557
galatasaray'la her eşleşmesinde türkiye'ye gelmemek için ağlayıp zırlayan ve geçmişinde şike lekesi bulunan juventus'un teknik direktörü.
kime ne demiş, kitabında hangi karalamaları yapmış bilmiyorum, hayatı da ronaldo ya da messi mertebesinde bir yetenek olmadığı için çok ilgimi çekmiyor. lakin, bu adamın yazdıkları ya da yazdığı iddia edilen şeyler üzerinden fatih terim'e laf etmeye çalışan rakip takım taraftarlarına, sosyal medya maymunlarına ve malesef ki sözlükte yazan bazı yazar arkadaşlara şaşırıyorum. acaba arkasından aylarca ağladığınız ersun yanal, öve öve bitiremediğiniz sergen yalçın ya da bir dönem fatih hocamla kıyaslama gafletine düştüğünüz şenol güneş hayatının hiçbir aşamasında milan seviyesini görebilecek mi? bahsettiğimiz dönemde milan takımı paolo maldini, andriy shevchenko, ivan gennaro gattuso, rui costa, filippo inzaghi gibi yıldızlarıyla dünyanın en baba kulüplerinden biri konumundaydı. fatih terim ise 48 yaşında (yani günümüzde genç diye lanse edilen sergen yalçın'la yaşıt) bir teknik direktördü. rui costa, gattuso, albertini varken pirlo'yu uygun bulmamıştır, oynatmamıştır; tercihlerini yaparken de pirlo gibi tepeden inerek değil, tırnaklarıyla kazıya kazıya büyük bir takımın başına geçmiş bir hoca olduğu için kimseye açıklama yapmak zorunda olduğunu düşünmüyorum.
hadi bunları da geçtim. pirlo'nun söylediği "idmandan çıkar, bbg'yi izlemeye giderdi" sözü üzerinden hocama vurmak nedir? internetin ve sosyal medyanın olmadığı, cep telefonlarının yeni yeni yaygınlaştığı o dönemde sizin aileniz de ne yayımlanırsa onu izliyordu. sizin anne babanız da bbg izleyip eray'ı destekledi, sizin ablanız da melih'e aşık oldu, sizin abiniz de çıktığı gün tarık'ın kasetini aldı. bu neyin havası?
edit: burda kasdedilen bbg, başka anlamda kullanılmışsa pirlo denen koyu bilal'den daha fazla nefret ettim.
kime ne demiş, kitabında hangi karalamaları yapmış bilmiyorum, hayatı da ronaldo ya da messi mertebesinde bir yetenek olmadığı için çok ilgimi çekmiyor. lakin, bu adamın yazdıkları ya da yazdığı iddia edilen şeyler üzerinden fatih terim'e laf etmeye çalışan rakip takım taraftarlarına, sosyal medya maymunlarına ve malesef ki sözlükte yazan bazı yazar arkadaşlara şaşırıyorum. acaba arkasından aylarca ağladığınız ersun yanal, öve öve bitiremediğiniz sergen yalçın ya da bir dönem fatih hocamla kıyaslama gafletine düştüğünüz şenol güneş hayatının hiçbir aşamasında milan seviyesini görebilecek mi? bahsettiğimiz dönemde milan takımı paolo maldini, andriy shevchenko, ivan gennaro gattuso, rui costa, filippo inzaghi gibi yıldızlarıyla dünyanın en baba kulüplerinden biri konumundaydı. fatih terim ise 48 yaşında (yani günümüzde genç diye lanse edilen sergen yalçın'la yaşıt) bir teknik direktördü. rui costa, gattuso, albertini varken pirlo'yu uygun bulmamıştır, oynatmamıştır; tercihlerini yaparken de pirlo gibi tepeden inerek değil, tırnaklarıyla kazıya kazıya büyük bir takımın başına geçmiş bir hoca olduğu için kimseye açıklama yapmak zorunda olduğunu düşünmüyorum.
hadi bunları da geçtim. pirlo'nun söylediği "idmandan çıkar, bbg'yi izlemeye giderdi" sözü üzerinden hocama vurmak nedir? internetin ve sosyal medyanın olmadığı, cep telefonlarının yeni yeni yaygınlaştığı o dönemde sizin aileniz de ne yayımlanırsa onu izliyordu. sizin anne babanız da bbg izleyip eray'ı destekledi, sizin ablanız da melih'e aşık oldu, sizin abiniz de çıktığı gün tarık'ın kasetini aldı. bu neyin havası?
edit: burda kasdedilen bbg, başka anlamda kullanılmışsa pirlo denen koyu bilal'den daha fazla nefret ettim.