• 827
    hocam görüyorsun her yönden saldırıyorlar hem galatasaray’a, hem bu ülkenin emektar insanlarına. sen ve takımın bu oyunu bozdukça daha da çok saldırıyorlar. sen bu oyunu boz, daha çok saldırsınlar. senin ve galatasaray’ın her türlü başarısı o kadar değerli ki bunu anladığından eminim.

    zekanı ve taktiğini kullanırken lütfen bu durumu aklından çıkarma. senin başarın sadece seni değil milyonlarca galatasaray aşığını da sevindiriyor, lütfen bunu gözden kaçırma.
  • 828
    saygıdeğer hocam,

    ne zaman babamla tartışsak bana “bizim birbirimize küsmeye hakkımız yok” der. tartışırız, kıyasıya kapışırız ama sarılıp gönlümüzü alırız. babamın bana öğrettiği en güzel şeylerden biri bence bu. benim bir galatasaray ferdi olarak sana da küsmeye hakkım yok. lakin çok dargınım da yazamıyorum da nasıl ifade etsem, galiba kızıyorum sana. ligin ilk yarısındaki ve pandemi dönüşü puan kayıpları hiç sana yakışmıyor hocam. ahmet çalık’tan medet ummak, emin’i oynatmamak, taylan’ı stopere atmak falan üzüyor hocam. bu seneye dair tek beklentim kaldı, akşam trabzonspor’u güzelce bir yenmek ve devamında seri yaparak şampiyonlar ligine katılım hakkı elde etmek. bari bunu yapalım hocam. bu sene şu takımlara şampiyonluğu kaybetmek zaten yeterince üzücü ama ligi 2. ya da 3. bitiremezsek gerçekten çok daha büyük hayal kırıklığı olur.

    önümüzdeki yıl için söylentisi çıkan isimler ise başta arda turan olmak üzere apayrı bir konu. benim kimseye öfkem falan yok da bu adamdan ne bekliyorsun hocam? bize emin’ler, luyindama’lar lazım. bir var bir sakat lemina ve falcao bile çekilmez hal alırken bizim arda ile, yaşını başını almış oyuncular ile ne işimiz var hocam? bunların sadece söylenti olduğuna ve gerçek haber olmadığına inanmak istiyorum hocam.

    pas / pozisyon oyunu oynayacağız diye karşımızda kapanan, sertlik yapıp kontra ile saldıranlara boyun eğdik sahada. o oyun için milyonlarca lira bütçe lazım. yıllarca en güzelini yaptığımız 4-4-2 ile neden benfica / schalke ayarında genç bir kadro kurmuyoruz hocam?

    galatasaraylıyız, birbirimize küsmeye hakkımız yok ama bazı ısrarlardan dönülmeli sanki hocam.

    saygılarımla.
  • 830
    hocam seni seviyorum eyvallah da, elinde eksik oyuncu olmasa taylan'ı oynatmak aklından bile geçmiyor. yunus kadroya ancak birileri yokken girebiliyor. sürekli mecbur kaldığın için birilerini oynatıyorsun. elinde hep hazır oyuncu olsun istiyorsun.

    ahmet çalık'a forma verene kadar emin bayram'a verseydin, en azından oyuncu kazanmış olurduk. sezonun ilk yarısı gereksiz inatlarla geçti, bırak artık şu inadı, kendine de zarar veriyorsun, çok sevdiğin galatasaray'a da. bizi de üzüyorsun, yapma böyle.
  • 831
    bu kadar eksiğe rağmen hala günah keçisi ilan edilebiliyorsan.camianın içinden dışarıdan bu kadar müdahaleye maruz kalıyorsun ve arkanda duramıyorsak. bir sezon formsuz olmana rağmen git denilebiliyorsa. git hocam git. sana saygısızca eleştiriler gelince gerçekten çok geriliyorum. biz seni haketmiyoruz hocam.
    5 temmuz 2020 galatasaray trabzonspor maçı
  • 832
    iki gözüm seneler geçiyor, gönül ektiğini biçiyor hocam..

    eski sen olsan keşke, 2-0 geri düşsek bile düştüysek kalkarız daha ölmedik ya diyebilsek..

    kenarda elinle devam devam işaretini görsek 2-1'e getiren golden sonra oyuncularına yaptığın..

    baharlar yine gelecek dersen kaç kış da olsa bekleriz hocam..

    o çok sevdiğin galatasaray'ı düşündüğünden zerre şüphem yok, galatasaraylı fatih'in ellerinden öpüyorum hocam..

    sağlıcakla kal hocam..
  • 833
    bu akşam feghouli’yi kadro dışı bırak ve neşter operasyonuna başla kral. seni sen yapan özelliklerini ortaya koy. bir de kurban olayım şu 4-1-4-1 inadından vazgeç. pandemiyi, sakatlıkları, tff’yi filan göz önünde bulundururken, ilk yarı boyunca oynadığımız oyunu ve şampiyonlar ligi performansımızı unutma. kolaylıklar.

    (bkz: 5 temmuz 2020 galatasaray trabzonspor maçı)
  • 834
    hocam,

    bu sezon artık bitti. kalan maçları olabildiğince sakat vermeden tamamlamaya çalışalım. bu sezon artık gitti, geçmiş olsun. gelecek sezon için senden beklentim, 2011-2012 sezonu öncesinde yaptığın gibi bir devrim yapman. artık buna ihtiyacımız var. takımda neredeyse ilk 11'in tamamı (2-3 kişisi hariç) değişmeli.

    sen dibe vurmuş galatasaray'ı daha önce rakipleri üst üste koyup yok eden bir takıma dönüştürmüştün. bunu yine yapıp, yine herkesi üst üste koyalım.
  • 838
    canım hocam öncellikle, "netice ne olursa olsun, siz benim gözümde hep kazandınız hep şampiyonsunuz. ve öyle kalacaksınız."

    naçizane bir taraftar olarak sizden tek beklentim "güzel oyun". fatih terim'in takımları iniş-çıkışlar yaşayabilir, kimsenin tahmin bile edemeyeceği sıkıntılarla karşılaşabilir, her zaman şampiyon olmayabilir ama kötü futbol oynayamaz hocam. her zaman, her yerde, her koşulda en iyi futbolu oynamak için uğraşır.

    4. döneminizde sizin futbol felsefenize yakışır bir oyun izleyemedik ama 2019-2020 sezonunun ikinci yarısından pandemi arasına kadar olan süreçte iyi bir fragman gösterdiniz, inanıyorum ki 2020-2021 sezonunda bu oyunun kat be kat üstüne çıkarak, asıl "ft futbolu"nu bize izleteceksiniz.

    son olarak, "allah yardımcınız olsun!".
  • 839
    sevgili hocam,

    galataaray'a atılan imzanın üzerinden geçen 46 yıl, dile kolay, bir ömür...

    iyi ki galatasaraylı fatih'sin.

    allah sana sağlıklı uzun ömürler versin, uzun yıllar daha galatasaray'a hizmet et inşallah...
    ---

    canım hocam,

    sana işini öğretecek değiliz pek tabii, belki 8 şampiyonluktan sonra böyle oluyordur, değişik şeyler yapmak istiyorsundur ama hocam bu ligin kalitesi belli.

    gözünü seveyim şu pas futbolu olayını yüksek enerjili gegenpress yaptırdığın takımlarla birleştir. direkt kaleye gidelim. hayvan gibi basan, hayvan gibi baskı kuran takımları özledik biz.

    haydi 96-00 arası takım zor ama 2013'teki takımı istiyoruz biz.

    drogba'ya, burak yılmaz'a, sneijder'e pres yaptıran adamsın...

    bir bekin yine oyun kurucu bek olsun, diğer bekin fişek olsun.

    kanatların orta saha özellikli de olsun, iyi orta açsın, çalım atsın, adam eksiltsin.

    gözünü seveyim orta saha oyuncuların adam yesin, ceza sahasına girsin, şut çeksin.

    kurban olayım forvetimiz uzun boylu, press yapan, alan açan, duvar olan hava toplarına hakim birisi olsun.

    arkasında onu tamamlayan şutu, pası, golcülüğü olan tilki forvetin olsun.

    kurban olayım dönelim 4-4-2'ye.

    ister baklava, ister düz, ister asimetrik nasıl oynuyorsan oyna ama dönelim eskiye.

    sen eskiye biz deliye!
  • 840
    sayın hocam
    sizi genelde eleştiririm, daha doğrusu eleştirmek için değil, geçmişte daha iyisini yaptığınız her şeyin, şimdi daha da iyisini yapabilecek olmanıza rağmen inat etmeniz nedeni ile eleştiririm. bununla birlikte 12 temmuz 2020 ankaragücü galatasaray maçını ben evimde izlerken kafayı yedim, siz nasıl dayanıyorsunuz bu işkenceye helal olsun. sahaya bakıyorum futbolcu yok, yedek kulübesine bakıyorum futbolcu yok, yönetime bakıyorum yönetim yok.
    cidden oturup efkarlandım sizin için, allah sabır versin.
    edit: dur daha ben neler yapacağım demiş ve yine ilginç bir maç izletmiştir bize teşekkürler hocam !
  • 841
    saygıdeğer hocam;

    sabahın bu vaktinde mektup yazmak adetim değildir ama zor zamanlarda bazı istisnaları normal karşılamak gerekir.

    öncelikle belirteyim ki yaşınıza göre oldukça enerjiksiniz ve de mücadele gücünüz hala üst seviyede. ancak enerjinizi sadece futbola kanalize etmediğinizden/edemediğinizden güç kaybediyorsunuz. neden enerjinizi sadece futbola kanalize edemiyorsunuz açıklayayım:

    1-sayın demeyi bile hak etmeyen ali yıldırım koç, başarısızlığının önünde en büyük engel olarak sizi gördüğü için ilk hedef olarak sizi yıpratmayı seçmiş bulunuyor. bunu ilk etapta bizzat kendisi başlattı ve başkanı bırakıp direkt sizi hedef aldı. hatırlatmaya gerek yok sanırım, tff ile olan dava sonucu verilen karar ile ilgili suçlamalar, sicilinize yönelik iftiralar ve daha birçok şey. ancak kamuoyu kendisini haksız bulup karşı koyunca bu sefer kendi dilini sizin üzerinizden çekerken medyadaki kuklaları vasıtasıyla sizi değersizleştirme operasyonlarına devam etti/ediyor.

    özellikle emre bol ve rıdvan dilmen şu andaki en kullanılışlı iki kukla. abdulkerim durmaz da var ama o kadar ileri gitmediğini kabul etmeliyiz. bu iki kukla yorumcu her fırsatta size saldırıyor. fenerbahçe tv’deki yorumculardan hiç bahsetmiyorum bile. bunu bildiğinizi biliyorum ama ne yapmaniz gerektiğini bildiğinizi sanmıyorum. bu cümle biraz ağdalı ve ağır ama sizin menfaatiniz için yazıldığı için anlayışla karşılarsınız umarım.

    medya yoluyla da yeterince değersizleştiremediği için olacak ki şimdi de taşeronu zekeriya alp ve federasyondaki kuklaları limak nihat ve oğuz sarvan vasıtasıyla size azami zarar vermenin peşinde. ancak bu yolla da sizi değersizleştiremeyecek bunu da biliyor. bu meyanda son maçlardaki hakem operasyonlarını kimler vasıtasıyla yaptığını unutma hocam. kim ne yapıyor hepsini kaydet çünkü kim yılan kim akrep ayırman lazım.

    tabi hayatın dinamiklerini öğrenmeden, baba parasıyla her istediğine kavuşmuş, şımarık yalı çocuğu bunları yaparken/yaptırırken kendisi de rezil oluyor, başarısız oluyor farkında değil. çünkü evrenin değişmez yasaları şiddetle “eden bulur” diyor. yalı çocuğu eminim günün yarısında sizi düşünüyor, diğer yarısında da drinkleriyle kendini avutuyordur ama konumuz bunlar değil.

    2-karşınızda şimdi yalı çocuğundan daha sinsi birisi daha var. o da ahmet nur çebi. evet evet hafife almaman gereken bir zat-ı muhterem. tıpkı camiası gibi sinsi ve ağlak ama eline fırsat geçince dibine kadar saplamakta asla tereddüt etmez. son haftalarda galatasaray’a çekilen operasyonun önemli bir halkası da kendisidir. bunu da dikkatlerden kaçırmamak çok önemli.

    3-beşiltaş için işin bir de mafya ayağı var. onu benim izah etmeme gerek yok siz herkesten çok daha iyi biliyorsunuz. aslında fenerbahçe için de vardı bu ayak ama şu anda en etkilisi beşiktaş.

    yıllardan beri bu çarkların nasıl döndüğünü, kimlerin kimlerle iş tuttuğunu sizden daha iyi bilecek bir allah’ın kulu yoktur evrende. o nedenle amacım bunları hatırlatmaktan ziyade sizin ne yapmanız gerektiğini salık vermek. ukalalığımı bağışlarsınız umarım!

    önce elinde neler var ona bakalım:

    -arkanda 35 milyona yakın taraftar var. (türkiye’nin %43’ü galatasaraylıdır ve resmidir bu rakam)
    -müthiş bir entellektüel birikim var.
    -inkar edilemez zaferler var.
    -engin tecrübeniz ve mücadele hırsınız var.

    daha birçok avantajınız ve silahınız var ama bunları nasıl kullanacağınız önemli. kullanamazsanız silahkarın pek önemi kalmaz biliyorsunuz. bu nedenle;

    -öncelikle sakin kalmayı ve enerjinizin tamamını futbola yönlendirmeyi başarmalısınız. çünkü rakiplerin asıl amacı sizi futbola odaklanmaktan alıkoymak. sair konularla ne kadar ilgilenirseniz futboldan o kadar koparsınız bu da başarınıza engel olur. federasyon, mhk, rakip yöneticiler bunlarla asla ilgilenmeyin. bunlarla ilgili açıklama yapmayın. hakemlere saha kenarında aşırı tepki göstermeyin. (son bir yıldır bunu uyguladığınızı ve aşırı tepki göstermediğinizi görüyorum) bu konuların tamamını yöneticilere bırakın. hakemleri de federasyonu da mhk’yı da yöneticiler suçlasın. onları adaletli olmaya yöneticiler zorlasın. bu konuda başarılı yöneticimiz yok deme çünkü en birikimli başkan bizde. bırak onlarla başkan uğraşsın. laf koymak gerekirse en muhteşemini mustafa cengiz koyar. çünkü bunu defalarca ve başarıyla yaptı zaten.

    -başarısızlığın nedenlerinden bir kısmı harici olabilir (ki zaten şu ana kadar onlardan bahsettim zaten) ama asıl nedeni dahilidir. yani şu ana kadar yazdıklarım işin %20’sidir. bir başarısızlık varsa %80’i kendinizden kaynaklanır. bu nedenle kendi takımına ve futbolcularına odaklan. nerelerde hata yaptığını, neleri eksik, neleri gereğinden fazla yaptığını analiz et.

    -engin tecrüben ve birikimini kullanarak futbolcularını motive et. beş-on genç futbolcuyu motive etmen on yılını, elli genç futbolcuyu motive etmen elli yılımızı kurtarır. sekiz yıldız yetiştirmek sekiz şampiyonluk kadar değerlidir. bütün dünya radarında. ülkemizden bulabilirsen ülkemizden, bulamazsan dünya’dan gençleri takip et/ettir. mutlaka bulacaksın, yeni yıldızlar mutlaka bulacaksın. bırak hakemleri, tff’yi, mhk’yı kendi bataklıklarında boğulsunlar. gerekirse üç yıl şampiyon olma ama takıma sekiz, on, hatta elli yıldız futbolcu kazandır. bunu yapabilirsin.

    -a takımın antrene edilmesi, gol pozisyonlarının ve varyasyonlarının çalışılmasını artık yardımcılarına bırak. hatta orta saha çalışmalarını da yardımcılarına bırak. her gün her saat antreman sahasının içinde olman gerekmez, maçlarda kenarda olman yeterlidir. ancak yardımcılarını çok dikkatli seçmelisin. örneğin hücum hattını j. elmander gibi pres gücü yüksek bir yardımcı hocaya teslim edersen ona göre futbolcu seçecek ona göre antrene edecektir. yine orta sahayı w. sneijder gibi bir futbol profesörüne bırakırsan kendisi gibi zeki ve süper futbolcuları bulup takıma kazandıracaktır. defansı ise bizzat kendin antrene edebilirsin. tabi ki tüm takım ve futbolcular üzerinde son karar sana ait olacak ama yardımcılarından da önemli yardımlar alabilirsin. wesley sneijder için bazı çekincelerin var biliyorum ama onlar olmasa zaten wesley’e yıllık üç m euro versen türkiye’ye getiremezsin. belki de öyle olması allah’ın galatasaray taraftarı için bir planının sonucudur. denemeden bilemeyiz bunu.

    -otuzbeş milyon taraftarına ulaşabilecek kanalları her zaman açık tutmalısın. medya danışmanlarınla mükemmel bir sosyal bağ oluşturup yöneticilerinle birlikte gerektiğinde kamuoyu desteği gerektiğinde ise kamuoyu baskısı oluşturmanın yollarını bulmalısın. bu baskıyı bazen rakiplerin baskısını kırmak, bazen de bizzat kendi futbolcularını motive etmek için kullanmalısın.

    -daha en az on yıl hizmet verebilecek enerjin var onun için aceleci olmana gerek yok. her yıl şampiyon olmak zorunda olmadığın gibi her yıl başarılı olmak zorunda da değilsin. belki bazen yenilenmek adına geri çekilmen de faydalı olur. örneğin bu sezon avrupa kupalarına katılmamak lehimize olabilir. uefa kupasının getirisi ile götürüsü hemen hemen eşit. çünkü avrupa’da oynayınca türkiye’de yeterince galibiyet alamıyorsun, burada kaybettiğin para ile uefa avrupa kupalarından kazandığın para hemen hemen aynı. yani annemizin ligi bazen yenilenmek, tazelenmek, genç futbolcular kazanmak adına bize faydalı olabilir. bunu asla gözardı etmemeliyiz.

    -şu anda alt yapı’da 8-10 tane gerçekten yetenekli genç var. onları gözünü kıpmadan a takım kadrosuna almalısın. ben onların hiçbirini şahsen tanımam. hepsini altyapı maçlarını izlerken tanıdım. bazı maçları gstv’den, bazılarını bizzat canlı izledim. çoğunun yıldız kumaşına sahip olduğunu söyleyebilirim. zaten kumaşı iyi olmayan hiçbir çocuk galatasaray alt yapısına giremez bunu hepimiz biliyoruz. onların iki şeye ihtiyaçları var. cesaret ve oynayarak maç ritmi kazanmak. bu iki olanağı kendilerine tanırsan ummadığın kadar futbolcu kazanabilirsin. ozan kabak’ı emin bayram’ı düşün. hatta kaleci berk balaban’ı, sol stoperde oynayan ogün çalışkan, baltacı soyisimli bir stoper bir genç var (çok beğendiğim bir genç stoper) onu düşün. belki de şansımız stoperlerden açılmıştır neden bu fırsatları kaçıralım. iki yıllık zaman zarfında luyindama ve marcao’yu satıp para kazanabilir yerlerine bu gençleri monte edebilirsin. sol bek de süleyman luş, orta sahada atalay babacan, abdussamed karnucu, ileride yunus akgün ve daha ismini sayamadığım birçok futbolcu sizden cesaret ve forma bekliyor. emre kılınç da gelirse onu da yunus akgün ile birlikte feghouli’nin yerine monte edebilirsin. bunların iki yıl a takımda oynama ve test edilme hakları var. bu haklardan gençleri mahrum etme hocam.

    mektuplarımın devamı gelecek.:)
  • 842
    sevgili fatih hocam,

    öncelikle bu sezonki tablo için canı gönülden “canın sağolsun”. sen bize öyle mutluluklar yaşattın ki, bu defa da böyle olsun. bu sezon neden böyle olduğunu düşünürsek söylenecek o kadar çok şey var ki... pandemi süreci, federasyonun yanlı tutumu, bariz ve kasıtlı hakem hataları, ayak kırılmasından sıtmaya defalarca yaşanan büyük şanssızlıklar, vs... listenin bu tarafı uzar gider.

    ben ise bu mektupta listenin diğer tarafına, yani saha içine bakmak istiyorum. öncelikle bütün diğer yan etkenlere rağmen ligin ilk yarısını tamamen çöpe attık. bunun sen de farkındasın, konuşmalarında bunu sen de açıkça ifade ettin. ligin ilk yarısında kurulan kadro oynatmak istediğin oyuna (pozisyon oyunu-pas oyunu, nasıl istiyorsan öyle tanımla) hiç uymadı, sahada ne yaptığını bilmeyen 11 kişi (takım diyemeyeceğim) gezindi durdu. ligin ikinci yarısında birkaç takviyeyle pandemi sürecine kadar aslında istediğin oyunu sahaya yansıttın, o ilk yarıdaki ruhsuz oyundan sonra bu sihirli değneği de ancak sen dokundurabilirdin. pandemi sonrası ise gerek artan eksikler, gerek hakem hataları, gerekse de bu sürecin travması sonucu savrulduk gittik.

    aslında tam da bunu söylemek istiyordum hocam. bu poziyon oyunu-pas oyunu icrası çok zor bir oyun. bunu oynayabilecek 11 oyuncuyu denklesen bile, illa ki sezon boyu eksilenler olacak, bu oyun da maalesef “biraz” oynanamıyor, bir yerde aksama olursa bütün sistem çöküyor. guardiola birkaç gün önce “ben ancak çok pahalı bir kadro ile başarılı olabilirim” derken kastettiği de buydu, bu oyunu oynayacak takımın yedekleri de kalite olarak sisteme uyabilmeli. bizim bütçelerdeki takımlar ile bunu yapmak ise mümkün değil maalesef. benzer şeyi oynatmaya çalışan skibbe’nin takımı da mesela çok iyi zamanında benfica’yı deplasmanda sahadan silmişti ama sürdürülebilir olmamıştı o performans. seneye de hiçbir şey değiştirmeden aynı sistemde ısrar edersek yine hüsran yaşayabiliriz.

    hocam, oysa senin dünya futboluna 20 yıl önce getirdiğin oyuna daha bu yıllarda geggenpressing adıyla övgüler düzüyorlar. sebin oyunun temeli daima hücum presti hocam, bu sene biz bunu kaybettik. aslında barcelona bile iyi sezonlarında gollerinin çoğunu kapılan topla hızlı hücumdan buluyor, set ile attıkları goller sadece pastanın kaymağı. onlar bu pas oyununu çoğu zaman takımı dinlendirmek ve presi sürekli kılabilmek için kullanıyorlar. dolayısıyla sen pastanın kaymağına takılma hocam. bu sadece türkiye ligi için de söylemiyorum, özellikle avrupa’da karşı takımı top ayağındayken oynamasına müsaade edersek hüsrana uğrarız hocam, nitekim uğradik da... şimdi gelen yabancı sınırı uygulamasıyla bu oyunu oturtmak iyice zorlaştı, oysa tempo futboluna uyabilecek yerli oyuncu sayımız çok daha fazla (mesela orta sahada ömer bayram). sen illa ki bu ikisinin bir sentezini yaparsın hocam, yeter ki kafanı bu sezonki sisteme takma. yapamadım diye de düşünme, gayet güzel yaptın ama biraz eksilince sistem çöktü.

    hocam bir de gelecek sezon planlamasını yaparken geriye bakma lütfen, önümüze bakalım. senin için “aile” kavramının kutsallığını biliyorum ama lütfen bunu layık olmayanlara malzeme olarak kullandırma. sen bütün sert görünümüne karşın babalara özgü affediciliğe sahipsin ama bu, gideceği son kapı kaldığı için senden özür dileyenleri kapsamasın hocam, çok rica ederim. senin sevgine layık, buraya uzun yıllar hizmet edeceklerle kur kadroyu...

    yolun ve bahtın açık olsun hocam, işin zor ve meşakkatli. ama bunların üstesinden gelecek kişi de yine sensin.
  • 843
    sayın terim;

    aşağıdaki anket sonuçlarını görmek isteyebilirsiniz. taraftarın ne düşündüğü, ne istediği, bir taraftar ve kulüp efsanesi olarak sizin için de önemlidir diye düşünüyorum. tüm bu anket sonuçları arasında bir bağ kurabilirsiniz.

    saygılarımla.

    https://anketinho.com/1699/s
    https://anketinho.com/1687/s
    https://anketinho.com/1679/s
    https://anketinho.com/1689/s
    https://anketinho.com/1656/s
    https://anketinho.com/1691/s
    https://anketinho.com/1669/s
    https://anketinho.com/1703/s
  • 845
    saygıdeğer hocam;

    yönetimle ve özellikle mustafa cengiz başkanla sizi karşı karşıya getirmek için bütün medya ter döküyor. medyayı geçtik galatasaray sözlükte de aynı gayreti gösteren yazar sayısı bir hayli fazla.

    biraz mantıklı düşünebilen her galatasaraylı, yönetim ile aranıza fitne tohumları ekmemek için azami gayret gösterir ama maalesef bunu düşünenlerin sayısı çok az.

    sevgili hocam, yönetim ve başkan ile her konuda anlaşmanız mümkün de değil doğru da değil. tabi ki farklı fikirleriniz olacak. dediğim gibi uçacaksak bize iki kanat şart.

    sezon başında arda turan’ı veto eden yönetim, ne değişmiş olabilir ki önümüzdeki sezon için arda turan’ı buyur etsin. böyle bir karar başkan ve yönetimin yok hükmüne sokmaz mı? azıcık mantığı olan böyle bir karar vermesini nasıl bekler. hocam tabi ki siz futbolcu isteyeceksiniz ama son kararı yönetim verecek. üstelik siz istediğiniz futbolcuları hangi gerekçelerle istediğinizi söyleyeceksiniz yönetim de bunu mantıklı bulacak.

    arda turan konusunda tamamen yönetimi haklı buluyorum ama bu sizi desteklememe engel değil. üstelik arda turan için ısrar ediyorsanız (bu konuda emin değilim çünkü) bu yönetime “kendinizi inkar edin” demekle aynı şey değil mi?

    yönetimin şöyle hataları varmış, böyle hataları varmış arkadaşlar yazıp döküyorlar. bunların çoğunluğu çocukça. bunları ciddiye almadığınızı biliyorum ama bazı medya mensupları da yönetime destek verip sizin hatalarınızı sayıp döküyorlar. bunların ikisi de yanlış. bana göre her ikinizin de hataları var ama ikinizin de sevapları o kadar çok ki ufak tefek hataları sayıp dökmek kötü niyet değilse cehalettir.

    hocam milli takımdan gönderildiğiniz dönemde ve sonrasında, fenerbahçe cephesinden size yapılan saldırılarda galatasaray yönetimi ve taraftarı nasıl arkanızda durduysa bugün de aynen arkanızda durmaktadır. yönetimle aranıza fitne sokmaya çalışanlara fırsat vermeyin. aranızdaki görüş ayrılıklarını berekete çevirin. unutmayın ki tez-antitez olmazsa sentez olmaz. herkes aynı tezi savunursa gelişme olmaz.

    aynı şeyleri başkan mustafa cengiz ve yönetim için de tekrarlıyorum. aranıza fitne sokulmasına müsade etmeyin.

    takımı gençleştirin ve elinizdeki futbolcuların kıymetini bilin. kaliteli ayaklar arasına bir iki yıldız katın. alt yapıdan beş-altı genci kadroya dahil edip ciddi şekilde forma verin. meyvelerini en kısa süre içinde toplayacağınızdan eminim.
  • 847
    hocam kariyerinin belki de en kötü sezonunu geçirdin. oyunu izleyenlere ne bir sistem izlettin ne bir mücadele. takımda bu kadar kazanıp etkisiz eleman varken, senden bari 20-21 sezonuna umutla bakmamızı sağlamanı isterken sen bir de arda caner ekliyorsun takıma. bu kadar dik kafalı olmanın manası yok. herkes hata yapabilir, herkes çevresinin yönlendirmesiyle hareket edebilir. artık şu takıma bir sportif direktör lazım. rica ediyorum şu takım kurma işini başka bir profesyonele bırak. her sene zar atıyoruz ya tutarsa diye. her seferinde de bir sonraki transfer sezonunu işaret edip yine aynı teranedesin.
  • 849
    sayın hocam;

    bu sezon üzüldüğüm tek şey “altyapıdan gelen gençlere hiç forma vermemen“ ama daha da üzüldüğüm gençler sizden forma beklerken sizin arda turan’ın peşine düşmeniz.

    sizden tek ricam, bu sezon a takım kadrosuna altyapıdan en az altı futbolcu almanız. hocam o çocukları lütfen küstürme, lütfen onlara güven.

    ben altyapıdaki gençler için çok yazdığım için bazıları acaba tanıdığı filan mı var diye düşünüyor olabilir ama bütün kutsallarım üzerine yemin ederim ki, tv ekranları ve canlı izlediğim bazı u19 maçları dışında en ufak bir yakınlığım ve tanışıklığım yoktur. tek bir tanesi ile dahi el sıkışmadım. inandığım tek şey, bu çocukların her birinin yıldız kumaşına sahip oldukları ve forma şansı bulurlarsa bir-iki yıl içinde yıldızlaşacakları. anadolu kulüplerinden çıkıp yıldızlaşan futbolcuların bizim çocuklardan tek farkı “forma şansı bulmaları.”

    önümüzdeki sezon çok daha zor geçecek bizim için. sizden ricam, gençleri kadroya dahil edip onları 12 ağustostan itibaren komando antremanlarına tabi tutmanız. merak etmeyin hepsi bu antremanları kaldıracaktır. önümüzdeki sezon beş değişiklik hakkı var. zıpkın gibi yap gençleri, ikinci yarılarda üçünü-beşini birden sür sahaya rakibi şaşkına çevirsinler.
App Store'dan indirin Google Play'den alın