41
içim içime sığmıyor sözlük. bu maç yaklaştıkça resmen elim ayağım titriyor. 9 senedir istanbulda yaşıyorum. bu 9 senede onlarca basketbol maçına gittim. efes, ülker, 12 dev adam, hatta eşimin gönlü olsun diye fenerbahçe maçlarına bile gittim. ama bu onlarca maç arasında beni en çok etkileyen maç (ki gittiğim son galatasaray maçıdır) geçen sene abdi ipekçide kaybettiğimiz ve seride 3-1 geriye düştüğümüz fenerbahçe maçıdır. kaybettiğimiz maçtan sonra gözler yaşlı bir şekilde takımı tribüne çağıran taraftarlardan biri de bendim. boynumda atkım, üzerimde yenilmez armada tshirt'üm, üzgün ama boynum dik bir şekilde eve dönmüştüm. çünkü biliyordum ki bu takımın bize yaşatacağı daha çok başarılar, şampiyonluklar vardı. ki bu yıl bu başarılar bir bir gelmeye başladı. önce euroleague elemelerindeki harika sonuçlar, ardından gelen cumhurbaşkanlığı kupası, lige ve euroleague'e yapılan müthiş başlangıçlar... işte bu maç bu gururları bize yaşatan yenilmez armada'ya teşekkür edeceğimiz maçtır. bize düşen de abdi ipekçi'yi ağzına kadar doldurmak ve tüm avrupa'ya basketbol seyircisi'nin nasıl olması gerektiğinin güzel bir dersini vermektir. maç nasıl giderse gitsin, top rakipteyken salonda kulaklar ıslıktan sağır olmalı, rakibin elleri titrer hale gelmelidir. hakemin ortadaki her kararına vereceğimiz reaksiyon ile hakemleri de yanımaza çekmeliyiz. ve maç sonunda sonuç yine ne olursa olsun bu taraftar takımını bağrına basmalıdır.
edit : imla
edit : imla