22162
iyi ya da kötü hoca mı olduğu henüz belli olmayan, belli olmaması da gayet normal olan genç teknik direktör. elimizde hiçbir veri yok. herkes oynattığı futbol diyor. doğrusu tutup eyüpspor maçını izleyecek kadar hayatsız değilim, sadece galatasaray ile oynadığı maçı izledim ve o maçta da takımı çok motive, sert oynamasına rağmen bize saygısız pozisyon vermiştir. ileri hatta tutukluk yaşamasak çok farklı galibiyet elde ederdik. elimde teknik adamlığına dair tek done bu maç.
isteyenin, hayranı olanın, aşığı olanlarının sebebini çok merak ediyorum. tamam, kişisel olarak sevebilirsiniz ama teknik direktörlük meziyeti nedir? mesele iyi futbol oynatmaksa bir zamanlar çağdaş atan da pozitif futboluyla övgüler alıyordu. şimdiki durumu ortada. gerçekten twitter’da birkaç duygusal edit videosuyla gaza gelip burada sayfalarca teknik direktör övgüsü yapıyorsunuz gibi geliyor bana. ileride iyi bir teknik adam olma ihtimali varsa bile bugün, kendisini galatasaray’a istemek ya saflığa varan iyi niyet ya da olsa olsa art niyettir. burada kimsenin art niyetli olduğunu düşünmediğim için fazla iyi niyetli, duygusal düşünüldüğünü sanıyorum.
teknik adamlığına alıcı gözle bakmasam bile arda turan hepimizin bildiği bir isim. benim şahsi fikrim, avrupa’da belki olur ama türkiye’de, galatasaray’da bu mentaliyle başarılı olma ihtimali olmadığı yönünde. öncelikle arda düpedüz saf, içten birisi. duygularını asla gizleyemiyor. asla politik (siyasi olanı demiyorum) davranamıyor. ileriyi düşünebilen, kurnaz bir yapısı yok. kameralara konuşmayı çok seviyor, konuşulmayı çok seviyor. göz önünde olmayı da seviyor ve bunları kötü niyetten değil, saflığından yaptığını düşünüyorum. bu da onu kandırılmaya müsait, kırılgan biri haline getiriyor. fatih terim de samimi, içten ve duygularını belli eden bir figürdü ama oldukça da sert, kendinden emin otoriter bir kişilikti. bu yüzden eleştiriler, medyada yapılan baskılar onu yıldıramaz, kendi bildiği doğrular üzerinde ısrarcı olmasını engellemezdi. arda turan’ın fatih terim kadar güçlü bir mentali, otoriter bir yanı yok. böyle bir adamın, galatasaray teknik adamlığı gibi kaosun sözlük anlamı olan makamda başarılı olacağına inanıyorsanız… elbette kimsenin inancına kimse karışamaz. inanın tabi, tercih sizin.
demokles’in kılıcı gibi okan buruk’un tepesinde sallandığını dile getiren yorumlara da epey güldüm. üzgünüm ama sizin “kapo” şu an olsa olsa demokles’in çakısıdır. çakıyla aslan öldüren ziya’nın hikayelerine inanmak da bir tercihtir elbette. dilerseniz inanın. ancak kapo’nuz sizin düşündüğünüz hayali kahramandan epey uzakta.
demokles’in kılıcı olmamakla birlikte fatih hocayla da hiç ama hiçbir alakası yok. fatih terim, öyle ha deyince bulacağınız basit bir figür değil. karşı camia kurulduğu yıldan beri fatih terim’ini bulamadı. suni fatih terim’lerini yarattı, komik durumlara düştüler. ötekiler bordo mavinin efsanesini kendi terim’i yapmak istediler, en sonunda felsefi şekilde ayrıldılar. bir tane tembel solağı da bulutlara çıkardılar; rüzgar biraz terse dönünce dağıldılar. şimdi de yeni fatih terim’i biz mi bulduk? twitter’da iki edit videosu izleyip gaza mı geliyoruz gerçekten? fatih terim olmak öyle iki video edite bakıyor demek. ne güzel iş.
isteyenin, hayranı olanın, aşığı olanlarının sebebini çok merak ediyorum. tamam, kişisel olarak sevebilirsiniz ama teknik direktörlük meziyeti nedir? mesele iyi futbol oynatmaksa bir zamanlar çağdaş atan da pozitif futboluyla övgüler alıyordu. şimdiki durumu ortada. gerçekten twitter’da birkaç duygusal edit videosuyla gaza gelip burada sayfalarca teknik direktör övgüsü yapıyorsunuz gibi geliyor bana. ileride iyi bir teknik adam olma ihtimali varsa bile bugün, kendisini galatasaray’a istemek ya saflığa varan iyi niyet ya da olsa olsa art niyettir. burada kimsenin art niyetli olduğunu düşünmediğim için fazla iyi niyetli, duygusal düşünüldüğünü sanıyorum.
teknik adamlığına alıcı gözle bakmasam bile arda turan hepimizin bildiği bir isim. benim şahsi fikrim, avrupa’da belki olur ama türkiye’de, galatasaray’da bu mentaliyle başarılı olma ihtimali olmadığı yönünde. öncelikle arda düpedüz saf, içten birisi. duygularını asla gizleyemiyor. asla politik (siyasi olanı demiyorum) davranamıyor. ileriyi düşünebilen, kurnaz bir yapısı yok. kameralara konuşmayı çok seviyor, konuşulmayı çok seviyor. göz önünde olmayı da seviyor ve bunları kötü niyetten değil, saflığından yaptığını düşünüyorum. bu da onu kandırılmaya müsait, kırılgan biri haline getiriyor. fatih terim de samimi, içten ve duygularını belli eden bir figürdü ama oldukça da sert, kendinden emin otoriter bir kişilikti. bu yüzden eleştiriler, medyada yapılan baskılar onu yıldıramaz, kendi bildiği doğrular üzerinde ısrarcı olmasını engellemezdi. arda turan’ın fatih terim kadar güçlü bir mentali, otoriter bir yanı yok. böyle bir adamın, galatasaray teknik adamlığı gibi kaosun sözlük anlamı olan makamda başarılı olacağına inanıyorsanız… elbette kimsenin inancına kimse karışamaz. inanın tabi, tercih sizin.
demokles’in kılıcı gibi okan buruk’un tepesinde sallandığını dile getiren yorumlara da epey güldüm. üzgünüm ama sizin “kapo” şu an olsa olsa demokles’in çakısıdır. çakıyla aslan öldüren ziya’nın hikayelerine inanmak da bir tercihtir elbette. dilerseniz inanın. ancak kapo’nuz sizin düşündüğünüz hayali kahramandan epey uzakta.
demokles’in kılıcı olmamakla birlikte fatih hocayla da hiç ama hiçbir alakası yok. fatih terim, öyle ha deyince bulacağınız basit bir figür değil. karşı camia kurulduğu yıldan beri fatih terim’ini bulamadı. suni fatih terim’lerini yarattı, komik durumlara düştüler. ötekiler bordo mavinin efsanesini kendi terim’i yapmak istediler, en sonunda felsefi şekilde ayrıldılar. bir tane tembel solağı da bulutlara çıkardılar; rüzgar biraz terse dönünce dağıldılar. şimdi de yeni fatih terim’i biz mi bulduk? twitter’da iki edit videosu izleyip gaza mı geliyoruz gerçekten? fatih terim olmak öyle iki video edite bakıyor demek. ne güzel iş.
