• 7647
    geçmişi çabuk unutan, her şeyin en iyisini bildiğini iddia eden insanlar topluluğu. galatasaray'ı düşündüğünü iddia edip transferden başka bir şey de düşünmezler genelde.

    her transfer döneminde aynı şeyleri yaşıyoruz:

    1. transfer haberleri piyasa sürülüyormuş ama transfer yapılmıyormuş, taraftar oyalandırılıyormuş... taraftar kendi kafasına göre herkesi yönetimin ulağı yapıyor. adamlar aleni bir şekilde sallıyor, hoca bu insanlara inanmayın diyor ama siz gidip onlara inanıyorsunuz ve bu yüzden yönetime kızıyorsunuz.

    2. radamel falcao'yu tarihin en kötü transferi olarak görüyor ama 2 rakibi aynı tarz oyuncularla anlaşma aşamasına gelince yönetime kızıyor bizim yönetim neden düşünmedi diye. adamlar alıyor abi en çok kullanılan cümle. alıyor da bütün aldıkları uçup kaçıyor sanki. transfer yarışına gireceğiz kim daha çok transfer yapmış diye.

    3. transfer dönemi bittiği gibi bir sonraki transfer dönemine hazırlanmaları gerekiyor... her şey o kadar kolay ki taraftar için; luyindama'yı 20'ye satıyoruz ve o para ile 10 transfer yapıyoruz. tabi elin adamı senin 2 kere sakatlanmış adamına aptal olduğu için gözü kapalı 20 verecek.

    bu arada sezon başı aldığımız oyuncuların çoğunu da bu şekilde kadroya kattığımızı da çabuk unutuyoruz.

    4. seneye zorunlu satın alma opsiyonu ile kiralayalım... inatla ffp'nin 2020-2021 sezonu sonunda biteceğini düşünüyor taraftar. çok zor değil aslında yapılan kap açıklamasını okumak. bu sezon zarar etmememiz gerekiyor. kurlar tarihin en yüksek seviyesine çıkmış, tribün gelirin yok ve muhtemelen zarar açıklayacağız. açıklamamamız imkansız. ama biz bunları umursamayız, bulsunlar kardeşim bir yolunu...

    5. hocanın istediği adamlar alınmıyor... bizim gibi ülkelerdeki takımların hiçbiri her istediğini alamaz. hatta genelde alamaz ve farklı alternatiflere yönelir. bizde de hep böyle olmuştur. fatih terim de bu kulüp tarihinde bu konuda en şanslı kişidir. genelde ne istediyse oldu. bir dönem de olmasın. geçen sene oldu da ne oldu. tabi hemen kılıf uyduruluyor da sezon başı uefa avrupa ligi hayalleri kurduğumuzu, sezon başlamadan şampiyonluğu kutladığımızı hatırlıyorum. sanki şu an keyiflerinden almıyorlar.

    6. galatasaray seviyesinde değil... kendimizi nerede görüyorsak artık kimse bizim seviyemizde değil. taylan antalyalı, adem büyük, oğulcan çağlayan da o isimlerden biriydi. şimdi konuşulan birkaç isim var ve onlara da aynı şekilde davranılıyor. taylan'ın hoca sayesinde böyle olduğunu düşünüyorsanız yine aynı hoca takımda. bırakın insanların seviyesini de buna görevli kişiler karar versin. yani her oyuncunun yıldız olamayacağını bir türlü anlayamıyoruz. oyunlarda bütün oyuncular en üst seviyede olabiliyor da gerçek hayatta bu pek mümkün değil.

    şunu anlamak lazım; üçe beşe bakmadan transfer yapmak zor değil. bu yönetim de yapar onu ama sonra cezayı yönetim değil galatasaray çeker. bu sezon belki şampiyon olursun ama önündeki 10 seneyi çöpe atarsın. biz şampiyonluk sayısında rakiplerin önündeyiz ama sanki arkadan gelen, başarısızlığa tahammülü olmayan bizmişiz gibi davranıyoruz. evet, başarısızlığa tahammülümüz olmasın da 1 sezon başarısız olduk diye de gemileri yakmayalım, son şansımızmış gibi davranmayalım. onu yapanlar var ve gerekçeleri sağlam da bizim bunu yapmak için bir sebebimiz yok. bu takım da şampiyon olabilecek bir kadroya sahip siz kabul etmeseniz de. beğenmediğimiz beşiktaş ligde lider, antep, alanya bizden iyi oynuyor. biz bu takımla daha iyi nasıl oynarız bunu düşünmeliyiz.

    anlamamız gerekiyor artık; hiçbir zaman böyle bir dönemde yaşamadık, bir sürü ekstrem durumlar var, kulübü bağlayan şeyler var ama biz transfer diye kuduruyoruz. transfer olursa ne ala ama olmadı diye ortalığı yakmaya yıkmaya gerek yok.

    not: bu entry yönetimi savunmak için girilmemiştir. yönetimin yetersiz olduğu, başarısız olduğu bolca konu var. baskıları da kaldıramayacak ve kulübe zarar verecek duruma geldiler ama kendilerinin gömüleceği konu transfer değil.

    ek: bir de komplo teorilerine ciddi ciddi inanmaya başlayanlar çıktı ki evlerden ırak. hep vardı da aslında sesleri daha çok çıkmaya başladı. bütün takımların taraftarı böyle zaten; herkes bize oyun oynuyor, en önemli biziz... tamam, kim neye inanmak istiyorsa inansın da başkaları inanmıyor diye de onları suçlamasın, komik oluyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın