13912
kaybedilen maç sonrası hali maalesef gerçekten de içler acısı olan sözlüktür. 23 kasım 2020 galatasaray kayserispor maçından sonrası yazılan şeylerin tek bir sonucu var. troll ya da rakip taraftarların üyeliklerinin fazlalığı. kimseyi direkt şu bu diye hedef alma niyetinde de değilim. sadece öyle bir maçtan sonra bile başta hoca ve teknik heyet olmak üzere çoğu futbolcunun da tabir-i caizse kellesi istenince futbol konuşmanın, yazmanın, okumanın gerçekten anlamı kalmadı. kötü oyun sonrası kaybedilen halini saymıyorum bile. o zaman dünyalar yıkılıyor, tabir-i caizse olan kelle isteme durumu neredeyse gerçeğe dönüşüyor. herşeye, herkese nefret kusmak fakat bunun adının eleştiri olması. peki ya çözüm önerisi? yok. keza aynı durum bugünkü ali yavuz kol başlığında da net olarak görülmekte. abi genç diye, altyapı ürünü diye kulübün anahtarını verelim diyen yok da belirli bir potansiyelin üstünde olduğu günn itibariyle görülen bir futbolcuyu bu kadar hırpalamanın amacı nedir? bu düşüncede olanların pek çoğu eminim içlerinde genç oyuncu oynatma fetişiyle yanıp tutuşuyor. a takımdaki ya da altyapıdaki antrenörler ne yapacak abi editörden 99 ratingli oyuıncu mu basacak? oyuncu dediğin hatalarıyla pişer. 2-3 pası kötü kullandı diye itin bir tarafına sokuluyor. ee doğru kullansaydı, gol atsaydı dünyanın en iyi futbolcusu mu olacaktı? kalitenin gün gün düştüğünü görmek gerçekten çok üzüyor.
