• 500
    sakin kafayla maçı tekrar düşününce, önceki maçların aksine takımın belli bir planı olduğu belliydi. lakin planın ilk yarıda tam anlamıyla uygulanamadığını gördük. rakip aksayan presimizden genellikle iyi çıktı ve sağ kanadımızdan gelerek çok fazla pozisyona girdi.

    ben yine hoca yoğun pres üzerine bir şeyler denemiş ama olmuyor, rakip çok rahat çıkıyor diye düşündüm. ya planda büyük gedikler vardı ya da oyuncular uygulayamıyordu. ikinci yarıya birkaç oyuncu değişikliği ile başlarız diye bekliyordum. hatta aynı kadronun sahada olduğunu gördüğümde sinirlendim.

    fakat ikinci yarıda 68. dakikaya kadar hocanın planını tam olarak uygulayan bir galatasaray vardı sahada. puan kaybı ben de dahil sinirleri çok gerdi, görmemiz gerekeni göremedik diye düşünüyorum. 68. dakikaya kadar rakibi neredeyse sahasından çıkartmadık, 60. dakikada yediğimiz gole kadar kalemize geldiklerini hatırlamıyorum. yediğimiz golden hemen sonra yoğun presle kazandığımız topu gole çevirdik. sonrasında baskıya devam ettik.

    lakin ne oldu 68. dakikada? oğulcan ve emre akbaba çıktı, feghouli ve emre kılınç girdi. bence feghouli'nin oyuna girmesi büyük hataydı. feghouli belli ki fizik olarak hala hazır değil, veya bu oyuna hiçbir zaman yatkın olmayacak. onun statikliği baskılı oyunumuzu bitirdi. oyuna feghouli değil de kerem girseydi aynı oyunu devam ettirip golü bulabilirdik. zaten 10 dakika sonra donk'un kırmızı kartıyla 10 kişi kaldık. ben ömrü hayatımda 10 kişi kalan galatasaray'ın rakibine oyun olarak ezilmediğini görmedim. dolayısıyla o dakikadan sonrasını değerlendirmiyorum. ayrı bir tartışma konusu.

    bence 45-68 arası oyun üzerinde ısrar edilebilir. maçın tekrarını izleyen herkes o aralıktaki oyunun hiç de fena olmadığını görecektir. özetle, hoca bu oyunda devam etmeli ve puan kaybettik diye vazgeçmemeli. en azından, bazı eksik yönleri olsa da ne oynadığını bilen bir takım gördük sahada.
App Store'dan indirin Google Play'den alın