551
kabul ediyorum ki juventus italya futbol ligi tarihinin en başarılı takımıdır. son dokuz sezon evet son dokuz sezonda ligi birinci olarak tamamlamaktadırlar. fakat bu kadar baskın bir başarı ve her daim güçlü olmak o ihtiyacımız olan asıl rekabetin ve kültürün neresindedir?
şayet aynı durumda galatasaray olsaydı sıkılırdım. galatasaray'ın dört sene şampiyon olması gibi fenerbahçe'yle olan tarihi rekabette arayı kapatıp, geçmesi sonucu oluşan durumla, juventus'un durumu kesinlikle aynı değildir. aynı durum almanya cephesinde bayern münih için geçerli gibi gözükse de ve hatta ekonomi şartlarının kendi ligleri açısından benzerliği bile olsa da (ezici ekonomi gücü) yine de bayern münih her sene şampiyon olsa da, son yirmi yılın avrupa şampiyonlar ligi karnesini ortaya koyup baktığımızda juventus üç kere finale kalsa bile, tek şampiyonlar ligi şampiyonluğunu 95/96 sezonunda ajax karşısında alabilmişlerdir. bayern münih'in bu anlamda karnesi daha parlaktır. totalde üç şampiyonlar ligi kupasına sahip oldukları gibi, yarı final safhaları juventus karşısında daha parlaktır.
gelelim andrea pirlo'nun teknik direktörlük görevine. kendisinin futbolculuk anlamında son anlamlı imzasını attığı ve dört sezon oynadığı juventus değil milan onun asıl yuvasıdır. hocamızla yıllardan beri süregelen ' sen kötü hocasın kötü sinyor terim' tarzı yaklaşımına karşılık hayat ona inanılmaz bir fırsat sunmuştur. ancak format değişikliği sonrası son otuz yıldır şampiyonlar ligi genelinde yedi kez kupayı müzesine götüren milan yerine, avrupai başarısı en üst seviyede bir kupa olan juventus'un başında ilk teknik direktörlük deneyiminde yer alıp yüksek ihtimalle başarısız olma ihtimali, bizim gibi onu tavrı ve söylemeleri dolayısıyla itici görenlere 'haydi meydan, er mi yaman bey mi yaman' deme fırsatı sunmuştur.
hep beraber yaşayıp göreceğiz.
şayet aynı durumda galatasaray olsaydı sıkılırdım. galatasaray'ın dört sene şampiyon olması gibi fenerbahçe'yle olan tarihi rekabette arayı kapatıp, geçmesi sonucu oluşan durumla, juventus'un durumu kesinlikle aynı değildir. aynı durum almanya cephesinde bayern münih için geçerli gibi gözükse de ve hatta ekonomi şartlarının kendi ligleri açısından benzerliği bile olsa da (ezici ekonomi gücü) yine de bayern münih her sene şampiyon olsa da, son yirmi yılın avrupa şampiyonlar ligi karnesini ortaya koyup baktığımızda juventus üç kere finale kalsa bile, tek şampiyonlar ligi şampiyonluğunu 95/96 sezonunda ajax karşısında alabilmişlerdir. bayern münih'in bu anlamda karnesi daha parlaktır. totalde üç şampiyonlar ligi kupasına sahip oldukları gibi, yarı final safhaları juventus karşısında daha parlaktır.
gelelim andrea pirlo'nun teknik direktörlük görevine. kendisinin futbolculuk anlamında son anlamlı imzasını attığı ve dört sezon oynadığı juventus değil milan onun asıl yuvasıdır. hocamızla yıllardan beri süregelen ' sen kötü hocasın kötü sinyor terim' tarzı yaklaşımına karşılık hayat ona inanılmaz bir fırsat sunmuştur. ancak format değişikliği sonrası son otuz yıldır şampiyonlar ligi genelinde yedi kez kupayı müzesine götüren milan yerine, avrupai başarısı en üst seviyede bir kupa olan juventus'un başında ilk teknik direktörlük deneyiminde yer alıp yüksek ihtimalle başarısız olma ihtimali, bizim gibi onu tavrı ve söylemeleri dolayısıyla itici görenlere 'haydi meydan, er mi yaman bey mi yaman' deme fırsatı sunmuştur.
hep beraber yaşayıp göreceğiz.