• 476
    hakemin hep aleyhimize çalıştığı maç oldu. fakat kerem’ in pozisyonu penaltı değil bana göre. karagümrük daha iyi oynadı. son dakikalarda biz değil onlar baskı kurdu. ceza sahalarından pasla çıktılar ve biz topu alamadık. orta sahamız yok. defans evlere şenlik. nedeni etobo’ nun yumuşaklığı. son pozisyonda liyundema dengesizi mevlüt’ e geçirdi. hakem vermedi bu seferlik. bu futbolla şampiyon olmayalım zaten.
  • 477
    açıkcası kesin kaybedeceğimiz gözüyle baktığım bir maçtı. saha içinde ya da dışında, eldeki malzemeye göre bir puanın çok iyi olduğunu düşünüyorum, rakip sağlam oynadı. son dakikalarda da bir hayli üstündüler. önümüzdeki maçlara bakacağız, bu sezon ikincilik muhteşem bir başarı olur ama şu berbat oyun, ahı gitmiş vahı kalmış dengesiz futbolcular ve pasif yönetimle üçüncülüğe de eyvallahım ben.
  • 478
    karagümrük ‘ün 2 puan kaybettiği maç olmuştur. haftalardır pozisyona giremiyoruz. tepeden tırnağa rezalet bir takımız. ne savunmamız, ne orta sahamız ne de hücumumuz iyi. güncel performanslar göz önüne alınsa küme düşeriz. dolayısıyla hakemi falanı filanı göz görmüyor pek.

    sevgili renktaşlarım; rakip takım maçları nasıl biterse bitsin, artık galatasaray maçlarını bir hafta sonu aktivitesi olarak değerlendirin. fazlası değil.
  • 481
    hakem hakem diye burada birbirümize girip kendimizi kandırmayalım. hakem çok kötüydü ama ilk defa olmuyor bu. luyindamanın ceza sahasında hava topunda mevlüte dirseğiçaktığı pozisyona kırmızı verip penaltı çalabilirdi. yapmadı.

    biz neyiz ona bakalım. biz ne oynuyoruz? neden babel 97 dk sahada? gol istiyorsun falcaoyu al madem mustafa'yı çıkardın. emre akbaba ne oynadı, ömer ne oynadı, takım ne oynadı? gedson haricinde çabaladı mücadele koydu diyeceğim bir oyuncu bile yok. şener'i kim aldırdı bu takıma?

    bu soruların cevabı fatih terim. hoca bırakmalı artık. bu işi beceremiyor, bıraksın iyi analım kendisini. yılların hatırı ve vefa duygumuz olmasa bu kadarla kalmazdım, sal bizi baba olmuyor demek istiyorum kendisine.

    haftasonu maç keyfimiz var keyif değil işkence oldu yeminle. kadroya bakıp geriliyoruz maçtan önce zaten, maç içi ayrı olay. değişiklikler geç ve facia. hoca ne yapıyor sahi var mı anlayan?
  • 484
    bir oyunumuz yoktu. panik bir press futbolu sergiledik anca. bundan sonra 5. ya da 6. oluruz. zaten görünen o ki biz bir şeyler yapmayı başaracak gibi de olsak buna engel olacaklar ve ilk 2'de yer almamamızı sağlayacaklar.

    bu maçta futbolcu ya da görevli olsaydım türk futbolu için asrın en faydalı işlerinden birini yapardım: ali palabıyık denen şahsın bir daha zar zor yürümesini sağlayacak şekilde gider bacaklarına dalardım. kin doluyum kendisine. bu adam bu işten para kazanıyor. inanın aynı şehirde yaşamadığıma şükrediyorum kendisiyle. öyle olsaydı ve bu kızgınlıkla kendisini görseydim başımı yakardım bu adi herif yüzünden.
  • 485
    söylemek istediğim o kadar çok şey var ki, dün gece koranavirüs olduğumu öğrendim ve yeni hamile olduğunu öğrendiğim eşimin yanında olamayacığım için yıkıldım. bugün bir umut beni heycanlandıran galatasaray maçıydı ve malesef kadroyu görünce çekinerek izledim ve sorunların çözümü adına hiçbirşeyin değişmediğini anladım. fatif hocanın yaptığı en büyük hata bence kadroda belirli bir denge kuramaması ya mücadele gücümüz çok düşük oluyor akıl koyan oyuncuları taşıyamıyoruz yada mücadele gücümüz yüksek fakat akıl koyacak oyuncu eksikliği yaşıyoruz ve bir türlü denge kuramıyoruz. bu sezon yine sıkça yaşanan ya bazı futbolcuları çok unutuyoruz oğulcan gibi yada hata yapan futbolcuyu hemen oynatmayarak cezalandırıyoruz. sonuç olarak istikrar bulamıyoruz malesef bulacak gibide değiliz.
  • 486
    ya sözlükte o kadar çok arkadaş kerem'in iptal edilen penaltı pozisyonuna iptal kararı doğru demiş ki kendimi sorgulamak zorunda kaldım ama net kere net penaltı ya temas yok deniyor ama benim gördüğüm şey arkadaki defans oyuncusu donk'un kırmızı kart gördüğü hareketin birebir aynısını yapıyor, sadece daha hafif bir temas var. kerem'in bu hareketin ardından sendelemesi ile yapılan hareket yüzde yüz senkronlu. bu da bir temasın olduğunu şüphesiz kılıyor.

    isteyen benim en ofsayt entry'lerime bakabilir. herkesin nefret kustuğu mustafa öğretmenoğlu'yla ilgili ben maça etki etmediğini yazmışım. yani kendimi taraflı olarak da görmüyorum. neden sözlük temas olmadığı konusunda bu kadar hemfikir, gerçekten anlam veremiyorum.

    maça gelirsek gedson müthiş bir oyun oynadı. ben gedson'dan bu kadar iyi bir performans beklemezdim. eğer böyle devam edecekse seneye de kiralanmalı ve imkanımız olursa bonservisi alınmalı. ama dediğim gibi önce bu performansı devam ettirmeli.

    galatasaray'la ilgili en olumsuz nokta ise feghouli'nin anlamsız derecedeki formsuz oyunu. yani bu kadar yetenekli bir adamın son oynadığı maçlarda bu kadar formsuz olmasına aklım ermiyor! ana oyun kurucumuz feghouli ve o bu kadar kötü olunca doğru düzgün bir kadro oluşturamıyoruz.

    edit: daha sonra yayıncı kuruluşun hakem değerlendirmeleri programında kerem'in pozisyonunu iki kale arkasından da ayrı ayrı verdiler. iki açıdan da ayağa temas olmadığı çok net. nedense maçta kale arkasından göstermediler pozisyonu. diğer açılardan görünen ayağa temas da göz yanılmasıymış maalesef. yine de bence hala penaltıdır pozisyon. ama vermezse de niye vermedi diyemem.
  • 487
    açıkçası kötü oynadık ama mücadele açısından fena değildik, özellikle fernandes ve babel etkiledi bugün beni. ancak kötü oynamış olsak da bu maçı kazanamamanın en büyük sebebi hakemdir çünkü galatasaray oyuncularını yıldırmak için elinden geleni yapmıştır. biz kendi içimizde oynanan futbolu eleştireceğiz elbette ama galatasaray'ın hakkını yiyen hakemlere karşı çıkacağız önce, bu kulübün hakkını kimse yiyemez.
  • 489
    donk'un kırmızı kart gördüğü pozisyonda donk'un suratına atılan sakatlama amaçlı dirseğin cezasız kalmasına kimsenin değinmediği maç. maçı izlerken ilk başta ali palabıyık var'a dirsek için çağrıldı sandım. çünkü donk'un hareketi bana göre en fazla sarı kartı gerektirir ki sarı için var orta hakemi çağırmıyor.
  • 490
    uzatmada düştüğümüz aciz görüntü utanç vericiydi. sırf uzatmada biri karşı karşıya olmak üzere sayısız pozisyona girdiler ki beraberlikle girilen son dakikalarda gol araması gereken takım galatasaray'dır.

    kerem oyunda kaldığı kısacık sürede yine sayısız faydalı iş yaptı. oğulcan ve emre akbaba'nın toplamından bile daha faydalı oynadı o süre içinde. fakat hoca kerem'i halen ilk 11'e monte edemedi.

    fatih hoca çıkıp konuşup 5 maç daha ceza yesin. tek bildiği konuşarak bir şeyleri değiştirmek çünkü, üstelik bu mevcut düzenin konuşarak değişmeyeceğini en iyi bilen insanlardan biri kendisi.

    asıl üzücü olan noktayı da söyleyeyim; artık puan kaybı birkaç hafta önceki kadar üzmüyor, öfkelendirmiyor. o kadar alıştım ki artık tepki veremiyorum.

    emeği geçenlere teşekkürler.
  • 491
    bizim açımızdan skandal hakem hataları ve puan kaybıyla sonuçlanan bir başka maç. bunlara gerçi hata da denemez çünkü bilinçli bir katliam söz konusu.

    yedlin'in direk bileğine basıldığı ve sezonu kapattığı pozisyonda var gidilmedi, faul bile verilmedi. benzer pozisyon galatasaray aleyhine olsaydı var çağırırdı diyemiyorum hakem 100 metreden deparla kırmızıyı gösterirdi. bu pozisyonun devamında yedlin'in devam etmekte zorlanması, ve 5-6 dakika kenarda tedavi olmasına rağmen şenerin ısınmadan oyuna girmesi kenar yönetimimiz adına bir yetersizlikti. rakip takımlar ellerinde tabletlerle pozisyon tekrarları izleyip 4. hakeme kulis yaparken bizim kenar yönetimimizin pozisyonu takip etmemesi kabul edilemez. kırmızı için baskı oluşturulmalıydı.

    şener oyuna girdi ve takım bir süre 10 kişi oynadı. şener kanadında bitik lense bile üstünlük kurmakta zorlandı, ortaları evlere şenlik cinstendi.

    onun dışında takım adına en kötü performanslardan birini donk gösterdi. kırmızı görene kadar bir çok pozisyonda rakibini kaçırdı, kendi kendine düştü kalktı, müdahalelerde geç kaldı ve takım arkadaşlarını zor duruma düşürdü. devre arasında lyundama hamlesi gelmeliydi.

    ömer bayram sol kanatta yetersiz performanslarından birini sundu. sanırım emre taşdemir bir tartışma sonrası kadro dışı kalmış. son bir senede takıma 3-4 kanat oyuncusu katmamıza rağmen ömer-şener ikilisini izlemek zorunda kalmamız, linnes den bile mahrum kalmamız büyük şanssızlık/beceriksizlik.

    orta sahada gedson en iyi maçını oynadı ve ilerisi için umut verdi. etebo bildiğimiz gibi, topa sahip değilken çok iyi, topa sahip oluğunda ortadan kaybolan bir oyuncu. bir posizyonda çok ciddi bir hata yaptı ve rakibin muslera ile karşı karşıya kalmasına yol açtı. emre akbaba ve oğulcan vasat performanslar gösterdiler. galatasray seviyesinde değiller. babel son dönemdeki diri ve formda performansını devam ettirdi, kanadında ikili mücadelelerde genelde rakibine üstünlük kurmayı bildi.

    mostafa çok pozisyona giremedi. bu maç için karagümrüğün geriden pasla çıkışını bozmak için daha diri olan mostafa tercihini doğru buldum. nitekim attığımız gol bu baskı sonucunda geldi.

    kerem oyuna girdikten sonra her zaman yaptığı gibi oyuna hareketlilik getirdi ve rakip sahayı karıştırdı. penaltı pozisyonunda el ile müdahale penaltı değil gibi görünsede ayağa müdahaleye bakılmadı. burada pozisyonu izlemeyip 4. hakemi uyarmayan, var a gidildiğinde hakeme baskı kuramayan kenar yönetimimizi yine eksik buluyorum.

    bundan sonra şampiyonluk biraz zor görünüyor. bunun yanında bu federasyon / hakem gurubuyla 2.lik bile bir başarı olduğunu söyleyebiliriz.
  • 492
    saracchi ve emre taşdemir varken ömer sol bek oynuyorsa bana göre hatalı tercihtir.

    luyindama varken stoperde donk tercih ediliyor. diyelim ki ilk 11’de tamam. peki donk sarı kart gördükten sonra 2. yarı luyindama ile yer değiştiremez miydi?

    geçen hafta gedson’u stoper oynatan terim’e soruyorum. yedlin sakatlandığında sağ beke şener yerine emre taşdemir, saracchi yahut etebo konulamaz mıydı? şener’den beklenti nedir?

    kerem son dakikada gol kaçırdı diye korkuyorum artık hepten kesik yemese bari. bu çocuk ne zaman oyuna girdiyse sağdan, soldan, göbekten fark etmez hep bir aksiyon, icraat yaptı. 34 yaşındaki babel ilk 11 başlayacağına bu kardeşimiz başlasa soldan sürekli akmaz mıydık? her zora giren oyunda genç bir adamı oyuna atıp strese sokmak mıdır oyuncu kazanmak? hadi babel 11 başladı, ikinci yarı hemen 45’te kerem sürülemez miydi oyuna?

    mohamed çıkacaksa falcao oyuna girmez mi?

    covidden yeni kurtulmuş olsa bile, şöyle bir maçta ilk 11 olmasa dahi taylan en azıdan 2. yarı oyuna alınmaz mı?

    hakeme gelince, yarıştaki diğer takımlara yapılmayan muamele sezon başından beri galatasaray’a yapılıyor. ancak yukarıda yazdıklarıma hakem sebep değil. son 3-4 haftada kendi ellerimizle bu noktaya geldik. sahada doğruları yapan galatasaray makine gibi işler, hakem falan kolay kolay etki edemez. başlangıç 11’i ve değişiklikler doğru olmayınca kırılgan bir takım oluyor ve hakemin en ufak etkisi ile dağılıyoruz.

    çok merak ediyorum hani şu bizim göremediğimiz, dolayısıyla terim’in idmanlarda gördüğü performanslarda feghouli ne vaad ediyor ki oyuna sürüldüğü her maç orta sahada gücümüz azalıyor.

    bu arada muslera mağlubiyeti önledi. yoksa yine 1 puanı da alamayacaktık.

    geçen hafta marcao ve luyindama’nın aynı anda olmaması bile teknik heyete yazar. yahu birisi de öncesinde demiyor mu bu adamların ikisi de kart sınırında, birini oynatmayalım da ikisinden de aynı anda mahrum kalmayalım diye?

    özetle terim ile olmuyor. muslera, emin, marcao, luyindama, taylan, oğulcan, kerem, emre kılınç, henry, mohamed gibi futbolculara gelecek sezon bari yazık olmasın. bu futbolcularla geleceği inşa etmemiz gerekiyor ve maalesef terim ile olmuyor.
  • 493
    pek iyi oynamadığımız ama var hakemi rezaletleri ile 2 puan kaybettiğimiz maçtır.

    1- 8. dakikada attığımız gol. nerdeyse 5 pas önce babel elle oynadı diye iptal edildi.
    2- yedline tabanla giren lens'in hareketine faul bile çalınmadı.
    3- donk'un arkadan yaptığı faulün cezası sarı kart. onu da hakem değerlendirmedi. var'a ne oluyor?
    4- kerem'in penaltı pozisyonunda yumuşak da olsa şarj var. hakem veriyor. sana ne oluyor yahu?

    bu maçtan sonra suat arslanboğa'ya düdük astırmayan yönetim bir daha seçime falan girmesin.
  • 494
    aslında maçta futbolcularda bir isteksizlik görmedim. maçı kazanmayı istediler. koştular, pres yaptılar. fizik olarak da maçı iyi bitirdiler. scott piri'nin varlığı faydalı bu konuda. ancak futbolcular istekli olsa da sahada adam akıllı bir taktik söz konusu değildi. pres yapıp topu kapmaya çalıştık kaptıklarımızın çoğunu ise telaşlı şekilde harcadık. tamam maçı kazanmak istiyor olabilirsin ama bu telaş takıma zarar verir. aslında bu taktik ve plansızlık yüzünden futbolcular böyle telaşlıydı.

    bir de ortada bir ne oynanacağı belli olmayan bir taktik söz konusuysa futbolcular maça konsantre başlasalar da dağılıyorlar bir süre sonra. bu maçta ndao'nun direkten dönen pozisyonunda bizim takımı izleyin ne yapıyorlar! hepsi ofsayt diye bıraktı. yedlin ofsaytı bozmuştu. neyse ki o koşuyu devam ettirdi de önledi sonra golü. diğer oyuncularımız baktı öküzün trene baktığı gibi. gol olsa maçın başında geriye düşecektik.

    hala bir organizasyon eksikliğimiz var. futbolcuların spontan yapacaklarına bakıyoruz anca. ve solda ömer bayram ile bunu yapmayı planlayan bir aklımız var başımızda maalesef. sırf duran topu diğerlerine göre biraz daha iyi kullanıyor diye de 90 dk takıma bu yapılmaz ki! ömer bayram'a da kızamıyorum. yapacağı bu kadar onun. hele ki sol bekte. onu orada oynatana kızıyorum.

    takım hafta boyunca hırslı ve motivasyonlu çalışmış belli ama ortada taktik olmayınca hepsinin emeğine yazık oldu. elde güzel malzemeler varken çöpe atmalık yemek yapıldı. öyle bir yemek ki sokak köpekleri, kedileri ve fareleri bile yemez!

    maçta oyuncu değişikliklerine ne demeli? tamam kırmızı kart görünce luyindama'yı mecbur oyuna aldık ama forvet çıkarmak nedir? bu takımına "skoru koruyalım atarsak belki atarız" mesajı vermektir. tamam mostafa'yı çıkaracaksan çıkar ama falcao'yu sok oyuna ve rakibi de bir şekilde geride tutarsın. böyle yapmayınca rakip de uzatma dakikalarında rahatça kalemizde zaman geçirdi. gol bile atabilirlerdi.

    artık futbolun temel gerekliliklerini bile uygulayamayan bir teknik ekibimiz var maalesef. fatih terim'e inancım çok yüksekti ama bu iş artık eski bir sevgilimin beni terketmek isteyip terkeden kişi olmamak adına benim onu terketmem için zorlayacak saçma sapan işler yapmasına benzedi. bırakmak istiyorsan ve "sözünde durmadı bıraktı" dedirtmemek ve kovulmak için yapıyorsan bunları yapma hocam. benim o eski sevgilime zerre saygım kalmadı ve şeytan görsün onun yüzünü ama sen de bunu düşündürme bana hocam. lütfen.

    bu maçta gördük ki istediğin kadar futbolcularımız kazanmayı istesin bu takımın kazanması zor. çünkü taktik yok. bireysel yetenekler iş yaparsa yapar anca.

    maçın hakemleri kötü yönetmeseydi 3 puan alabilir ve yine kendimizi "iyi oynadık geri döndük!" diye kandırabilirdik maç sonunda ve sonraki maçta yine havamız sönerdi. hakemler evet her türlü kötü sözü ve kötü şeyi hak ediyorlar ama hakeme odaklanıp yine oyunsuzluğumuzu görmezden gelemeyiz. yönetim hakemlerle ilgilensin teknik ekip takımla!
  • 495
    hakemlik tek bir pozisyonun maçın seyrini değiştirdiği maçtır.

    donk'un kırmızı kart gördüğü pozisyon normal şartlarda en fazla sarı karttır. hakem olacak zat, bu pozisyonu daha doğrusu donk'u 2. sarıdan kırmızı ile oyundan atma şansını kaçırdı. normalde var sistemi atlanan sarı kartlara karışamaz. var'daki elemanlar da nasıl etsek de bu yanlıştan dönüp fırsatı değerlendirsek diye orta hakemi var'da pozisyona baksın diye çağırdılar "hocam sen bunu atladın bari direkt kırmızı kart ver de kaçmasın pozisyon" diye uyardılar. hakem denen zat da, pozisyonu var'da izledi ve en fazla sarı kart olacak darbeye kırmızıyı verdi ve eyyamla adaleti sağladı. maç da zaten orada bitti.

    he biz top oynadık mı? hiç oynamadık, fatih terim'in sahaya sürdüğü saçma bir ilk onbir ile bir başka maçın ilk yarısını yine heba ettik. ikinci yarı golü de bulamayıp kalemizde golü görünce de olay bitti. bakmayın siz skoru 1-1'e getirdiğimize, karagümrük defanstan riskli bir şekilde oyun kurmaya çalışmasa 1-1'i bile bulamazdık. ince bir presle kazandığımız topun devamında golü bulduk zira.
  • 496
    ilk yarı sahaya çıkılan kadro ve dizilişi anlamlandıramasak da son haftaların aksine en azından ne yapmaya çalıştığı az çok belli olan bir takım vardı. takım ön alan presiyle top kazanıyordu. kaptığımız topları olumlu kullanamamak bizim hatamızdı tabii ki de ama dediğim gibi son haftalardaki ne yapmaya çalıştığı belli olmayan takımdan farklı olarak bir mantık çerçevesinde bir arada bir şeyler yapmaya çalışan bir takım vardı.

    15-20. dakikalar arasında karagümrük 10 kişi kalmış olsa veya 11 nisan 2021 bb erzurumspor beşiktaş maçında cenk’in elini görmeyen görme kusurlu hakemler var’ın başında olsa şu an çok daha farklı bir şey konuşuyorduk.

    fatih hoca hata yapıyor, bu takımın en iyi hangi dizilişte, nasıl bir formasyonla oynayabileceğini de hepimizden daha net görüyordur. karagümrük maçında sahaya çıkan oyuncuları beğenirsiniz beğenmezsiniz ayrı konu ama en azından farklı futbolcularla farklı bir futbolu oynamaya çalıştı. kerem’in 11’de olmaması, falcao bu kadar formdayken ona şans vermemek, gol aranan dakikada muhammed’i oyundan almak... hatalar arka arkaya dizilir, zaten fatih hocanın bu döneminde yaptığı hataların ve kaybedilen puanların başlıca nedeni de -çok iyi olduğu- oyuna pozitif katkı yapacak oyuncu değişikliği tercihlerinde zamanında ve doğru hamlelerde bulunamamak.

    fatih terim’in 3. ve 4. dönemine tam anlamıyla hakim olan biri olarak diyebilirim ki; hocanın oyunu denge halinden koparmak için orta sahayı boşaltıp takımı sadece forvet ve defanstan oluşan bir futbolcu yığınına döndürmesini anlayamıyorum. 80-90’ların taktiğini günümüzde kullanmaya çalışırsanız 3-5 yıl önce içinde bulunduğunuz futbol iklimi buna müsaade etmiş olsa da bugünlerde böyle sonuçlara gebe oluyor.

    ya yazmadan duramıyorum da oyuna babel falcao’yu aynı anda attığımız, defans yardımı yapmayan feghouli’yi oyuna attığınız dönemde, o anki dizilişte orta saha vasfında olan oyuncumuz bile yokken neden hala ayağa paslarla çıkılmaya çalışılır anlamıyorum. madem çağlar öncesinin taktiğini uyguluyorsun, bari o dizilişin en iyi oynayabileceği oyun tipine de geçiş yap.
  • 497
    bu maçtaki en fahiş hata ne yetkin pozisyonu ne de keremin pozisyonu. hepsine hakem yorumu, doğal pozisyon veya tam anlaşılmıyor diyebilirsin. ama donk'un var'a çağrılıp satıldığı pozisyonun aynisi gedson'a yapıldı ne var'daki hakem görünümlü vatandaş ne de sahadaki nefreti yüzünden anlaşılan hakem görünümlü vatandaş bir şey yaptı. aynı pozisyon hem de birebir aynı. aynı maç içinde, gedson'a yapılana kırmızı kart gösterse rakip 0 kişi kalacak. onu geç sarı kart gösterse donk o hareketi yapamayacak, çünkü bilecek ki hakem cezalandırıyor. var mevcut iken sen bir hareketi cezalandirmiyorsan eğer diğer oyuncular da aynı hareketi yapar. o yüzden bu maçta olanlar hata filan değil, kafalarda bir şey olduğu kesin ve o kafalardaki şey çerçevesinde aksiyon alınıyor. peki luyindama pozisyonuna niye penaltı verilmedi. eğer muhammed sarı kart gördüyse luyindama'nin ki de penaltı. eyyam eyyam gidelim, muhammed arkasından gelen adamı görmüyor diye kart veriyoruz ama penaltı da verirsek infial olur kafası.
  • 498
    2020-2021 sezonu şampiyonluk umutlarımı tamamen bitiren maç. hatta ikincilik umudumu da büyük bir ölçüde azaltmıştır. hakem hatası var mıydı? evet vardı. skora etki etti mi? lens'e kırmızı verse, hatta donk'a kırmızı vermese kazanacağımızı düşündüğüm için skora da etki etti. ancak bu bahanelere sığınmadan bizim çok öncesinde maçı koparmamız gerekiyordu. en son ne zaman farkı açıp rahat bir maç izlediğimizi hatırlamıyorum bile. her şeye rağmen yine de son dakikalarda kerem'in pozisyonu gol olsa kazanabileceğimiz maçtı. beceriksizlik demek istemiyorum ama orda müdahale olsa da olmasa da bu işten para kazanan birisi o golü atmalıydı. bu sezonu da boş geçirdik, umarım gelecek sezon bizim sezonumuz olur.
  • 499
    bu maçla ilgili hala biz ne oynadık eleştirileri görüyorum ve beni bir gülme tutuyor. soru yanlış. biz ne oynadık değil. bu hakemlerle biz ne oynayabiliriz. asıl sorulması gereken soru bu. herkes olayı 1-2 düdüğe bağlıyor. ya gol olup olmamasını etkileyen düdükler olabilir. hatalı olabilir. hepsine eyvallah ama senin maçın başından 80. dakikasına kadar oyununu etkileyecek kasıtlı düdükler var. ''oyununu etkileyecek'' diyorum. bunun ne anlama geldiğini bilmeyenlerin olması çok üzücü.

    maça dönelim;
    jeremain lens: kırmızı kartı hadi maçın başı talihsiz pozisyon dedi vermek istemedi diyelim. sarı kart dahi görseydi akabinde 2-3 tane daha sarı kartlık hareket yapar mıydı? adam hakemden öyle bir yüz buldu ki en son uzun topta kafaya çıkan şener özbayraklı'nın kaburgasını dirsekleyip seken topa kontraya koştu. hakem gözleri önünde şener'in kaburgası dirseklendiği ve bu yüzden topa kafa vuramadığını gördüğü halde faul vermedi. o atak korner ile sonuçlandı.

    15 li dakikalara dönelim; mostafa mohamed ahmed kafa topuna çıktığı için sarı kart gördü. kafaya çıkarken yandaki adama kasti dirsek çakıp kart görmeyenler var. bizimki kafaya çıktı diye sarı gördü. bu adam daha içi rahat bir şekilde topa hamle yapabilir mi? hakem resmen mücadele etme atarım seni oyundan acımam dedi.

    35 sonrasına dönelim; etebo'nun şok pres ile kaptığı top. faul, şut çeken emre akbaba'ya ise sarı kart. bunun manası temassız, tereyağından kıl çeker gibi kapabiliyorsanız kapın, yoksa ben faul veririm oynatmam sizi demek. kararlarımı sorgulayanlara da müsama göstermem demek.

    45 -50 arası bölüme gidelim. ryan donk'a çıkan bir sarı var. bakın yaptığı müdahalenin faul olup olmadığı bile tartışılır. net şekilde topa vuruyor. ama sarı kart. lens'e hepinizi doğrattırırım ama size topa vursanız dahi kart veririm ayık olun, sinin yoksa oyundan atarım demek bu.

    50- 60 arası bölüme gidelim. enzo roco'nun mostafa mohamed'e sarı kartlık faulu var. roco'ya ilk başta sarı kart vermiyor hakem. bizim futbolcular hayırdır çekiyorlar. deliriyorlar. itiraz etmeyin hepinizi sikerim bakışı atıyor adam. mostafa'ya bak itiraz yok oyundan atarım seni diye uyarı çekiyor. bakışları o kadar nefret dolu ki.

    son bölüme gidelim; gözünün önündeki tacı vermedi akabinde gedson'a göstere göstere yapılan faule devam dedi. babel falan durdu oyunu bıraktı hoca napıyorsun diye, faul o kadar net ki çünkü. bunu vermemek için de aklını kaçırmış olman lazım. sonrasındaki babel-koray arasındaki el pozisyonuna değinmiyorum bile.

    bakın kerem aktürkoğlu'nun penaltısına, donk'un kırmızı kartına hiç değinmeden bir kaç maddede hakemin lens'i nasıl cesareylendirdiğini, lens'in yüz bulup neler yaptığını bununla birlikte bizim oyuncularımızı kartlarıyla, düdükleriyle, mimikleriyle nasıl sindirmeye çalıştığını ve sonunda sindirdiğini yazdım. hala takım ne oynuyor ki hakem eleştirelim demek cidden gülünç yani.

    bugün şantiyede konuşuyoruz beşiktaşlı adam bile diyor ki mohamed'e verdiği kart çok art niyetliydi, adama resmen sindirmek için, mücadele edersen seni atarım mesajı vermek için sarı kart verdi hakem dedi. bakın bunu diyen adam beşiktaşlı, bülent uslu falan takip ediyor...
  • 500
    sakin kafayla maçı tekrar düşününce, önceki maçların aksine takımın belli bir planı olduğu belliydi. lakin planın ilk yarıda tam anlamıyla uygulanamadığını gördük. rakip aksayan presimizden genellikle iyi çıktı ve sağ kanadımızdan gelerek çok fazla pozisyona girdi.

    ben yine hoca yoğun pres üzerine bir şeyler denemiş ama olmuyor, rakip çok rahat çıkıyor diye düşündüm. ya planda büyük gedikler vardı ya da oyuncular uygulayamıyordu. ikinci yarıya birkaç oyuncu değişikliği ile başlarız diye bekliyordum. hatta aynı kadronun sahada olduğunu gördüğümde sinirlendim.

    fakat ikinci yarıda 68. dakikaya kadar hocanın planını tam olarak uygulayan bir galatasaray vardı sahada. puan kaybı ben de dahil sinirleri çok gerdi, görmemiz gerekeni göremedik diye düşünüyorum. 68. dakikaya kadar rakibi neredeyse sahasından çıkartmadık, 60. dakikada yediğimiz gole kadar kalemize geldiklerini hatırlamıyorum. yediğimiz golden hemen sonra yoğun presle kazandığımız topu gole çevirdik. sonrasında baskıya devam ettik.

    lakin ne oldu 68. dakikada? oğulcan ve emre akbaba çıktı, feghouli ve emre kılınç girdi. bence feghouli'nin oyuna girmesi büyük hataydı. feghouli belli ki fizik olarak hala hazır değil, veya bu oyuna hiçbir zaman yatkın olmayacak. onun statikliği baskılı oyunumuzu bitirdi. oyuna feghouli değil de kerem girseydi aynı oyunu devam ettirip golü bulabilirdik. zaten 10 dakika sonra donk'un kırmızı kartıyla 10 kişi kaldık. ben ömrü hayatımda 10 kişi kalan galatasaray'ın rakibine oyun olarak ezilmediğini görmedim. dolayısıyla o dakikadan sonrasını değerlendirmiyorum. ayrı bir tartışma konusu.

    bence 45-68 arası oyun üzerinde ısrar edilebilir. maçın tekrarını izleyen herkes o aralıktaki oyunun hiç de fena olmadığını görecektir. özetle, hoca bu oyunda devam etmeli ve puan kaybettik diye vazgeçmemeli. en azından, bazı eksik yönleri olsa da ne oynadığını bilen bir takım gördük sahada.
App Store'dan indirin Google Play'den alın