aslında kendisi hakkında eklemek istediğim pek çok şey var ama şuan için bunların asla anlaşılamayacağının bilincindeyim. bana göre kendisi (bkz:
büyük galatasaray taraftarı)'ndaki zihni olarak fenerbahçelileşmenin aynasıdır. gençleriyle kıvanç duyan bir kitleden transferlerle masturbasyon yapan bir kitleye dönüşüm sanırım en iyi bu şekilde anlatılabilir.
hiçbir zaman gösterişli bir oyunu olmadı uğur'un. fırsat buldukça bindirdi,bindirdikçe ortaladı, ortaladıkça gol attırdı çoğu zaman. istatistiki bir bilgiye sahip değilim ama orta başına gol diye bir istatistik tutuluyorsa eğer zilyon dolarlık futbol endüstrimizde uğur'un başlara oynadığına eminim. stoperlikten gelmenin getirdiği müthiş kademe anlayışı, görece iyi ve tutarlı bir teknik vardı uğurda. oldukça da yararlıydı ta ki malum konya olayına kadar.
diz kapağını konya'ya gömen bu çocuğu iki sene boyunca kimse sabri sarıoğlu'na sövme krizleri dışında hatırlamadı bu adamı. adam 3-4 ameliyat geçirip türkiye-almanya arasında mekik dokudu kimse haberini yapmadı. akıbetini merak eden benim gibi bir avuç taraftar içinse tek haber kaynağı "x,y,w,ü,z antrenmanda yer almadı" tarzı idman raporları oldu.
buna rağmen döndü uğur. hızını kaybetmişti belki ama yine de güçlenip toparlanabilecek görüntüler vermeyi bilmişti...en azından at gözlüklerinden bakmayanlara.
hiç videosu çekilmedi uğur'un, senede(ben dahil) sadece 4-5 kişi forma arkası olarak belledi kendisini...küçük kaptan yiiiaeaeh diyerek samimiyetsizce konuşanların dışında çok az kişi gerçekten sevdi bu adamı. kabul.. geçen sene kendisine gerekli şans verilmiştir ancak beklentilerin "eski uğur" olması taraftarın kendisine olan bakış açısını değiştirmiştir. öyle ki bir zamanların küçük kaptan'ı veya uur uur uur diye çağırılan adamı uğur uçar ve caner erkin'den oluşan bek ikilisi tarzı başlıklara düşmüştür.düşünün yani küçük kaptanlıktan ve beyefendi bir kişilikten, pembişliğiyle ünlü bir adamla aynı kefeye konulmaya kadar götürülmüş iş...
hatırlayın geçen seneyi...iyi oynadığı atletico deplasmanı sonrası bir avuç entry yazılırken kötü oynadığı ikinci maçtan sonra babil'in asma bahçelerine sürülmüştü bile uğur
bunuda geçtim adam "oynamak istiyorum" diyerek ve alacaklarını bırakarak vasat bir takıma gitmeyi kabul etmiş...elalem kulübede yatıp para kazanan topçularına taparken biz biraz etik ve sportif davranan bir adama hakettiği krediyi vermiyoruz...
bakın en basitinden adam ankaragücü ile fenerbahçe'nin oynadığı bir maçta issiar dia'ya bilmem kaç kez geçildi diye eleştirilirken takımının golle sonuçlanacak atağını başlatmasından kimsecikler bahsetmiyor. hee biliyorum uğur uçar'dan bahsetmek imaja birşeyler katmaz ama adamlıktanda eksiltmez.
(bkz:
algıda seçicilik)
velhasıl-ı kelam, biz haketmiyoruz uğur gibi değerleri.ancak bu anlayışla devam edersek, seni buraya getiren kabiliyetindir,burada tutacak ise karakterin olacaktır lafı florya duvarlarında asılı bir selüloz parçasından farksız olacaktır.
he kendisi bana göre ligin en iyi "sağ bekidir" hala(solda da oynatılmaya devam edilmekte zaman zaman). mevkisinde daha iyi futbolcular olabilir ama hiçbiri daha iyi bir "sağ bek" değildir kanımca.
bilmem anlatabildim mi