26518
uzun aradan sonra beşiktaş, fenerbahçe ve geriden de gelse trabzonspor ile şampiyonluk yarışına girmiş olan takımımız.
son haftalarda zorlu fikstürden sonra alınan olumlu sonuçlar, sezon sonunda şampiyonluk adına hepimizi umutlandırmış da olsa, bir nebze rehavetin de taraftara sirayet ettiğini düşünmekteyim. bu ruh halinin takıma yansımamış olmasını umuyorum açıkçası. üç büyük takımın da eş puanda olduğunu, fenerbahçe'nin geniş kadrosu, beşiktaş'ın dinamik ve pozitif oyunuyla bu yarışta olduğunu göz önüne alırsak, işimiz hiç ama hiç kolay değil. umulmadık bir puan kaybı hepimizin canını sıkacaktır.
özellikle orta sahada alternatifsiz olan taylan antalyalı'nın yerini dolduracak tek oyuncumuzun etebo olması, oyun karakterimizi de farklı biçimde etkileyecek gibi duruyor. bu bölgenin zayıf karnımız olmasına bir çare bulmak zorundayız. ikincisi de sol kanat etkinliğimiz. saracchi'nin müzmin sakat olması ve arda turan'ın da bir klasik haline gelen 60 dakikalık oyunu işimizi zorlaştırıyor. ataklarımız genellikle sağ kanada sıkışmış bir hal alıyor bu ikili oynayamadığı vakitler. bu nedenle de rakipler önlem almakta zorlanmıyor. savunmaya çekilip pas yollarını kapatan her takım bize puan kaybettirme konusunda şanslı hale geliyor, zira orta sahada topu geri kazanamıyoruz, kazansak da hızlı çıkamıyoruz. onyekuru'nun gelişi bu anlamda işimize yaramış gibi görünse de topu geri kazanmak için mutlak suretle 11 kişi savunmaya dönmemizden ve ileride adam bırakamamızdan ötürü hızlı hücum opsiyonlarımız tıkanıyor ne yazık ki. bu nedenle eldeki kadroyla fatih terim'in bu kabız pas oyununu oynamaktan başka şansı da yok, zira koşu yollarına pasları değerlendirecek, ya da bire birde etkili olup alan açacak oyuncu sayımız, şu anda yalnızca 2. bu nedenle kadro yapısı peyderpey değişene kadar bu oyuna mahkumuz, yoksa topun peşinde koşturmak zorunda kalacak bu takım. yedlin, gedson fernandes'in bu anlamda pozitif bir etkisi olacağına inanıyorum. ikisi de tempolu oyuncular zira.
şükür ki sonunda forvet problemini çözdük, bu nedenle rakip savunmalar ek önlemler almak zorunda kalıyor, bu da orta saha oyuncularımızın boş pozisyonda topla buluşma şanslarını artıracaktır. ikinci yarıda açıkçası orta sahalarımızın gol sayılarının artış göstereceğini düşünüyorum.
önümüzdeki maçlarda umuyorum ki bu denk puan durumunda ilk puan kaybını yaşayan biz olmayız, zira üçlü yarışta kim puan kaybederse, o takım büyük stres altında kalacaktır. takım ilk yarıya göre özgüvenli, böyle devam etmeli ve alışık olduğumuz şampiyonluk maçları oynama refleksini sürdürmeliyiz. rakiplerimizin bize göre en büyük dezavantajı bu, özellikle şu andaki duruma göre.
son haftalarda zorlu fikstürden sonra alınan olumlu sonuçlar, sezon sonunda şampiyonluk adına hepimizi umutlandırmış da olsa, bir nebze rehavetin de taraftara sirayet ettiğini düşünmekteyim. bu ruh halinin takıma yansımamış olmasını umuyorum açıkçası. üç büyük takımın da eş puanda olduğunu, fenerbahçe'nin geniş kadrosu, beşiktaş'ın dinamik ve pozitif oyunuyla bu yarışta olduğunu göz önüne alırsak, işimiz hiç ama hiç kolay değil. umulmadık bir puan kaybı hepimizin canını sıkacaktır.
özellikle orta sahada alternatifsiz olan taylan antalyalı'nın yerini dolduracak tek oyuncumuzun etebo olması, oyun karakterimizi de farklı biçimde etkileyecek gibi duruyor. bu bölgenin zayıf karnımız olmasına bir çare bulmak zorundayız. ikincisi de sol kanat etkinliğimiz. saracchi'nin müzmin sakat olması ve arda turan'ın da bir klasik haline gelen 60 dakikalık oyunu işimizi zorlaştırıyor. ataklarımız genellikle sağ kanada sıkışmış bir hal alıyor bu ikili oynayamadığı vakitler. bu nedenle de rakipler önlem almakta zorlanmıyor. savunmaya çekilip pas yollarını kapatan her takım bize puan kaybettirme konusunda şanslı hale geliyor, zira orta sahada topu geri kazanamıyoruz, kazansak da hızlı çıkamıyoruz. onyekuru'nun gelişi bu anlamda işimize yaramış gibi görünse de topu geri kazanmak için mutlak suretle 11 kişi savunmaya dönmemizden ve ileride adam bırakamamızdan ötürü hızlı hücum opsiyonlarımız tıkanıyor ne yazık ki. bu nedenle eldeki kadroyla fatih terim'in bu kabız pas oyununu oynamaktan başka şansı da yok, zira koşu yollarına pasları değerlendirecek, ya da bire birde etkili olup alan açacak oyuncu sayımız, şu anda yalnızca 2. bu nedenle kadro yapısı peyderpey değişene kadar bu oyuna mahkumuz, yoksa topun peşinde koşturmak zorunda kalacak bu takım. yedlin, gedson fernandes'in bu anlamda pozitif bir etkisi olacağına inanıyorum. ikisi de tempolu oyuncular zira.
şükür ki sonunda forvet problemini çözdük, bu nedenle rakip savunmalar ek önlemler almak zorunda kalıyor, bu da orta saha oyuncularımızın boş pozisyonda topla buluşma şanslarını artıracaktır. ikinci yarıda açıkçası orta sahalarımızın gol sayılarının artış göstereceğini düşünüyorum.
önümüzdeki maçlarda umuyorum ki bu denk puan durumunda ilk puan kaybını yaşayan biz olmayız, zira üçlü yarışta kim puan kaybederse, o takım büyük stres altında kalacaktır. takım ilk yarıya göre özgüvenli, böyle devam etmeli ve alışık olduğumuz şampiyonluk maçları oynama refleksini sürdürmeliyiz. rakiplerimizin bize göre en büyük dezavantajı bu, özellikle şu andaki duruma göre.
