12833
sahada olduğu vakit galatasaray futbol takımına seviye atlatan, oynamaya çalıştığımız o futbola benzer oyuna zeka kırıntıları serpiştiren altın portakal. lakin; evet bir lakin var, aynı zamanda takımın hem oyun içinde hem de uzun vadede taktiksel olarak elini çok kısıtlayan, esnek olmayan bir takım haline gelip, yine aynı şekilde esnek olmayan bir oyun oynamamıza vesile olan tipte birisi. sneijder sahadaysa tamamen onun etrafına kurulan bir takım ve oyun planı var. yani kendisi çok iyi bir a planı(ki gerçekten canı oynamak istiyorsa çok etkili ve ölümcül bir hale geliyor bu plan)ama b diye bir plan yok mesela. hal böyleyken onun olduğu ve olmadığı galatasaray gündüz ve gece kadar birbirinden farklı. o yokken sahadaki herkes sanki gerçeklikten tamamen koparak zaman/mekan kavramını yitiriyor. biz ne yapıyoruz neredeyiz oluyorlar. bu 'bağımlılık' ve galatasaray futbol takımına sinmiş oyun tembelliği benim canımı sıkmakta. eğer o ait olduğumuz devler ligi sahnesinde hatrı sayılır başarılarımızı devam ettirmek istiyorsak modern futbolun gerekliliklerini yerine getirmek zorundayız. bu gerekliliklerin içinde ise sneijder yok. şuan avrupanın en tepesindeki takımlara bakarsak 10 numara kalmamış durumda. hiç bir futbolcunun(özellikle ortasahaların) görev tanımı bu kadar net biçimde belirlenmiş değil. esas olan sistemdir. asıl maharet de o sistemin kusursuz (yada hata/aksama payı en düşük seviyede tutulacak şekilde) olarak devamlılığı sağlayacak oyuncuları bulmak ve onları bir araya getirmektir. tabi bu oyuncuları bulmak yönetimsel bir beceri gerektirir.