378
--- alıntı ---
rijkaard, oyuncularına karşı her zaman mesafeli davrandı. gidip, ‘neden oynamıyorum’ diyemezdim. yüzümüze bile bakmayınca biz de yakınlık göstermiyorduk. ortada ciddi bir diyalog sorunu vardı. hocanın bakış açısı buydu ve bana ters geldi. ayrılma kararı aldım” dedi.
--- alıntı ---
burda benim anlamadığım ciddi problemler var. rijkaard oyuncularına karşı her zaman mesafeli davrandı buyurmuş küçük kaptanımız. tamam iyi hoş ama herkesten bir hulusi kentmen sıcaklığı beklemek ne kadar doğrudur ki ? ha deseydi ki rijkaard bazı futbolculara çok yakın bizlere ise oldukça mesafeli derdim ki haklısın bir ayırım var ortada ama gerek servetgerekse uğur'un açıklamaları rijkaard'ın herkese eşit mesafede olduğunu gösteriyor.
galatasaray'ın kendisine vefasızlık yaptığını kesinlikle düşünmüyorum. aslında uğur'un da bunun farkında olduğunu tahmin ediyorum. yuvasından ayrılmış olmanın verdiği acı ile böyle konuşmuş olduğunu ümit ediyorum. ama ne gerek var ? uğur uçar'ın takımdan ayrılmasının nedeni sakatlığı sonrası tekrar eski formunu yakalayamamış olmasıdır. ben şahsen uğur her oyuna girdiğinde ayrı bir seviniyordum. bazen bu ilgim maçın önüne geçiyordu. uğur yardırsın sağdan insin sıfıra eski günlerdeki gibi kaldırsın kafasını adrese ortalar yollasın. ama yok uğur ne ileri gidebiliyordu ne gittiği yerden dönebiliyordu. kendimize bile itiraf edemedik uğur'un eskisi gibi olamayacağını.
belki cümle aralarında ima ettiği şey şudur. hakan şükür olsa takımdan gönderilmezdi. doğru. şu an yönetime gidip uğur kalsın diye baskı kurabilecek bir futbolcu yok. servet'in de bahsettiği bu bence. hakan abileri olsa ne yapar eder onları takımda tutardı. sabri sarıoğlu bugun takımın bir parçası ise bunu hakan şükür'e borçludur.
uğur uçar ve emre güngör'ün takımdan ayrılması hemde 3.3 milyon tl katkı yaparak ( yıllık aldıkları da az para değildi) bence galatasaray'da bazı şeylerin gerçekten değiştiğinin göstergesidir. adnan polat 2010 sezonunun son maçı olan gençlerbirliği deplasmanı sonrası bir açıklama yapmıştı. "bazı arkadaşlarımın formanın ağırlığını taşıyamıyor ve onların bu son deplasman seyahatidir" tarzında bir açıklama. görüyorum ki bu öylesine boşa yapılmış bir açıklama değildir.
sonuç olarak uğur uçar, duygusal olarak baktığımda çok sevdiğim bir insandır. ama yok tıpkı emre güngör gibi o da bir sezon güvenilip yola çıkılabilecek futbolcu kavramından çıkıp "arada bir maç yapıp iyi de oynarsa şükredilecek futbolcu" tipine geçiş yapmıştır. ben olsam yine kıyıp gönderemezdim. bu yüzden yönetime teşekkür ediyorum. uğur uçarın transferi ve bu transferden para kazanmak yönetim başarısıdır.
rijkaard, oyuncularına karşı her zaman mesafeli davrandı. gidip, ‘neden oynamıyorum’ diyemezdim. yüzümüze bile bakmayınca biz de yakınlık göstermiyorduk. ortada ciddi bir diyalog sorunu vardı. hocanın bakış açısı buydu ve bana ters geldi. ayrılma kararı aldım” dedi.
--- alıntı ---
burda benim anlamadığım ciddi problemler var. rijkaard oyuncularına karşı her zaman mesafeli davrandı buyurmuş küçük kaptanımız. tamam iyi hoş ama herkesten bir hulusi kentmen sıcaklığı beklemek ne kadar doğrudur ki ? ha deseydi ki rijkaard bazı futbolculara çok yakın bizlere ise oldukça mesafeli derdim ki haklısın bir ayırım var ortada ama gerek servetgerekse uğur'un açıklamaları rijkaard'ın herkese eşit mesafede olduğunu gösteriyor.
galatasaray'ın kendisine vefasızlık yaptığını kesinlikle düşünmüyorum. aslında uğur'un da bunun farkında olduğunu tahmin ediyorum. yuvasından ayrılmış olmanın verdiği acı ile böyle konuşmuş olduğunu ümit ediyorum. ama ne gerek var ? uğur uçar'ın takımdan ayrılmasının nedeni sakatlığı sonrası tekrar eski formunu yakalayamamış olmasıdır. ben şahsen uğur her oyuna girdiğinde ayrı bir seviniyordum. bazen bu ilgim maçın önüne geçiyordu. uğur yardırsın sağdan insin sıfıra eski günlerdeki gibi kaldırsın kafasını adrese ortalar yollasın. ama yok uğur ne ileri gidebiliyordu ne gittiği yerden dönebiliyordu. kendimize bile itiraf edemedik uğur'un eskisi gibi olamayacağını.
belki cümle aralarında ima ettiği şey şudur. hakan şükür olsa takımdan gönderilmezdi. doğru. şu an yönetime gidip uğur kalsın diye baskı kurabilecek bir futbolcu yok. servet'in de bahsettiği bu bence. hakan abileri olsa ne yapar eder onları takımda tutardı. sabri sarıoğlu bugun takımın bir parçası ise bunu hakan şükür'e borçludur.
uğur uçar ve emre güngör'ün takımdan ayrılması hemde 3.3 milyon tl katkı yaparak ( yıllık aldıkları da az para değildi) bence galatasaray'da bazı şeylerin gerçekten değiştiğinin göstergesidir. adnan polat 2010 sezonunun son maçı olan gençlerbirliği deplasmanı sonrası bir açıklama yapmıştı. "bazı arkadaşlarımın formanın ağırlığını taşıyamıyor ve onların bu son deplasman seyahatidir" tarzında bir açıklama. görüyorum ki bu öylesine boşa yapılmış bir açıklama değildir.
sonuç olarak uğur uçar, duygusal olarak baktığımda çok sevdiğim bir insandır. ama yok tıpkı emre güngör gibi o da bir sezon güvenilip yola çıkılabilecek futbolcu kavramından çıkıp "arada bir maç yapıp iyi de oynarsa şükredilecek futbolcu" tipine geçiş yapmıştır. ben olsam yine kıyıp gönderemezdim. bu yüzden yönetime teşekkür ediyorum. uğur uçarın transferi ve bu transferden para kazanmak yönetim başarısıdır.
