30467
yine geç kaldık.
muhtemelen bizi geçen sezonun bir devamı bekliyor.
seçimler zaten geç yapıldı, teknik direktör için fazladan 1 hafta kaybedildi, takımın iskeletini oluşturacak transferler hala yok.
kalede formu düşük bir muslera, istikrarsız okan kocuk,
defansta soru işareti boey, omar ve geleceği belirsiz marcao,
orta saha zaten bomboş,
kanatlarda yunus, kerem biraz da morutan dışında güvenebilecek kimse yok,
forvette mısırlı bratu'muz mostafa, artık ayaklarına söz geçiremeyen gomis ve diagne derdiyok.
ilk 11 kurulsa; süper ligin bile en verimsiz sağ bek rotasyonu bizde, orta 3 lü direkt ligin en kötüsü, kanatları pas geçsek forvet için yine sırtımızı yaslayıp izleyeceğimiz bir adam yok. yani 5 (beş) pozisyonda galatasaray'a yakışan, formayı hakkıyla taşıyacak isim yok. temmuz ayının ilk haftası bitiyor. acelemiz yok deniyor. bu işin aceleyle alakası yok zaten. olay planlama, taktiksel uyum, takımın kaynaşması gibi süreçlere etkisi.
buradan da bu yönetimin de yine boş sıktığını anlıyoruz. demek ki planlamalar, listeler, ön görüşmeler, prensipte anlaşmalar ya yetersizdi ya da gerçek değildi. "en iyisini alacağımız için acele etmiyoruz" gibi söylemler anca amatör eğlendirir. zaman geçtikçe döviz artıyor, oyunculara talep artıyor. sen de seçilmişlerin arasında kalan seçilmemişleri ayıklamaya çalışıyorsun. ya da yüksek ücret sebebiyle vazgeçildiği haberleri yayıyorsun. sonra abdülkerim ve kazımcan'ı transfer başarısıymış gibi açıklayıp algı yönetimine giriyorsun.
bu takıma potansiyelli demek yapılacak en büyük kötülüklerden. sadece potansiyelin bir işe yaramadığını neredeyse küme düşerek görüyorduk. bu takım potansiyel adı altında şişirilmiş yetersiz isimlerle dolu. morutan, boey, victor, marcao dışında tüm oyuncuları trabzona bedavaya versek hangisini ilk 11 başlatır? burada kıstas son şampiyon takım olduğu için trabzonspor'dur. galatasaray'ın tek hedefi de şampiyonluktur. yetersizlikten medet uman dostlarımızın aklına geçen sene rakip sahalardaki taraftarların tezahüratları gelsin. kısacası bu kadronun büyük çoğunluğu galatasaray için kesinlikle yetersiz.
diğe takımların transferlerine bir şey demek istemiyorum. adamlar neredeyse geçen hafta transferlerin %80'ini tamamladı zaten. bizde de muhtemelen yönetim erden timur gibi isimleri baskıyı azaltması ve algı yönetimi için arada taraftarın önüne atacak gibi duruyor.
bu arada yangıncı bir taraftarım. daha önceki yangınlardan akıllanmak lazım.
muhtemelen bizi geçen sezonun bir devamı bekliyor.
seçimler zaten geç yapıldı, teknik direktör için fazladan 1 hafta kaybedildi, takımın iskeletini oluşturacak transferler hala yok.
kalede formu düşük bir muslera, istikrarsız okan kocuk,
defansta soru işareti boey, omar ve geleceği belirsiz marcao,
orta saha zaten bomboş,
kanatlarda yunus, kerem biraz da morutan dışında güvenebilecek kimse yok,
forvette mısırlı bratu'muz mostafa, artık ayaklarına söz geçiremeyen gomis ve diagne derdiyok.
ilk 11 kurulsa; süper ligin bile en verimsiz sağ bek rotasyonu bizde, orta 3 lü direkt ligin en kötüsü, kanatları pas geçsek forvet için yine sırtımızı yaslayıp izleyeceğimiz bir adam yok. yani 5 (beş) pozisyonda galatasaray'a yakışan, formayı hakkıyla taşıyacak isim yok. temmuz ayının ilk haftası bitiyor. acelemiz yok deniyor. bu işin aceleyle alakası yok zaten. olay planlama, taktiksel uyum, takımın kaynaşması gibi süreçlere etkisi.
buradan da bu yönetimin de yine boş sıktığını anlıyoruz. demek ki planlamalar, listeler, ön görüşmeler, prensipte anlaşmalar ya yetersizdi ya da gerçek değildi. "en iyisini alacağımız için acele etmiyoruz" gibi söylemler anca amatör eğlendirir. zaman geçtikçe döviz artıyor, oyunculara talep artıyor. sen de seçilmişlerin arasında kalan seçilmemişleri ayıklamaya çalışıyorsun. ya da yüksek ücret sebebiyle vazgeçildiği haberleri yayıyorsun. sonra abdülkerim ve kazımcan'ı transfer başarısıymış gibi açıklayıp algı yönetimine giriyorsun.
bu takıma potansiyelli demek yapılacak en büyük kötülüklerden. sadece potansiyelin bir işe yaramadığını neredeyse küme düşerek görüyorduk. bu takım potansiyel adı altında şişirilmiş yetersiz isimlerle dolu. morutan, boey, victor, marcao dışında tüm oyuncuları trabzona bedavaya versek hangisini ilk 11 başlatır? burada kıstas son şampiyon takım olduğu için trabzonspor'dur. galatasaray'ın tek hedefi de şampiyonluktur. yetersizlikten medet uman dostlarımızın aklına geçen sene rakip sahalardaki taraftarların tezahüratları gelsin. kısacası bu kadronun büyük çoğunluğu galatasaray için kesinlikle yetersiz.
diğe takımların transferlerine bir şey demek istemiyorum. adamlar neredeyse geçen hafta transferlerin %80'ini tamamladı zaten. bizde de muhtemelen yönetim erden timur gibi isimleri baskıyı azaltması ve algı yönetimi için arada taraftarın önüne atacak gibi duruyor.
bu arada yangıncı bir taraftarım. daha önceki yangınlardan akıllanmak lazım.