244
favori takımların gerek seçilen kadro gerek diziliş, gerek ise taktikleri itibariyle kupayı almamak için ellerinden geleni yaptıkları turnuvadır.
ispanya’nın portekiz karşısında öndeyken golü aramayı bırakması, o sırada portekiz savunmasını tehdit eden tek adam olan diego costa’nın - hierro’nun içine kaçan aykut sayesinde - oyundan alınarak aspas’ın sokulması sayesinde ispanya puan kaybı yaşadı.
arjantin izlanda maçında ise öncelikle arjantin’in turnuva kadro tercihinin ne kadar yanlış olduğunu gördük. ingiltere, almanya, belçika, fransa gibi favoriler hep fizikli takımlar. bu takımların sahadaki 11’lerinde 1.82 üstü adam sayısı 4-5. arjantin’de rojo dışında 1.80 üstü adam yok ki bu, ileri turlara geçse dahi duran toplardan çok sayıda gol yiyebileceğini gösteriyor. yine sampaoli, uzun forvet almadığı gibi güçlü forvet olarak izlanda savunması ile boğuşabilecek tek adam olan higuain’i 80+ da oyuna aldı. benzer bir senaryo almanya maçında da yaşandı. zaten üst düzey (izlanda’ya kıyasla) ve avrupa tecrübesine sahip meksika savunmasını 85 dk yan paslar ile aşmaya çalıştılar. gomez daha erken girse skor farklı olabilirdi.
belçika’nın 3-6-1 taktiğine de değineyim; bugün panama karşısında bile kontra toplarda inanılmaz açık verdiler. ileride çoğalmayı sağlayabilir ve avrupa’da sonuç vermiş olabilir ama bu taktik ile brezilya, arjantin gibi takımların yanı sıra layun/lozano ikilisine sahip meksika karşısında bile saçma sapan goller yiyebilirler.
maçın sonucundan bağımsız olarak konuşuyorum; şu anda oynanmakta olan ingiltere tunus maçında ingiltere 5-3-2 oynuyor. kadroya baktığımızda (11) kane, alli, trippier tottenham’da 4-2-3-1, young ile lingard united’da 4-2-3-1 ve 4-3-3, henderson liverpool’da 4-3-3, stones, walker, sterling man city’de meşhur guardiola 4-3-3’ü ile oynuyorlar. yine maguire 4’lü savunma yapan leicester’dan geliyor. şimdi bu şartlarda 5’li defans yapıp öne rastgele adam dizer, dünyanın en patlayıcı beklerinden walker’ı stopere hapsedersen takım da oyunun %80’inde kendi sahasında pas yapmak zorunda kalır. sonuç ne olur bilemiyorum ama ingiltere “büyük” takımlar arasında en plansız programsız ve vasat oyun kurgusuna sahip.
kıssadan hisse şu; dünya kupasındaki hocaları gördükten sonra fatih terim’in kıymetini çok daha iyi anlamamız lazım.
ispanya’nın portekiz karşısında öndeyken golü aramayı bırakması, o sırada portekiz savunmasını tehdit eden tek adam olan diego costa’nın - hierro’nun içine kaçan aykut sayesinde - oyundan alınarak aspas’ın sokulması sayesinde ispanya puan kaybı yaşadı.
arjantin izlanda maçında ise öncelikle arjantin’in turnuva kadro tercihinin ne kadar yanlış olduğunu gördük. ingiltere, almanya, belçika, fransa gibi favoriler hep fizikli takımlar. bu takımların sahadaki 11’lerinde 1.82 üstü adam sayısı 4-5. arjantin’de rojo dışında 1.80 üstü adam yok ki bu, ileri turlara geçse dahi duran toplardan çok sayıda gol yiyebileceğini gösteriyor. yine sampaoli, uzun forvet almadığı gibi güçlü forvet olarak izlanda savunması ile boğuşabilecek tek adam olan higuain’i 80+ da oyuna aldı. benzer bir senaryo almanya maçında da yaşandı. zaten üst düzey (izlanda’ya kıyasla) ve avrupa tecrübesine sahip meksika savunmasını 85 dk yan paslar ile aşmaya çalıştılar. gomez daha erken girse skor farklı olabilirdi.
belçika’nın 3-6-1 taktiğine de değineyim; bugün panama karşısında bile kontra toplarda inanılmaz açık verdiler. ileride çoğalmayı sağlayabilir ve avrupa’da sonuç vermiş olabilir ama bu taktik ile brezilya, arjantin gibi takımların yanı sıra layun/lozano ikilisine sahip meksika karşısında bile saçma sapan goller yiyebilirler.
maçın sonucundan bağımsız olarak konuşuyorum; şu anda oynanmakta olan ingiltere tunus maçında ingiltere 5-3-2 oynuyor. kadroya baktığımızda (11) kane, alli, trippier tottenham’da 4-2-3-1, young ile lingard united’da 4-2-3-1 ve 4-3-3, henderson liverpool’da 4-3-3, stones, walker, sterling man city’de meşhur guardiola 4-3-3’ü ile oynuyorlar. yine maguire 4’lü savunma yapan leicester’dan geliyor. şimdi bu şartlarda 5’li defans yapıp öne rastgele adam dizer, dünyanın en patlayıcı beklerinden walker’ı stopere hapsedersen takım da oyunun %80’inde kendi sahasında pas yapmak zorunda kalır. sonuç ne olur bilemiyorum ama ingiltere “büyük” takımlar arasında en plansız programsız ve vasat oyun kurgusuna sahip.
kıssadan hisse şu; dünya kupasındaki hocaları gördükten sonra fatih terim’in kıymetini çok daha iyi anlamamız lazım.