264
sezonda 1-2 maç yenebilirsin ama bütün sezonu hedefleyen organize bir art niyet karşında başarılı olmak mümkün değildir.
ancak göz ardı edilmemesi gereken bir husus var. eğer oyun gerçekten güçlüyse yapacakları haksızlığın dozunu çok arttıramazlar. çünkü o zaman sadece bizim taraftarda değil kamuoyunda da oluşan infial daha çok oluyor. diğer bir deyişle eğer sahada iyi değilseniz kamuoyunda, hatta bizim taraftarda bile zaten galatasaray bu maçı almazdı görüşü hakim oluyor. bu da hakem çetesinin ekmeğine yağ sürüyor.
diğer taraftan sorulması gereken soru, hakemler tarafından doğranırken ve şampiyon yapılmayacağınız netken sahaya güçlü bir oyun konulabilir mi? çok zor.
sonuca direkt etki eden hakem hatalarını, penaltıdır, kırmızı karttır geçiyorum. maçın ilk dakikasında verilmeyen penaltının olumsuz etkisini, ağırlık olarak futbolun konuşulduğu bir platformda tartışmak bile çok saçma.
teknik direktör olsanız, hakemin sarı kart kullanmak için fırsat kolladığı bir ortamda oyuncularınızdan temaslı oynamalarını isteyebilir misiniz? aynı sebeple defansı öne çekmeye cesaret edebilir misiniz?
rakipler açısından düşünelim. çünkü bize karşı aslan, diğerlerine fare kesilen anadolu takımları izliyoruz üç dört yıldır. bize karşı adamlar tekme tokat üst üste faul yapıyor, dilediği gibi oyunu soğutuyor ama yaptırım görmüyor. amacı çoğunlukla futbol oynamak olmayan anadolu takımları için bulunmaz bir nimet değil mi?
en kötüsü de, böyle bir ortamda oyuncuları önümüzdeki maça ya da şampiyonluğa motive etmenin çok zor olması. yönetici olarak çalışan arkadaşlar bilirler, eğer sorumluluğunuz altında çalışan insanların başkaları tarafından ezilmesine engel olamıyorsanız, artık o elemanlardan verim alamazsınız. kendisine sahip çıkılmadığını hisseder, size olan güveni sarılır ve otorite kuramazsınız. sahada hakem tarafından ezilen futbolcunun hakkını savunamıyorsanız, o futbolcu takımı yeterince sahiplenmez. hatta kendi kariyerinin selameti için o ortamdan uzaklaşmak isteyecektir.
aynı sezon içerisinde üç golcümüz de, diagne, falcao ve mohammed, haksız yere kırmızı kart gördüler. üçü de formdayken ceza aldılar. sonrasında eski form durumlarına dönemediler. anlatmak istediğim motivasyon kaybının en net örneği budur.
ancak göz ardı edilmemesi gereken bir husus var. eğer oyun gerçekten güçlüyse yapacakları haksızlığın dozunu çok arttıramazlar. çünkü o zaman sadece bizim taraftarda değil kamuoyunda da oluşan infial daha çok oluyor. diğer bir deyişle eğer sahada iyi değilseniz kamuoyunda, hatta bizim taraftarda bile zaten galatasaray bu maçı almazdı görüşü hakim oluyor. bu da hakem çetesinin ekmeğine yağ sürüyor.
diğer taraftan sorulması gereken soru, hakemler tarafından doğranırken ve şampiyon yapılmayacağınız netken sahaya güçlü bir oyun konulabilir mi? çok zor.
sonuca direkt etki eden hakem hatalarını, penaltıdır, kırmızı karttır geçiyorum. maçın ilk dakikasında verilmeyen penaltının olumsuz etkisini, ağırlık olarak futbolun konuşulduğu bir platformda tartışmak bile çok saçma.
teknik direktör olsanız, hakemin sarı kart kullanmak için fırsat kolladığı bir ortamda oyuncularınızdan temaslı oynamalarını isteyebilir misiniz? aynı sebeple defansı öne çekmeye cesaret edebilir misiniz?
rakipler açısından düşünelim. çünkü bize karşı aslan, diğerlerine fare kesilen anadolu takımları izliyoruz üç dört yıldır. bize karşı adamlar tekme tokat üst üste faul yapıyor, dilediği gibi oyunu soğutuyor ama yaptırım görmüyor. amacı çoğunlukla futbol oynamak olmayan anadolu takımları için bulunmaz bir nimet değil mi?
en kötüsü de, böyle bir ortamda oyuncuları önümüzdeki maça ya da şampiyonluğa motive etmenin çok zor olması. yönetici olarak çalışan arkadaşlar bilirler, eğer sorumluluğunuz altında çalışan insanların başkaları tarafından ezilmesine engel olamıyorsanız, artık o elemanlardan verim alamazsınız. kendisine sahip çıkılmadığını hisseder, size olan güveni sarılır ve otorite kuramazsınız. sahada hakem tarafından ezilen futbolcunun hakkını savunamıyorsanız, o futbolcu takımı yeterince sahiplenmez. hatta kendi kariyerinin selameti için o ortamdan uzaklaşmak isteyecektir.
aynı sezon içerisinde üç golcümüz de, diagne, falcao ve mohammed, haksız yere kırmızı kart gördüler. üçü de formdayken ceza aldılar. sonrasında eski form durumlarına dönemediler. anlatmak istediğim motivasyon kaybının en net örneği budur.