rakiplere uygulanmayan, uygulanırken bin dereden su getirilip gevşetilen, federasyonun koyduğu, transfer limitini kastederek “sikerim limitini” diyip, hislerrime tercüman olmuş efsanemiz.
iki kişi arasında geçen ve yalnızca iki kişiyi ilgilendiren, küfürlü bir diyalogun kamuoyuyla bu şekilde paylaşılması
ışıtan gün'ün kendini aklamak için girdiği acziyetin tezahürüdür. bankada kendi halinde çalışan bir kadın hakkında yakışıksız ve public twitler atmaya kıyaslanamaz bir durum.
ffp kıskacı boyunca kulüp yönetmiş, neredeyse bonservisli oyuncu transfer edememiş bir hocanın ffp'den çıkar çıkmaz
federasyonun kişiye göre esnettiği sözde limitine dost meclisinde küfretmesi kadar doğal bir şey olamaz.
kendi çalıştığı kurumun yöneticilerinin "
anlatırsam yer yerinden oynar" diye nitelendirdiği federasyon ziyaretinde geçen konuşmanın içeriğini hala kamuoyuyla paylaşacak
cesarete sahip olmayıp, hocasının günlük konuşmalar içinde, gayet doğal seyirde ettiği küfrü servis etmesi burak elmas yönetiminden erken kurtulduğumuz için genel kurula neden minnettar olmamız gerektiğini tekraren kanıtlamıştır.
hocamın bir sözünü de ettiği küfür üzerinden ahlak bekçiliği yapanlara hatırlatarak sözümü bitireyim."eline ahlaksızlık fırsatı geçmemiş kimse ahlaktan dem vurmamalıdır." onlarca yıl bu kulübün neredeyse tek yetkilisi olarak görev almış
fatih terim'in bir tek akrabasını galatasaray'da istihdam etmediğini, hak etmediğini düşündüğü her parayı defalarca elinin tersiyle ittiğini, sadece son 10 yılda galatasaray'dan iki kere kovulup, yasal hakkı olan sözleşme fesih bedelini almadığını, türk milli takımından aldığı fesih bedelini de kuruşuna dokunmadan çocuk esirgeme kurumu'na bağışladığını hatırlatırım.
galatasaray üzerinden haksız maddi menfaat devşirenleri sıra sıra yazsak hoca o listeye giremez bile.