• 253
    fatih hocanın son döneminde oynanan kötü oyuna ve alınan mağlubiyetlere bulunan bahane cümlesi. sanki hakem, federasyon vs. herkes bize karşı, bizim başarımızın istenmediği gibi bir algı oluşturuldu. galatasaraylıların da çoğu gerçekten buna inanıyor. fenerbahçe'de yıllarca başarısızlıklarını aynı bahane ile taraftarına satmıştı.oysa ki gerçekte iyiysen rakibini yenersin, kötüysen de kazanamayıp böyle bahaneler bulursun. bu kadar basit. bizim hakemi yenmeye ihtiyacımız yok. iyi çalışıp rakibi yenmeye ihtiyacımız var. bunu anladığımız gün başarı da mutlaka bir noktada gelir.
  • 259
    büyük bir saçmalıktır.

    bizde tuhaf bir algı var, kötü oynadığımız maçları kaybetmeyi hak ettiğimiz düşünülüyor ve bu çok saçma. mesela galatasaray 6/10 oranında bir performans sergiliyor, rakibi 5/10 ve nedense kaybetmeyi hak eden bizmişiz gibi bir algı oluşturuluyor, sonra hakem kimsenin umrunda bile olmuyor. onu da bırakın bazen rakibinden iyi oynar kaybedersin, bazen kotü oynar kazanırsın; futbolda neler gördük neler ama hakemlerin sonuca etki etmesi kabul edilebilir değildir. berbat bir futbol oynadık diye kaybetmek zorunda falan değiliz. "ne oynadık da hakemi konuşacağız," demek gerçekten aptallık. oyunu ayrı, hakemi ayrı tartışmalıyız.

    bakın galatasaray açıklama yapıyor, fenerbahçeli ne idüğü belirsiz bazı adamlar çıkıp biz onlardan çok gol atıyoruz diyor. yani diyorlar ki, "galatasaray ne oynuyor da hakemleri konuşuyor." bunlarla aynı şeyi söylemiş olmaktan hiç mi utanmıyorsunuz? adamların derdi galatasaray'ın hakemlere rağmen kazanması gerektiği bir ortam yaratmak, siz de buna tuzlukla koşuyorsunuz. şunu da unutmayın, futbolda en mühim şey mental sağlıktır. hakem gol atmana, sahada futbol oynamana müsade ederse form bulursun çünkü mental açıdan rahatlarsın ama hakem gollerini engeller, rakibine destek verir ve sana top oynatmazsa mental falan kalmaz.

    geçen sezonu çabuk unuttunuz yine, hatırlayın ilk haftalar buralarda cica'dan morutan'ına kadar herkes övgü alıyordu çünkü sahada futbol izliyorduk ama haftalarca doğrandık ve taraftar hakemi yenmekten bahsederken futbolcular mental olarak çöküş yaşadı. bu yüzden de avrupa'da takır takır top oynarken ligde nal saldılar. şöyle düşünün; hakkınızın devamlı yendiği ve emeklerinizin karşılığını alamayacağınızı bildiğiniz bir iş ortamında etkin çalışamazsınız, işe gitmek bile istemezsiniz ama adaletli ve emeklerinizin karşılığını alabileceğinizi bildiğiniz yerde tüm gücünüzle çalışırsınız. futbolcular da sizin, bizim gibi insanlar, her ne kadar çok para kazansalar da psikoloji paranın miktarına bakmıyor.

    ortak zeminde buluşmak zorunda değiliz ama bunu bir düşünün.
  • 260
    ülkemizde, böyle bir başlık neden açılıyor, neden bu kadar tartışılıyor, herkes şapkasını önüne koyup düşününce belki bu işlerde düzelir.

    lan hakemi neden yenmek zorundayız? hakem zaten adaleti sağlamak için sahada değil mi?

    istisnalar dışında mümkün olmayan durumdur. adamlar saç telinden ofsayt çizgisi çekip gol iptal ediyor. 2 sezon önce babel'in sırtına çarpıp gol alan pozisyonu el var diye iptal ettiler. şampiyonluğu 1 gol ile kaçırdık o sene.

    yenemezsiniz kardeşim. bu yüzden adalet istiyoruz.
    bu yüzden herkes şapkayı önüne koyacak.
  • 262
    2021-2022 sezonunda bir kısım taraftarımızın dilinden düşmeyen iki kelimelik bir cümle.
    o arkadaşlara göre 25 milyon euro bonservis harcadıysan takım sahada önüne gelene bam bam vuracaktı.
    işin sonunda kötü takım kurulduğu söylendi.
    buna açıkcası çok itiraz etmeyebilirim ama 2022-2023 sezonunda çok çok daha iyi bir takım kurulmasına rağmen göründüğü gibi hakemi de yenemiyorsun.
    bana göre dünyanın en iyi takımı olan city’nin hocası bile yeri geldiğinde hakemi yenemedik veya yenemeyiz diyebiliyor.
    yani açıkcası sorun bu iki kelimelik cümleyi değildi.
    sorun takıntı yaptıkları fatih terim’in gitmesiydi.
    2020-2021 sezonunda averaj ile şampiyonluk verdik.
    elbet hocanın da hataları olmuştur, bu inkar edilemez ama o sezon için hakemler etkili olmadı diyebilir miyiz?
    geçen sezon trabzonspor kritik anlarda ittirilmedi mi?
    bu sezonu da sayarsak 2,5 sezondur lehimize kaç, aleyhimize kaç hata yapılmıştır?
    teknik, taktik, hoca veya yönetim eleştirisi yapalım bunu inkar etmiyorum ama anlamak istemediğimiz şey şu; bizi böldüler.
    neredeyse 2,5 yıldır tek vücut olamıyoruz.
    olamadığımız müddetçe de biçilmeye devam edeceğiz.
  • 263
    20 ekim 2022 erden timur basın toplantısını bir izleyin, bir dinleyin allah aşkına. bu düzeni nasıl yenebilirsiniz ki?

    28. saniyede penaltın verilse yüksek ihtimalle 3 puan alacağın maçta puan alamıyorsun, omuza çarptığı halde iptal olan golle şampiyonluk kaybedilen bir yer burası.

    yenemezsin! bir maç yenersin iki maç yenersin, şampiyonluk kazanamazsın!
  • 264
    sezonda 1-2 maç yenebilirsin ama bütün sezonu hedefleyen organize bir art niyet karşında başarılı olmak mümkün değildir.
    ancak göz ardı edilmemesi gereken bir husus var. eğer oyun gerçekten güçlüyse yapacakları haksızlığın dozunu çok arttıramazlar. çünkü o zaman sadece bizim taraftarda değil kamuoyunda da oluşan infial daha çok oluyor. diğer bir deyişle eğer sahada iyi değilseniz kamuoyunda, hatta bizim taraftarda bile zaten galatasaray bu maçı almazdı görüşü hakim oluyor. bu da hakem çetesinin ekmeğine yağ sürüyor.
    diğer taraftan sorulması gereken soru, hakemler tarafından doğranırken ve şampiyon yapılmayacağınız netken sahaya güçlü bir oyun konulabilir mi? çok zor.
    sonuca direkt etki eden hakem hatalarını, penaltıdır, kırmızı karttır geçiyorum. maçın ilk dakikasında verilmeyen penaltının olumsuz etkisini, ağırlık olarak futbolun konuşulduğu bir platformda tartışmak bile çok saçma.
    teknik direktör olsanız, hakemin sarı kart kullanmak için fırsat kolladığı bir ortamda oyuncularınızdan temaslı oynamalarını isteyebilir misiniz? aynı sebeple defansı öne çekmeye cesaret edebilir misiniz?
    rakipler açısından düşünelim. çünkü bize karşı aslan, diğerlerine fare kesilen anadolu takımları izliyoruz üç dört yıldır. bize karşı adamlar tekme tokat üst üste faul yapıyor, dilediği gibi oyunu soğutuyor ama yaptırım görmüyor. amacı çoğunlukla futbol oynamak olmayan anadolu takımları için bulunmaz bir nimet değil mi?
    en kötüsü de, böyle bir ortamda oyuncuları önümüzdeki maça ya da şampiyonluğa motive etmenin çok zor olması. yönetici olarak çalışan arkadaşlar bilirler, eğer sorumluluğunuz altında çalışan insanların başkaları tarafından ezilmesine engel olamıyorsanız, artık o elemanlardan verim alamazsınız. kendisine sahip çıkılmadığını hisseder, size olan güveni sarılır ve otorite kuramazsınız. sahada hakem tarafından ezilen futbolcunun hakkını savunamıyorsanız, o futbolcu takımı yeterince sahiplenmez. hatta kendi kariyerinin selameti için o ortamdan uzaklaşmak isteyecektir.
    aynı sezon içerisinde üç golcümüz de, diagne, falcao ve mohammed, haksız yere kırmızı kart gördüler. üçü de formdayken ceza aldılar. sonrasında eski form durumlarına dönemediler. anlatmak istediğim motivasyon kaybının en net örneği budur.
  • 270
    galatasaray’ı galatasaray yapan şey, hakemi de yenmektir.

    sahada da, masada da.

    edit: yaşadığı ülkeyi hala çözememiş insanlar adaletli bir yaşam umut ediyor. ne yapalım mücadele etmeyelim mi? ligden mi çekilelim? burada romantik olan biz değiliz sizlersiniz. daha önceki şampiyonluklarımızda da hakemler, federasyonlar karşımızdaydı. o zaman nasıl şampiyon olduysak şimdi de oluruz. çünkü biz galatasaray’ız. siz epl izlemeye devam edin.

    edit 2: anlatamıyorum galiba. 2012-2013 sezonu örneğin, fatih terim hayatının cezasını yedi, dany saçma sapan kırmızıyı yedi, bu liste uzar gider. biz mücadelemizi edeceğiz. bu bizim kaderimiz demeyeceğim sizlere. geçmişte nasıl şampiyon olduysak yine oluruz, olacağız. ben sanki hakemlerin, federasyonun bize yaptığı operasyonları savunuyor muyum? hayır.

    bir çözüm önerin ne yapalım siz söyleyin. çekilelim diyorsanız çekilelim. “hakemi de yenmek zorunda mıyız” diyerek geçiştirip duruyorsunuz. bana çözüm üretirseniz hakemi de yenmek tabirini lügatımdan silebilirim, ancak üretmediğiniz sürece bu lügatı sonuna kadar kullanırım. biz epl’de mücadele etmiyoruz. hiçbir şeyde olmadığı gibi futbolumuzda da adalet yok. ya bırakın futbolu ya da takımın mücadelesine ortak olun. birleşin, takıma güç olun. oyuncu ıslıklamakla, her hafta hoca göndermekle bu iş yürümüyor.

    şampiyonluğa inanıyorum, ancak mücadele edersek. imkansız dediğimiz birçok şeyi başardığımız gibi bunu da başaracağız.

    tekrar ediyorum, biz galatasaray’ız. bizi biz yapan rakibi de hakemi de federasyonu da lobileri de üst üste koyarak yenmektir.
  • 271
    (bkz: 23 ekim 2022 galatasaray alanyaspor maçı)

    mümkün değildir.

    sezonun en dominant oyununu oynuyorsun, ilk 30 dakikada sayılan 2, sayılmayan 2 golün var, aynı oyunu 90 dakika oynasan tarihi fark gelebilir, olmayan pozisyondan bir kırmızı kartla kanadını kırıverirler işte. dahası, iki dakikası bile zar zor oynanmış 4 dakikalık uzatmayı golle bitebilecek kontraya çıkıyorsun diye 49:10'da bitiriyor.

    hakem dediğin herif bu oyunun tanrısı gibi bir şey, o senin kazanmana müsade etmezse kazanamazsın. ayrıca ben neden hakemi de yenmeye çalışayım?
  • 273
    son şampiyonluğunu 2008’de alan jenerasyon o kadar iyiydi ki hakemi de yenebiliyordu. 2005-2006’da mesela bir erciyes maçı hatırlarım, hakem ne yapsa yetmemişti 4-2 yenmiştik. biz 30lu yaşlar ve üstündeki taraftarda öyle bir düşünce kaldı. oysa olağanüstü derecede yetenek ve winner karakteri bir araya getirmiş lider ruhlu oyunculardan oluşan bir kadro değilseniz bu mümkün değil. o kadro bir istisnaydı. hakemi de yenmek de öyle istisnai bir durum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın