fırlamış gibi çıkmış rijkaard ateşini yakmış, körükleyelim o halde. iyi ki gitmiş dediğim, tertemiz bir adam. kesinlikle terim-rijkaard karşılaştırması yapmayarak bir noktaya dikkat çekmek isterim, şu an medyada fatih terim aleyhine yazabilen tek adam osman tanburacı; fakat kendisi zamanında medyanın yuzde 80'ni kendisinin hasmıydı. neyse lucescu'dan devam edelim kopekler istedi diye at ölmedi, sadece yol aldı.
  • 3656
    bir takım ergenyuslar tarafından delicesine savunulan teknik adam. frank rijkaard bu kadar savunmuyordur kendini. söz konusu entry'de bahsettiğim, yapılan bir eleştiriyi karşı fikirlerle çürütmek yerine, eleştiriyi yapanın direk olarak linç edilmesi.. ki çok da haksız sayılmam, fikrimi ortaya koyayım, olmaz. illa ki genç ergen dimağlar ayar vermeye çalışıp, egolarını okşayacaklar. ahırdan yeni çıkmış genç danalar gibisiniz lan!

    frank rijkaard'a gelince; kalitesiz teknik direktör olduğunu söyleyen yok. zaten kalitesini kanıtlayarak galatasaray'a geldi. ama doğru yerde, doğru zamanda değildi. proje yapmak için yapılan bir projeydi. gerçekten de o dönem, ona ihtiyacımız var mıydı. soru işareti. ayrıca içimizde ukte olarak kalmıştır. saygıda kusur edilen evdeki eski misafirimizdir. ah servet ah, yatacak yerin yok senin!
  • 3661
    sürekli mustafa sarp, barış özbek argümanlarıyla savunulan hocadır.

    halbuki kimse elindeki elano, neill, baros, kewell, arda, keita, jo, dos santos gibi adamlardan bahsetmiyor varsa yoksa bam. imparatorun elinde de çağlar, servet, ayhan, aydın vs. gibi futbolcular varken imparatorun her maç sonu ağlamasını beklemeyeceğiz herhalde.

    ısrarla gerçeği göremeyenlere tanım gelsin; barcelona dışında çalıştırdığı 3 takıma da kabuslar yaşatmış, hayata küstürmüş işe yaramaz teknik direktör.
  • 3662
    kendisine en çok sallayanlardan birisi de bendim. fikrim değişmedi.

    bam üçlüsü üzerinden kendisini aklamaya çalışan tayfayı hayretle izliyorum. adamlardaki zihniyete bak ya, bam üçlüsünün muhteşem olduğunu söyleyen mi oldu muhteremler? bam üçlüsünün ne kadar yetersiz olduğunu kabul edip de rijkaard'a başarısız demek mantık hatası mı? bam vardıysa elinde, keita vardı. sağdan yardırışına hasret kaldığımız, geri gelsin diye heyecanlandığımız keita.
    kewell vardı, uğruna özel olarak daddy cool'un stadyumda çalındığı, hepimizin göz bebeği kewell vardı.
    arda vardı lan arda. üstelik arda'nın galatasaray kariyeri boyunca en verimli, en olgun dönemiydi. milli takımda da pik yaptığı dönemdi, zira akabinde atletico madrid gibi bir takıma gitti.
    elano vardı elano, insafınız kurumasın e mi, koskoca elano. elano'yu babam mı kuruttu? babam mı oynatamadı bir türlü? selçuk-melo-elano orta üçlüsünü hayal etmeye çapın yeterse bir dene bakalım canım evladım.

    bütün bunları geçtim. elinde bam da olsa çam da olsa, sahadaki düzensizlik, herhangi bir gol planı olmayışının aleni biçimde belli olması, kimsenin ne yaptığını bilmemesi galatasaray'a yakışmaz. çünkü galatasaray teknik direktörü dediğiniz adam buna izin vermeyecek çapta olmalıdır. hep öyle olmuştur. elindekine göre en iyisini yapmaya çalışsaydı, buna çalışırken bize umut verebilseydi, azıcık ışık gösterseydi de yine yenilseydik 10 defa.

    yönetimindeki galatasaray takımı, hiç bir direnç göstermeden içeride dışarıda maç veriyordu beyler. bunu galatasaray kaldırmaz. güle güle gider. rijkaard muhipleri cemiyeti dilerlerse kendisinin şu an çalıştırdığı takımı da ilave olarak destekleyebilirler. hangi takımı çalıştırıyor sahi, şu bizim kıymetini bilemediğimiz futbol dehası hangi dev takımın ya da devleşme projesi peşindeki hangi devrimci, atılımcı takımın başında şu an? efendim, duyamadım ?

    sonuç olarak tekrar, fikrim değişmedi.
  • 3664
    zizonkovac'ın eleştiride sınır tanımayıp saçını, kılığını kıyafetini eleştirdiği teknik adamdı. (ara: berberi)

    o değil de bu adam o kadroya gökten zembille inmiş uzaylı gibiydi. ki servet'le yaşadıklarıyla harry kewell'ın oyuncu ile teknik adam ile ilgili söylediklerini bir araya getirince ne olması gerektiğini anlıyoruz. servet bunu anlayacak kapasite değildi elbet. bir doz fatih terim yetti ona.

    rijkaard basit futbolun basit adamıydı. kötü eleştiri değil. herkes işini yapacak çalışacak o sadece yönlendirecek. oysa burda oyuncuların bir bebek olduğu söylenseydi ona belki biraz disiplinli davranırdı.
  • 3666
    frank rijkaard ile fatih terim aynıdır.

    ikisi de birer proje, ikisi de birer güzel fikirdir.

    aralarındaki fark ikisinin de başarıya giden yolda yoğurdu yeme şekilleri.

    fatih terim 4-3-3 oynayabilecek düzeyde kanat oyuncularına sahip olduğunda 4-3-3 oynatacağını ve hatta uefa yolunda zaten 4-3-3 oynattığını birazcık dikkatli olan renkdaşlar görebilir.

    dortmund, leeds deplasmanlarını hatırlatmak isterim, daha açıklayıcı olmak gerekirse hagi'nin maçlarda 15. dk'dan sonra sürekli soldan sağa gitmesi arif'in de sol açığa geçişi...
    orta sahayı söylemeye gerek var mı?

    fatih terim de rijkaard da modern futbolu bilen adamlar aksini kim iddia edebilir? fatih terim daha agresif, rijkaard daha yumuşak bir karaktere sahip.

    rijkaard dünya kupası finalinde almanlara karşı maçtan önce alem yapmak isteyen...

    fatih terim pavyonda müjde ar için kafa atan...

    buna yoğurt yemek denir.

    rijkaard'a inananlar bir projeye inandılar, o vizyona gönül koydular.
    aynı şekilde fatih terim'e de tam da bu yüzden inanıyorlar...

    yoksa aramızda rijkaardsporcular ya da fatih terimsporcular olarak galatasaray içinde farklı takım tutanlar yok. amaç galatasaray.

    ha sizin fikriniz niyetiniz pankartın sağ alt köşesine utraslan yazmaksa, buyrun efenim tartışmaya fatih terim rijkaard'ı döver...
  • 3670
    barış özbek'le mustafa sarp'la savunmak hataymış kendisini. yahu dünya üzerinde orta sahası iyi olmayan bir takımın başarılı olduğu görülmüş şey mi? hani hep tartışılır ya messi gibi bir adam neden barca'da ortalığı kasıp kavuruyor da arjantin milli takımında başarısı yok diye. işte bunun gibi farklar var ortada. senin takımın orta sahasında mustafa sarp'la barış özbek'le uefa kupasını kaldırabilir miydi? neden birisini eleştireceğim diye sırf bok atıyorsunuz insanlara? bu adamın hatası yok muydu? vardı hem de bizim için en kritik noktadaydı hatası. fazla rahattı, yumuşaktı ve rahatlıkla harcandı bu nedenle gerek kendi futbolcusu gerek spor yorumcuları gerekse kendi taraftarı tarafından.

    evet ilerde keita, baros, kewell, dos santos, jo, arda gibi yıldızları da vardı ama bunlar yönetim hatası başlı başına. forvet ve kanatlara yıldızları yığ ama arkası bomboş olsun. böyle bir kadro kurulabilir mi? böyle bir mantık mı var? ki onlardan da baros, kewell, arda sık sık sakatlandılar, keita saçma sapan bir şekilde satıldı. buna hep birlikte kızmadık mı? bunları da hep birlikte gördük. yalan mı bunlar? değil. ama doğru tüm bunlara rağmen ligi sallamalıydı, yapamadı. üzülerek söylüyorum futboldan hiç anlamıyorsun rijkaard.
  • 3671
    öldü sandım. daha öncede yazmıştım yine yazıyım. adam başarızı oldu evet ama adam futbolu biliyordu futbolcularımızın çoğu bilmiyordu. servetin, tekeri patlamış kamyon gibi defanstan alıp rakip yarı sahaya kadar top sürdüğünde bir bakışı vardı hiç unutmam. ulan mustafa sarp, barış özbek, servet çetin gibi adamlarla okey oynasan kafayı yersin. bu adamlar taşlayamayacak kadar salak insanlar. rijkaard ne yapsın.
  • 3674
    eline stoper diye gökhan zan ve servet çetin'in verildiği büyük teknik direktör. adam onlarla kadıköy'de de oynadı, bursa'da da oynadı. sorun şehirlerde değildi bunu anladı ve neill, hakan, emre aşık ve güngör'ü kullanarak ikisini de silmeye çalıştı. ama yeni sezonda servet'e muhtaç kaldığı ilk maçta galatasaray kariyeri noktalandı.
    sorun şu ki bana göre 2009 haziranında kendisine servet ve gökhan takımın stoperleri diye gösterildi. o da güvendi. olmayınca 2. devre farklı bir defans kurgusuyla oynadı ve neredeyse ikiliye formayı göstermedi. hatta caner'i de ekleyebiliriz yukarıdaki isimlere. ama o zamanlar sakatlık yılları olduğu için caner, neill, hakan ve emre güngör'ün aynı anda sakatlandığını bilirim. bu yüzden zorunlu hallerde servet oynadı.
  • 3675
    öncelikle ilk sezonunda kaleci (santcis) hariç tüm yabancı haklarını ön tarafta kullanmayı tercih etti. kewell-elano-keita-baros-nonda-jo-dos santos. bence gayet kaliteli bir hücum hattı. zaten istese de istemese de ortasaha ve defans yerli futbolculardan oluşacaktı. servet-g.zan-balta-sabri-ayhan-topal ile oynamayı kendi seçti. hani yerlerine alınacak daha iyi yerliler de yoktu. olan tek tük futbolcular da piyasasının 2-3 katına başka takımlara gitti. bırak polat'ı, ü.aysal bile parayı bastırıp yerli futbolcu almıyor. yani başka alternatif yoktu. kewell-nonda tercihine saygı duyuyorum, ki nonda hızlı başlayıp yere çakılmıştı. hatta kewell forvette onun yerine tercih ediliyordu. yine de kewell'a gereğinden fazla bel bağladığını düşünüyorum.

    rijkaard ilk sezonun sonunda aslında türk futbolunu çözmüştü. türk futbolunda her şeyden biraz var ama hiçbir şeyden tam yok diyerek nokta atışı da yapmıştı ama bana göre tespiti doğru yaptı fakat iyileştirmek adına pek çaba göstermedi(yönetimin de etkisiyle tabi). neill-cana hamlesi hariç takımı iyileştirmeye yönelik hamleler pek gelmedi.(cana tutmasa da bence doğru yere o sertlikte birine ihtiyaç vardı) yine rijkaard'ın takıma gerekli mesajı veremediğine inanıyorum. kendisini basının, taraftarın önüne belki isteyerek belki de istemeyerek atan servet'i tamamen gözden çıkarabilirdi. ha servet'in ankaragücü maçında takımı sattığını da düşünmüyorum. öyle bir şerefsizlik yapacağını zannetmiyorum zira servet hagi geldikten 2 maç sonra da aynı hataları yapmaya devam etti. hala da yapıyor. ha gitmesi gerek mi gerek. daha ilk rijkaard ile ilgili sözlerinden sonra gönderilmesi gerekiyordu. yani rijkaard masaya yumruğunu bu tarz bir şekilde vurup da derdini anlatabilirdi.

    düşen yabancı kalitesi için kendisini suçlamam. keita'yı gönderip monaco'da oynamayan pino'yu isteyeceğini zannetmiyorum. 4-4-2, 4-3-3 üzerinden eleştirilmesi de bana göre saçma. adamın ne olduğunu, nasıl oynattığını bile bile getirip başka şeyler istemenin anlamı yoktu. o zaman başka tarzda hoca bulup getirecektin. hatta başarılı da olurdun, oluyorsun da. elinde sarp, barış, a.turan, s.özkan gibi evlere şenlik bir oyuncu grubu bulunduğu doğrudur ama rijkaard'ın da bunu değiştirmek için çok fazla çabaladığını da söylemek doğru olmaz(yabancı oyuncu mevki tercihleri, altyapı vs.)

    rijkaard'ı sonuna kadar savunan adamlara kızmayın. onların da derdi galatasaray'dı, bu yola inanmışlardı. rijkaard'la olmaz deyip saha içini gösterenlere de kızmayın onların da dertleri aynıydı. ama aynı arda'da olduğu gibi rijkaard'ı takıntı haline getirip takıntısını taraftarlığının önüne geçirip başarısız olmasını elini ovuşturarak bekleyen adamlara da saygı beklemeyin.
App Store'dan indirin Google Play'den alın