39500
baskı yiyince geriden top çıkarmakta zorlanan takım, tek plan kalıyor o da topu osimhen'e atmak. ligimizin kalitesi gereği çok baskı yemiyoruz ancak avrupa'da durum farklı.
bunun hem kadro hem de teknik ekiple alakası var. galatasaray'ın bekleri oyun kurulumuna katkı yapabilecek düzeyde değiller, savunma ağırlıklı oyuncular oldukları için teknik ve pas becerileri yetersiz. stoperlerimizin de çok iyi ayaklara sahip olduklarını düşünmüyorum ben. evet kazma değiller ama oyun kurucu stoper de değiller. apo attığı 10 uzun toptan birini takım arkadaşına ulaştırınca ayağı iyi sanılıyor. halbuki değil.
en azından 1 bekimiz ve 1 stoperimiz kaliteli pasör olmalı ki baskı yediğimizde topu çıkarmak için debelenmeyelim. orta saha merkezinde oynayan futbolcularımız sırtı dönük top aldığında yüzünü rakip yarı sahaya dönebilecek tipte değiller. topla mesafe kat etme veya uzun pas gibi özellikler merkezdeki oyuncularımızda yok.
galatasaray sezonun çoğu maçını hücumu düşünerek oynuyor, kadrosunu da ona göre kurmalı. geçiş oyunu oynadığımız maç sayısı 10'u geçmez, eninde sonunda oyun sete dönüyor. bunun bilincinde olmalıyız, okan buruk'un koş koş oyunu bu takıma uymuyor aslında. o yüzden süper lig'de bile zorlandığımız maçlar oluyor.
bunun hem kadro hem de teknik ekiple alakası var. galatasaray'ın bekleri oyun kurulumuna katkı yapabilecek düzeyde değiller, savunma ağırlıklı oyuncular oldukları için teknik ve pas becerileri yetersiz. stoperlerimizin de çok iyi ayaklara sahip olduklarını düşünmüyorum ben. evet kazma değiller ama oyun kurucu stoper de değiller. apo attığı 10 uzun toptan birini takım arkadaşına ulaştırınca ayağı iyi sanılıyor. halbuki değil.
en azından 1 bekimiz ve 1 stoperimiz kaliteli pasör olmalı ki baskı yediğimizde topu çıkarmak için debelenmeyelim. orta saha merkezinde oynayan futbolcularımız sırtı dönük top aldığında yüzünü rakip yarı sahaya dönebilecek tipte değiller. topla mesafe kat etme veya uzun pas gibi özellikler merkezdeki oyuncularımızda yok.
galatasaray sezonun çoğu maçını hücumu düşünerek oynuyor, kadrosunu da ona göre kurmalı. geçiş oyunu oynadığımız maç sayısı 10'u geçmez, eninde sonunda oyun sete dönüyor. bunun bilincinde olmalıyız, okan buruk'un koş koş oyunu bu takıma uymuyor aslında. o yüzden süper lig'de bile zorlandığımız maçlar oluyor.
