• 55
    takım tutmayan ama futbol izlemekten zevk alan birisi seyircidir. karşılaşan her iki takımında iyi mücadele etmesini ister çünkü onun için amaç seyir zevkidir. kimin gol attığı önemli değildir.

    taraftar ise takım tutar ve tuttuğu takım gol attığında dünyanın en mutlu insanı olur. 90 dakikalık maçın her dakikasında tezahürat yapmak zorunda değildir çünkü aklı sahadadır. yerinde durmadan her atakta heyecanlanır ve maça full konsantre olur. takımı kazandığında mutlu olurken, takımı kaybettiğinde ise mutsuz ve kızgın olur. mücadele eden futbolcusunu melo gibi baş tacı ederken, mücadele etmeyene ise belli bir sabır gösterdikten sonra yuhalar. ama unutulmamalıdır ki her halükarda aslan gibi taraftardır.

    aslında taraftarlık olgusu ülkemizde çok farklı bir anlamda kullanılıyor. nedir bu? mesela taraftarsan, illa ki sesin kısılana kadar tezahürat yapacaksın, telefonunu çıkarmayacaksın, takımı her zaman sahipleneceksin, yuhalamayacaksın, eleştirmeyeceksin falan da filan...
    o kadar da değil ya demeyin çünkü birçok kişi taraftarlıktan bunu anlıyor. tezahürat yapmazsa taraftar değildir seyircidir. eleştirirse taraftar değildir trolldür. yuhalasa taraftar değil seyircidir, ki bunu fatih terim söylüyor. neden? çünkü taraftar sesi kısılana kadar her ne şartta olursa olsun destekleyecek ve yanlışa asla ses çıkarmayacak.

    başta ingiltere olmak üzere birçok ligde böyle bir durum yok. mesela chelsea maçını açıyorsun ve birkaç dakikalık belli bölümler hariç tık yok. gol olursa "gooaaaaaoooolll" sesi duyulur, olmazsa da "ahhhh" derler ve alkışlarlar. takım kaybettiğinde kimse taraftardan hesap sormaz. daha doğrusu taraftarı farklı kalıplara sokarak bahane aracı olarak görmez. çıkıp aslanlar gibi şampiyonlar ligi kupasını alır ve taraftarıyla birlikte kutlar!
App Store'dan indirin Google Play'den alın