374
takımlara transferleri düşünürken atladığımız belki de en önemli konu, takımın hangi bölgesine transfer yapılırsa yapılsın, oynamak istediğin oyun anlayışına ve sistemine uygun olması gerekliliği konusu. bu oyun anlayışı ve sisteminden sadece rakamlar ya da varyasyonlar aklımıza gelmemesi gerekiyor. örneğin, şenol güneş'in 4-2-3-1 ile ile abdullah avcı'nın 4-2-3-1'i birbirinden çok farklıdır. şenol hoca, direk ve hızlı hücumlara, kanat organizasyonlarına ve sonuca önem verirken, abdullah avcı tam tersi pas oyununa ve topun takımında kalmasın önem verir. yani aynı takımların aynı formasyonda bile farklı oyunlar oynadığını ya da oynamaya çalıştığını görürüz. o yüzden transferleri göz önünde bulundururken kesinlikle teknik direktörün oyun felsefesini atlamamamız gerekmektedir. tabi böyle düşününce de her oyuncunun özelliklerini ayırmak gerekir, onları sadece defansif ve ofansif orta saha olarak adlandırırsak ne takım kurmada ne de analiz kısmında doğru bilgiye ulaşamayız.
yani biz pjanic, jorginho defansın önünde oynadı diye bunlar defansif orta saha dersek ve bize de mutlaka bir defansif orta saha gerekli dersek olaylara yanlış bakmış oluruz. kalecilerin bile özellikleri açısından 3'e, 4'e ayrıldığı bu zamanda orta saha oyuncularını sadece defansif ve ofansif olarak ayırmak çok da sağlıklı değil. özellikle bunu söylerken sahada durdukları yere göre söylemek çok daha yanlış olur. bizim orta saha oyuncuları analiz ederken mutlaka, oyuncunun özelliğini de analiz etmemiz gerekir. yani bir orta saha oyuncusu, anchor (çapa)mı, box to box orta sahamı, deep-lying playmakermı, ball-winning orta sahamı, bunları iyi ayırt etmek gerekir. bu yazdıklarım mevkilerin hepsi 6-8 numaralarda oynayan oyuncu özellikleridir ve hepsi bir birinden ayrıdır ve farklı sistemler için uygundur.
gelelim bize. kahvedeki amcaya bile fatih terim'in defans oyuncuları nasıl olması gerekiyor diye sorsak, söyleyeceği şey, hızlı oyuncular olması gerekiyor der. bunu demesinin sebebi, fatih hoca hangi sistemle oynarsa oynasın defans oyuncularını ileriye çıkartmayı yani takımın boyunu kısaltmayı ister, planlar. peki, bir takım, takım boyunu kısaltıp, defans oyuncularını orta sahaya kadar alıyorsa ne yapması lazımdır?. bunun cevabı topa hakim olması gerekmektedir. eğer sen topu rakibe bırakır ve defans çizgini orta sahaya çekersen sürekli kalende pozisyon olur. bunun için de ne olması gerekir. dar alanda pas yapabilen oyuncu topluluğu. yani sen defansı öne çıkarmak istiyorsan takımında anchor bulunması yani başka bir deyişle, anladığımız şekilde bir defansif orta saha bulunması, o sistemin işlemesine engeldir. orta sahada topu ne kadar hızlı çevirirsen, ne kadar hızlı pas verip, pas alanlarına koşu yaparsan, o kadar rahat topla çıkarsın. anchor'la oynadığın zaman, mutlaka oynayan diğer orta sahanı da top almaya gelmesi hatta 10 numara pozisyonunda oynayan oyuncunun da bunu yapması gerekmektedir. bunu yaparsan takım boyunu istediğini gibi kısaltamazsın. çünkü ileri uç oyuncunla orta sahan arasında büyük bir boşluk olur ve mecburen oyuncuların kabiliyetlerine bakarsın. belhanda'nın en büyük sıkıntısı bizde bu oldu. eğer defanstan top almaya belhanda gelirse o sistemde belhanda takıma zararı olur. sen iki tane ayağı düzgün, oyuncularla belhanda'yı rakip yarı alanın ortasında topla buluşturursan o zaman tam verim alırsın.
şuan takım olarak en büyük problemimiz topla çıkmak ve topu hızlı çevirememek. bunun sebebi de iki senedir iki tane çapa ile oynamamız. seri transferi ile bu anlamda bir yol kat edildi. eğer, takım olarak ileride oynamak istiyorsak da takıma defansif orta saha değil, oyunun iki yönünü de oynayan orta saha lazım. bu ball winnig orta saha bile olmaması lazım. oyun kurabilen, topu hızlı çevirebilen, tempolu bir oyuncu olması lazım. eğer topla yüzde 70 civarında oynarsak, zaten oyunu karşı alanda kurarsak, rakibe oyun kurma alanı bırakmayız ve defansif zaafiyet yaşamayız. tabi ki tempoları ve oyun becerileri olan oyuncular olması gerekiyor.
tabi bunları analiz edebilmek için öncelikle oyuncuların özelliklerini ayırt etmemiz gerekir. defansın önünde her oynayan oyuncuya defansif orta saha dersek, analizi de ve oyunu da yanlış yapmış oluruz.
son olarak, şuan orta sahamız hariç, oyunun boyunu kısaltmaya çok uygun bir takımız. onyekuru yerine babel tercihini de bu yüzden yaptığımızı düşünüyorum. onyekuru gibi oyuncularla da takımın boyunu kısaltamazsın. sağ beki mariano, açıkları sofian ve babel olan bir takımın topa sahip olmaktan başka bir planı olmaması gerekir. bunun için de kesinlikle bir defansif orta sahaya ihtiyacımız yok. man. city'nin, liverpool'un, chelsea'nin ve topa sahip olmak isteyen diğer takımların olmadığı gibi.
yani biz pjanic, jorginho defansın önünde oynadı diye bunlar defansif orta saha dersek ve bize de mutlaka bir defansif orta saha gerekli dersek olaylara yanlış bakmış oluruz. kalecilerin bile özellikleri açısından 3'e, 4'e ayrıldığı bu zamanda orta saha oyuncularını sadece defansif ve ofansif olarak ayırmak çok da sağlıklı değil. özellikle bunu söylerken sahada durdukları yere göre söylemek çok daha yanlış olur. bizim orta saha oyuncuları analiz ederken mutlaka, oyuncunun özelliğini de analiz etmemiz gerekir. yani bir orta saha oyuncusu, anchor (çapa)mı, box to box orta sahamı, deep-lying playmakermı, ball-winning orta sahamı, bunları iyi ayırt etmek gerekir. bu yazdıklarım mevkilerin hepsi 6-8 numaralarda oynayan oyuncu özellikleridir ve hepsi bir birinden ayrıdır ve farklı sistemler için uygundur.
gelelim bize. kahvedeki amcaya bile fatih terim'in defans oyuncuları nasıl olması gerekiyor diye sorsak, söyleyeceği şey, hızlı oyuncular olması gerekiyor der. bunu demesinin sebebi, fatih hoca hangi sistemle oynarsa oynasın defans oyuncularını ileriye çıkartmayı yani takımın boyunu kısaltmayı ister, planlar. peki, bir takım, takım boyunu kısaltıp, defans oyuncularını orta sahaya kadar alıyorsa ne yapması lazımdır?. bunun cevabı topa hakim olması gerekmektedir. eğer sen topu rakibe bırakır ve defans çizgini orta sahaya çekersen sürekli kalende pozisyon olur. bunun için de ne olması gerekir. dar alanda pas yapabilen oyuncu topluluğu. yani sen defansı öne çıkarmak istiyorsan takımında anchor bulunması yani başka bir deyişle, anladığımız şekilde bir defansif orta saha bulunması, o sistemin işlemesine engeldir. orta sahada topu ne kadar hızlı çevirirsen, ne kadar hızlı pas verip, pas alanlarına koşu yaparsan, o kadar rahat topla çıkarsın. anchor'la oynadığın zaman, mutlaka oynayan diğer orta sahanı da top almaya gelmesi hatta 10 numara pozisyonunda oynayan oyuncunun da bunu yapması gerekmektedir. bunu yaparsan takım boyunu istediğini gibi kısaltamazsın. çünkü ileri uç oyuncunla orta sahan arasında büyük bir boşluk olur ve mecburen oyuncuların kabiliyetlerine bakarsın. belhanda'nın en büyük sıkıntısı bizde bu oldu. eğer defanstan top almaya belhanda gelirse o sistemde belhanda takıma zararı olur. sen iki tane ayağı düzgün, oyuncularla belhanda'yı rakip yarı alanın ortasında topla buluşturursan o zaman tam verim alırsın.
şuan takım olarak en büyük problemimiz topla çıkmak ve topu hızlı çevirememek. bunun sebebi de iki senedir iki tane çapa ile oynamamız. seri transferi ile bu anlamda bir yol kat edildi. eğer, takım olarak ileride oynamak istiyorsak da takıma defansif orta saha değil, oyunun iki yönünü de oynayan orta saha lazım. bu ball winnig orta saha bile olmaması lazım. oyun kurabilen, topu hızlı çevirebilen, tempolu bir oyuncu olması lazım. eğer topla yüzde 70 civarında oynarsak, zaten oyunu karşı alanda kurarsak, rakibe oyun kurma alanı bırakmayız ve defansif zaafiyet yaşamayız. tabi ki tempoları ve oyun becerileri olan oyuncular olması gerekiyor.
tabi bunları analiz edebilmek için öncelikle oyuncuların özelliklerini ayırt etmemiz gerekir. defansın önünde her oynayan oyuncuya defansif orta saha dersek, analizi de ve oyunu da yanlış yapmış oluruz.
son olarak, şuan orta sahamız hariç, oyunun boyunu kısaltmaya çok uygun bir takımız. onyekuru yerine babel tercihini de bu yüzden yaptığımızı düşünüyorum. onyekuru gibi oyuncularla da takımın boyunu kısaltamazsın. sağ beki mariano, açıkları sofian ve babel olan bir takımın topa sahip olmaktan başka bir planı olmaması gerekir. bunun için de kesinlikle bir defansif orta sahaya ihtiyacımız yok. man. city'nin, liverpool'un, chelsea'nin ve topa sahip olmak isteyen diğer takımların olmadığı gibi.