671
biliç ile kıyaslanması en az prandelli ile mancininin bir tutulması kadar saçma olan hocamız. çünkü her ne kadar kendisinin elinde yeterli malzeme varsa başarılı olacağından emin olsam da biliç hırvatistan milli takımının başındayken kendisi büyük ihtimalle teknik direktörlük eğitimi/stajı falan görmekteydi. hatta biraz daha geriye gidilirse biliçin kendisinin hocası olabilmesi bile teknik olarak mümkündür muhtemelen.
kariyer olarak değil de ekolleri ve oynatmaya çalıştıkları futbola bakarsak da bazı benzerlikler gözlenebilir aralarında. biliç; beşiktaşa göze hitap eden bir oyun oynatmaya çalışmasının yanında bazen korkakça olarak nitelendirilerebilecek hamleleri sıkça yapan bir hocaydı. igor'un rize deplasmanının ikinci yarısında takımı tamamen geriye yaslaması ve oyunu rizeye bırakması biliçin beşiktaşını anımsatan bir davranıştı.
oynatmaya çalıştıkları futbolu bir kenara bırakıp sizi sonuca, zafere götürecek olan skorlar üzerinden bakalım bir de olaya. igor tudor gerek karabükspor gerek de kariyerinin önceki dönemlerinde, bu skorları almak ve takımını sonuca götürmekte sıkıntıları olan bir teknik adam görüntüsü çizmekte. biliç'in beşiktaşına ne kadar benzer değil mi ? nitekim tudor'u galatasarayın başına geçiren de futbol felsefesi ve otoriter imajıydı. bir de biliçin ligin elit takımlarına kök söktüren ilk sene west hamını unutmayalım. eminim bu da igor tudor-karabük hakkında bir şeyler yanmasını sağlamıştır kafanızda.
tabi hepsi bir yana umalım de hem kendi hem de takımımızın sonu benzemesin. çünkü bu camia oynadığı futbolla taktir görüp ligi 3 bitirmekle tatmin olacak bir camia değildir. yani son baktığımızda öyleydi. umalım de genlerimizle, dna dizilimlerimizle oynanmamış olsun bu basiretsiz yönetimimizin dönemi boyunca.
kariyer olarak değil de ekolleri ve oynatmaya çalıştıkları futbola bakarsak da bazı benzerlikler gözlenebilir aralarında. biliç; beşiktaşa göze hitap eden bir oyun oynatmaya çalışmasının yanında bazen korkakça olarak nitelendirilerebilecek hamleleri sıkça yapan bir hocaydı. igor'un rize deplasmanının ikinci yarısında takımı tamamen geriye yaslaması ve oyunu rizeye bırakması biliçin beşiktaşını anımsatan bir davranıştı.
oynatmaya çalıştıkları futbolu bir kenara bırakıp sizi sonuca, zafere götürecek olan skorlar üzerinden bakalım bir de olaya. igor tudor gerek karabükspor gerek de kariyerinin önceki dönemlerinde, bu skorları almak ve takımını sonuca götürmekte sıkıntıları olan bir teknik adam görüntüsü çizmekte. biliç'in beşiktaşına ne kadar benzer değil mi ? nitekim tudor'u galatasarayın başına geçiren de futbol felsefesi ve otoriter imajıydı. bir de biliçin ligin elit takımlarına kök söktüren ilk sene west hamını unutmayalım. eminim bu da igor tudor-karabük hakkında bir şeyler yanmasını sağlamıştır kafanızda.
tabi hepsi bir yana umalım de hem kendi hem de takımımızın sonu benzemesin. çünkü bu camia oynadığı futbolla taktir görüp ligi 3 bitirmekle tatmin olacak bir camia değildir. yani son baktığımızda öyleydi. umalım de genlerimizle, dna dizilimlerimizle oynanmamış olsun bu basiretsiz yönetimimizin dönemi boyunca.