2758
her şeyden öte para kazanmayı iyi bilen şahıs.
kendisine bakınca keşke ben de mesleğimde bu kadar yeteneğimle hak etmediğim yerlere gelip yapay olduğu bariz hareketlerle hiç hak etmediğim kadar çok parayı eforsuz şekilde kazanabilseydim dedirtiyor ne yalan söyleyeyim. mesleki beceri anlamında mevcut durumuyla ne bulunduğu takımda, ne de bulunduğu seviyede şans dahi bulmaması gerekirken kendini 120 yıllık rekabetin bir objesi haline kendi çabalarıyla getirip milyon dolarları cukkalaması hakikaten cüzdanı açısından takdire şayan. kendisiyle aynı dönemde kulübümüze transfer olan eski takım arkadaşı emre kılınç, belki de sırf iyi bir insan olduğu için, emeğiyle para kazanmak istediği için, kendine küfrettire küfrettire para kazanmayı bilemediği için emekli olduklarında mhy'den kat kat daha az bir para ile kramponlarını asacak.
fakat ben bu konuda kendisini suçlamıyorum, neticede en ahlaksız addedilen meslekleri ifa edenler dahi para kazanma amacıyla bu işleri yaparlar. ucuz ve bayağı hareketleri elbet bizim cephemizden tepki görecek, belki de gereğinden fazla gördü bugüne kadar. bir nefret ve aşağılık psikolojisiyle aile serveti ile itibarını çar çur etmekten geri kalmayan bir yalı çocuğunun gözüne güzel görünerek kaptığı kontratları ömrü boyunca çatır çatır yiyecek olan kendisi olduğundan bu rollenmelerin diğer sonuçlarını gözüne rahatça kestirdiğinden eminim. bu hikayede suçlu yalanlarla, türlü ahlaksızlıklarla futbolu terörize eden ve mhy gibi bir figürün rekabeti oluşturan bir taraftan takdir bir taraftan nefret toplamasının bu denli önünü açan şirazesini kaybetmiş büyük adamlarda. atalar ne kadar ekmek o kadar köfte demişler, ne de güzel söylemişler. ekmeğiniz kin, nefret, yalan ve provokasyonlardan oluşursa köftenizi en güzel mhy pişirir. kendi köftesini de tabağına bolca doldurur.
kendisine bakınca keşke ben de mesleğimde bu kadar yeteneğimle hak etmediğim yerlere gelip yapay olduğu bariz hareketlerle hiç hak etmediğim kadar çok parayı eforsuz şekilde kazanabilseydim dedirtiyor ne yalan söyleyeyim. mesleki beceri anlamında mevcut durumuyla ne bulunduğu takımda, ne de bulunduğu seviyede şans dahi bulmaması gerekirken kendini 120 yıllık rekabetin bir objesi haline kendi çabalarıyla getirip milyon dolarları cukkalaması hakikaten cüzdanı açısından takdire şayan. kendisiyle aynı dönemde kulübümüze transfer olan eski takım arkadaşı emre kılınç, belki de sırf iyi bir insan olduğu için, emeğiyle para kazanmak istediği için, kendine küfrettire küfrettire para kazanmayı bilemediği için emekli olduklarında mhy'den kat kat daha az bir para ile kramponlarını asacak.
fakat ben bu konuda kendisini suçlamıyorum, neticede en ahlaksız addedilen meslekleri ifa edenler dahi para kazanma amacıyla bu işleri yaparlar. ucuz ve bayağı hareketleri elbet bizim cephemizden tepki görecek, belki de gereğinden fazla gördü bugüne kadar. bir nefret ve aşağılık psikolojisiyle aile serveti ile itibarını çar çur etmekten geri kalmayan bir yalı çocuğunun gözüne güzel görünerek kaptığı kontratları ömrü boyunca çatır çatır yiyecek olan kendisi olduğundan bu rollenmelerin diğer sonuçlarını gözüne rahatça kestirdiğinden eminim. bu hikayede suçlu yalanlarla, türlü ahlaksızlıklarla futbolu terörize eden ve mhy gibi bir figürün rekabeti oluşturan bir taraftan takdir bir taraftan nefret toplamasının bu denli önünü açan şirazesini kaybetmiş büyük adamlarda. atalar ne kadar ekmek o kadar köfte demişler, ne de güzel söylemişler. ekmeğiniz kin, nefret, yalan ve provokasyonlardan oluşursa köftenizi en güzel mhy pişirir. kendi köftesini de tabağına bolca doldurur.
