• 95
    sözlük bünyesinden doğup büyüyen plase dergi'de monacoprensi nickli yazar, çok tartışılan bir fatih terim yazısı yazmıştı yakın zaman önce. fatih terim hakkında yazdığı o yazı için onu ekşisözlükte de burada da eleştirdim. daha doğrusu onu değil, yazıyı eleştirdim. sabretmek gerektiğini, herkesin üzerimize geldiği şu dönemde sakin kalıp birlik olmak gerektiğini düşünüyordum. hala aynı fikirdeyim ama bir fark var, sakin kalamıyorum. benim sabrımı taşıran şey tek bir isim; belhanda. hocanın belhanda inadı yüzünden 27.10.2019 tarihinde oynanan beşiktaş maçı öncesi kadroyu gördüğüm anda 2 3 hafta sözlüğe bir şey yazmayacağımı belirten bir entry girdim. zira hocaya saygısızlık etmek istemiyordum ama belhanda ısrarı beni delirtmişti artık dün akşam.

    şimdi bu entryi girme nedenime gelelim. kıyısından köşesinden katkı vermeye çalıştığım plase dergi'nin tık almasını, yazıların okunmasını elbette istiyorum. zaten okunmasın diye yazacak, emek verecek halimiz yok. dolayısıyla da o çok tepki çeken(tepki gösterenlerden biriydim) fatih terim yazısı için söylenen ''tık alacaklar, istedikleri oldu'' eleştirilerine katılmıyorum. elbette tık almak istiyorlar yazanlar ama galatasaray sözlük bünyesinden doğmuş bir oluşumun, tık almak uğruna galatasaray'a saldıracağını düşünmek bence mantıklı değil. peki o halde neden o kadar sert bir yazı yazıldı? geldiğimiz noktada o eleştirel yazının nasıl bir motivasyonla yazıldığını gayet iyi anladığımı düşünüyorum, çünkü dün akşam sabırlı davranmayıp da maç sonrasında belhanda ya da fatih terim başlığına bir şeyler yazsaydım, o yazıdan çok daha sert bir şey çıkartırdım ortaya. tarafsız olmak isteyen, hatta bir bakıma seçtiği yol düşünüldüğünde tarafsız olması gereken bu oluşum, aslında tam olarak taraf olduğu için o yazı yazıldı. salt mantıkla değil, duygularla yazıldı.

    fatih hocayı seviyorum. babamın oğlu diye değil, galatasaray'a katkı verdi diye, hepimizin hayalini kurduğu başarıları bize yaşattı diye seviyorum. ama sadece bu sene değil 2 senedir kötü oynuyor galatasaray ve dahası bir arpa boyu yol da alamıyor. ekşisözlükte de yazar olmam ve bu sözlük sayesinde tanıdığım bazı yazarların yazılarını orada paylaşmam konusundaki ricalarına karşılık hep dediğim bir şey var; abi siz yazın, ben beğendiğim bir yazıyı zaten paylaşırım, ama içime sinmeyen bir yazıyı paylaşmam. görüşlerinize katılmasam da nesnel bilgilerle destekli yazıları, iyi kotarıldığını düşündüğüm yazıları paylaşırım dedim, paylaşıyorum da. bunu tık alalım diye yapıyorum, tıpkı bu sözlükte yazan yazarların okunmak istemeleri gib, fav almak istemeleri gibi; tıpkı twitter'da, instagram'da like almak istemek gibi. işte bu yazıyı da tık alsın diye paylaşıyorum ama onca yazı arasından bunu seçiyorsam bir nedeni var. benim 2 senedir kötü oynadığını düşündüğüm galatasaray'ın neden kötü oynadığını anlatan bir yazı bu, tıpkı o çok tepki çeken fatih terim yazısı gibi. o yazının sorunu giriş kısmıydı, hocanın karakterinden bahsetmesiydi. gelgelelim o gün tepki gösterdiğim o karakter analizine belhanda sevdası sebebiyle katılacak durumu geldim neredeyse.

    http://plasedergi.com/analiz/galaanaliz/

    ne olur eleştirin bu yazıyı, haksız deyin, yanılıyor deyin, çürütün bu yazıyı. ben fatih terim gibi bir hocanın 2 senedir kötü futbol oynattığına inanmak istemiyorum artık çünkü, ne yazık ki inanıyorum ama. çok kötü oynuyoruz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın