23456
hani derler ya hırs, azim falan diye. benim için bu her zaman teknik, taktik mevzularından sonra geliyor. ama gerektiğinde o hırsı görmemiz lazım. bunu gösterebilen belli başlı oyuncular oluyor ve kötü gidişatta kendilerini kurtabiliyorlar. sonra ise herhangi bir kötü durumda (bkz: mağlubiyet) kanlı elmander fotoğrafı, melo bağırışı, linnes tribün fotoğrafı, henry onyekuru falan görüyoruz.
geçen seneye bakarsak kadromuz çok daha kaliteli fakat taraftarın fernando reges, ndiaye gibi isimleri aradığı oluyor. geçen sene ndiaye hiç beğenilen bir oyuncu değildi. tercihleri, istenilen pasları atamaması ve silik görüntüsü ile eleştiriliyordu. ekstra özellik olarak takımda topu alıp hızla ileri çıkartıp tehlikeli ataklar yarattığı oluyordu. hiçbir şey oynamadığı maçlarda bile aniden çıkıp bunu yapabiliyordu. aynı şekilde onyekuru birden hızlanıp bizi rakip ceza sahasına kadar taşıyabiliyordu. bunu şu an yapabilen ömer bayram yıldızımız olmuş durumda. orta alanda dribbling halinde topu ileri taşıyabiliyor. mesela seri bunu yapmaz, steven nzonzi yapamaz. eğer yapmasını beklerseniz hantal, çöp diye adını çıkartırsınız. sözde pas oyunu diyoruz. pas oyunu denilince en çok faydalanabileceğimiz jean michael seri ve younes belhanda ikilisinden aynı anda faydalanamıyoruz. ya seri 6 numaraya geçiyor ya da belhanda oyundan düşüyor, formsuz oluyor. belhanda'yı yuhalıyoruz, nzonzi takımı sabote ediyor diyoruz, seri çöp diyoruz, ilk dönemler lemina eleştiriler alıyordu. (neyse ki kendini kurtardı.) istediğimiz oyunu sahaya yansıtamadığımızdan dolayı bunlar hep. fatih hocam artık farklı şeyler denemeli.
birde henry onyekuru gelecek dertler bitecek mevzusu var. onyekuru gelsin elbet isterim ama sorun mevcut kadroda onyekuru'nun bulunmaması değil. herhangi bir x hızlı kanat oyuncusu gelse yine onyekuru performansını gösterir. sorunumuz babel'den onyekuru gibi oynamasını beklemek oldu. çok net hatırlıyorum onyekuru'nun sezon ortalarında nasıl linçler yediğini, beyinsizlikle suçlandığını. oyuncuların performansına bakmadan önce sistemimize bakmamız lazım.
geçen seneye bakarsak kadromuz çok daha kaliteli fakat taraftarın fernando reges, ndiaye gibi isimleri aradığı oluyor. geçen sene ndiaye hiç beğenilen bir oyuncu değildi. tercihleri, istenilen pasları atamaması ve silik görüntüsü ile eleştiriliyordu. ekstra özellik olarak takımda topu alıp hızla ileri çıkartıp tehlikeli ataklar yarattığı oluyordu. hiçbir şey oynamadığı maçlarda bile aniden çıkıp bunu yapabiliyordu. aynı şekilde onyekuru birden hızlanıp bizi rakip ceza sahasına kadar taşıyabiliyordu. bunu şu an yapabilen ömer bayram yıldızımız olmuş durumda. orta alanda dribbling halinde topu ileri taşıyabiliyor. mesela seri bunu yapmaz, steven nzonzi yapamaz. eğer yapmasını beklerseniz hantal, çöp diye adını çıkartırsınız. sözde pas oyunu diyoruz. pas oyunu denilince en çok faydalanabileceğimiz jean michael seri ve younes belhanda ikilisinden aynı anda faydalanamıyoruz. ya seri 6 numaraya geçiyor ya da belhanda oyundan düşüyor, formsuz oluyor. belhanda'yı yuhalıyoruz, nzonzi takımı sabote ediyor diyoruz, seri çöp diyoruz, ilk dönemler lemina eleştiriler alıyordu. (neyse ki kendini kurtardı.) istediğimiz oyunu sahaya yansıtamadığımızdan dolayı bunlar hep. fatih hocam artık farklı şeyler denemeli.
birde henry onyekuru gelecek dertler bitecek mevzusu var. onyekuru gelsin elbet isterim ama sorun mevcut kadroda onyekuru'nun bulunmaması değil. herhangi bir x hızlı kanat oyuncusu gelse yine onyekuru performansını gösterir. sorunumuz babel'den onyekuru gibi oynamasını beklemek oldu. çok net hatırlıyorum onyekuru'nun sezon ortalarında nasıl linçler yediğini, beyinsizlikle suçlandığını. oyuncuların performansına bakmadan önce sistemimize bakmamız lazım.