30466
muhammed
kerem-emre akbaba-yunus
transfer-transfer
anholt-marcao-nelson-boey
muslera
orta sahaya yapılacak iki tane melo transferiyle (teknik, yaratıcı, zeki, savaşçı, oyunu okuyan) bangır bangır oynayabilecek oldukça kaliteli bir takımdır.
benim için iyi futbol, takıma uygun doğru oyun sistemini belirlemek ve oyunculara rollerin en iyi şekilde dağıtılmasıyla oynanır. yukarıdaki oyuncular birkaçı hariç, muhteşem ya da eksiksiz değiller. hatta birçoğunda büyük zaaflar var. ama bu oyuncular doğru rollerde kullanılırsa iyi bir takım ortaya çıkar.
mesela emre akbaba ahım şahım bir oyuncu değil. fiziki dezavantajları var, ayakta pek duramıyor, yere sağlam basamıyor, düşünülen kadar teknik değil. ama gole çok yakın bir adam. golün her türlüsünü atabiliyor. tek yapılması gereken kaleye yaklaştırmak ve santrafora yapışmasını istemek. yıllardır biz ne yaptık, adamı sol kanat, hücumcu orta saha, 8 numara, top dağıtıcı orta saha olarak falan oynattık. haliyle bütün eksiklikleri ortaya çıktı, yararlanamadık ve hatta takımdan gönderilmesini istedik. mesela boey haldır huldur bindirebilen, fizikli hücumcu bek. ama adamı pas oyununa adapte etmeye çalışıyoruz. ondan önce yedlin tekniği zayıf mücadeleci oyunucuydu. pas oyunu oynayamıyor diye yerin dibine sokup dünyanın en kötü sağ beki ilan ettik. ömer bayram orta sahada iyi bir alternatife dönüşmüşken ısrarla olmadığını bile bile sol beke hapsedildi. taylan iyi bir pas dağıtıcıya dönmüşken, derin oyun kurucu yapmaya çalıştık. hakeza emre kılınç, morutan, diagne, mustafa muhammed. hiçbirine uygun olmayan bir oyunda ısrar etmek tüm takımı çok hırpaladı.
şu oyun stiline geçmeden önce bir şekilde herkes kendini gösterebilirken, ucube bir possesion oyunu oynamaya çalıştıktan sonra tek parlayan oyuncu marcao oldu. çünkü teknik. ki şu anki yıldızımız marcao ilk geldiği yıl performans olarak bu kadar öne çıkmamış hatta luyindama daha çok parlıyordu. yani konuyu nereye getirmek istiyorum? doğru sistemde, doğru rollerde her oyuncu ön plana çıkabilir. ya da bizdeki gibi birkaçı hariç hepsi özgüvenini yitirip geriye gidebilir.
kerem-emre akbaba-yunus
transfer-transfer
anholt-marcao-nelson-boey
muslera
orta sahaya yapılacak iki tane melo transferiyle (teknik, yaratıcı, zeki, savaşçı, oyunu okuyan) bangır bangır oynayabilecek oldukça kaliteli bir takımdır.
benim için iyi futbol, takıma uygun doğru oyun sistemini belirlemek ve oyunculara rollerin en iyi şekilde dağıtılmasıyla oynanır. yukarıdaki oyuncular birkaçı hariç, muhteşem ya da eksiksiz değiller. hatta birçoğunda büyük zaaflar var. ama bu oyuncular doğru rollerde kullanılırsa iyi bir takım ortaya çıkar.
mesela emre akbaba ahım şahım bir oyuncu değil. fiziki dezavantajları var, ayakta pek duramıyor, yere sağlam basamıyor, düşünülen kadar teknik değil. ama gole çok yakın bir adam. golün her türlüsünü atabiliyor. tek yapılması gereken kaleye yaklaştırmak ve santrafora yapışmasını istemek. yıllardır biz ne yaptık, adamı sol kanat, hücumcu orta saha, 8 numara, top dağıtıcı orta saha olarak falan oynattık. haliyle bütün eksiklikleri ortaya çıktı, yararlanamadık ve hatta takımdan gönderilmesini istedik. mesela boey haldır huldur bindirebilen, fizikli hücumcu bek. ama adamı pas oyununa adapte etmeye çalışıyoruz. ondan önce yedlin tekniği zayıf mücadeleci oyunucuydu. pas oyunu oynayamıyor diye yerin dibine sokup dünyanın en kötü sağ beki ilan ettik. ömer bayram orta sahada iyi bir alternatife dönüşmüşken ısrarla olmadığını bile bile sol beke hapsedildi. taylan iyi bir pas dağıtıcıya dönmüşken, derin oyun kurucu yapmaya çalıştık. hakeza emre kılınç, morutan, diagne, mustafa muhammed. hiçbirine uygun olmayan bir oyunda ısrar etmek tüm takımı çok hırpaladı.
şu oyun stiline geçmeden önce bir şekilde herkes kendini gösterebilirken, ucube bir possesion oyunu oynamaya çalıştıktan sonra tek parlayan oyuncu marcao oldu. çünkü teknik. ki şu anki yıldızımız marcao ilk geldiği yıl performans olarak bu kadar öne çıkmamış hatta luyindama daha çok parlıyordu. yani konuyu nereye getirmek istiyorum? doğru sistemde, doğru rollerde her oyuncu ön plana çıkabilir. ya da bizdeki gibi birkaçı hariç hepsi özgüvenini yitirip geriye gidebilir.