48
evet bu entry için bu başlığı seçiyorum, bence güzel olacak.
anafikri baştan yazayım, bence nuri şahin, çağdaş atan, montella gibi teknik direktörler bizim büyük takımlarda, büyük takımdan kastım galatasaray, fenerbahçe ve beşiktaş, başarısız olurlar.
dünya futbolundan başlayalım. bu modern futbol diye bahsedilen şeyi guardiola'nın, klopp'un falan oynattığı, sistem futbolu olarak tanımlıyorum kafamda. böyle başladıktan sonra, teknik direktörleri iki kısma ayıralım, birinci kısımda sistemci teknik adamlar, en başta tabii ki klopp, guardiola, ten hag, simeone aklıma gelen en önemli örnekler. ikinci kısım ise pragmatik teknik direktörler, ancelotti gibi.
klopp'tan başlayalım, hangi takımları sistem kullanarak uzay takımı yaptı? borussia dortmund ve liverpool. ikisi de klopp gelmeden evvel kendi liglerinin orta sıra takımları.
simeone? atletico madrid. yine la liga'nın orta sıra takımlarından.
ten hag? ajax. evet hollanda liginin yarışmacı bir takımı.
guardiola ve ten hag için farklılaşan durumlar mevcut. ajax yarışmacı bir takım ama bulunduğu lig hollanda ligi. yani tam olarak bir sistem ligi, taraftar ve medya baskısının neredeyse hiç olmadığı bir lig.
guardiola ise city dolayısıyla farklılaşıyor, çünkü her istediği futbolcuyu alabiliyor. guardiola vs klopp tartışmasında klopp'un üstünlüğü bence burası, zira klopp, örneğin kendisiyle çalışmadan önce ortalama bir oyuncu olan salah'tan, mane'den neler çıkarıyor, ama pep eğer sistemine uygunsa oyuncuyu çat diye alıyor ve biraz eğitimle istedipği futbolu oynatıyor.
bu yüzden klopp'un premier ligde şampiyonluk kazanması 5 sene sürerken, pep çok daha kısa sürede sonuca ulaşabiliyor.
mesela ten hag - united eşleşmesi de iyi bitmeyecek, şimdiden çok açık bu. çünkü united, adeta şu anki fenerbahçe psikolojisiyle acil başarı istiyor. ama ten hag'la başarı istiyorsa minimum 3 sene sabretmesi gerek.
bir sürü örnek sayabilirsiniz bu şekilde. pochettino mesela, orta sıra takımı olan tottenham'da harikalar yaratırken pragmatik olamadığından gidip lille'e şampiyonluk veriyor falan.
bize dönersek, nuri, çağdaş, montella anadolu takımlarında harikalar yaratabilir zaman içerisinde. mesela nuri bilmem kaç maçtır kaybetmediği seriden önce 12 maçta sadece 2 galibiyet alabilmişti. düşünün böyle bir şeyi galatasaray'da yaptığını. mümkün mü sabretmek? değil.
bu büyük bir konsensus işi. gerçekten hem yarışmacı hem sistem takımı olmak istiyorsan, yönetimin ve tüm taraftarın teknik adamına güvenecek, başarısızlık bile olsa baskı kurmayacak belki 2-3 sene, sonra zaten oturacak her şey. montella gibi, nuri gibi adamların galatasaray'da geçireceği süre çok kısıtlı benim gözümde. okan buruk bence pragmatik bi teknik adamdır, ama ona bile hiçbir oyun göremiyoruz diye ne itirazlar yükseldi 3 resmi maçta.
yani zor. sadece bize özgü de değil. real madrid zidane'a sabredemedi mesela. barcelona'da farklı bi dinamik var, başarısızlığa eyvallah diyebiliyorlar, o yüzden xavi ilişkisi tutabilir. biz fatih terim'e sabredemedik, ki fatih terim normalde pragmatiktir, pragmatik olarak kalsaydı o başarısız dönemi yaşamazdık muhtemelen, fatih terim sistem teknik adamı olmak istedi son döneminde ve biz ona bile sabredemedik. tabii ekonomik durum ve ffp de bu amacı çok yavaşlattı, onun da etkisi büyük.
anafikri baştan yazayım, bence nuri şahin, çağdaş atan, montella gibi teknik direktörler bizim büyük takımlarda, büyük takımdan kastım galatasaray, fenerbahçe ve beşiktaş, başarısız olurlar.
dünya futbolundan başlayalım. bu modern futbol diye bahsedilen şeyi guardiola'nın, klopp'un falan oynattığı, sistem futbolu olarak tanımlıyorum kafamda. böyle başladıktan sonra, teknik direktörleri iki kısma ayıralım, birinci kısımda sistemci teknik adamlar, en başta tabii ki klopp, guardiola, ten hag, simeone aklıma gelen en önemli örnekler. ikinci kısım ise pragmatik teknik direktörler, ancelotti gibi.
klopp'tan başlayalım, hangi takımları sistem kullanarak uzay takımı yaptı? borussia dortmund ve liverpool. ikisi de klopp gelmeden evvel kendi liglerinin orta sıra takımları.
simeone? atletico madrid. yine la liga'nın orta sıra takımlarından.
ten hag? ajax. evet hollanda liginin yarışmacı bir takımı.
guardiola ve ten hag için farklılaşan durumlar mevcut. ajax yarışmacı bir takım ama bulunduğu lig hollanda ligi. yani tam olarak bir sistem ligi, taraftar ve medya baskısının neredeyse hiç olmadığı bir lig.
guardiola ise city dolayısıyla farklılaşıyor, çünkü her istediği futbolcuyu alabiliyor. guardiola vs klopp tartışmasında klopp'un üstünlüğü bence burası, zira klopp, örneğin kendisiyle çalışmadan önce ortalama bir oyuncu olan salah'tan, mane'den neler çıkarıyor, ama pep eğer sistemine uygunsa oyuncuyu çat diye alıyor ve biraz eğitimle istedipği futbolu oynatıyor.
bu yüzden klopp'un premier ligde şampiyonluk kazanması 5 sene sürerken, pep çok daha kısa sürede sonuca ulaşabiliyor.
mesela ten hag - united eşleşmesi de iyi bitmeyecek, şimdiden çok açık bu. çünkü united, adeta şu anki fenerbahçe psikolojisiyle acil başarı istiyor. ama ten hag'la başarı istiyorsa minimum 3 sene sabretmesi gerek.
bir sürü örnek sayabilirsiniz bu şekilde. pochettino mesela, orta sıra takımı olan tottenham'da harikalar yaratırken pragmatik olamadığından gidip lille'e şampiyonluk veriyor falan.
bize dönersek, nuri, çağdaş, montella anadolu takımlarında harikalar yaratabilir zaman içerisinde. mesela nuri bilmem kaç maçtır kaybetmediği seriden önce 12 maçta sadece 2 galibiyet alabilmişti. düşünün böyle bir şeyi galatasaray'da yaptığını. mümkün mü sabretmek? değil.
bu büyük bir konsensus işi. gerçekten hem yarışmacı hem sistem takımı olmak istiyorsan, yönetimin ve tüm taraftarın teknik adamına güvenecek, başarısızlık bile olsa baskı kurmayacak belki 2-3 sene, sonra zaten oturacak her şey. montella gibi, nuri gibi adamların galatasaray'da geçireceği süre çok kısıtlı benim gözümde. okan buruk bence pragmatik bi teknik adamdır, ama ona bile hiçbir oyun göremiyoruz diye ne itirazlar yükseldi 3 resmi maçta.
yani zor. sadece bize özgü de değil. real madrid zidane'a sabredemedi mesela. barcelona'da farklı bi dinamik var, başarısızlığa eyvallah diyebiliyorlar, o yüzden xavi ilişkisi tutabilir. biz fatih terim'e sabredemedik, ki fatih terim normalde pragmatiktir, pragmatik olarak kalsaydı o başarısız dönemi yaşamazdık muhtemelen, fatih terim sistem teknik adamı olmak istedi son döneminde ve biz ona bile sabredemedik. tabii ekonomik durum ve ffp de bu amacı çok yavaşlattı, onun da etkisi büyük.