30520
12 milyon euro'ya marcao-luyindama ikilisini alır. sonrasında luyindama elinde patlar. 7-8 milyon euro'ya nelsson'u alır. neyse ki marcao'yu geliştirir, avrupa arenasında da geçen yıl dikkat çekici bir performans vermesine rağmen camia olarak el ele verip zaten piyasası yok buranın ya diyerek halen bonuslar hariç net rakamı bilmediğimiz bir bedelden sevilla'ya kaptırır. sonrasında 3.3 milyon euro'ya anadolu'dan marcao'nun yerli alternatifini bulduk diyerek bir transfer daha yapar. ikinci hazırlık maçı sonrasında ise taraftarı bir stoper daha ister.
ha tabi bu arada belçika'dan, danimarka'dan oyuncu alırken ya bu liglerdeki takımların avrupa arenasında bir başarısı mı var da biz 7-8 milyon euro ödüyoruz denmez. bizim gibi ekonomik olarak çöküşteki bir ülke için bu rakamlar fazla denmez. adamların bu bedeli napalım yani, ne gerekiyorsa yapmak gerekir denir. ancak satış yapılırken sanki oyuncunun iki yıllık sözleşmesi yokmuş gibi, sanki türkiye'den bir oyuncuya çift haneli rakamlarla bonservis ödenmesi harammış gibi bir kabullenmişlik vardır.
sonuç mu? harcanan 23+ milyon euro'ya karşılık 5 mi 10 mu 12 mi olduğunu kimsenin bilmediği bir getiri. bir diğer sonuç daha mı? nelsson dışında halen stoper bölgesinde yetersizlik olduğunun daha sezon başlamadan yavaş yavaş dile getirilmesi. devamı mı? belki de yüksek bir maaşla denayer'in getirilmesi, 1 milyon euro maaşlı stoperin yedek kulübesinde oturtulması, son olarak da nelsson'un "hayırdır beyler? şu bizim maaşta da bi düzenleme yapmak gerekmiyor mu" diye sorgulaması.
ama olsun ya, böyle böyle ilerleyeceğiz. 45. başarılı oyuncu ihracımızdan sonra uslu bir çocuk olursak kim bilir belki de şirinleri göreceğiz ve 20 milyon euro civarında bedeller talep edebileceğiz. avrupa'nın kıyısından köşesinden alırken 6-7-8 milyon euro saçarız. satarken de pert araç muamelesi çekeriz.
ha tabi bu arada belçika'dan, danimarka'dan oyuncu alırken ya bu liglerdeki takımların avrupa arenasında bir başarısı mı var da biz 7-8 milyon euro ödüyoruz denmez. bizim gibi ekonomik olarak çöküşteki bir ülke için bu rakamlar fazla denmez. adamların bu bedeli napalım yani, ne gerekiyorsa yapmak gerekir denir. ancak satış yapılırken sanki oyuncunun iki yıllık sözleşmesi yokmuş gibi, sanki türkiye'den bir oyuncuya çift haneli rakamlarla bonservis ödenmesi harammış gibi bir kabullenmişlik vardır.
sonuç mu? harcanan 23+ milyon euro'ya karşılık 5 mi 10 mu 12 mi olduğunu kimsenin bilmediği bir getiri. bir diğer sonuç daha mı? nelsson dışında halen stoper bölgesinde yetersizlik olduğunun daha sezon başlamadan yavaş yavaş dile getirilmesi. devamı mı? belki de yüksek bir maaşla denayer'in getirilmesi, 1 milyon euro maaşlı stoperin yedek kulübesinde oturtulması, son olarak da nelsson'un "hayırdır beyler? şu bizim maaşta da bi düzenleme yapmak gerekmiyor mu" diye sorgulaması.
ama olsun ya, böyle böyle ilerleyeceğiz. 45. başarılı oyuncu ihracımızdan sonra uslu bir çocuk olursak kim bilir belki de şirinleri göreceğiz ve 20 milyon euro civarında bedeller talep edebileceğiz. avrupa'nın kıyısından köşesinden alırken 6-7-8 milyon euro saçarız. satarken de pert araç muamelesi çekeriz.